like

"like" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Yaygın Kullanım
1	Yaygın Kullanım	like f.	beğenmek
I like this guitar case quite a lot. Bu gitar kılıfını ben çok beğendim. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	like f.	hoşlanmak
I think I like Emma. Sanırım Emma'dan hoşlanıyorum. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	like f.	sevmek
I don't like to shout in front of people. İnsanların önünde bağırmayı sevmiyorum. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	like ed.	gibi
His car is red like mine. Onun arabası da benimki gibi kırmızı. More Sentences
Genel
5	Genel	like i.	beğeni
The same thing goes for buying likes and shares for your social media pages. Aynı şey sosyal medya sayfalarınız için beğeni ve paylaşım satın almak için de geçerlidir. More Sentences
6	Genel	like i.	benzeri
Maybe we’re more like each other than we think. Belki de birbirimize sandığımızdan daha çok benziyoruz. More Sentences
7	Genel	like i.	benzer
Let us also, therefore, discuss women for a change, as opposed to farmers, employers, trade unions, and the like. Bu nedenle çiftçiler, işverenler, sendikalar ve benzerlerinin aksine, bir değişiklik için kadınları da tartışalım. More Sentences
8	Genel	like f.	dilemek
You can change your hair color as you like. Saç renginizi dilediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. More Sentences
9	Genel	like f.	istemek
Mr Bourlanges can say what he likes in his explanation of the vote. Bay Bourlanges oy açıklamasında istediğini söyleyebilir. More Sentences
10	Genel	like f.	hoşuna gitmek
These mills here, however, are grinding too slowly for my liking. Ancak buradaki değirmenler benim hoşuma gitmeyecek kadar yavaş dönüyor. More Sentences
11	Genel	like f.	beğenmek
Whether a government representative likes these proposals or not is of secondary importance. Bir hükümet temsilcisinin bu önerileri beğenip beğenmemesi ikinci derecede önemlidir. More Sentences
12	Genel	like f.	hoşlanmak
I know some sceptics do not like it, but they never will. Bazı şüphecilerin bundan hoşlanmadığını biliyorum ama asla hoşlanmayacaklar. More Sentences
13	Genel	like f.	sevmek
I like your friend; she's really nice. Arkadaşını sevdim, gerçekten iyi biri. More Sentences
14	Genel	like zf.	aşağı yukarı
Sami kidnapped something like a hundred women. Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı. More Sentences
15	Genel	like zf.	oldukça
Yes, tell him anything, like his mother is in hospital. Evet, ona her şeyi söyle, mesela annesinin hastanede olduğunu. More Sentences
16	Genel	like ed.	gibi
Tools like knives and hammers can be dangerous for children. Bıçak ve çekiç gibi aletler çocuklar için tehlikeli olabilir. More Sentences
17	Genel	like ed.	aynen
Drop that space gun or I'll shoot, like so. O uzay tabancasını bırak yoksa ateş ederim, aynen böyle. More Sentences
18	Genel	like ed.	tıpkı
They are sterile, like a hospital. Sterildirler, tıpkı bir hastane gibi. More Sentences
19	Genel	like ed.	sanki
Like someone’s playing a trick on me. Sanki biri bana oyun oynuyor. More Sentences
20	Genel	like ed.	üzere
I didn't call Tom like I promised I would. Söz verdiğim üzere Tom'u aramadım. More Sentences
21	Genel	like ed.	benzer
We have therefore shown solidarity with other like-minded groups and Members. Bu nedenle benzer düşünen diğer gruplar ve Üyelerle dayanışma gösterdik. More Sentences
22	Genel	like ed.	(birinin) tarzı olan
It's not like Mike to leave without saying a word. Mike'ın tek kelime etmeden gitmesi hiç onun tarzı değil. More Sentences
Teknik
23	Teknik	like f.	hoşlanmak
For people who do not like this, a European Commission spokesman had good advice. Bu durumdan hoşlanmayanlar için Avrupa Komisyonu sözcüsünün iyi bir tavsiyesi oldu. More Sentences
24	Teknik	like f.	sevmek
I like to go for a walk before breakfast. Kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkmayı severim. More Sentences
25	Teknik	like zf.	gibi
But just like Krishnamurti became independent at the last moment, Hitler also became independent. Ama Krishnamurti'nin son anda bağımsız olması gibi Hitler de bağımsız oldu. More Sentences
