Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | descant n. | beste |
General | descant n. | hararetli okuma |
General | descant n. | en yüksek ses |
General | descant n. | fikir veya merakların samimi ve coşkulu ifadesi |
General | descant n. | yüksek perde |
General | descant v. | şarkı söylemek |
General | descant v. | hararetle okumak |
General | descant v. | en yüksek sesten şarkı söylemek |
Music | ||
Music | descant n. | birkaç sesle okunan parçada en yüksek ses |
Music | descant n. | tüm seslerin yaklaşık aynı tempoya sahip olduğu çok sesli ortaçağ müziği |
Music | descant n. | (çok sesli ortaçağ müziğinde) kilise müziğiyle kontrpuan şeklinde söylenen ezgi |
Music | descant n. | tenorun kilise müziğinin üzerine söylenen ezgi veya kontrpuan |
Music | descant adj. | enstrüman ailesinin en yüksek mensubuna ait veya ilişkili |
Archaic | ||
Archaic | descant n. | sopranoların söylediği bir tür kontrpuan |
Archaic | descant n. | belirli bir tema üzerine konuşma |
Archaic | descant n. | belirli bir tema hakkında eklenen yorum |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | descant [obsolete] n. | geleneksel olandan sapma | ||
General | descant [obsolete] n. | gelenek dışılık | ||
General | descant [obsolete] n. | her şeyi eleştirme | ||
General | descant on v. | hakkında uzun uzadıya anlatmak | ||
General | descant on v. | üzerinde hararetli konuşmak | ||
Music | ||||
Music | descant viol n. | bas viyoladan daha yüksek oktavlı viyola | ||
Music | descant on v. | ana ezgi üzerine en yüksek sesten şarkı söylemek |