tutmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tutmak



Sens de "tutmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 180 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tutmak hold v.
tutmak keep v.
General
tutmak engage v.
tutmak play v.
tutmak inhibit v.
tutmak reckon v.
tutmak fill v.
tutmak rent v.
tutmak grapple v.
tutmak amount to v.
tutmak cog v.
tutmak take hold of v.
tutmak favour v.
tutmak save v.
tutmak prop v.
tutmak maintain at v.
tutmak seize on v.
tutmak hold down v.
tutmak come to v.
tutmak stay v.
tutmak fish v.
tutmak cramp v.
tutmak hire on v.
tutmak jell v.
tutmak detain v.
tutmak intercept v.
tutmak confine v.
tutmak seize v.
tutmak reserve v.
tutmak stick well v.
tutmak uphold v.
tutmak keep back v.
tutmak engross v.
tutmak claw hold of v.
tutmak fit v.
tutmak affect v.
tutmak restrain v.
tutmak like v.
tutmak hold back v.
tutmak choke off v.
tutmak corral v.
tutmak support v.
tutmak stanchion v.
tutmak nab v.
tutmak stop v.
tutmak hold in v.
tutmak employ v.
tutmak cost v.
tutmak constrain v.
tutmak aggregate v.
tutmak eclipse v.
tutmak possess v.
tutmak have v.
tutmak hook v.
tutmak take up v.
tutmak clutch v.
tutmak bind v.
tutmak last v.
tutmak deem v.
tutmak grip v.
tutmak hire v.
tutmak approve of v.
tutmak add up to v.
tutmak keep to v.
tutmak keep down v.
tutmak favor v.
tutmak choke back v.
tutmak hold up v.
tutmak figure out at v.
tutmak work v.
tutmak keep in v.
tutmak attack v.
tutmak stick to v.
tutmak take effect v.
tutmak curb v.
tutmak get hold of v.
tutmak choke down v.
tutmak fix v.
tutmak check v.
tutmak cohere v.
tutmak tackle v.
tutmak stick v.
tutmak contain v.
tutmak make sick v.
tutmak total v.
tutmak stifle v.
tutmak hold on to v.
tutmak make v.
tutmak bespeak v.
tutmak hold on v.
tutmak book v.
tutmak clench v.
tutmak take v.
tutmak choke v.
tutmak occupy v.
tutmak root v.
tutmak dig v.
tutmak gather v.
tutmak strangle v.
tutmak catch v.
tutmak play upon v.
tutmak bridle v.
tutmak grasp v.
tutmak keep v.
tutmak sustain v.
tutmak grab v.
tutmak expose v.
tutmak capture v.
tutmak charter v.
tutmak retain v.
tutmak go over v.
tutmak hang on v.
tutmak clasp v.
tutmak stand for v.
tutmak clamp up v.
tutmak get one's hooks into v.
tutmak seise v.
tutmak hent v.
tutmak have at one's retinue v.
tutmak apply v.
tutmak bear v.
tutmak upgird v.
tutmak kep [uk] v.
tutmak knab [obsolete] v.
tutmak haud [scotland] v.
tutmak hold on v.
tutmak holt v.
tutmak obtain [obsolete] v.
tutmak clam [dialect] [uk] v.
tutmak claucht [scotland] v.
tutmak claught [scotland] v.
tutmak deprehend [obsolete] v.
tutmak grope [obsolete] v.
tutmak overhent [obsolete] v.
tutmak overhold v.
tutmak ingrapple [obsolete] v.
tutmak comprise [obsolete] v.
tutmak cork v.
tutmak prehend v.
tutmak sport v.
tutmak strike v.
tutmak handle v.
tutmak place v.
Phrasals
tutmak held in v.
tutmak stand in v.
tutmak constrain from v.
tutmak lay hold on v.
tutmak seize onto v.
tutmak grab onto v.
tutmak pick up v.
tutmak hold onto v.
tutmak bear up v.
Colloquial
tutmak freeze onto v.
Idioms
tutmak hold by v.
tutmak carry out v.
tutmak catch hold of v.
tutmak hang on v.
tutmak take ahold v.
tutmak take hold v.
Law
tutmak seize v.
tutmak apprehend v.
tutmak seise v.
