check - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

check

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "check" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 184 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
check n. kontrol
check v. denetlemek
check v. kontrol etmek
General
check n. denetleme
check n. fiş
check n. engel
check n. teftiş
check n. numara
check n. yavaşlatma
check n. gem vurma
check n. ket
check n. fasıla
check n. fren
check n. dama
check n. makbuz
check n. kontrol işareti
check n. fren görevi yapan şey
check n. muayene
check n. durdurma
check n. ket vurma
check n. kare veya kareli desen (damalı kumaştaki)
check n. numaralı kağıt
check n. hesap (lokanta/bar veya gece kulübünde yenilip içilen şeyler için)
check n. marka
check n. kontrol belgesi
check n. engelleme
check n. işaret (listedeki bir maddenin yanına konulan)
check n. gözden geçirme
check n. ara
check n. karşılaştırma
check n. geciktirme
check n. adisyon
check n. hesap
check n. yan yüz
check n. çek
check n. kumarda oyun fişi
check n. damanın bir karesi
check n. reddetme
check n. geri çevirme
check n. emanet bürosu
check n. sahtekarlığı/hatayı önleme standardı
check n. engel
check n. mani
check n. ani duruş
check n. aniden durma
check n. gecikme
check n. araştırma
check n. inceleme
check n. (hokeyde) rakibi durdurma/tutma
check n. kumarhane fişi
check n. (ahşap/boyalı yüzeyde) küçük çatlak
check n. av köpeğinin kokuyu yitirmesi
check n. çentik
check n. oyuk
check n. fay kırığı
check n. dizgin
check v. emanete vermek (bavulu)
check v. gemlemek
check v. alıkoymak
check v. tutmak
check v. kontrolden geçirmek (birini/bir şeyi)
check v. emanete bırakmak
check v. gününü göstermek
check v. bagaja vermek (bavulu)
check v. karşılaştırmak
check v. çanına ot tıkamak
check v. soruşturmak
check v. hakkından gelmek
check v. yavaşlatmak
check v. kısmak
check v. ket vurmak
check v. engellemek
check v. muayene etmek
check v. gem vurmak
check v. kontrol işareti koymak
check v. çek keşide etmek
check v. gözden geçirmek
check v. vestiyere vermek (paltoyu/şapkayı)
check v. emanete vermek
check v. frenlemek
check v. çek yazmak
check v. kontrol altına almak
check v. durdurmak
check v. kontrol etmek
check v. sağlama yapmak
check v. yoklamak
check v. çek etmek
check v. kontrolünü yapmak
check v. doğru olup olmadığını kontrol etmek
check v. karelerle kaplamak
check v. denetleme yapmak
check v. haczetmek
check v. para cezası vermek
check v. aniden durmak
check v. (maddeler) birbirini tutmak
check v. fiyata göre vb. çetele tutmak
check v. engellemek
check v. önlemek
check v. ayarlamak
check v. azaltmak
check v. kontrol altında tutmak
check v. hakim olmak
check v. teftiş etmek
check v. emanete vermek/bırakmak
check v. emaneten almak
check v. emanet olarak almak
check v. kara deseni ile bezemek
check v. tarlayı karelere bölerek ekim yapmak
check v. (hokeyde) rakibin hamlesini engellemek
check v. birbirini tutmak
check v. birbirine uymak
check v. uyumlu olmak
check v. uygun düşmek/olmak
check v. ara vermek
check v. durmak
check v. duraklamak
check v. kesintiye uğramak
check v. kesintiye uğratmak
check v. çek yazmak
check v. (ahşap/boyalı yüzey) çatlamak
check v. (boyalı yüzeyi) çatlatmak
check v. pokerde pas demek
check v. pas geçmek
check adj. kareli
check adj. ekose
Colloquial
check n. anlaşıldı/anlaştık
check interj. karşılıklı anlaşma bildiren ünlem
check interj. var
check interj. mevcut
check interj. listede var
check interj. tamam
check interj. tamamdır
Trade/Economic
check n. belli bir kişi ya da kuruma belli bir miktarı ödemesi için bankaya yazılı olarak verilen ödeme emri
check n. çek
check n. çek
check n. fatura
check n. ödeme emri
check n. teftiş
Technical
check n. oluk
check n. yiv
check n. ekose
check n. kontrol
check v. çatlak açmak
