Historique

defendant

Sens de "defendant" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	defendant n.	sanık
2	Common Usage	defendant n.	davalı
General
3	General	defendant n.	davalı
4	General	defendant n.	zanlı
5	General	defendant n.	maznun
6	General	defendant n.	müddeialeyh
7	General	defendant n.	müdafi
Law
8	Law	defendant n.	davalı
9	Law	defendant n.	maznun
10	Law	defendant n.	müddeialeyh
11	Law	defendant n.	sanık
12	Law	defendant adj.	dava edilen

Sens de "defendant" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	aforementioned defendant n.	mumaileyh davalı
Phrases
2	Phrases	given the history that I am aware of the defendant expr.	davalının geçmişini de göz önünde bulundurarak
Law
3	Law	joint defendant n.	birlikte dava olunan
4	Law	co-defendant n.	birlikte dava olunan
5	Law	added defendant n.	dahili davalı
6	Law	plaintiff and counter-defendant n.	davacı ve karşı davalı
7	Law	defendant and counter-plaintiff n.	davalı ve karşı davacı
8	Law	domicile of defendant n.	davalının ikametgahı
9	Law	consent of defendant n.	davalının rızası
10	Law	defendant in replevin n.	istirdat davasında sanık
11	Law	defendant in replevin n.	istirdat davasında davalı
12	Law	counter-defendant n.	karşı davalı
13	Law	counsel for the defendant n.	müdafaa avukatı
14	Law	counsel for the defendant n.	müdafaa vekili
15	Law	co-defendant n.	müşterek davalı
16	Law	joint defendant n.	müşterek davalı
17	Law	brief in reply to the answer of the defendant n.	savunmanın cevabına cevap dilekçesi
18	Law	counsel for the defendant n.	savunma vekili
19	Law	rape defendant n.	tecavüz suçu zanlısı
20	Law	rape defendant n.	tecavüz zanlısı
21	Law	defendant in court of appeal n.	temyiz mahkemesinde davalı olma
22	Law	triple homicide defendant n.	üç kişiyi öldürmekle suçlanan kimse
23	Law	be engaged in sexual congress with the defendant v.	davalıyla cinsel birleşmede bulunmak
24	Law	(defendant) to stand in the dock v.	sanık sandalyesine oturmak
25	Law	(defendant) to sit in the dock v.	sanık sandalyesine oturmak
26	Law	in absence of the defendant expr.	gıyapta
27	Law	in absence of the defendant expr.	sanık hazır olmadan