Politics
tutmak restrain v.
Technical
tutmak arrest v.
tutmak charter v.
tutmak withhold v.
tutmak retain v.
tutmak sticking v.
tutmak catch v.
tutmak adhere v.
tutmak capture v.
tutmak grasp v.
tutmak maintain v.
tutmak sustain v.
tutmak expose v.
tutmak keep v.
Construction
tutmak trap v.
Automotive
tutmak grip v.
Linguistics
tutmak hae [scotland] v.
Slang
tutmak nail v.

Sens de "tutmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dengede tutmak balance v.
ayakta tutmak sustain v.
ışık tutmak flash v.
(elinde) (bir şey) tutmak hold v.
gizli tutmak keep confidential v.
sıkı sıkı tutmak grasp v.
hariç tutmak exclude v.
yas tutmak mourn v.
dengede tutmak stabilize v.
kendini tutmak refrain v.
tutuklu olarak tutmak hold v.
(ücret vererek) tutmak hire v.
dengede tutmak stabilise v.
çetelesini tutmak tally v.
General
uçurtmanın ön kısımdaki çıtayı gergin tutmak için kullanılan çıta spreader n.
bisikleti altından çıkararak direksiyonundan tutmak suretiyle aksi istikamette çevirerek döndürme hareketi tail whip n.
yardım kuruluşunun kayıtlarını tutmak amacıyla oluşturulan kurulun üyeleri charity commissioners n.
çetele tutmak için çentik atılan çubuk nickstick n.
(balık tutmak için) ağ kullanan kimse netter n.
çit kazıklarını bir arada tutmak için kazıkların tepesine geçirilen esnek tahta edder [obsolete] n.
eskiden kahveyi sıcak tutmak için kullanılan kap biggin n.
bir yığındaki malzemeleri bir arada tutmak için kullanılan malzeme matrix n.
balık ve diğer su altı hayvanlarını canlı olarak tutmak için su ile doldurulmuş tekne, havuz veya hazne marine museum n.
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat white cap n.
şarapları eğik tutmak için kullanılan sepet wine cradle n.
sığır, at gibi hayvanları kapalı tutmak için kullanılan etrafı çevrili alan brake n.
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri holder n.
sıcak mutfak aletlerini tutmak için kullanılan kalın bez holder n.
sigara veya puroyu içerken tutmak için kullanılan dar boru şeklinde alet holder n.
bir şeyi tutmak için kullanılan cihaz holding device n.
içindekileri sabit bir nemde tutmak için tasarlanmış kutu humidor n.
içerideki havayı nemli tutmak için kutuya yerleştirilmiş cihaz humidor n.
paspasın saçaklarını veya bezini tutmak için kullanılan kelepçe mop head n.
su canlılarını canlı tutmak için suya yerleştirilen kutu live box n.
nesneleri bir arada tutmak için kullanılan, esnek yapılı doğal veya sentetik kauçuk halka gum band [pennsylvania] n.
semeri yerinde tutmak için atın etrafına sarılmış geniş şerit roller n.
açmak, tutmak için kullanılan sivri uçlu alet pick n.
babafingo çubuğunun alt ucunu sabit tutmak için kullanılan mafsallı demir kelepçe gate n.
telefonu daha rahat tutmak için arkasına yapıştırılan aparat phone grip n.
sıkıca tutmak purchase n.
hatırda tutmak bear in mind v.
ayrı tutmak set off v.
hık tutmak have the hiccups v.
yas tutmak pine v.
kartopuna tutmak snowball v.
sözünü tutmak keep your word v.
kendini tutmak get hold of oneself v.
nöbet tutmak keep watch and ward v.
doğru yolda tutmak steady v.
matem tutmak mourn v.
tutmak (toplam) total v.
uzun süreliğine muhafaza altında tutmak mothball v.
gıcık tutmak cough v.
dibi tutmak stick to the pan and burn v.
çetele tutmak keep tally v.
sımsıkı tutmak clasp v.
sıkı tutmak clinch v.
kafa tutmak defy v.
içeride tutmak keep in v.
gözü tutmak take a fancy to v.
uzak tutmak keep something out v.
arşivini tutmak archive v.
açık tutmak keep open v.
rehine olarak tutmak hold as a hostage v.
pansiyon otel vb'nde kaydını yaptırıp bir oda tutmak check into v.
eli ayağı tutmak be in good health v.