check v. kontrol etmek
check adj. kontrol eden
check adj. durduran
check adj. saptıran
check adj. düzenleyen
check adj. şifreleyen
check adj. kodlayan
check adj. belirtimli
Computer
check n. denetim
check n. denetim onay
check n. onay
check n. onaykutusu
check n. onay işareti
check n. sağlama
check v. denetlemek
check expr. denetle
check expr. işaretle
check expr. onay işareti koy
check expr. onayla
Automotive
check v. kontrol etmek
Transportation
check v. yolcu biletinin sahibine sevkiyat hizmeti vermek
check v. sevkiyat düzenlemesi kapsamında sevkiyatı kabul etmek
Gastronomy
check n. adisyon
Agriculture
check n. büyümelerini kolaylaştırmak için eşit uzaklıkta dikilmiş bitki sırası
Hunting
check v. (köpek) koku kaybolduğunda av kovalamayı bırakmak
check v. (şahin) asıl avı bırakıp değersiz avın peşine düşmek
Sport
check n. vücut ya da sopayla rakibi engelleme
Chess
check n. şah
check v. şah çekmek
check v. şah demek
check interj. şah!
check interj. şah
Card
check n. iskambil vb. oyunlarda para yerine geçen fiş
check v. (pokerde) bahis turunda en düşük değerdeki fişe oynamak
check v. (pokerde) turda bahis oynama hakkından feragat etmek
Music
check n. bir telin vurulduktan sonra çekiçle geriye doğru hareketini durduran ve anahtar serbest bırakılıncaya kadar tutan piyano hareketi
Archaic
check n. kınama
check n. paylama
check n. fırça atma
check v. ücretini keserek cezalandırmak
Slang
check n. ilaç dozu

Sens de "check" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
check stub n. çek koçanı
traveler´s check n. seyahat çeki
baggage check n. bagaj fişi
check weighman n. baskülcü
travellers check n. seyahat çeki
loop check n. döngü denetimi
ordinary check n. adi çek
spell check n. sözcük kontrolü
check account n. çek hesabı
check fraud n. çek dolandırıcılığı
desk check n. masabaşı denetimi
maintenance check n. bakım kontrolu
check flight n. kontrol uçuşu
check digit n. doküman numarasını takip eden ve o numarayla matematiksel ilişkisi olan rakam
check to bearer n. hamiline çek
check digit n. kontrol hanesi
personal check n. şahsi çek
rain check n. gösteri veya konser vb yerine ilerisi için verilen bilet
crossed check n. çizgili çek
coat check n. vestiyer
travelers check n. seyahat çeki
attendance check n. devam kontrolü
check weighman n. tartı kontrol memuru
rain check n. çekici bulunan bir davetin reddedilmesi
eligibility check n. uygunluk kontrolü
rain check n. yağmur yüzünden iptal edilen maç
baggage check n. emanetçinin verdiği fiş
traveller's check n. seyahat çeki
traveler's check n. seyahat çeki
diagnostic check n. tanılayıcı deney
health check n. sağlık kontrolü
limit check n. limit denetimi
machine check interruption n. makine denetim kesmesi
parity check n. benzerlik kontrolu
check room n. emanet eşya bürosu
check room n. vestiyer
test check n. test kontrolü
check mark n. puantaj
check valve n. çek valfi
self check n. öz sağlama
adjective check list n. sıfat tarama testi
cashed check n. paraya çevrilmiş çek
id check n. kimlik kontrolü
check in n. bagaj kontrolü
character check n. karakter denetimi
check point n. güvenlik noktası
counter check n. tekrar kontrol
retirement check n. emekli aylığı
expiration check n. son kullanım tarihini denetleme
check-in desk n. hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgah
jobless check-help-benefit n. işsizlik yardımı
check-out counter n. çıkış tezgahı
check-off n. kesinti
check-out n. ayrılma
check-out n. çıkış
check-in islands n. check-in adaları
check-out counter n. süpermarketteki gibi alınan malların hesabının yapılıp ödendiği tezgah
blank check n. tam yetki
parity check n. eşitlik denetimi
parity check n. eşlik denetimi
check-up n. tepeden tırnağa sağlık muayenesi
check-up n. check up
doctor check n. doktor kontrolü
rain check n. ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet
rain check n. konser/gösteri izleme hakkını daha sonra kullanma hakkı
bonus check n. ikramiye çeki
baggage check n. eşya makbuzu
baggage check n. bagaj belgesi
check lock n. emniyet kilidi
calculation check/control n. hesaplama kontrolü
check-up n. genel sağlık kontrolü
check-up n. çekap
check-up n. sağlık yoklaması
check-up n. inceleme
final check n. son kontrol
check amount n. çek bedeli
sound check n. ses kontrol
background check n. geçmiş araştırması
background check n. geçmiş sorgulaması
reality check n. gerçeklerle yüzleştiren değerlendirme
reality check n. zihni gerçeklere döndüren durum
welfare check n. iyi olup olmadığını polis aracılığı ile öğrenme
check [dialect] n. atıştırmalık
check [obsolete] n. banka poliçesinin dip koçanı
check [obsolete] n. dip koçanlı poliçe
check girl n. vestiyer görevlisi kadın
check girl n. vestiyerci kız
check hook n. koşum eyeri üzerindeki kanca
check out n. süpermarket gibi yerlerde müşterilerin ödeme yaptığı yer
check-out procedure n. denetleme işlemi
check-out procedure n. inceleme işlemi
check-out procedure n. kontrol işlemi
door check n. kapı hidroliği
tough check n. etiket ve bilet yollamakta kullanılan sert karton
age check n. yaş kontrolü
claim check n. fiş
claim check n. teslim fişi
claim check n. sipariş fişi
claim check n. otopark fişi
claim check n. fiş
claim check n. teslim fişi
claim check n. sipariş fişi
claim check n. otopark fişi
member check n. üye kontrolü
bed check n. (askeriye, yurt) yatak yoklaması
hat-check girl n. vestiyerci kız
health check [uk] n. makine çalışma takibi
health check [uk] n. bir şirket veya şahsın ekonomik başarısı için yürütülen inceleme
gut check [us] n. cesaret, karakter veya kararlılık testi
double check n. dikkatli inceleme
double check n. detaylı inceleme
double check n. detaylı araştırma
cross-check n. çapraz kontrol yapma
cross-check n. çapraz kontrol aracı
sales check n. kasa alındısı
spot check n. habersiz denetim
spot check n. habersiz kontrol
check-in n. kayıt
check-in n. (otel, havaalanı vb.) varışta yapılan kayıt
check-in n. bulunulan yer
check-in n. mevcut lokasyon
draw a check v. çek keşide etmek
check in v. kaydolmak
check up v. gözden geçirmek
check in v. giriş yapmak
check out of v. kitabın çıkış kaydını yapmak
give someone a blank check v. açık bono vermek
check up v. muayene etmek
check up on v. kontrol etmek
check up on v. gözden geçirmek
check up v. araştırmak
place into check v. hesaba koymak
check out v. kontrol etmek
check out v. seçerek almak
check on v. kontrol etmek
check out v. hesabını ödeyip ayrılmak (otelden vb)
check back v. yeniden soruşturmak
check up v. soruşturmak
check with v. danışmak (birine)
check into v. kayıt yaptırmak
check up v. kontrol etmek
check out v. hesaplamak
check in v. kaydını yaptırmak (otel vb'ne girince)
check against v. kıyaslamak
check into v. pansiyon otel vb'nde kaydını yaptırıp bir oda tutmak
give someone a blank check v. açık çek vermek
check something in v. vestiyere bırakmak
check off v. bozmak
check out v. soruşturmak
check out with v. iki şey birbirini tutmak
draw a check v. çek yazmak
check up on v. göz atmak
check over v. incelemek
check in v. kaydetmek
check out v. otelden ayrılmak
check baggage v. bagaja vermek
check in v. biletini kontrol etmek (havaalanında)
check in v. kayıt yaptırmak
check in v. kayıt yapmak
check on v. bakmak (kontrol etmek amacıyla)
give check v. şah demek
check with v. izin almak (birinden)
check something in v. emanete vermek
check out v. hesap kapamak
check against v. karşılaştırmak
check out from v. çıkış kaydını yaptırmak
check out v. ayrılmak
check out from v. kitabın çıkış kaydını yapmak
write out a check v. çek yazmak
check out of v. çıkış kaydını yaptırmak
check for v. belirli bir şeyi arayarak bir şeyi kontrol etmek
