like - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

like

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "like" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 52 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
like v. beğenmek
like v. hoşlanmak
like v. sevmek
like prep. gibi
General
like n. beğeni
like n. benzeri
like n. zevk
like n.
like n. benzer
like n. tıpkısı
like n. eşi
like n. cins
like n. tür
like n. hoşlanma
like n. sevme
like n. beğenme
like v. tutmak
like v. dilemek
like v. istemek
like v. rağbet etmek
like v. hazzetmek
like v. sempati duymak
like v. hoşuna gitmek
like v. beğenmek
like v. hoşlanmak
like v. sevmek
like v. beğeni duymak
like v. anlaşmak
like v. bağdaşmak
like v. arası iyi olmak
like adj. eşit
like adj. müşabih
like adj. aynı miktarda
like adj. denk
like adv. aşağı yukarı
like adv. takriben
like adv. oldukça
like prep. aynı
like prep. olası
like prep. gibi
like prep. aynen
like prep. tıpkı
like prep. sanki
like prep. adeta
like prep. üzere
like suf. -imsi
like suf. -mis gibi
Colloquial
like v. tav olmak
Technical
like v. hoşlanmak
like v. sevmek
like adv. gibi
Ottoman Turkish
like adj. mümasil

Sens de "like" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
baby-like adj. bebek gibi
General
grocers and the like n. bakkal çakkal
a face like thunder n. sinirli bir yüz ifadesi
like a house on fire n. süratle
like a house on fire n. hızla
foam-like plastic material used for insulation n. strafor
gelatine-like dessert n. dolaz
the like n. ve bunun gibiler
the like n. birbirine benzeyenler
the like n. benzerleri
a movie-like story n. film gibi hikaye
scimitar-like tusks n. kılıç gibi azı dişleri
a passion like the burning of the sun n. hiç bitmeyen büyük bir tutku
lymph node-like tissue n. lenf düğümü benzeri doku
memory like a fish n. balık hafıza
barn-like room n. ahır gibi oda
barn-like room n. kocaman oda
eagle-like nose n. kemerli burun
an old table game like domino n. aznif
avian predators like eagles n. kartal gibi yırtıcı kuşlar
tea-like drink n. çaya benzer içecek
swear like a trooper v. ağzına geleni söylemek
not to like v. hoşlanmamak
drink like a fish v. fazla içki içmek
seem like v. gibi gelmek
go like hot cakes v. yok satmak
look like v. gibi görünmek
eat like a horse v. ayı gibi yemek
would like v. istemek
become like ebony v. abanoz kesilmek
swear like a trooper v. ana avrat düz gitmek
fit like a glove v. tıpatıp uymak
grin like a cheshire cat v. pişmiş kelle gibi sırıtmak
eat like a horse v. öküz gibi yemek
feel like 30 cents v. yerin dibine geçmek
make it look like a suicide v. intihar süsü vermek
treat somebody like a dirt v. hiçe saymak
feel like v. duygusu içinde olmak
cling like a leech v. sülük gibi yapışmak
behave like a beast v. canavarlaşmak
feel like v. içinden gelmek
stare like a stuck pig v. ağzı açık ayran delisi gibi bakmak
like one another v. hoşlaşmak
fit like a glove v. kalıp gibi oturmak
swim like a brick v. batmak
grin like a cheshire cat v. sırıtmak
eat like a horse v. kurt gibi yemek yemek
sleep like a log v. leş gibi uyumak
look like v. benzemek
become like a prison to v. zindan olmak
know like the palm of one's hand v. avucunun içi gibi bilmek
spend money like water v. tutarsızca fazlasıyla para harcamak
swear like a trooper v. kalaylamak
go like hot cakes v. peynir ekmek gibi gitmek
work like a demon v. çok çalışmak
spend money like water v. su gibi para harcamak
spread like wildfire v. ağızda sakız olmak
spread like wildfire v. büyük bir hızla yayılmak
attack a meal like a ravenous wolf v. aç kurt gibi saldırmak
sound like v. gibi gelmek
sell like hot cakes v. yok satmak
tremble like an aspen leaf v. tir tir titremek
sleep like a baby v. bebek gibi uyumak
go like clockwork v. yolunda gitmek
go like clockwork v. tıkırında gitmek
sleep like a log v. deliksiz uyumak
feel like v. gibi hissetmek
