dikilmiş - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dikilmiş



Sens de "dikilmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
dikilmiş sewn adj.
dikilmiş sewed adj.
dikilmiş erect adj.
dikilmiş engrafted adj.
dikilmiş seamed adj.
dikilmiş upended adj.
dikilmiş uppricked adj.
Idioms
dikilmiş sewed up adj.
dikilmiş at the high port expr.

Sens de "dikilmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 68 résultat(s)

Turc Anglais
General
kare şeklinde dikilmiş derilerden yapılan bir afrika giysisi kaross n.
kumaş artıklarından dikilmiş yorgan patchwork n.
dikilmiş şey sewing n.
dikilmiş kenar hem n.
bir şehidin onuruna dikilmiş türbe veya şapel martyry n.
taş yığınlarının üzerine dikilmiş taş levhadan meydana gelen sembol yapı meerestone n.
yanlış dikilmiş şey misplant n.
yeniden dikilmiş şey replant n.
kötü dikilmiş kıyafet dreck n.
aynı kumaştan dikilmiş düz kemerli bluz ve etekten oluşan giysi shirt-waist suit n.
çekip koparmak (iplikle dikilmiş bir şeyi) rip something off v.
söküp atmak (iplikle dikilmiş bir şeyi) rip something off v.
sık dikilmiş (bitki) thickset adj.
sık dikilmiş thickset adj.
birbirine çok yakın dikilmiş (bitkiler) thickset adj.
başında yukarı dikilmiş sık ve kalın saçlara sahip olan shockheaded adj.
ısmarlama dikilmiş tailor-made adj.
elde dikilmiş hand-stitched adj.
kişiye özel hazırlanmış/dikilmiş tailored adj.
seyrek (dikilmiş) lax adj.
elle dikilmiş handstitched adj.
yan yana dikilmiş halkalardan oluşan (zırh) ringed adj.
yukarı dikilmiş sık ve kalın saçları olan shock-headed adj.
kısa ve dikilmiş (saç) spiked adj.
Colloquial
(biri) için dikilmiş olmak be made for (someone) v.
(biri) için özel olarak yapılmış/dikilmiş olmak be made for (someone) v.
biri için dikilmiş tailor-made adj.
birinin üstüne dikilmiş tailor-made adj.
biri için özel olarak dikilmiş tailor-made adj.
terzide dikilmiş tailor-made adj.
Idioms
üstüne dikilmiş gibi uymak fit (one) to a tee v.
özel dikilmiş olmak be tailor-made v.
üstüne dikilmiş olmak be tailor-made v.
(birine) üstüne dikilmiş gibi uymak fit (one) to a t v.
(birine) üstüne dikilmiş gibi uymak fit (someone) like a glove v.
görünür şekilde dikilmiş stitch aloft [dated] adj.
Law
(derebeyine kira ödeyerek) bir başkasının arazisine dikilmiş evde yaşayan kimse superficiary n.
Technical
dikilmiş kenar hem n.
Textile
terzi tarafından özel dikilmiş kadın elbisesi tailleur n.
eteğin arasından dekoratif astar görünecek şekilde önü açık dikilmiş kadın elbisesi redingote n.
kumaşa dikilmiş küçük metal plakalardan oluşan esnek bir zırh jesserant n.
gömleğe dikilmiş dekoratif sahte yelek vestee n.
ortasında küçük bir elmas olan, kuş gözüne benzeyen geometrik bir desenle dikilmiş bir kumaş bird's–eye n.
evde giyilen ve yumuşak kumaştan dikilmiş kemerli erkek ceketi lounging jacket n.
haç şeklinde dikilmiş deri parçası cross n.
fanila kumaştan dikilmiş pantolon flannels n.
fanila kumaşından dikilmiş iç çamaşırı flannels n.
pamuklu yumuşak faniladan dikilmiş gömlek flanny [australia] n.
koyun derisi ile astarlanmış olup pamuklu kahverengi kumaştan dikilmiş ağır iş kabanı sheepskin coat n.
dikişleri sökülemeyecek şekilde dikilmiş olan (örme kumaş) nonladdering [brit] adj.
dikişleri sökülemeyecek şekilde dikilmiş olan (örme kumaş) non-laddering adj.
iğneyle dikilmiş needled adj.
altın rengi iplikle bezenmiş/dikilmiş shot with gold adj.
çapraz dikilmiş cross stitched adj.
elle dikilmiş handsewn adj.
ufak söküklerin genişlemesini önlemek için çift iplikle dikilmiş (kumaş) ripstop adj.
iki kenarı birleştiren bitişik ve dikey ilmeklerle dikilmiş overhand adj.
faniladan dikilmiş flannen adj.
Marine
yakın çatışmada mürettebatı koruması için gemi güvertesine dikilmiş bariyer close-fights n.
yakın çatışmada mürettebatı koruması için gemi güvertesine dikilmiş bariyer close quarters n.
Botanic
uzun sıra halinde dikilmiş bir grup çiçek drift n.
Agriculture
büyümelerini kolaylaştırmak için eşit uzaklıkta dikilmiş bitki sırası check n.
büyümelerini kolaylaştırmak için eşit uzaklıkta dikilmiş bitki sırası checkrow n.
Apiculture
pup dönemi öncesinde pupanın dikilmiş hali stretched larva n.
Forestry
dikilmiş orman planted forest n.
Sport
tırmanıcının düşüşünü yavaşlatmak için kullanılan ip boyunca aralıklarla dikilmiş büyük bir naylon ilmek daisy-chain n.
Bookbindery
elde dikilmiş iplikler ile iki taraftan sabitlenerek two-along adv.
elde dikilmiş iplikler ile iki taraftan sabitlenerek two-on adv.