check into v. araştırmak
check in v. biletini kontrol ettirmek (havaalanında)
check in at v. kayıt yaptırmak
cash a check v. paraya çevirmek
check off v. yanına işaret koymak (listedeki bir maddenin)
check on v. emin olmak
check into v. biryere giriş yapmak
check for v. aramaya çalışmak
check on v. göz atmak
check in at the airport v. havaalanında uçak defterine kaydolmak
check back v. soruşturmak
check in v. kaydını yaptırmak
check one's watch v. saati kontrol etmek
check one's watch v. zamanı kontrol etmek
check one's watch v. saatini kontrol etmek
check for identification v. kimlik sormak
check into a hotel v. otele yerleşmek
check in at the hotel v. otele yerleşmek
check availability v. müsaitlik durumunu kontrol etmek
keep something in check v. kontrol altında tutmak
make check v. kontrol etmek
make out a check v. çek düzenlemek
check the pulse v. nabız ölçmek
check someone's pulse v. nabzını ölçmek
check the watch v. saate bakmak
go through passport check v. pasaport kontrolünden geçmek
check oneself v. kendini kontrol etmek
check up on v. araştırmak
check in v. gelişini bildirmek
check up on v. soruşturmak
double-check v. tekrar kontrol etmek
check-off v. bozmak
double-check v. çifte kontrol etmek
double-check v. çifte kontrol yapmak
spot-check v. rasgele kontrol etmek
spot-check v. rasgele kontrolde bulunmak
check out with v. uymak (bir başka şeye)
check on v. doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak
check up on v. doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak
check out v. doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak
check in v. otel vb'ye girerken kaydolmak
check in v. otele giriş yapmak
check in v. yazılı bir kayda tekrar göz atmak
check in v. işe başlama saatini deftere kaydetmek
check through v. çek etmek
check up v. check up yapmak
check through v. sınamak
check over v. sınamak
check through v. kontrol etmek
check over v. denetlemek
check over v. denemek amacıyla gözden geçirmek
check up v. tepeden tırnağa sağlık muayenesi yapmak
check through v. denemek amacıyla gözden geçirmek
check through v. denetlemek
check over v. check up yapmak
check over v. çek etmek
check over v. tepeden tırnağa sağlık muayenesi yapmak
check over v. kontrol etmek
have a check-up v. sağlık kontrolünden geçmek
write a check v. çek yazmak
check the depth v. boy vermek (denizde vb)
get stopped in a spot check v. çevirmeye denk gelmek
check the car v. aracı incelemek
check the vehicle v. arabayı incelemek
check the car v. arabayı incelemek
check the vehicle v. aracı incelemek
check again v. yeniden kontrol etmek
check again v. tekrar kontrol etmek
check the box v. kutucuğu işaretlemek
write a check to someone v. birisine çek yazmak
go for a check up v. kontrole gitmek
check the perimeter v. çevreyi kontrol etmek
check the perimeter v. çevreyi taramak
check on a wire transfer v. bir havaleyi kontrol etmek
check the back v. arka tarafı kontrol etmek
check for eye dilation and pulse v. göz bebeğinin genişlemesine ve nabzına bakmak
write someone a check v. birine çek yazmak
check the cars v. arabaları kontrol etmek
check the number v. numarayı kontrol etmek
check back to the ball v. topa doğru koşmak/hamle yapmak
perform an identity check on someone v. kimliğini kontrol etmek
perform an identity check on someone v. kimlik kontrolü yapmak
write bad check v. karşılıksız çek vermek
sign a blank check v. açık çek imzalamak
check out v. çıkış yapmak
check back v. tekrar soruşturmak
check out v. kaydını kapatmak
check in v. girişini yapmak
check off v. kontrol işareti koymak
cash forged check v. sahte çek bozdurmak
put a check mark on v. tik atmak
cut someone a check v. birine fiş yazmak
write someone a check v. birine fiş yazmak
check memory v. hafıza yoklamak
run a security check v. güvenlik araştırması yaptırmak