Genel
26	Genel	like i.	zevk
27	Genel	like i.	eş
28	Genel	like i.	tıpkısı
29	Genel	like i.	eşi
30	Genel	like i.	cins
31	Genel	like i.	tür
32	Genel	like i.	hoşlanma
33	Genel	like i.	sevme
34	Genel	like i.	beğenme
35	Genel	like f.	tutmak
36	Genel	like f.	rağbet etmek
37	Genel	like f.	hazzetmek
38	Genel	like f.	sempati duymak
39	Genel	like f.	beğeni duymak
40	Genel	like f.	anlaşmak
41	Genel	like f.	bağdaşmak
42	Genel	like f.	arası iyi olmak
43	Genel	like s.	eşit
44	Genel	like s.	müşabih
45	Genel	like s.	aynı miktarda
46	Genel	like s.	denk
47	Genel	like zf.	takriben
48	Genel	like ed.	aynı
49	Genel	like ed.	olası
50	Genel	like ed.	adeta
51	Genel	like snk.	-imsi
52	Genel	like snk.	-miş gibi
Konuşma Dili
53	Konuşma Dili	like f.	tav olmak
Osmanlıca
54	Osmanlıca	like s.	mümasil

"like" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Yaygın Kullanım
1	Yaygın Kullanım	baby-like s.	bebek gibi
Genel
2	Genel	the like i.	benzerleri
This includes alcoholic beverages, home-made compotes, carbonated drinks, and the like. Buna alkollü içecekler, ev yapımı kompostolar, gazlı içecekler ve benzerleri dahildir. More Sentences
3	Genel	seem like f.	gibi gelmek
It seemed like I was reading something written by myself. Sanki kendi yazdığım bir şeyi okuyormuşum gibi geldi. More Sentences
4	Genel	not to like f.	hoşlanmamak
I'm beginning not to like you, Tom. Senden hoşlanmamaya başlıyorum, Tom. More Sentences
5	Genel	look like f.	benzemek
After all, citizens will then know from their own experience what the notes, obtained from a reliable source, look like. Sonuçta, vatandaşlar güvenilir bir kaynaktan elde edilen notların neye benzediğini kendi deneyimlerinden bileceklerdir. More Sentences
6	Genel	look like f.	gibi görünmek
We should together discuss how we can deal with what, to me, looks like the worst scandal in the EU's history. Bana göre AB tarihindeki en kötü skandal gibi görünen bu durumla nasıl başa çıkabileceğimizi birlikte tartışmalıyız. More Sentences
7	Genel	would like f.	istemek
I would like to thank those who have stayed to the end! Sonuna kadar kalanlara teşekkür etmek istiyorum! More Sentences
8	Genel	feel like f.	içinden gelmek
It feels like a deep cold that comes from within. İçinden gelen derin bir üşüme gibi. More Sentences
9	Genel	feel like crying f.	ağlamaklı olmak
I felt like crying at the news. Haberden dolayı ağlamaklı oldum. More Sentences
10	Genel	feel like f.	gibi hissetmek
It promotes a sense of victimisation in people who already feel like victims. Zaten kurban gibi hisseden kişilerde mağduriyet duygusunu teşvik eder. More Sentences
11	Genel	sound like f.	gibi gelmek
I certainly think that a number of the arguments sound like just a lot of excuses. Kesinlikle bazı argümanların kulağa bir sürü bahane gibi geldiğini düşünüyorum. More Sentences
12	Genel	feel like f.	canı istemek
Tom will come back when he feels like it. Tom canı istediği zaman geri gelecek. More Sentences
13	Genel	seems like f.	sanki
It seems like they are ignoring us. Sanki bizi görmezden geliyorlar. More Sentences
14	Genel	become like f.	haline gelmek
How does a country become like this? Bir ülke nasıl bu hale gelir? More Sentences
15	Genel	not like f.	hoşuna gitmemek
Why, then, did I decide to vote for this resolution that I do not like? O halde neden hoşuma gitmeyen bu önergeye oy vermeye karar verdim? More Sentences
16	Genel	look like someone f.	birine benzemek
You just look like somebody I lost. Kaybettiğim birine benziyorsun. More Sentences
17	Genel	seem like f.	gibi gözükmek
This seems like a good place to pitch a tent. Bu, çadır kurmak için iyi bir yer gibi gözüküyor. More Sentences
18	Genel	appear like f.	gibi görünmek
It almost appears like a mirror site, but there are some significant differences. Neredeyse bir ayna sitesi gibi görünüyor, ancak bazı önemli farklılıklar var. More Sentences
19	Genel	seem like f.	gibi görünmek