work like hell v. harıl harıl çalışmak
work like a beaver v. harıl harıl çalışmak
look like v. birisine çekmek
treat somebody like a fool v. enayi muamelesi yapmak
behave like a european v. frenkleşmek
treat somebody like a fool v. deli yerine koymak
sell like hot cakes v. kapışılmak
feel like v. canı istemek
seems like v. sanki
look like somebody v. adama benzemek
treat somebody like a fool v. salak yerine koymak
lie like a trooper v. çok yalan söylemek
become like granite v. granitleşmek
fall like a bombshell v. gündeme bomba gibi düşmek
stick like a leech v. sülük gibi yapışmak
flow like water v. dere gibi akmak
live like fighting cocks v. krallar gibi yaşamak
behave like an enemy v. düşman kesilmek
be like a fish out of water v. sudan çıkmış balığa dönmek
know something like the back of one's hand v. adı gibi bilmek
feel like crying v. ağlamaklı olmak
feel like a fish out of water v. denizden çıkmış balığa dönmek
like better v. tercih etmek
end up like somebody v. akıbetine uğramak
make it look like an accident v. kaza süsü vermek
feel like 30 cents v. utancından yerin dibine geçmek
live like a gentleman v. efendi gibi yaşamak
sting like a bee v. arı gibi sokmak
know a place like the palm of one's hand v. avucunun içi gibi bilmek
sell like hot cakes v. kapanın elinde kalmak
feel like doing v. canı yapmak istemek
go like a bomb v. çok iyi gitmek
be treated like a criminal v. suçlu muamelesi görmek
look like somebody v. adama dönmek
sweat like a pig v. çok terlemek
sweat like a pig v. domuz gibi terlemek
act like a fool v. aptallık etmek
talk like friends v. ahbapça konuşmak
sell like hot cakes v. çok satılmak
sell like hot cakes v. kapış kapış gitmek
like (someone/something) v. (birini veya bir şeyi) sevmek
swell like a balloon v. balon yapmak
cry like a baby v. bebek gibi ağlamak
feel like something v. canı istemek
cry like a baby v. çocuk gibi ağlamak
behave like a know it all v. hariçten gazel okumak
become like v. haline gelmek
(for somebody) like (something) v. hoşuna gitmek
not like v. hoşuna gitmemek
(for somebody) like (something) v. hoşa gitmek
cry like a baby v. zırıl zırıl ağlamak
like some very much v. çok hoşlanmak
make it look like a murder v. cinayet süsü vermek
look like someone v. birine benzemek
keep something like a secret v. sır gibi saklamak
run like clockwork v. tıkır tıkır işlemek
appear like v. gibi gözükmek
operate like clockwork v. tıkır tıkır işlemek
work like clockwork v. tıkır tıkır işlemek
appear like v. gibi görünmek
seem like v. gibi görünmek
seem like v. gibi gözükmek
like enormously v. birine bayılmak
like a lot v. birine bayılmak
look like v. gibi gözükmek
drop like a bombshell v. bomba gibi düşmek
eat like a bird v. çok az yemek
eat like a bird v. çok yavaş yemek
feel like crap v. kolunu kaldıracak hali olmamak
feel like shit v. kolunu kaldıracak hali olmamak
feel like crap v. hali olmamak
feel like shit v. hali olmamak
live like a king v. kral gibi yaşamak
live like the kings v. krallar gibi yaşamak
treat someone like dirt v. adam yerine koymamak
work like a horse v. eşek gibi çalışmak
watch someone like a hawk v. birini göz hapsinde tutmak
treat someone like dirt v. pislikmiş gibi davranmak
treat someone like dirt v. adamdan saymamak
become jelly-like v. pelteleşmek
look like v. -cek gibi olmak
feel like v. canı -mek istemek
feel like v. gereği hissetmek
spend like water v. su gibi harcamak
spend like water v. hesapsızca harcamak
spend like water v. hesapsızca tüketmek
laugh like a drain v. kahkahalarla gülmek
come like a bombshell v. bomba etkisi yaratmak
appears like v. görüntüsü vermek
looks like v. görüntüsü vermek
not what it looks like v. göründüğü gibi olmamak
like to listen to music v. müzik dinlemekten hoşlanmak
feel like a stranger v. yabancılık hissetmek
feel like a stranger v. kendini yabancı hissetmek