take a rain check v. ertelenme dolayısıyla daha başka bir zamanda bilet almayı kabul etmek
back-check v. (hesaplama vb.) gözden geçirmek
check [dialect] v. kınamak
check [dialect] v. paylamak
check [dialect] v. fırça atmak
check [obsolete] v. (at vb.) sürmek
check [obsolete] v. zorlayıcı bir çatışmaya girmek
check [obsolete] v. alınmak
check [obsolete] v. gücenmek
check into v. doğruluğu, niteliği ya da durumunu belirlemek için incelemek
check into v. kontrol etmek
check out v. bitirmek
check out v. tamamlamak
check out v. bir kişinin görüşlerini ve niyetini anlamaya çalışmak
check out v. ağzını aramak
check out v. arayıp bulmak
check out v. kasada ödeme yapmak
name-check v. herkese açık bir oturum ya da yayında tanıtım maksatlı olarak (bir ünlünün veya ürünün) isminden bahsetmek
name-check v. güvenlik vb. sebeplerle bilgi almak için (bir kişinin) ismini kullanarak dosya ya da veritabanlarını aramak
take check v. ağırına gitmek
take check v. darılmak
take check v. alınmak
check (one's) blood pressure v. (birinin) tansiyonunu ölçmek
check (one's) blood pressure v. tansiyonuna bakmak
check oneself v. kendini yoklamak
check out v. bir yerden ayrılmak
check availability v. mevcut olup olmadığına bakmak
double-check v. çifte kontrole tabi tutulmak
double-check v. çifte denetime tabi olmak
double-check v. detaylı inceleme yapmak
double-check v. detaylı araştırma yapmak
cross-check v. (verilere, raporlara) çapraz kontrol uygulamak
vibe check v. bir ortamın ve kişinin havasını kontrol etmek
spot check v. habersiz denetim yapmak
spot check v. habersiz kontrol gerçekleştirmek
in check adv. kontrol altında
by check adv. çek ile
Phrasals
check someone or something out (of something) n. birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkışını yapmak
check someone or something out (of something) n. birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkış kaydını yapmak
check someone or something out (of something) n. birinin/bir şeyin (bir yerden) hesabını keserek ayrılmasını sağlamak
check in v. ölmek
check in v. tükenmek
check in v. işi bitmek
check in v. nalları dikmek
check out v. hesabı ödemek
check out v. kasada olmak
check out v. hesaplamak
check out v. saymak
check out v. işlem yaptırmak
check out v. (alınan malları vs.) hesaplatmak
check out v. ödünç almak
check out v. (bir şeyi) yazdırmak
check out v. işlem yaptırmak
check out v. (birini) süzmek
check out v. (birini) kesmek
check out v. ölmek
check out v. nalları dikmek
check out v. işi bitmek
check out v. topu dikmek
check out v. öbür dünyayı boylamak
check in on someone v. birini kontrol etmek
check somebody out v. birisini kontrol etmek
check on v. çek etmek
check on v. doğruluğunu kontrol etmek
check out v. çek etmek
check on v. doğruluğunu araştırmak
check out v. gözden geçirmek
check out of v. hesabı keserek ayrılmak
check in at v. girişte kayıt yaptırmak
check off v. işaretlemek
check out v. kontrol etmek
check off v. tik koymak
check back v. tekrar denetlemek
check back v. tekrar aramak
check in with somebody v. (resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak
check through v. kontrol etmek
check back with (one) v. (birine) daha sonra tekrar sormak
check through v. kimlik, belge, bilet gösterip geçmek/girmek
check through v. kimlik, belge, bilet gösterip geçiş izni almak
check through v. kimlik, belge, bilet kontrolünden geçmek
check through v. her durakta biletini göstermek zorunda olmadan şehirler arası seyahat etmek
check someone or something through (something) v. birinin kimliğini, biletini kontrol ettikten sonra (bir yerden) geçişine izin vermek
check through something v. bir şeyi/şeyleri incelemek
check through something v. bir şeyi/şeyleri kontrol etmek
check back (with someone) v. bir şeyi kontrol etmek için (biriyle) iletişimi sürdürmek