Travelling across the Union can sometimes seem like travelling in a time machine. Avrupa Birliği'nde seyahat etmek bazen bir zaman makinesinde yolculuk etmek gibi görünebilir. More Sentences
20	Genel	look like f.	gibi gözükmek
Tom looks like he saw a ghost. Tom hortlak görmüş gibi gözüküyor. More Sentences
21	Genel	like dancing f.	dans etmeyi sevmek
Tom, Mary, John and Alice all like dancing. Tom, Mary, John ve Alice dans etmeyi seviyor. More Sentences
22	Genel	think like f.	(birisi) gibi düşünmek
Why can't she think like a normal person? Neden normal bir insan gibi düşünemiyor? More Sentences
23	Genel	like someone f.	birinden hoşlanmak
Physical attraction on its own doesn’t determine whether you like someone or not. Tek başına fiziksel çekim, birinden hoşlanıp hoşlanmadığınızı belirlemez. More Sentences
24	Genel	like to work f.	çalışmayı sevmek
We like to work carefully. Dikkatli çalışmayı severiz. More Sentences
25	Genel	like studying f.	çalışmayı sevmek
Tom seemed to like studying French. Tom Fransızca çalışmayı seviyor gibiydi. More Sentences
26	Genel	like to study f.	çalışmayı sevmek
When I was at university, I liked to study Latin. Ben üniversitedeyken Latince çalışmayı severdim. More Sentences
27	Genel	like working f.	çalışmayı sevmek
I like working with people that I trust. Güvendiğim insanlarla çalışmayı seviyorum. More Sentences
28	Genel	like each other f.	birbirinden hoşlanmak
Meg and Calvin begin to like each other. Meg ve Calvin birbirlerinden hoşlanmaya başlarlar. More Sentences
29	Genel	feel like f.	istemek
This is all well and good for other countries, but the United States does not feel like adhering to these. Bu diğer ülkeler için iyi ve güzel, ancak Amerika Birleşik Devletleri bunlara bağlı kalmak istemiyor. More Sentences
30	Genel	like this s.	böyle
Sustainability is a really important concept, particularly in times like these. Sürdürülebilirlik gerçekten önemli bir kavram, özellikle de böyle zamanlarda. More Sentences
31	Genel	shaped like s.	şeklinde
The earth is shaped like a sphere. Dünya bir küre şeklindedir. More Sentences
32	Genel	like an arrow s.	ok gibi
Time flies like an arrow. Zaman bir ok gibi akar. More Sentences
33	Genel	exactly like s.	tıpkı
The portrait looks exactly like the real thing. Portre, tıpkı gerçeğine benziyor. More Sentences
34	Genel	just like s.	aynı
Tom is just like a baby. Tom aynı bir bebek gibi. More Sentences
35	Genel	like this s.	bunun gibi
There are more examples like this. Bunun gibi daha çok örnek var. More Sentences
36	Genel	like an angel s.	melek gibi
She said I was like an angel. Melek gibi olduğumu söyledi. More Sentences
37	Genel	like-minded s.	hemfikir
He and I are like-minded. O ve ben hemfikiriz. More Sentences
38	Genel	like my mother s.	annem gibi
What if I were like my mother? Ya annem gibi olsaydım? More Sentences
39	Genel	sun-like s.	güneş benzeri
Therefore we should always aim for a sun-like spectrum. Bu nedenle her zaman güneş benzeri bir spektrum hedeflemeliyiz. More Sentences
40	Genel	like mad zf.	deli gibi
I read like mad and tried everything I read. Deli gibi okudum ve okuduğum her şeyi denedim. More Sentences
41	Genel	like that zf.	şöyle
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. Sürekli yok şöyle sigara içmek yok, yok böyle içmek yok dendiğinde, belki de sigara içmek gerçekten genel ahlakı tehdit eden bir şey falandır diye düşünmeye başlıyorsunuz. More Sentences
42	Genel	grocers and the like i.	bakkal çakkal
43	Genel	a face like thunder i.	sinirli bir yüz ifadesi
44	Genel	like a house on fire i.	hızla
45	Genel	like a house on fire i.	süratle
46	Genel	gelatine-like dessert i.	dolaz
47	Genel	foam-like plastic material used for insulation i.	strafor
48	Genel	the like i.	ve bunun gibiler
49	Genel	the like i.	birbirine benzeyenler
50	Genel	a movie-like story i.	film gibi hikaye
51	Genel	scimitar-like tusks i.	kılıç gibi azı dişleri
52	Genel	a passion like the burning of the sun i.	hiç bitmeyen büyük bir tutku
53	Genel	lymph node-like tissue i.	lenf düğümü benzeri doku
54	Genel	memory like a fish i.	balık hafıza
55	Genel	barn-like room i.	kocaman oda
