Historique

deal in

Sens de "deal in" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 7 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	deal in v.	ticareti yapmak
2	General	deal in v.	alıp satmak
3	General	deal in v.	meşgul olmak
Phrasals
4	Phrasals	deal in v.	uygulamak
Trade/Economic
5	Trade/Economic	deal in v.	alıp satmak
6	Trade/Economic	deal in v.	ticareti yapmak
7	Trade/Economic	deal in v.	ticaretini yapmak

Sens de "deal in" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	deal in something v.	alıp satmak
2	General	deal in something v.	ticareti yapmak
3	General	deal in small wares v.	tuhafiyecilik yapmak
4	General	deal in goods v.	sağlam addedilmek
5	General	deal in options v.	primli işler yapmak
6	General	deal in commodities v.	mal ticareti yapmak
7	General	deal with the crisis in his own way v.	krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak
8	General	deal with the crisis in his own way v.	krizle kendi yöntemiyle baş etmek
9	General	deal in futures v.	malların gelecekteki değeri hakkında spekülasyon yapmak
Phrasals
10	Phrasals	deal (one) in v.	(birini) bir işe, projeye katmak
11	Phrasals	deal someone in v.	kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak
12	Phrasals	deal someone in v.	birini bir şeye dahil olmak
13	Phrasals	deal someone in v.	birini bir işe, projeye katmak
14	Phrasals	deal (one) in v.	(birini) dahil etmek
15	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) ticareti yapmak
16	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) alıp satmak
17	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) işi yapmak
18	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şeye) odaklanmak
19	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şeyi) içermek
20	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şeyi) kapsamak
21	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şeyi) kapsamına dahil etmek
22	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) ile haşır neşir olmak
23	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) ile çalışmak
24	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şeye) dayandırmak
25	Phrasals	deal in (something) v.	(bir şey) üzerinden iş yapmak
Speaking
26	Speaking	what's the deal in here? expr.	buranın olayı nedir?
27	Speaking	we have a great deal in common expr.	seninle çok ortak noktamız var