dalak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dalak



Sens de "dalak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dalak spleen n.
General
dalak milt n.
dalak splenetic adj.
dalak splenic adj.
Medical
dalak spleen n.
Gastronomy
dalak melt n.

Sens de "dalak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

Turc Anglais
General
dalak hastası kimse splenetic n.
dalak pulpası pulp n.
Technical
dalak yangısı splenitis n.
Medical
bir organın belirli bir bölümünün dalak görünüşünü alması splenization n.
dalak ameliyatı splenotomy n.
dalak atrofisi splenic atrophy n.
dalak rüptürü rupture of the spleen n.
dalak küçülmesi splenic atrophy n.
dalak tüberkülozu spleen tuberculosis n.
dalak veni splenic n.
dalak büyümesi splenomegaly n.
dalak infarktı splenic infarct n.
dalak koruyucu distal pankreatektomi distal pancreatectomy with splenic salvage n.
dalak büyümesi hypersplenism n.
dalak küçülmesi splenatrophy n.
dalak hastalıkları splenic diseases n.
dalak ağırlığı splenic weight n.
dalak şişmesi ague cake n.
dalak şişmesi splenomegaly n.
dalak çıkarma ameliyatı splenectomy n.
dalak iltihabı splenitis n.
izole dalak yaralanması isolated spleen injury n.
izole dalak tutulumu isolated splenic involvement n.
karaciğer ve dalak büyümesi hepatosplenomegaly n.
makronodüler dalak tutulum macronodular splenic involvement n.
mikronodüler dalak tutulumu micronodular splenic involvement n.
retroperitoneal aksesuar dalak retroperitoneal accessory spleen n.
renal hücreli karsinomu taklit eden retroperitoneal aksesuar dalak retroperitoneal accessory spleen mimicking renal mass n.
sago dalak sago spleen n.
splenozis dalak dokusunun ektopik otoimplantasyonu ectopic auto-transplantation of splenic tissue n.
wegener granülomatozisi seyrinde dalak infarktı splenic infarction in wegener's granulomatosis n.
pankreastaki kanı boşaltan ve üst mezenterik ve dalak damarlarına açılan damarlar venae pancreatica n.
pankreastaki kanı boşaltan ve üst mezenterik ve dalak damarlarına açılan damarlar pancreatic vein n.
mide-dalak gastrolienal adj.
dalak hastalığına karşı etkili antisplenetic adj.
aşırı şişmiş (akciğer, dalak, böbrek) hyperinflated adj.
aşırı genişlemiş (akciğer, dalak, böbrek) hyperinflated adj.
Anatomy
dalak toplardamarı spleen vein n.
dalak arteri arteria lienalis n.
dalak arterinden dallanan ve mideye giden birkaç kısa arter vasa brevis n.
dalak arterinden dallanan ve mideye giden birkaç kısa arter arteria gastrica breves n.
dalak arterinden dallanan ve mideye giden birkaç kısa arter hort gastric artery n.
dalak yüzeyindeki çok sayıdaki ince damarların oluşturduğu bir toplardamar vena lienalis n.
dalak yüzeyindeki çok sayıdaki ince damarların oluşturduğu bir toplardamar splenic vein n.
aksesuar dalak lienculus n.
dalak ile ilişkili lienal adj.
dalak ve bağırsağa ait lieno-intestinal adj.
dalak ve bağırsağa ilişkin lieno-intestinal adj.
Gastronomy
dalak ızgara grilled spleen n.
Biochemistry
dalak çıkarımı spleenectomy n.
Botanic
dalak otu wall germander n.
dalak otu teucrium chamaedrys n.