56	Genel	barn-like room i.	ahır gibi oda
57	Genel	eagle-like nose i.	kemerli burun
58	Genel	an old table game like domino i.	aznif
59	Genel	avian predators like eagles i.	kartal gibi yırtıcı kuşlar
60	Genel	tea-like drink i.	çaya benzer içecek
61	Genel	drink like a fish f.	fazla içki içmek
62	Genel	swear like a trooper f.	ağzına geleni söylemek
63	Genel	go like hot cakes f.	yok satmak
64	Genel	sleep like a log f.	leş gibi uyumak
65	Genel	become like a prison to f.	zindan olmak
66	Genel	spend money like water f.	su gibi para harcamak
67	Genel	spend money like water f.	tutarsızca fazlasıyla para harcamak
68	Genel	fit like a glove f.	kalıp gibi oturmak
69	Genel	know like the palm of one's hand f.	avucunun içi gibi bilmek
70	Genel	eat like a horse f.	kurt gibi yemek yemek
71	Genel	feel like 30 cents f.	yerin dibine geçmek
72	Genel	eat like a horse f.	öküz gibi yemek
73	Genel	eat like a horse f.	ayı gibi yemek
74	Genel	sleep like a log f.	deliksiz uyumak
75	Genel	grin like a cheshire cat f.	pişmiş kelle gibi sırıtmak
76	Genel	become like ebony f.	abanoz kesilmek
77	Genel	swear like a trooper f.	ana avrat düz gitmek
78	Genel	make it look like a suicide f.	intihar süsü vermek
79	Genel	fit like a glove f.	tıpatıp uymak
80	Genel	treat somebody like a dirt f.	hiçe saymak
81	Genel	feel like f.	duygusu içinde olmak
82	Genel	cling like a leech f.	sülük gibi yapışmak
83	Genel	behave like a beast f.	canavarlaşmak
84	Genel	stare like a stuck pig f.	ağzı açık ayran delisi gibi bakmak
85	Genel	become like granite f.	granitleşmek
86	Genel	like better f.	tercih etmek
87	Genel	be like a fish out of water f.	sudan çıkmış balığa dönmek
88	Genel	live like fighting cocks f.	krallar gibi yaşamak
89	Genel	behave like an enemy f.	düşman kesilmek
90	Genel	lie like a trooper f.	çok yalan söylemek
91	Genel	sell like hot cakes f.	kapanın elinde kalmak
92	Genel	sting like a bee f.	arı gibi sokmak
93	Genel	feel like a fish out of water f.	denizden çıkmış balığa dönmek
94	Genel	know something like the back of one's hand f.	adı gibi bilmek
95	Genel	end up like somebody f.	akıbetine uğramak
96	Genel	make it look like an accident f.	kaza süsü vermek
97	Genel	feel like 30 cents f.	utancından yerin dibine geçmek
98	Genel	live like a gentleman f.	efendi gibi yaşamak
99	Genel	know a place like the palm of one's hand f.	avucunun içi gibi bilmek
100	Genel	grin like a cheshire cat f.	sırıtmak
101	Genel	like one another f.	hoşlaşmak
102	Genel	swim like a brick f.	batmak
103	Genel	look like somebody f.	adama dönmek
104	Genel	be treated like a criminal f.	suçlu muamelesi görmek
105	Genel	fall like a bombshell f.	gündeme bomba gibi düşmek
106	Genel	stick like a leech f.	sülük gibi yapışmak
107	Genel	flow like water f.	dere gibi akmak
108	Genel	go like clockwork f.	tıkırında gitmek
109	Genel	work like a beaver f.	harıl harıl çalışmak
110	Genel	feel like doing f.	canı yapmak istemek
111	Genel	go like a bomb f.	çok iyi gitmek
112	Genel	work like a demon f.	çok çalışmak
113	Genel	spread like wildfire f.	ağızda sakız olmak
114	Genel	swear like a trooper f.	kalaylamak
115	Genel	go like hot cakes f.	peynir ekmek gibi gitmek
116	Genel	work like hell f.	harıl harıl çalışmak
117	Genel	go like clockwork f.	yolunda gitmek
118	Genel	tremble like an aspen leaf f.	tir tir titremek
119	Genel	spread like wildfire f.	büyük bir hızla yayılmak
120	Genel	attack a meal like a ravenous wolf f.	aç kurt gibi saldırmak
121	Genel	sleep like a baby f.	bebek gibi uyumak
122	Genel	sell like hot cakes f.	yok satmak
123	Genel	look like f.	birisine çekmek
124	Genel	sell like hot cakes f.	kapışılmak
125	Genel	treat somebody like a fool f.	salak yerine koymak
126	Genel	treat somebody like a fool f.	enayi muamelesi yapmak
127	Genel	behave like a european f.	frenkleşmek
128	Genel	treat somebody like a fool f.	deli yerine koymak
129	Genel	look like somebody f.	adama benzemek
130	Genel	sweat like a pig f.	domuz gibi terlemek
131	Genel	sweat like a pig f.	çok terlemek
132	Genel	act like a fool f.	aptallık etmek
133	Genel	talk like friends f.	ahbapça konuşmak
