constructive - Turc Anglais Dictionnaire

constructive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "constructive" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 28 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
constructive adj. yapıcı
The author said that she welcomes any constructive criticism.
Yazar, her türlü yapıcı eleştiriyi memnuniyetle karşıladığını söyledi.

More Sentences
General
constructive adj. yapıcı
Our position on this point is, therefore, constructive.
Bu nedenle bu noktadaki tutumumuz yapıcıdır.

More Sentences
Law
constructive adj. yapıcı
The Liberal Group has made constructive efforts to contribute to this resolution.
Liberal Grup bu karara katkıda bulunmak için yapıcı çabalar sarf etmiştir.

More Sentences
Technical
constructive adj. yapıcı
I welcome that report as being most balanced and constructive.
Bu raporu çok dengeli ve yapıcı olduğu için memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
Construction
constructive adj. yapıcı
I would like to thank the Commission for its very constructive attitude.
Komisyon'a son derece yapıcı tutumu için teşekkür etmek isterim.

More Sentences
General
constructive adj. yaratıcı
constructive adj. dolaylı
constructive adj. olumlu
constructive adj. konstrüktif
constructive adj. müspet
constructive adj. inşaat
constructive adj. inşaatla ilgili
constructive adj. yardımcı
constructive adj. geliştirici
constructive adj. yararlı
Trade/Economic
constructive adj. örtülü
constructive adj. yoruma dayanan
constructive adj. yasada varsayılan
constructive adj. zımni
Law
constructive adj. bani
constructive adj. olumlu
constructive adj. tefsiri
constructive adj. yoruma dayanan
constructive adj. zımni
Technical
constructive adj. yapısal
Construction
constructive adj. geliştirici
constructive adj. olumlu
constructive adj. yararlı

Sens de "constructive" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 72 résultat(s)

Anglais Turc
General
constructive contribution n. yapıcı katkı
I want first of all to thank you for your interesting and constructive contributions to this debate.
Öncelikle bu tartışmaya yaptığınız ilginç ve yapıcı katkılar için teşekkür etmek istiyorum.

More Sentences
constructive criticism n. yapıcı eleştiri
That being the case, I am open to any constructive criticism.
Hal böyleyken, her türlü yapıcı eleştiriye açığım.

More Sentences
constructive dialogue n. yapıcı diyalog
They are thereby sabotaging constructive dialogue between governments and voluntary organisations.
Böylece hükümetler ve gönüllü kuruluşlar arasındaki yapıcı diyaloğu sabote ediyorlar.

More Sentences
Trade/Economic
constructive approach n. yapıcı yaklaşım
Mr Lannoye's report identifies possible constructive approaches which deserve to be given greater attention.
Sayın Lannoye'nin raporu, daha fazla ilgi gösterilmeyi hak eden olası yapıcı yaklaşımları tanımlamaktadır.

More Sentences
Politics
constructive conversation n. yapıcı görüşmeler
We have decided to engage in frank, open and constructive conversations in various fields of our cooperation.
İşbirliğimizin çeşitli alanlarında samimi, açık ve yapıcı görüşmeler yapmaya karar verdik.

More Sentences
General
constructive fraud n. yapıcı hile
constructive mathematics n. yapıcı matematik
constructive breach n. yapıcı ihlal
constructive possession n. yasal mülkiyet hakları
constructive possession n. yasal mülkiyet hakkı
constructive criticism n. olumlu eleştiri
constructive compliment n. yapıcı övgü
constructive compliment n. yapıcı iltifat
constructive feedback n. yapıcı eleştiri
abstract-constructive adj. soyut-inşacı
Speaking
constructive criticism is always welcome expr. yapıcı eleştirilere her zaman açığım
Trade/Economic
constructive shareholder n. örtülü pay sahibi
constructive dissolution n. örtülü tasfiye
constructive obligation n. yapıcı yükümlülük
constructive receipt of income n. zımnen tahsil edilen gelir
constructive obligation n. zımni kabulden doğan yükümlülük
constructive dissolution n. zımni tasfiye
constructive loss n. sigortada tam zarar
constructive shareholder n. zımni hissedar
constructive loss n. tam zarar
constructive dividends n. zımni temettüler
constructive termination n. zımni fesih
constructive dismissal n. işten çıkmaya zorlama
constructive dismissal n. işten ayrılmaya zorlama
constructive dismissal n. (çalışanı) istifa etmeye zorlama
constructive discharge n. işten ayrılmaya zorlama
constructive discharge n. işten çıkmaya zorlama
constructive discharge n. (çalışanı) istifa etmeye zorlama
constructive termination n. işten ayrılmaya zorlama
constructive termination n. işten çıkmaya zorlama
constructive termination n. (çalışanı) istifa etmeye zorlama
Law
constructive authority n. zımni yetki
constructive contract n. zımni akit
constructive assent n. zımni rıza
constructive notice n. bilindiği kabul edilen noktalar
constructive possession n. yasal zilyetlik
constructive possession n. kanun yoluyla zilyetlik
constructive trust n. zımni tröst
constructive trust n. bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst
legal doctrine of constructive treason n. kanunca var sayılan ihanet kuramı
constructive breach n. sözleşmenin icrasından önceki bir tarihte işlenmiş sözleşme ihlali
constructive presence n. kıyı devletinin kendi sularında bulunan ve kural ihlali yapmış başka gemi veya uçakla işbirliği yapan yabancı flamalı bir gemiye yaptırım uygulayabilmesi
constructive eviction n. kiracıyı evi boşaltmaya mecbur etme
constructive eviction n. mülkü yaşanmaz hale getirerek kiracıyı tahliyeye zorlama
constructive crimes n. aslında cezai yaptırımı olmayıp mahkeme tarafından çıkarım ve ima yoluyla isnat edilen suç
Politics
constructive abstention n. yapıcı çekimserlik
constructive vote of no confidence n. yapıcı güvensizlik oyu
Insurance
constructive total loss n. hükmi tam ziya
constructive total loss n. hükmi tam zıya
constructive total loss only n. sadece hükmi tam ziya
constructive total loss n. hükmi tam zarar
constructive total loss n. hükmi tam ziyan
Technical
constructive interference n. yapıcı girişim
constructive mileage n. yük veya yolcu taşımacılığında alınan mesafeyi aşan ve maliyet hesaplamalarında kullanılan mil hesabı
Computer
constructive interference n. yapıcı karışma
Telecom
constructive interference n. yapısal girişim
Architecture
constructive art n. yapı sanatı
Construction
constructive interference n. yapıcı karışma
Psychology
constructive methods and techniques n. kurucu yöntemler ve teknikler
Physiology
constructive metabolism n. yapıcı metabolizma
Biology
constructive-metabolic adj. yapıcı metabolizmaya ait
constructive-metabolic adj. anabolizmaya ait
constructive-metabolic adj. anabolizma ile ilişkili
constructive-metabolic adj. yapıcı metabolizma ile ilişkili
Geology
constructive margin n. konstraktif sınır
Military
constructive placement n. zımni bekleme hali
constructive credit n. diploma eşiti hak