çenesini tutmak hold one's peace v.
tabi tutmak put to v.
yağmuruna tutmak besiege v.
sıtma tutmak get malaria v.
boş atıp dolu tutmak draw a bow at a venture v.
elinden tutmak help v.
kaydını tutmak keep an account of v.
yüzü tutmak have the face to do something v.
bir tutmak consider equal v.
sıcak tutmak keep warm v.
kendini tutmak hold in v.
ayrı tutmak separate v.
tarafını tutmak sympathize v.
hatırda tutmak keep in mind v.
baskı altında tutmak coerce v.
nöbet tutmak keep guard v.
sorumlu tutmak put the blame on v.
muaf tutmak discharge v.
deniz tutmak get seasick v.
aklında tutmak remember v.
nöbet tutmak be on guard v.
ışık tutmak bear a torch v.
aktif halde tutmak maintain something active v.
uzakta tutmak hold off v.
sayısını tutmak keep count of v.
muaf tutmak dispensate v.
avukat tutmak instruct a solicitor v.
akılda tutmak bear in mind v.
atıp tutmak rant v.
nöbet tutmak be on guard duty v.
elle tutmak take hold of v.
hıçkırık tutmak hiccup v.
tarafını tutmak stick up for v.
nöbet tutmak keep cave v.
yerini tutmak substitute for v.
ışık tutmak shed light on v.
birini soru yağmuruna tutmak fire questions at v.
tuzak tutmak trap v.
başını dik tutmak save face v.
baskı altında tutmak keep down v.
sıkı tutmak control firmly v.
bitmeye yüz tutmak/bitmek (öfke/kavga vb) subside v.
kuş tutmak hunt birds v.
ayrı tutmak discriminate v.
kafa tutmak be obstinate v.
uçak tutmak be airsick v.
hatırında tutmak be mindful of v.
el üstünde tutmak show great respect v.
kir tutmak show dirt v.
hariç tutmak exclude v.
zihinde tutmak bear in mind v.
yüz tutmak begin v.
evin yolunu tutmak make for home v.
tutmak (hapiste) remand v.
ateşe tutmak blaze away at v.
top ateşine tutmak shell v.
dengede tutmak poise v.
ayakta tutmak (bir kimseyi manen) support v.
tok tutmak be filling v.
taşa tutmak stone v.
menevişleme işlemine tabi tutmak (çeliği) temper v.
birini bir şeyi yapmaktan muaf tutmak excuse from v.
el üstünde tutmak treat with honour v.
tarafını tutmak take sides with somebody v.
inadı tutmak have a fit of obstinacy v.
gözetim altında tutmak (bir yeri) cover v.
ileride kullanmak üzere tutmak keep for future use v.
baş üstünde tutmak welcome v.
ücretle tutmak hire v.
arşivde tutmak keep in the archive v.
balık tutmak angle v.
çok para tutmak (pahalı vb) roll in v.
yükünü tutmak feather one's nest v.
fare tutmak rat v.
işgal altında tutmak occupy v.
dümen tutmak steer v.
tarafını tutmak champion v.
alkış tutmak cheer v.
yakında tutmak hold close v.
tempo tutmak beat time v.
nöbet tutmak guard v.
aklında tutmak bear in mind v.
yolunu tutmak make tracks for v.
aşı tutmak take vaccination v.
küf tutmak become mouldy v.
buz tutmak freeze v.
yas tutmak sorrow v.
pas tutmak rust v.
kafa tutmak stump v.
babaları tutmak become enraged v.
aklında tutmak keep in the memory v.
topa tutmak hail down v.
gizli tutmak suppress v.
kuşatma altında tutmak besiege v.
gizli tutmak keep secret v.
rehin olarak tutmak hold in pledge v.
hatırında tutmak have in mind v.
hariç tutmak leave off v.
saklı tutmak hide v.
bir arada tutmak hold together v.
ışık tutmak set light to v.
sorumlu tutmak hold responsible v.
yer tutmak book v.
el üstünde tutmak pet v.
uzak tutmak keep somebody out of v.
iki şey birbirini tutmak check out with v.
eşit tutmak equate v.
yüzü tutmak have the face v.