134	Genel	sell like hot cakes f.	çok satılmak
135	Genel	sell like hot cakes f.	kapış kapış gitmek
136	Genel	like (someone/something) f.	(birini veya bir şeyi) sevmek
137	Genel	swell like a balloon f.	balon yapmak
138	Genel	feel like something f.	canı istemek
139	Genel	cry like a baby f.	bebek gibi ağlamak
140	Genel	cry like a baby f.	çocuk gibi ağlamak
141	Genel	behave like a know it all f.	hariçten gazel okumak
142	Genel	(for somebody) like (something) f.	hoşuna gitmek
143	Genel	(for somebody) like (something) f.	hoşa gitmek
144	Genel	cry like a baby f.	zırıl zırıl ağlamak
145	Genel	like some very much f.	çok hoşlanmak
146	Genel	make it look like a murder f.	cinayet süsü vermek
147	Genel	keep something like a secret f.	sır gibi saklamak
148	Genel	operate like clockwork f.	tıkır tıkır işlemek
149	Genel	work like clockwork f.	tıkır tıkır işlemek
150	Genel	appear like f.	gibi gözükmek
151	Genel	run like clockwork f.	tıkır tıkır işlemek
152	Genel	like a lot f.	birine bayılmak
153	Genel	like enormously f.	birine bayılmak
154	Genel	drop like a bombshell f.	bomba gibi düşmek
155	Genel	eat like a bird f.	çok yavaş yemek
156	Genel	eat like a bird f.	çok az yemek
157	Genel	feel like crap f.	hali olmamak
158	Genel	feel like shit f.	hali olmamak
159	Genel	feel like crap f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
160	Genel	feel like shit f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
161	Genel	live like a king f.	kral gibi yaşamak
162	Genel	live like the kings f.	krallar gibi yaşamak
163	Genel	watch someone like a hawk f.	birini göz hapsinde tutmak
164	Genel	work like a horse f.	eşek gibi çalışmak
165	Genel	treat someone like dirt f.	adam yerine koymamak
166	Genel	treat someone like dirt f.	adamdan saymamak
167	Genel	treat someone like dirt f.	pislikmiş gibi davranmak
168	Genel	become jelly-like f.	pelteleşmek
169	Genel	feel like f.	canı -mek istemek
170	Genel	look like f.	-cek gibi olmak
171	Genel	spend like water f.	hesapsızca harcamak
172	Genel	spend like water f.	su gibi harcamak
173	Genel	spend like water f.	hesapsızca tüketmek
174	Genel	feel like f.	gereği hissetmek
175	Genel	laugh like a drain f.	kahkahalarla gülmek
176	Genel	come like a bombshell f.	bomba etkisi yaratmak
177	Genel	looks like f.	görüntüsü vermek
178	Genel	appears like f.	görüntüsü vermek
179	Genel	not what it looks like f.	göründüğü gibi olmamak
180	Genel	like to listen to music f.	müzik dinlemekten hoşlanmak
181	Genel	loom over like a nightmare f.	kabus gibi çökmek
182	Genel	treat like a step-child f.	üvey evlat muamelesi yapmak
183	Genel	feel like an outsider f.	kendini yabancı hissetmek
184	Genel	feel like an outsider f.	yabancı gibi hissetmek
185	Genel	feel like an outsider f.	yabancılık hissetmek
186	Genel	feel like an alien f.	yabancı gibi hissetmek
187	Genel	feel like a stranger f.	yabancılık hissetmek
188	Genel	feel like a stranger f.	kendini yabancı hissetmek
189	Genel	treat like a step-child f.	üvey evlat gibi tutmak
190	Genel	descend over like a nightmare f.	kabus gibi çökmek
191	Genel	treat like a step-child f.	üvey evlat gibi saymak
192	Genel	feel like an alien f.	kendini yabancı hissetmek
193	Genel	feel like f.	canı çekmek
194	Genel	feel like an alien f.	yabancılık hissetmek
195	Genel	feel like a stranger f.	yabancı gibi hissetmek
196	Genel	like to be flattered f.	pohpohlanmaktan hoşlanmak
197	Genel	like to be pampered f.	pohpohlanmaktan hoşlanmak
198	Genel	pack together like sardines f.	balık istifi dizilmek
199	Genel	look like f.	izlenimi uyandırmak
200	Genel	feel like a new person f.	yenilenmiş hissetmek
201	Genel	make it look like an act of terror/terrorism f.	terör süsü vermek
202	Genel	make something look like f.	gibi göstermek
203	Genel	stink like a dog f.	köpek gibi kokmak
204	Genel	live like a parasite f.	parazit gibi yaşamak
205	Genel	be treated like a second-class citizen f.	ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek
206	Genel	feel like a man f.	bir erkek gibi hissetmek
207	Genel	treat someone like a child f.	birisine çocukmuş gibi davranmak