treat like a step-child v. üvey evlat gibi tutmak
treat like a step-child v. üvey evlat gibi saymak
feel like an alien v. yabancılık hissetmek
feel like a stranger v. yabancı gibi hissetmek
feel like an alien v. yabancı gibi hissetmek
feel like an alien v. kendini yabancı hissetmek
feel like v. canı çekmek
feel like an outsider v. yabancı gibi hissetmek
feel like an outsider v. kendini yabancı hissetmek
loom over like a nightmare v. kabus gibi çökmek
feel like an outsider v. yabancılık hissetmek
treat like a step-child v. üvey evlat muamelesi yapmak
descend over like a nightmare v. kabus gibi çökmek
like to be pampered v. pohpohlanmaktan hoşlanmak
like to be flattered v. pohpohlanmaktan hoşlanmak
pack together like sardines v. balık istifi dizilmek
look like v. izlenimi uyandırmak
feel like a new person v. yenilenmiş hissetmek
like dancing v. dans etmeyi sevmek
make it look like an act of terror/terrorism v. terör süsü vermek
make something look like v. gibi göstermek
stink like a dog v. köpek gibi kokmak
live like a parasite v. parazit gibi yaşamak
be treated like a second-class citizen v. ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek
treat someone like a child v. birisine çocukmuş gibi davranmak
feel like a man v. bir erkek gibi hissetmek
not feel like oneself v. kendini iyi hissetmemek
pretend to like someone v. birinden hoşlanıyormuş gibi davranmak
seem like such a tragedy v. tam bir trajedi gibi görünmek
scream like a little girl v. küçük bir kız gibi bağırmak
fall to the ground like a sack of spuds v. patates çuvalı gibi düşmek
pop up like a cork v. mantar gibi fırlamak
dress up like a superhero v. bir süper kahraman gibi giyinmek
like someone right off v. birinden hemen hoşlanmak
leak like a sieve v. elek gibi sızdırmak
make something look like v. -miş gibi göstermek
look like an immigrant v. bir göçmene benzemek
look like a little angel v. küçük bir melek gibi görünmek
shake like a leaf v. yaprak gibi titremek
make it seem like a suicide v. intihar süsü vermek
make it seem like an accident v. kaza süsü vermek
like turkeys voting for christmas v. bile bile lades demek
like turkeys voting for an early christmas v. bile bile lades demek
be like one fist v. tek yumruk gibi olmak
collapse like a paper castle v. kağıttan kale gibi çökmek
like mature men v. olgun erkeklerden hoşlanmak
act like a mother v. anne gibi davranmak
be not like v. benzememek
make someone feel like giving up v. cesaretini kırmak
circle like vultures v. akbabalar gibi üşüşmek
circle like vultures v. akbabalar gibi dolaşmak
come out like snot v. sümük gibi çıkmak
want to be like someone else v. birine özenmek
want to be like someone else v. başka biri gibi olmak istemek
cry like a new born baby v. yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak
cry like a new born baby v. yeni doğmuş bebek gibi ağlamak
eat like an elephant v. fil gibi yemek
think like v. (birisi) gibi düşünmek
think like einstein v. einstein gibi düşünmek
taste like chicken v. tadı tavuk gibi olmak
like someone v. birinden hoşlanmak
(i) would like to indicate (that...) v. belirtmek istemek
like to work v. çalışmayı sevmek
like studying v. çalışmayı sevmek
like to study v. çalışmayı sevmek
like working v. çalışmayı sevmek
dress up like her mom v. annesi gibi giyinmek
be like sb v. birine benzemek
be like someone v. birine benzemek
be like somebody v. birine benzemek
not like one's job v. işini sevmemek
feel like she(he's had it before v. sanki daha önce yaşamış gibi hissetmek
feel like a child v. çocuk gibi hissetmek
like each other v. birbirinden hoşlanmak
behave like a beast v. canavar gibi davranmak
feel like v. istemek
feel like v. ilgilenmek
feel like v. heveslenmek
like quicksilver adj. cıva gibi
shaped like adj. şeklinde
like this adj. böyle
packed like sardines adj. sardalye gibi istif edilmiş
like an angel adj. melek gibi