üstün tutmak prefer v.
göz önünde tutmak bear in mind v.
yıldıza bakarak niyet tutmak wish on a star v.
muaf tutmak privilege v.
suda tutmak soak v.
yağmuruna tutmak pelt with v.
birini başkalarıyla aynı tutmak lump someone together with v.
ilgiyi canlı tutmak keep the interest alive v.
gözyaşlarını tutmak choke back one's tears v.
alabalık tutmak trout v.
dost tutmak make friends v.
oruç tutmak fast v.
tarafını tutmak uphold v.
yolunu tutmak make for v.
ayrı tutmak set apart v.
ışık tutmak irradiate v.
ışık tutmak shed light v.
mesken tutmak settle in v.
kafa tutmak challenge v.
ağ ile tutmak mesh v.
muaf tutmak prune v.
atıp tutmak draw the long bow v.
sıkı tutmak hold tight v.
yakasından tutmak seize by the collar v.
aklının bir köşesinde tutmak keep something in a corner of one's mind v.
sıkı bir gözetim altında tutmak keep a close watch on v.
bir şey birini ayakta tutmak carry one through v.
ışık tutmak light the way v.
avukat tutmak retain a lawyer v.
ateşe tutmak char v.
zabıt tutmak write down a report v.
tutmak (bir yekun) add up to v.
ayrı tutmak segregate v.
başını dik tutmak hold one's head high v.
ahı tutmak have one's curse take effect v.
kontrol altında tutmak kept down v.
aklında tutmak keep in mind v.
bağırarak atıp tutmak rant v.
ayrı tutmak make a distinction v.
sözünü tutmak be as good as one's word v.
nefesini tutmak gasp v.
metres tutmak keep a mistress v.
tutanak tutmak take the minutes down v.
çıkarlarını ön planda tutmak look out for oneself v.
yer tutmak reserve v.
uzak tutmak shut off from v.
sımsıkı tutmak hug v.
ağla balık tutmak trawl v.
muaf tutmak rescue v.
dışında tutmak omit from v.
yekun tutmak aggregate v.
zar tutmak cog the dice v.
çok yer tutmak take up a lot of room v.
kafa tutmak rise against v.
sıkı tutmak hang on v.
yerine getirmekten muaf tutmak (bir sorumluluğu/yükümlülüğü) absolve from v.
suda oltayı çekerek balık tutmak troll v.
temiz tutmak keep it clean v.
ayna tutmak mirror v.
saklı tutmak keep secret v.
el üstünde tutmak cherish v.
dilini tutmak hold one's tongue v.
muaf tutmak acquit v.
yolunu tutmak strike v.
elinde tutmak monopolize v.
tarafını tutmak favor v.
bedduası tutmak for someone's curse to take effect v.
ahı tutmak have one's curse take affect v.
ayrı tutmak sequester v.
sıkıca tutmak clutch v.
kendini tutmak hold oneself back v.
hareketsiz tutmak poise v.
kayıt tutmak keep a record v.
kementle tutmak lasso v.
muaf tutmak exonerate v.
kayıt tutmak journalise v.
akılda tutmak keep in mind v.
dik tutmak hold straight v.
muaf tutmak free v.
yer tutmak reserve a place v.
zar tutmak load the dice v.
tabi tutmak subject to v.
kendini tutmak forbear v.
sır tutmak guard a secret v.
ayakta tutmak keep alive v.
matem tutmak lament v.
kök tutmak root v.
sıkı tutmak keep hold of v.
muaf tutmak (birini kural/yasa vb'nden) waive v.
lafa tutmak chat v.
abluka altında tutmak blockade v.
ayrı tutmak insulate v.
ayrı tutmak isolate v.
yas tutmak lament v.
hesabını tutmak score v.
tarafını tutmak be slanted towards v.
damarı tutmak have a fit of v.
kendini tutmak keep calm v.
canlı tutmak keep alive v.
saat tutmak clock v.
don tutmak freeze v.
ayrı tutmak individualize v.
göz önünde tutmak take into account v.
nasır tutmak callous v.
konumunda tutmak keep v.
bir tutmak bracket v.
kaymak tutmak curdle v.
eli ayağı tutmak be physically sound and strong v.
baskı altında tutmak repress v.
dışında tutmak except v.
yüz tutmak tend v.