208	Genel	not feel like oneself f.	kendini iyi hissetmemek
209	Genel	pretend to like someone f.	birinden hoşlanıyormuş gibi davranmak
210	Genel	seem like such a tragedy f.	tam bir trajedi gibi görünmek
211	Genel	scream like a little girl f.	küçük bir kız gibi bağırmak
212	Genel	fall to the ground like a sack of spuds f.	patates çuvalı gibi düşmek
213	Genel	pop up like a cork f.	mantar gibi fırlamak
214	Genel	dress up like a superhero f.	bir süper kahraman gibi giyinmek
215	Genel	like someone right off f.	birinden hemen hoşlanmak
216	Genel	leak like a sieve f.	elek gibi sızdırmak
217	Genel	make something look like f.	-miş gibi göstermek
218	Genel	look like an immigrant f.	bir göçmene benzemek
219	Genel	look like a little angel f.	küçük bir melek gibi görünmek
220	Genel	shake like a leaf f.	yaprak gibi titremek
221	Genel	make it seem like a suicide f.	intihar süsü vermek
222	Genel	make it seem like an accident f.	kaza süsü vermek
223	Genel	like turkeys voting for christmas f.	bile bile lades demek
224	Genel	like turkeys voting for an early christmas f.	bile bile lades demek
225	Genel	be like one fist f.	tek yumruk gibi olmak
226	Genel	collapse like a paper castle f.	kağıttan kale gibi çökmek
227	Genel	like mature men f.	olgun erkeklerden hoşlanmak
228	Genel	act like a mother f.	anne gibi davranmak
229	Genel	be not like f.	benzememek
230	Genel	make someone feel like giving up f.	cesaretini kırmak
231	Genel	circle like vultures f.	akbabalar gibi üşüşmek
232	Genel	circle like vultures f.	akbabalar gibi dolaşmak
233	Genel	come out like snot f.	sümük gibi çıkmak
234	Genel	want to be like someone else f.	birine özenmek
235	Genel	want to be like someone else f.	başka biri gibi olmak istemek
236	Genel	cry like a new born baby f.	yeni doğmuş bebek gibi ağlamak
237	Genel	cry like a new born baby f.	yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak
238	Genel	eat like an elephant f.	fil gibi yemek
239	Genel	think like einstein f.	einstein gibi düşünmek
240	Genel	taste like chicken f.	tadı tavuk gibi olmak
241	Genel	(i) would like to indicate (that...) f.	belirtmek istemek
242	Genel	dress up like her mom f.	annesi gibi giyinmek
243	Genel	be like sb f.	birine benzemek
244	Genel	be like someone f.	birine benzemek
245	Genel	be like somebody f.	birine benzemek
246	Genel	not like one's job f.	işini sevmemek
247	Genel	feel like she(he's had it before f.	sanki daha önce yaşamış gibi hissetmek
248	Genel	feel like a child f.	çocuk gibi hissetmek
249	Genel	behave like a beast f.	canavar gibi davranmak
250	Genel	feel like f.	heveslenmek
251	Genel	feel like f.	ilgilenmek
252	Genel	feel like f.	gibi hissettirmek
253	Genel	something like s.	aşağı yukarı
254	Genel	packed like sardines s.	sardalye gibi istif edilmiş
255	Genel	like quicksilver s.	cıva gibi
256	Genel	like stone s.	taş gibi
257	Genel	like smoke s.	kolay
258	Genel	like leather s.	kayış gibi
259	Genel	like sin s.	aşırı
260	Genel	for all the world like s.	tıpatıp aynı
261	Genel	wraith like s.	hayalet gibi
262	Genel	like a bean pole s.	fasulye sırığı gibi
263	Genel	like smoke s.	çabuk ve kolay
264	Genel	like an animal s.	hayvan gibi
265	Genel	like clockwork s.	çok düzenli
266	Genel	such like s.	bunun gibi
267	Genel	like former s.	eskisi gibi
268	Genel	shaped like s.	biçiminde
269	Genel	city like s.	şehir gibi
270	Genel	as like as s.	kadar benzer
271	Genel	like an island s.	adamsı
272	Genel	like water s.	su gibi
273	Genel	packed like sardines s.	balık istifi
274	Genel	like many others s.	birçokları gibi
275	Genel	like a broken record s.	bozuk plak gibi
276	Genel	like a powder keg s.	barut fıçısı gibi
277	Genel	sweet like honey s.	bal gibi tatlı
278	Genel	like a limpet s.	sülük gibi
279	Genel	alligator-like s.	timsaha benzeyen
280	Genel	arrow-like s.	ok gibi
281	Genel	alligator-like s.	timsahınki gibi (dişler vb)
282	Genel	animal-like s.	hayvansı
283	Genel	animal-like s.	hayvana benzeyen
284	Genel	flu-like s.	grip gibi
285	Genel	dough-like s.	hamurumsu
286	Genel	giant-like s.	devasa
287	Genel	finger-like s.	parmak gibi
288	Genel	doll-like s.	bebek gibi