check back (with someone) v. (biriyle) tekrar iletişime geçmek
check back (with someone) v. (birine) geri dönüş yaparak takip etmek
check back (with someone) v. (birine) gidişatı tekrar sormak
check back (with someone) v. (birinden) gidişat hakkında tekrar bilgi almak
check in v. kontrol etmek için iletişime geçmek
check in v. gidişatı sormak için iletişim kurmak
check in v. gidişat hakkında bilgi almak için iletişim kurmak
check in v. durumunu/halini hatırını sormak
check someone in v. birinin girişini yapmak
check someone in v. birinin kaydını almak
check something in v. bir şeyi teslim almak
check something in v. bir şeyi teslim alıp girişini/kaydını yapmak
check something in v. (kütüphaneye) geri vermek
check something in v. iade etmek
check something in v. geri teslim etmek
check something in v. kitaplığa geri koymak
check something in v. kontrol etmek
check something in v. gelen siparişte eksik var mı diye kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check in on (someone or something) v. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check into v. hastaneye gitmek
check someone or something off v. listedeki birine/bir şeye tik koymak
check someone or something off v. listedeki birine/bir şeye tik atmak
check someone or something off v. listedeki bir maddeye tik atmak
check someone or something off v. listeden birine/bir şeye tik atmak
check someone or something off v. listedeki birinin isminin/bir maddenin yanına tik atmak
check on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check on (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check on (someone or something) v. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check on (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check out v. doğruluğu onaylanmak/kanıtlanmak
check out v. doğrulanmak
check out v. dikkati dağılmak
check out v. aklı başka yere gitmek
check out v. dikkatini kaybetmek
check out v. işten/konudan/durumdan uzaklaşmak
check out v. dikkatini/ilgisini çekmek
check someone or something out v. birini/bir şeyi değerlendirmek
check someone or something out v. birine/bir şeye göz atmak
check someone or something out v. birine/bir şeye bir bakmak
check out (of something) v. (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (of something) v. (bir şeyden) ilişiğini kesip çıkmak
check out (of something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (from something) v. (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (from something) v. (bir şeyden) ilişiğini kesip çıkmak
check out (from something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak
check out from (something) v. (bir yerden) çıkış yapmak
check out from (something) v. otel odasından ayrılmak
check out from (something) v. otel odasından çıkış yapmak
check out from (something) v. (bir yerden) ilişiğini kesip çıkmak
check out from (something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak
check out from (something) v. (bir yerden) çıkmak
check out from (something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out from (something) v. kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out from (something) v. (bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check out of (something) v. (bir yerden) çıkış yapmak
check out of (something) v. otel odasından ayrılmak
check out of (something) v. otel odasından çıkış yapmak
check out of (something) v. (bir yerden) ilişiğini kesip çıkmak
check out of (something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak
check out of (something) v. (bir yerden) çıkmak
check out of (something) v. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out of (something) v. kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out of (something) v. (bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check someone or something over v. birini/bir şeyi incelemek