ücretle tutmak (avukat vb) retain v.
geçidi tutmak hold the pass v.
aklında tutmak not to forget v.
hıçkırık tutmak hiccough v.
tutmak (elle) grab v.
tutmak (aşı) take v.
fare tutmak mouse v.
kira ile tutmak sublease from v.
meyve tutmak fructify v.
tempo tutmak keep time v.
ağ ile tutmak net v.
kontrol altında tutmak stake in v.
para tutmak save money v.
bir şeyi gizli tutmak keep something under one's hat v.
sıkıca tutmak grip v.
sıkı tutmak wire away v.
göz önünde tutmak consult v.
kendini tutmak contain oneself v.
kementle tutmak rope v.
geri tutmak restrain v.
defter tutmak keep book v.
nefesini tutmak hold one's breath v.
ölçüleri birbirini tutmak fit v.
sıkıca tutmak hold tight v.
aziz tutmak cherish v.
aklında tutmak retain v.
ayakta tutmak support v.
taraf tutmak take sides v.
bir başkasını sorumlu tutmak pass the buck v.
gizli tutmak keep something secret v.
tutmak (belirli bir vaziyette) prop v.
takım tutmak support a team v.
bir şeyi kilit altında tutmak lock something up v.
oltayla balık tutmak troll v.
gizli tutmak keep something under wraps v.
bir tutmak identify v.
tabi tutmak put somebody through something v.
sözünü tutmak keep your promise v.
ayrı tutmak except v.
kırağı tutmak frost v.
kontrol altında tutmak keep under control v.
uzak tutmak keep off v.
muaf tutmak be exempt v.
ağzını tutmak hold one's tongue v.
sözünü tutmak be as good as one's promise v.
taşa tutmak pelt v.
kafa tutmak oppose v.
göz önünde tutmak regard v.
kendini tutmak possess oneself v.
kilit altında tutmak lock up v.
sıkıca tutmak tackle v.
zabıt tutmak take minutes v.
elinde tutmak hold v.
sözünü tutmak be true to one's word v.
yer tutmak occupy a place v.
çetelesini tutmak keep a tally v.
güçlü tutmak sustain v.
adam tutmak mark a man v.
uzak tutmak keep apart v.
zabıt tutmak minute v.
parmaklarıyla tempo tutmak drum v.
damarı tutmak become obstinate v.
çanak tutmak invite v.
ışık tutmak flash on v.
birinin tarafını tutmak be on someone's side v.
sıkıca tutmak clasp v.
tutanak tutmak take the statement down v.
tutanak tutmak take the minutes v.
soru yağmuruna tutmak barrage v.
hariç tutmak leave out v.
aklında tutmak hoard v.
elini çabuk tutmak hurry up v.
ışık tutmak light the way for v.
sözünü tutmak keep one's word v.
yağmuruna tutmak rain v.
bir şeyi kilit altında tutmak lock something away v.
kontrol altında tutmak keep a tight rein on v.
yas tutmak mourn v.
kontrol altında tutmak keep down v.
akılda tutmak have in mind v.
hatırda tutmak remember v.
güreş tutmak wrestle v.
atıp tutmak brag v.
kafa tutmak stand up to v.
uzakta tutmak distance v.
niyet tutmak wish a wish v.
sorumlu tutmak charge v.
atıp tutmak gas v.
tarafını tutmak side with v.
dilek tutmak make a wish v.
atıp tutmak boast v.
dengede tutmak equipoise v.
ileride kullanmak üzere tutmak kept for future use v.
dilini tutmak guard one's tongue v.
gizli tutmak hide v.
kafa tutmak dare v.
gizli tutmak hush up v.
kapalı bir yerde tutmak coop up v.
açık tutmak hold open v.
yağmuruna tutmak assail with v.
hakkı saklı tutmak reserve v.
olta ile balık tutmak angle v.
dışarıda tutmak keep out v.
tutanak tutmak take a statement down v.
sabit tutmak (fiyat/ücret vb'ni) peg v.
yeğ tutmak prefer v.
buz tutmak ice up v.
imtihana tabi tutmak test v.
kir tutmak show dirt easily v.
yerini tutmak replace v.
yosun tutmak be mossed v.
muaf tutmak immunize v.
alkış tutmak applaud v.
elinde tutmak have v.
göz önünde tutmak consider v.
topa tutmak cannonade v.
tutmak (ısı, su vb'ni) retain v.
hiddetini tutmak curb v.
günlük tutmak diarise v.
birini uzak tutmak keep someone away v.
yıldıza bakarak niyet tutmak wish upon a star v.