289	Genel	dove-like s.	masum
290	Genel	dove-like s.	dürüst
291	Genel	like-minded s.	kafadar
292	Genel	carpet-like s.	halı gibi
293	Genel	flu-like s.	nezle gibi
294	Genel	dough-like s.	hamur gibi
295	Genel	like-minded s.	kafa dengi
296	Genel	ebony-like s.	abanoz
297	Genel	dove-like s.	saf
298	Genel	horse-like s.	at gibi
299	Genel	dove-like s.	güvercin gibi
300	Genel	like dish-water s.	bulaşık suyu gibi
301	Genel	grape-like s.	üzümsü
302	Genel	tree-like s.	ağaçsı
303	Genel	turf-like s.	çimen gibi
304	Genel	mirror-like s.	ayna gibi
305	Genel	moss-like s.	yosun gibi
306	Genel	monkey-like s.	maymun gibi
307	Genel	mucus-like s.	sümüksü
308	Genel	moss-like s.	yosunumsu
309	Genel	moss-like s.	yosunu andıran
310	Genel	serpent-like s.	yılan gibi
311	Genel	sultan-like s.	sultani
312	Genel	wooden-like s.	ahşap görünümlü
313	Genel	whirlpool-like s.	girdap benzeri
314	Genel	like minded s.	hemfikir
315	Genel	like minded s.	aynı fikirde
316	Genel	like a man s.	erkek gibi
317	Genel	thread-like s.	ipliksi
318	Genel	thread-like s.	ip şeklinde
319	Genel	thread-like s.	ip gibi
320	Genel	real-like s.	gerçeğe yakın
321	Genel	real-like s.	gerçek gibi
322	Genel	labyrinth-like s.	labirentimsi
323	Genel	labyrinth-like s.	labirent gibi
324	Genel	maze-like s.	labirentimsi
325	Genel	maze-like s.	labirent gibi
326	Genel	european-like s.	avrupalı gibi
327	Genel	flower-like s.	çiçek gibi
328	Genel	flower-like s.	çiçeksi
329	Genel	flower-like s.	çiçeğe benzeyen
330	Genel	like all girls s.	bütün kızlar gibi
331	Genel	dance-like s.	dans gibi
332	Genel	bat-like s.	yarasa gibi
333	Genel	copper-like s.	bakır gibi
334	Genel	rainbow-like s.	gökkuşağı gibi
335	Genel	dinosaur-like s.	dinozor benzeri
336	Genel	christ-like s.	isa benzeri
337	Genel	like beads-on-a-string s.	art arda dizili/dizilmiş
338	Genel	like gold s.	altın gibi
339	Genel	manifesto-like s.	bildiri/manifosta gibi
340	Genel	like-minded s.	oydaş
341	Genel	like-new s.	yeni gibi
342	Genel	shovel-like s.	kürek gibi
343	Genel	like a boss s.	patron gibi
344	Genel	elf-like s.	cin gibi
345	Genel	elf-like s.	ufak tefek
346	Genel	yogurt-like s.	yoğurt benzeri
347	Genel	yogurt-like s.	yoğurt gibi
348	Genel	dream-like s.	hayalimsi
349	Genel	needle-like s.	iğnemsi
350	Genel	snail-like s.	çok yavaş
351	Genel	needle-like s.	iğne gibi sivri uçlu
352	Genel	snail-like s.	salyangoz gibi
353	Genel	needle-like s.	iğne uçlu
354	Genel	umbrella-like s.	şemsiye gibi
355	Genel	earth-like s.	dünya benzeri
356	Genel	crystal-like s.	kristal gibi
357	Genel	crystal-like s.	billursu
358	Genel	dot-like s.	noktaya benzeyen
359	Genel	dot-like s.	nokta gibi
360	Genel	wheat-like s.	buğdaysı
361	Genel	fairytale-like s.	peri masalı gibi
362	Genel	like minded s.	aynı kafada
363	Genel	shaped like cross s.	haç şeklinde
364	Genel	gel-like s.	jelimsi
365	Genel	lady-like s.	hanımhanımcık
366	Genel	trance-like s.	büyülenmiş
367	Genel	trance-like s.	kafası karışmış
368	Genel	coat-like s.	kürkümsü
369	Genel	plant-like s.	bitki benzeri
370	Genel	dog-like s.	köpeğimsi
371	Genel	dog-like s.	köpeğe benzeyen
372	Genel	waif-like s.	çok ince
373	Genel	waif-like s.	dal gibi
374	Genel	waif-like s.	incecik
375	Genel	talon-like s.	pençe gibi
376	Genel	tallow-like s.	iç yağına benzeyen
377	Genel	tallow-like s.	don yağı kıvamında
378	Genel	tallow-like s.	don yağına benzeyen
379	Genel	tardis-like s.	içi, dış görünümünden daha geniş ve ferah olan
380	Genel	candy-like s.	şeker gibi
381	Genel	candy-like s.	şekere benzeyen
382	Genel	cell-like s.	hücre gibi
383	Genel	cell-like s.	hücre benzeri
384	Genel	cell-like s.	göz göz yapıda
385	Genel	cell-like s.	bölmeli yapıda
386	Genel	lamb-like s.	yumuşak başlı
387	Genel	lake-like s.	göle benzeyen
388	Genel	lamb-like s.	uysal
389	Genel	lamb-like s.	kuzu gibi
390	Genel	lake-like s.	göl gibi
391	Genel	lamb-like s.	masum
392	Genel	lake-like s.	gölü andıran
393	Genel	lamb-like s.	kuzu gibi
394	Genel	paper-like s.	kağıt gibi
395	Genel	dome-like s.	kubbe benzeri
396	Genel	dome-like s.	kubbeye benzeyen
397	Genel	dome-like s.	kubbe gibi
398	Genel	thrall-like s.	köleye yakışır
