örtülü - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

örtülü



Sens de "örtülü" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
örtülü covered adj.
örtülü veiled adj.
General
örtülü covert adj.
örtülü hushhush adj.
örtülü covered up adj.
örtülü in adj.
örtülü muffled adj.
örtülü shrouded adj.
örtülü latent adj.
örtülü cloaked adj.
örtülü cryptic adj.
örtülü shut adj.
örtülü sepulchred adj.
örtülü mantled adj.
örtülü implicit adj.
örtülü enclosed adj.
örtülü clad adj.
örtülü sepulchered adj.
örtülü implicit adj.
örtülü mystical adj.
örtülü occluse adj.
örtülü cladded adj.
örtülü implicit in adj.
örtülü dull adj.
örtülü inward adj.
örtülü coded adj.
örtülü self-contained adj.
örtülü tacitly adv.
Trade/Economic
örtülü constructive adj.
Law
örtülü implicit adj.
Technical
örtülü jacketed adj.
örtülü buried adj.
örtülü covered adj.
örtülü covered adj.
Biology
örtülü thecate adj.
Botanic
örtülü gratin adj.
Linguistics
örtülü covert adj.

Sens de "örtülü" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 238 résultat(s)

Turc Anglais
General
örtülü davranış covert behaviour n.
örtülü fırın muffle furnace n.
örtülü yol covered way n.
örtülü yaya yolu covered walk n.
örtülü geziyolu covered walk n.
örtülü alan enclosed space n.
toprak örtülü strüktür earth-sheltered structure n.
örtülü geçit passage n.
gizli/örtülü savaş covert war n.
örtülü anlam implicit meaning n.
örtülü volatilite implicit volatility n.
örtülü geçit ramada [southwestern us] n.
gölgelikle örtülü semer sepeti ambaree [india] n.
gölgelikle örtülü semer sepeti ambari [india] n.
yeşillikle örtülü yer levesel [obsolete] n.
gerçeği örtülü olarak açıklamak için uydurulmuş hikaye myth n.
toprakla örtülü bir şeyi meydana çıkarma deterration n.
buzlarla örtülü alan icescape n.
hoşgörü veya sabır ile örtülü küçümseme condescension n.
örtülü opsiyon covered option n.
örtülü geçit dogtrot [dialect] n.
ile örtülü olmak be encased in v.
suyla örtülü awash adj.
memeleri örtülü olmayan (kadın) topless adj.
kadın vücudunun genelde örtülü olan kısımlarını sergileyen (giysi vb) revealing adj.
ile örtülü grown over with adj.
kar ile örtülü snow-covered adj.
yarı örtülü semi-clad adj.
yapraklarla örtülü leafy adj.
yapraklarla örtülü leaved adj.
yapraklarla örtülü leafed adj.
çalılarla dolu/örtülü heathy adj.
üstü örtülü olan canopied adj.
kanopi ile örtülü olan canopied adj.
çadırlarla örtülü tented adj.
örtülü olmayan unsepulchred adj.
siperlik ile örtülü visored adj.
ormanla örtülü jungled adj.
kısmen örtülü half-covered adj.
karla örtülü white adj.
at kılı ile örtülü horsehair adj.
sık çalı ile örtülü bushy adj.
sık funda ile örtülü bushy adj.
fundayla örtülü heathclad adj.
üstü örtülü implicit in adj.
memeleri örtülü olmayan bare-breasted adj.
üstü örtülü covert [rare] adj.
keçeyle örtülü felted adj.
(tohum ile) örtülü semined adj.
kabuk ile örtülü crustated adj.
… ile örtülü anlamına gelen son ek -crusted adj.
her yeri örtülü smothered adj.
çimler ile örtülü soddy adj.
tezekler ile örtülü soddy adj.
pullar ile örtülü squamaceous adj.
damla taşlar ile örtülü stalactic adj.
sarkıtlar ile örtülü stalactic adj.
damla taşlar ile örtülü stalactical adj.
sarkıtlar ile örtülü stalactical adj.
damla taşlar ile örtülü stalactital adj.
sarkıtlar ile örtülü stalactital adj.
damla taşlar ile örtülü stalactitic adj.
sarkıtlar ile örtülü stalactitic adj.
damla taşlar ile örtülü stalactitical adj.
sarkıtlar ile örtülü stalactitical adj.
samanlar ile örtülü strawed adj.
hasır ile örtülü strawed adj.
tuz ile örtülü subsalt adj.
örtülü bir şekilde muffledly adv.
ile örtülü beneath prep.
örtülü anlamı veren bir ön ek crypt- pref.
örtülü anlamı veren bir ön ek crypto- pref.
örtülü anlamı veren bir ön ek krypt- pref.
örtülü anlamı veren bir ön ek krypto- pref.
Idioms
üstü örtülü/kapalı bir şekilde in an undertone expr.