üstü buz tutmak freeze over v.
birini kucağında tutmak hold someone in one's arms v.
kira ile tutmak hire v.
elde tutmak keep in reserve v.
yosun tutmak moss v.
heyheyleri tutmak blow one's stack v.
atıp tutmak swagger v.
tutanak tutmak minute v.
hariç tutmak except v.
sorumlu tutmak blame v.
ayrı tutmak dissociate v.
sıkı tutmak get a grip v.
kendini tutmak keep from v.
koruma altında tutmak conserve v.
zar tutmak set the dice v.
elini çabuk tutmak jump to it v.
bağırıp çağırarak atıp tutmak rant and rave v.
kaymak tutmak form cream v.
uzak tutmak keep something out of v.
cihanı tutmak be heard around the world v.
baskı altında tutmak press somebody close v.
tarafını tutmak side with somebody v.
hıçkırık tutmak have the hiccups v.
siniri tutmak have a fit of nerves v.
eli ekmek tutmak earn one's bread v.
akılda tutmak store v.
nöbet tutmak stand guard v.
kuş tutmak catch birds v.
birbirini tutmak cohere v.
topa tutmak bombard v.
dışında tutmak exclude v.
ağzını açık tutmak gaping v.
yolunu tutmak make one's way v.
sımsıkı tutmak cling v.
muaf tutmak dispense v.
çenesini tutmak hold one's tongue v.
dışında tutmak leave out v.
kurşun yağmuruna tutmak mow down v.
birşeyi belirli bir şekilde tutmak poise v.
zar tutmak stack the deck v.
frekansları tutmak be on somebody's wavelength v.
topa tutmak bear upon v.
mesul tutmak hold somebody responsible v.
aktif halde tutmak keep something active v.
defter tutmak keep the accounts v.
garajda tutmak garage v.
yağmuruna tutmak deluge v.
çengelle tutmak hook v.
sır tutmak keep secret v.
sarası tutmak have an epileptic fit v.
sözünü tutmak keep one's promise v.
hesap tutmak keep the books v.
not tutmak take notes v.
babaları tutmak have a fit v.
deniz tutmak become seasick v.
dik tutmak (baş) poise v.
sıkı tutmak grip v.
hariç tutmak keep out v.
yağmuruna tutmak volley forth v.
birini soru yağmuruna tutmak pepper someone with questions v.
su üzerinde tutmak buoy v.
oltayı suda sürükleyerek balık tutmak troll v.
tarafını tutmak make common cause with v.
nöbet tutmak watch v.
yurt tutmak settle in v.
baskı altında tutmak concuss v.
tutmak (söz) redeem v.
ağzını sıkı tutmak guard one's tongue v.
tarafını tutmak stand for v.
ışık tutmak light v.
muaf tutmak be exempt from v.
taksi tutmak take a taxi v.
kafa tutmak resist v.
elinde tutmak not to sell v.
uzak tutmak keep somebody out v.
sınırlı tutmak cramp v.
yolunu tutmak take the road v.
aklında tutmak keep account of v.
sakalından tutmak beard v.
niyet tutmak make vows v.
yerini tutmak compensate v.
ağ ile balık tutmak haul v.
işleme tabi tutmak operationalise v.
sayısını tutmak keep count v.
dik tutmak square v.
yukarda tutmak keep up v.
atıp tutmak criticise v.
çetelesini tutmak notch v.
aksiliği tutmak suddenly to get obstinate v.
nöbeti tutmak throw a fit v.
kira ile tutmak tenant v.
nefes tutmak bate v.
başak tutmak come into ear v.
taksi tutmak hack v.