as like as adj. kadar benzer
something like adj. aşağı yukarı
like a bean pole adj. fasulye sırığı gibi
like smoke adj. çabuk ve kolay
like leather adj. kayış gibi
like an arrow adj. ok gibi
for all the world like adj. tıpatıp aynı
like sin adj. aşırı
wraith like adj. hayalet gibi
exactly like adj. tıpkı
just like adj. aynı
city like adj. şehir gibi
shaped like adj. biçiminde
like water adj. su gibi
like an island adj. adamsı
packed like sardines adj. balık istifi
such like adj. bunun gibi
like former adj. eskisi gibi
like clockwork adj. çok düzenli
like an animal adj. hayvan gibi
like this adj. bunun gibi
like stone adj. taş gibi
like smoke adj. kolay
like many others adj. birçokları gibi
like a broken record adj. bozuk plak gibi
like a powder keg adj. barut fıçısı gibi
sweet like honey adj. bal gibi tatlı
like a limpet adj. sülük gibi
arrow-like adj. ok gibi
alligator-like adj. timsaha benzeyen
animal-like adj. hayvansı
animal-like adj. hayvana benzeyen
alligator-like adj. timsahınki gibi (dişler vb)
dough-like adj. hamurumsu
like-minded adj. kafa dengi
dove-like adj. dürüst
flu-like adj. nezle gibi
carpet-like adj. halı gibi
ebony-like adj. abanoz
horse-like adj. at gibi
dough-like adj. hamur gibi
like-minded adj. hemfikir
dove-like adj. masum
giant-like adj. devasa
doll-like adj. bebek gibi
finger-like adj. parmak gibi
flu-like adj. grip gibi
like-minded adj. kafadar
grape-like adj. üzümsü
dove-like adj. saf
like dish-water adj. bulaşık suyu gibi
dove-like adj. güvercin gibi
moss-like adj. yosunumsu
mucus-like adj. sümüksü
mirror-like adj. ayna gibi
turf-like adj. çimen gibi
tree-like adj. ağaçsı
moss-like adj. yosun gibi
moss-like adj. yosunu andıran
serpent-like adj. yılan gibi
sultan-like adj. sultani
monkey-like adj. maymun gibi
wooden-like adj. ahşap görünümlü
whirlpool-like adj. girdap benzeri
like minded adj. aynı fikirde
like minded adj. hemfikir
like a man adj. erkek gibi
like my mother adj. annem gibi
thread-like adj. ipliksi
thread-like adj. ip gibi
thread-like adj. ip şeklinde
real-like adj. gerçeğe yakın
real-like adj. gerçek gibi
labyrinth-like adj. labirent gibi
labyrinth-like adj. labirentimsi
maze-like adj. labirentimsi
maze-like adj. labirent gibi
european-like adj. avrupalı gibi
flower-like adj. çiçeksi
flower-like adj. çiçek gibi
flower-like adj. çiçeğe benzeyen
like all girls adj. bütün kızlar gibi
dance-like adj. dans gibi
bat-like adj. yarasa gibi
copper-like adj. bakır gibi
rainbow-like adj. gökkuşağı gibi
dinosaur-like adj. dinozor benzeri
christ-like adj. isa benzeri
like beads-on-a-string adj. art arda dizili/dizilmiş
like gold adj. altın gibi
manifesto-like adj. bildiri/manifosta gibi
like-minded adj. oydaş
like-new adj. yeni gibi
shovel-like adj. kürek gibi
like a boss adj. patron gibi
elf-like adj. ufak tefek
elf-like adj. cin gibi
yogurt-like adj. yoğurt gibi
yogurt-like adj. yoğurt benzeri
dream-like adj. hayalimsi
needle-like adj. iğnemsi
snail-like adj. çok yavaş
needle-like adj. iğne gibi sivri uçlu
snail-like adj. salyangoz gibi
needle-like adj. iğne uçlu
umbrella-like adj. şemsiye gibi
earth-like adj. dünya benzeri
crystal-like adj. billursu
crystal-like adj. kristal gibi
dot-like adj. nokta gibi
dot-like adj. noktaya benzeyen
wheat-like adj. buğdaysı
fairytale-like adj. peri masalı gibi
like minded adj. aynı kafada
shaped like cross adj. haç şeklinde
gel-like adj. jelimsi
lady-like adj. hanımhanımcık
trance-like adj. kafası karışmış
trance-like adj. büyülenmiş
coat-like adj. kürkümsü
plant-like adj. bitki benzeri
dog-like adj. köpeğimsi
dog-like adj. köpeğe benzeyen
waif-like adj. çok ince
waif-like adj. dal gibi
waif-like adj. incecik
talon-like adj. pençe gibi
tallow-like adj. don yağı kıvamında
tallow-like adj. don yağına benzeyen
tallow-like adj. iç yağına benzeyen
tardis-like adj. içi, dış görünümünden daha geniş ve ferah olan