Trade/Economic
örtülü maliyet implicit cost n.
örtülü kazanç camouflage of earnings n.
örtülü sermaye discretionary capital n.
örtülü gayri safi milli hasıla deflatörü implicit gnp deflator n.
örtülü sermaye edinilmesi hidden capitalization n.
örtülü sermaye camouflaged capital n.
örtülü fiyat deflatörü implicit price deflator n.
örtülü sermaye hidden capital n.
örtülü tasfiye constructive dissolution n.
örtülü enflasyon hedeflemesi implicit inflation targeting n.
örtülü sözleşme implicit contract n.
örtülü ihtiyat hidden reserve n.
örtülü reklam covert advertising n.
örtülü kazançlar hidden profits n.
örtülü ödenek discretionary fund n.
örtülü sermaye thin capitalization n.
örtülü sermaye thin capitalisation n.
örtülü sermaye thin capitalisation n.
örtülü sermaye thin capitalization n.
örtülü sermaye thin capitalization n.
örtülü sermaye thin capitalisation n.
örtülü kazanç hidden income n.
örtülü kar dağıtımı disguised profit distribution n.
örtülü ekonomi submerged economy n.
örtülü kur covered currency n.
örtülü sermaye hidden reserve n.
örtülü faktoring undisclosed factoring n.
örtülü sermaye thin capitalization n.
örtülü pay sahibi constructive shareholder n.
örtülü enflasyon implicit inflation n.
örtülü ödenek covert appropriation n.
üstü örtülü sözleşme implied contract n.
özsermayesi sıfırın altında olmasına rağmen hükümetin açıktan veya örtülü olarak desteğiyle ayakta duran finansal kurum zombie bank n.
örtülü sermaye disguised capital n.
üç aylık gelir kayıtlarını ayarlamak için kullanılabilen örtülü sermaye cookie jar reserve n.
Law
örtülü gelir concealed gain n.
örtülü reklam surreptitious advertising n.
örtülü iade rendition n.
örtülü kazanç concealed gain n.
örtülü sermaye concealed capital n.
örtülü ana para concealed capital n.
üstü örtülü irade beyanı implicit declaration of intent n.
örtülü kazanç aktarımı concealed gain transfer n.
(şüpheliyi veya mahkumu) örtülü iade ile bir ülkeden diğerine nakletmek render v.
(birini) örtülü iade ile bir ülkeden diğerine nakletmek rendition v.
Politics
örtülü ödenek yolsuzluğu misuse of discretionary fund n.
örtülü kısıtlamalar disguised restrictions n.
örtülü bilgi tacit knowledge n.
örtülü ödenek black budget n.
Technical
alüminyum örtülü sac aluminium coated sheet n.
bitümlü karton örtülü çatı asphaltic cardboard roof n.
çinko örtülü sac zinc coated sheet n.
çinko örtülü çatı zinc roof n.
düşük alaşımlı yüksek mukavemetli örtülü çelik elektrotlar low-alloy high tensile steel covered electrodes n.
gaz örtülü kaynak gas shielded welding n.
gaz örtülü ark kaynağı gas shielded arc welding n.
gaz örtülü volfram ark kesmesi gas tungsten-arc cutting n.
gaz örtülü volfram ark kaynağı gas tungsten-arc welding n.
hafif örtülü elektrot lightly coated electrode n.
kağıt şerit örtülü paper tape covered n.
kalay örtülü tin coated n.
kurşunlu kalay örtülü sac lead tin coated sheet n.
kurşunlu kalay örtülü sac lead-tin coated sheet n.
kurşun örtülü lead coated n.
manyetik toz ile örtülü ve gaz korumalı ark kaynağı gas shielded magnetic flux arc welding n.
nikel örtülü nickel clad n.
örtülü çubuk elektrot covered electrode n.
örtülü çelik coated steel n.
örtülü pürtük pock n.
örtülü insörtler coated inserts n.
örtülü aşındırıcı coated abrasive n.
örtülü yüksek hız çelikleri coated high speed steels n.
örtülü elektrotlar covered electrodes n.
örtülü aşındırıcılı ürün coated abrasive product n.
örtülü elektrot shielded metal electrode welding n.
örtülü elektrot coated electrode n.
örtülü sermetler coated cermets n.
örtülü kumaş coated fabric n.
örtülü koyuntular coated inserts n.
örtülü asıltılar coated colloids n.
örtülü karbür coated carbide n.
örtülü elektrot covered electrode n.
örtülü metal coated metal n.
örtülü yüzey coated surface n.
poliamid-imid örtülü emay kaplı dikdörtgen kesitli bakır sargı teli polyamide-imide enamelled rectangular copper wire n.
üzeri poliamid-İmid örtülü poliester veya poliesterimid emay kaplı dikdörtgen kesitli bakır sargı teli polyester or polyesterimide overcoated with polyamide-imide enamelled rectangular copper winding wire n.