399	Genel	thrall-like s.	köle benzeri
400	Genel	thrall-like s.	köle gibi
401	Genel	trumpet-like s.	trompet sesini andıran
402	Genel	trumpet-like s.	şekli boruya benzeyen
403	Genel	trumpet-like s.	boru sesini andıran
404	Genel	tunnel-like s.	tünele benzeyen
405	Genel	ear-like s.	kulak şeklinde
406	Genel	ear-like s.	kulak biçiminde
407	Genel	ear-like s.	kulak gibi
408	Genel	ear-like s.	kulak şekilli
409	Genel	ear-like s.	kulağa benzeyen
410	Genel	ear-like s.	kulak benzeri
411	Genel	ear-like s.	kulak biçimli
412	Genel	ear-like s.	kulak gibi
413	Genel	teddy-bear-like s.	oyuncak ayı gibi
414	Genel	epic-like s.	destansı
415	Genel	epic-like s.	destan gibi
416	Genel	epic-like s.	epik benzeri
417	Genel	epic-like s.	epik gibi
418	Genel	kite-like s.	uçurtmaya benzer
419	Genel	leaf-like s.	yapraksı
420	Genel	leaf-like s.	yaprak gibi
421	Genel	leaf-like s.	yaprağa benzer
422	Genel	belly-like s.	göbeğe benzeyen
423	Genel	belt-like s.	kuşağa benzeyen
424	Genel	lash-like s.	kamçılı
425	Genel	lash-like s.	kamçıya benzeyen
426	Genel	lash-like s.	kırbaca benzeyen
427	Genel	wafer-like s.	ince ve gevrek bir gofrete benzeyen
428	Genel	sponge-like s.	süngerimsi
429	Genel	wise-like s.	akıllı gibi görünen
430	Genel	wise-like s.	aklı başında
431	Genel	wise-like s.	mantıklı gibi görünen
432	Genel	lava-like s.	lavı andıran
433	Genel	lava-like s.	lava benzeyen
434	Genel	wheel-like s.	tekerlek gibi yuvarlak olan
435	Genel	twig-like s.	dal gibi
436	Genel	yokel-like s.	köylüler gibi
437	Genel	yokel-like s.	aptal ve cahil
438	Genel	glass-like s.	cam benzeri
439	Genel	glass-like s.	cam gibi
440	Genel	chisel-like s.	keskiye benzeyen
441	Genel	clam-like s.	midyeye benzer
442	Genel	clam-like s.	istiridyeye benzer
443	Genel	clam-like s.	midye gibi
444	Genel	clam-like s.	deniz tarağı gibi
445	Genel	dagger-like s.	hançeri andıran
446	Genel	dagger-like s.	hançere benzeyen
447	Genel	detective-like s.	dedektif gibi
448	Genel	detective-like s.	dedektif özelliklerini taşıyan
449	Genel	germ-like s.	mikroba benzeyen
450	Genel	gum-like s.	çiklete benzer
451	Genel	rudder-like s.	dümen biçiminde
452	Genel	rudder-like s.	dümen işlevi gören
453	Genel	olive-like s.	zeytine benzeyen
454	Genel	city-like s.	şehre benzeyen
455	Genel	clump-like s.	kümeye benzeyen
456	Genel	comb-like s.	tarak dişi gibi çıkıntıları olan
457	Genel	comb-like s.	tarağa benzeyen
458	Genel	custard-like s.	muhallebiye benzeyen
459	Genel	custard-like s.	krema kıvamında olan
460	Genel	drill-like s.	matkap gibi delen
461	Genel	drill-like s.	matkaba benzeyen
462	Genel	drum-like s.	davul biçimli
463	Genel	drum-like s.	davula benzer formu olan
464	Genel	fang-like s.	çok sivri
465	Genel	fang-like s.	sivri dişe benzeyen
466	Genel	fang-like s.	pençeye benzeyen
467	Genel	fang-like s.	çıkıntılı
468	Genel	pincer-like s.	kıskaca benzeyen
469	Genel	pine-like s.	çama benzer
470	Genel	clerk-like s.	bilge gibi davranan
471	Genel	pancake-like s.	pankeke benzeyen
472	Genel	pancake-like s.	krepe benzeyen
473	Genel	saw-like s.	sivri dişli
474	Genel	saw-like s.	sert dişli
475	Genel	saw-like s.	testere gibi
476	Genel	saw-like s.	testeremsi
477	Genel	file-like s.	eğeye benzer
478	Genel	file-like s.	dosyaya benzer
479	Genel	gauze-like s.	ışığı geçirecek kadar ince
480	Genel	gauze-like s.	incecik
481	Genel	plush-like s.	peluşa benzer
482	Genel	plush-like s.	peluş gibi yumuşak
483	Genel	spade-like s.	küreğimsi
484	Genel	spade-like s.	kürek gibi olan
485	Genel	spade-like s.	küreğe benzer
486	Genel	like a pakapoo ticket s.	karman çorman
487	Genel	petal-like s.	çiçek yaprağına benzeyen
488	Genel	like a pakapoo ticket s.	anlaşılmaz
489	Genel	like a pakapoo ticket s.	çetrefilli
490	Genel	read like s.	gibi yazılmış
491	Genel	like kings zf.	krallar gibi
492	Genel	like a shot zf.	hızla
493	Genel	in like manner zf.	aynı tarzda
494	Genel	like fury zf.	hiddetle
495	Genel	like smoke zf.	süratle
496	Genel	like a lamb zf.	paşa paşa
497	Genel	like mad zf.	çıldırmış gibi
498	Genel	like a dog zf.	köpek gibi
499	Genel	like royalty zf.	kral gibi
500	Genel	like a shot zf.	derhal