candy-like adj. şeker gibi
candy-like adj. şekere benzeyen
cell-like adj. hücre gibi
cell-like adj. hücre benzeri
cell-like adj. göz göz yapıda
cell-like adj. bölmeli yapıda
lake-like adj. göl gibi
lake-like adj. göle benzeyen
lake-like adj. gölü andıran
lamb-like adj. kuzu gibi
lamb-like adj. masum
lamb-like adj. uysal
lamb-like adj. yumuşak başlı
lamb-like adj. kuzu gibi
paper-like adj. kağıt gibi
dome-like adj. kubbe benzeri
dome-like adj. kubbe gibi
dome-like adj. kubbeye benzeyen
thrall-like adj. köle benzeri
thrall-like adj. köleye yakışır
thrall-like adj. köle gibi
trumpet-like adj. trompet sesini andıran
trumpet-like adj. boru sesini andıran
trumpet-like adj. şekli boruya benzeyen
tunnel-like adj. tünele benzeyen
ear-like adj. kulak şeklinde
ear-like adj. kulak biçiminde
ear-like adj. kulak gibi
ear-like adj. kulak benzeri
ear-like adj. kulak şekilli
ear-like adj. kulak biçimli
ear-like adj. kulağa benzeyen
ear-like adj. kulak gibi
teddy-bear-like adj. oyuncak ayı gibi
epic-like adj. epik gibi
epic-like adj. destan gibi
epic-like adj. epik benzeri
epic-like adj. destansı
kite-like adj. uçurtmaya benzer
leaf-like adj. yaprak gibi
leaf-like adj. yaprağa benzer
leaf-like adj. yapraksı
belly-like adj. göbeğe benzeyen
belt-like adj. kuşağa benzeyen
lash-like adj. kamçılı
lash-like adj. kırbaca benzeyen
lash-like adj. kamçıya benzeyen
wafer-like adj. ince ve gevrek bir gofrete benzeyen
sponge-like adj. süngerimsi
wise-like adj. akıllı gibi görünen
wise-like adj. mantıklı gibi görünen
wise-like adj. aklı başında
lava-like adj. lava benzeyen
lava-like adj. lavı andıran
wheel-like adj. tekerlek gibi yuvarlak olan
twig-like adj. dal gibi
yokel-like adj. aptal ve cahil
yokel-like adj. köylüler gibi
glass-like adj. cam benzeri
glass-like adj. cam gibi
chisel-like adj. keskiye benzeyen
clam-like adj. midyeye benzer
clam-like adj. midye gibi
clam-like adj. istiridyeye benzer
clam-like adj. deniz tarağı gibi
dagger-like adj. hançere benzeyen
dagger-like adj. hançeri andıran
detective-like adj. dedektif gibi
detective-like adj. dedektif özelliklerini taşıyan
germ-like adj. mikroba benzeyen
gum-like adj. çiklete benzer
rudder-like adj. dümen biçiminde
rudder-like adj. dümen işlevi gören
olive-like adj. zeytine benzeyen
city-like adj. şehre benzeyen
clump-like adj. kümeye benzeyen
comb-like adj. tarağa benzeyen
comb-like adj. tarak dişi gibi çıkıntıları olan
custard-like adj. muhallebiye benzeyen
custard-like adj. krema kıvamında olan
drill-like adj. matkaba benzeyen
drill-like adj. matkap gibi delen
drum-like adj. davula benzer formu olan
drum-like adj. davul biçimli
fang-like adj. pençeye benzeyen
fang-like adj. sivri dişe benzeyen
fang-like adj. çıkıntılı
fang-like adj. çok sivri
pincer-like adj. kıskaca benzeyen
pine-like adj. çama benzer
clerk-like adj. bilge gibi davranan
pancake-like adj. pankeke benzeyen
pancake-like adj. krepe benzeyen
saw-like adj. testeremsi
saw-like adj. testere gibi
saw-like adj. sert dişli
saw-like adj. sivri dişli
file-like adj. dosyaya benzer
file-like adj. eğeye benzer
gauze-like adj. ışığı geçirecek kadar ince
gauze-like adj. incecik
plush-like adj. peluşa benzer
plush-like adj. peluş gibi yumuşak
sun-like adj. güneş benzeri
spade-like adj. küreğimsi
spade-like adj. küreğe benzer
spade-like adj. kürek gibi olan
like a maniac adv. manyakça
like hell adv. aşırı
like lightning adv. yıldırım gibi
like that adv. şöyle
like a shot adv. derhal
like the devil adv. şeytan gibi
as like as not adv. belki de
like anything adv. şiddetle
like sardines adv. sıkış tepiş
like hot cakes adv. cüretle
at times like these adv. böyle zamanlarda
like giving a charity adv. sadaka verir gibi
like the devil adv. çok çabuk
like a shot adv. yıldırım gibi
like the devil adv. şeytan gibi çok çabuk
like mad adv. delicesine
like a drowned rat adv. sırılsıklam
like hot cakes adv. kapışan kapışana