üzeri poliamid örtülü poliüretan emay kaplı yuvarlak kesitli lehimlenebilir bakır sargı teli solderable polyurethane-enamelled round copper wire overcoated with polyamide n.
portatif çatıyla örtülü geniş ve sığ tuz düzlüğü cover n.
çinko örtülü zinc-coated adj.
ince duvar örtülü ve siperli screened and thin wall sheathed adj.
Electric
örtülü elektrod covered electrode n.
örtülü elektrod coated electrode n.
örtülü elektrot coated electrode n.
Textile
muslin kumaşla örtülü muslined adj.
Construction
çinko örtülü çatı zinc roof n.
örtülü kazı (oyma) covered excavation n.
örtülü geçit breezeway n.
örtülü yol covert way n.
Automotive
örtülü elektrot covered electrode n.
örtülü elektrotla metal ark kaynağı metal arc welding with covered electrodes n.
Aeronautic
örtülü pilot mahalli enclosed cockpit n.
örtülü elektrot covered electrode n.
Marine
örtülü karst covered karst n.
Medical
örtülü zar tectorial membrane n.
yalancı zarla örtülü pseudomembranous adj.
Anatomy
tırnağın deriyle örtülü kısmı root of a nail n.
Psychology
örtülü gözlem unobtrusive methods n.
örtülü öğrenme implicit learning n.
örtülü davranış covert behavior n.
örtülü bellek implicit memory n.
örtülü duyarlılaştırma covert sensitization n.
örtülü bilgi tacit knowledge n.
örtülü kişilik teorisi implicit personality theory n.
insan davranışını belirleyen düşünce eğilimleri, örtülü etkiler ve sorgulanmayan varsayımlar zeitgeist n.
Dentistry
örtülü kapanış collapsed bite n.
Optics
örtülü gonyotrefinasyon covered goniotrephination n.
Food Engineering
örtülü işlev implicit function n.
Math
örtülü denklem implicit equation n.
(matematik fonksiyonu) örtülü implicit adj.
Chemistry
kurşun örtülü lead coated adj.
Marine Biology
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube tunicary n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube subphylum urochordata n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube urochorda n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube subphylum urochorda n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube subphylum tunicata n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube urochordata n.
torba biçiminde ve yarı saydam vücutlu, gömlek benzeri bir yapıyla örtülü deniz canlılarını içeren bir alt şube tunicates n.
Zoology
çift kalkanlı örtülü bipeltate adj.
kemikli plakalar ile örtülü olan cuirassed adj.
Botanic
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki texas plume (gilia rubra) n.
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki standing cypress n.
örtülü mor higrophorus hygrophorus purpurascens n.
yaprakla örtülü endophyllous adj.
iki örtülü dithecal adj.
Agriculture
örtülü toprak burried soil n.
örtülü toprak buried soil n.
örtülü toprak covered soil n.
Literature
mecazlı veya örtülü ifadeler yerine basit ve anlaşılır ifadeler kullanma kyriolexy n.
örtülü anlatmak euphemize v.
örtülü anlatmak euphemise v.
örtülü biçimde euphemistically adv.
Linguistics
örtülü gerçek özne logical subject n.
Archaeology
toprakla örtülü ve taşlarla çevrili çukur biçiminde taş tabut kistvaen n.
m.ö. 4. bin yıla tarihlendiği düşünülüp yer altında veya höyükle örtülü olabilen devasa taşlardan inşa edilmiş mezar odaları megalithic tomb n.
Philosophy
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yönteme ait maieutic adj.
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yöntem ile ilişkili maieutic adj.
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yönteme ait maieutical adj.
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yöntem ile ilişkili maieutical adj.
Environment
suyla örtülü vadi drowned valley n.
Geography
kum ve çakılla örtülü kayalık çöl hamada n.
kum ve çakılla örtülü kayalık çöl hammada n.
kırağıyla örtülü hoar [rare] adj.
Meteorology
karla örtülü alan snow cover extent n.
karla örtülü alan extent of snow cover n.
Military
örtülü intikal covered movement n.
örtülü mevzilerden ateş açma firing from covered positions n.
örtülü yaklaşma yürüyüşü covered approach march n.
örtülü yol yokuşunda girinti crotchet n.
Music
örtülü ve hüzünlü tonu olan borulu org tuşu oboe d'amore n.
Ornithology
ayak bileği boynuz benzeri kılıfla örtülü olan (kuş) laminiplantar adj.
(yumurtadan çıkan kuş yavrusu) tüyle örtülü olan dasypaedal adj.
Entomology
kafasının yarısı toraks kalkanı ile örtülü olan (böcek) semirecondite adj.
Star Wars
örtülü fırça covered brush n.