diffuser - Turc Anglais Dictionnaire

diffuser

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "diffuser" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
General
diffuser n. difüzör
Sometimes, this requires a diffuser such as paper or plexiglass between the lights and the onyx.
Bazen bu, ışıklar ve oniks arasında kağıt veya pleksiglas gibi bir difüzör gerektirir.

More Sentences
Technical
diffuser n. difüzör
In the photo above, you see a small diffuser in front of the flash.
Yukarıdaki fotoğrafta flaşın önünde küçük bir difüzör görüyorsunuz.

More Sentences
Automotive
diffuser n. difüzör
You can also use an electric diffuser.
Ayrıca bir elektrikli difüzör de kullanabilirsiniz.

More Sentences
Aeronautic
diffuser n. difüzör
This Top Ventilation System is derived from the RX-7V diffuser system.
Bu Üst Havalandırma Sistemi RX-7V difüzör sisteminden türetilmiştir.

More Sentences
General
diffuser n. yayındırıcı
diffuser n. yayıcı
diffuser n. diffüzör
diffuser n. glop
diffuser n. dağıtıcı
diffuser n. gelen sıcak havayı dağıtmak için saç kurutma makinesine takılan aparat
Technical
diffuser n. ışık saçıcı
diffuser n. ters nozul
diffuser n. gelen havayı odada farklı yönlere ileten cihaz
Informatics
diffuser n. yayındırıcı
Furniture
diffuser n. kabaca reflektörden oluşan bir aydınlatma armatürü parçası
Automotive
diffuser n. venturi
diffuser n. yayıcı
Marine Biology
diffuser n. difüzör
Geology
diffuser n. dağıtıcı
diffuser n. dökücü
Photography
diffuser n. ışık yumuşatıcı

Sens de "diffuser" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Anglais Turc
General
diffuser lens n. flu mercek
Technical
ceiling diffuser n. tavan tipi difizör
diffuser lens n. dağıtıcı mercek
diffuser blade n. difüzör kanadı
diffuser plate n. difüzör plakası
diffuser radius of diffusion n. yayılmanın difüzör yarı çapı
linear diffuser n. doğrusal menfez
diffuser vane n. difüzör kanadı
diffuser serim n. yayındırıcı örtü
diffuser ring n. difüzör çemberi
slot diffuser n. yarık tipli veriş menfezi
adjustable diffuser n. ayarlı dağıtıcı
wear plate diffuser n. difizör aşıntı plakası
diffuser disc n. difizör diski
air diffuser n. hava dağıtıcısı
air diffuser n. anemostat
baffle diffuser n. paletli dağıtıcı
compartment diffuser n. kompartıman diffizörü
diffuser lens n. yumuşak odaklı mercek
diffuser radius of diffusion n. yayılmanın difüzör yarıçapı
diffuser plate n. yayıcı levha
diffuser tube n. dağıtıcı boru
diffuser lens n. flu mercek
diffuser valve n. dağıtıcı vana
diffuser frame n. glop çerçevesi
disc diffuser n. diskli dağıtıcı
linear diffuser n. çizgisel-düz menfez
egg-crate diffuser n. kafesli ışık dağıtıcısı
ceiling diffuser n. tavan tipi menfez
ground-glass diffuser n. taşlanmış cam yayıcısı
sintered-glass diffuser n. toplaşık camlı yayınaç
diffuser governor valve n. difüzör kumanda valfi
diffuser deflection vane n. difüzör yönlendirme kanadı
diffuser control valve n. difüzör kumanda valfi
diffuser vane n. difüzör kanadı
exhaust-gas diffuser n. egzoz gazı difüzörü
unbladed radial-flow diffuser n. kanatsız radyal difüzör
radial-flow diffuser n. radyal difüzör
Construction
ceiling air diffuser n. tavan dağıtıcısı
ceiling diffuser n. tavan tipi menfez
corridor diffuser n. koridor diffizörü
square ceiling diffuser n. kare tavan anemostad
square diffuser n. kare anemostad
Lighting
perfect reflecting diffuser n. yansıma ile tam yayındırıcı
perfect transmitting diffuser n. geçme ile tam yayındırıcı
Automotive
actual diffuser n. gerçek yayıcı
air diffuser n. hava yönlendirici
Aeronautic
dump diffuser n. depolu difüzör
compressor diffuser n. kompresör difüzörü
diffuser cone angle n. difuzor koni açısı
diffuser buzz n. difuzor vızıltısı
diffuser efficiency n. difuzor verimi
annular diffuser n. yuvarlak difuzor
Photography
diffuser scrim n. yayındırıcı örtü