check someone or something over v. birini/bir şeyi kontrol etmek
check someone or something over v. birini/bir şeyi tepeden tırnağa muayene etmek
check something out v. bir şeyi incelemek
check something out v. bir şey hakkında düşünmek
check something out v. bir şeye bir bakmak
check through v. içeri geçirmek
check through v. girmesine izin vermek
check through v. bagajın/valizlerin varış noktasına gönderilmesini istemek
check through v. bagajın doğrudan son istasyona gönderilmesini istemek
check up on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check up on (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check up on (someone or something) v. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check up on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check up on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check up on (someone) v. (birini) kontrol edip durmak
check up on (someone) v. (birini) zırt pırt kontrol etmek
check up on (someone) v. (birini) zırt pırt denetlemek
check up on (someone) v. (birine) gelip gelip bakmak
check up on (someone) v. (birinin) tepesine dikilmek
check with v. ile uyuşmak
check with v. ile aynı olmak
check with v. ile eşleşmek
check with v. ile uymak
check with someone (about something) v. (bir konuda/bir konu hakkında) birine danışmak
check with someone (about something) v. (bir konuda/bir konu hakkında) biriyle iletişim kurmak/görüşmek
check with someone (about something) v. (bir şeyi) birine sormak
check with (someone) v. (birine) danışmak
check with (someone) v. (birine) sormak
check with (something) v. (bir şeyle) uyuşmak
check with (something) v. (bir şeyle) aynı olmak
check with (something) v. (bir şeyle) eşleşmek
check with (something) v. (bir şeye) uymak
check up (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) denetlemek
check up (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
Phrases
the check is in the mail expr. ödeme yolda
Colloquial
bum check n. sahte çek
bum check n. karşılıksız çek
check out n. (otel odasını) boşaltma vakti
check out n. (otelden) ayrılma vakti
check out n. (market) kasa
gut check n. durup düşünme
gut check n. durup gözden geçirme
gut check n. şapkayı önüne koyup düşünme
hot check n. sahte çek
hot check n. karşılıksız çek
check someone into the psych ward v. birini akıl hastanesine yatırmak
got stopped in a spot check v. çevirmeye takılmak
check one's emails v. maillerini kontrol etmek
check you [south african] interj. görüşürüz
check you [south african] interj. sonra görüşürüz
check you [south african] interj. hoşçakal
check you [south african] interj. görüşmek üzere
check you [south african] interj. hadi görüşürüz
check you later [south african] interj. görüşürüz
check you later [south african] interj. sonra görüşürüz
check you later [south african] interj. hoşçakal
check you later [south african] interj. görüşmek üzere
check you later [south african] interj. hadi görüşürüz
check your six expr. arkanızı kollayın
check please expr. hesap lütfen?
check that expr. kontrol et
a cash check expr. nakit çeki
check this out expr. şuna bak
check these out expr. şunlara bak
check this out expr. şuna bir bak
check that! expr. unut bunu!
cash or check expr. nakit mi çekle mi?
cash or check expr. peşin ödeme mi çek mi?
check, please expr. hesap, lütfen
check, please expr. hesabı alabilir miyim?
check, please expr. hesabı getirir misiniz, lütfen?
Idioms
reality check n. gerçeklerle yüzleştiren olay
a reality check n. gerçeklerle yüzleştiren olay
reality check n. rüyadan/hayal aleminden çıkaran sonuç
a reality check n. rüyadan/hayal aleminden çıkaran sonuç
reality check n. gerçeklerin kabullenmesini sağlan olay/netice
a reality check n. gerçeklerin kabullenmesini sağlan olay/netice