|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
rising temperature i.
|
artan sıcaklık |
|
You see, rising temperatures will mean increased demand for space cooling and cold storage.
Gördüğünüz gibi, artan sıcaklıklar, ortam soğutması ve soğuk depolama konusunda artan talep demek.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
rising sign i.
|
yükselen burç |
|
What's your rising sign?
Yükselen burcunuz nedir?
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
rising star i.
|
yükselen yıldız |
|
We looked at the most popular options and rising stars and decided to review Web CEO, WooRank, and Rank Ranger.
En popüler seçeneklere ve yükselen yıldızlara baktık ve Web CEO'su, WooRank ve Rank Ranger'ı incelemeye karar verdik.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
rising sun i.
|
doğan güneş |
|
If you get up early tomorrow, you can see the rising sun.
Yarın erken kalkarsan, doğan güneşi görebilirsin.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
rising sea i.
|
yükselen deniz |
|
Rising sea levels could threaten freshwater supplies for people living in low-lying areas.
Yükselen deniz seviyeleri, alçak bölgelerde yaşayan insanlar için tatlı su kaynaklarını tehdit edebilir.
More Sentences
|
| Konuşma |
|
| 6 |
Konuşma |
tension is rising expr.
|
gerilim artıyor |
|
Tensions are rising between the world's two biggest economies.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında gerilim artıyor.
More Sentences
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 7 |
Ticaret/Ekonomi |
rising costs i.
|
artan maliyetler |
|
It guards against rising costs and political conflict.
Artan maliyetlere ve siyasi çatışmalara karşı koruma sağlar.
More Sentences
|
| Teknik |
|
| 8 |
Teknik |
rising temperature i.
|
artan sıcaklık |
|
You see, rising temperatures will mean increased demand for space cooling and cold storage.
Görüyorsunuz, artan sıcaklıklar alan ortam soğutma ve soğuk depolamaya olan talebin artması anlamına gelecektir.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 9 |
Genel |
rising out i.
|
yükselme |
|
| 10 |
Genel |
rising slope i.
|
artan eğim |
|
| 11 |
Genel |
rising prices i.
|
yükselen fiyat |
|
| 12 |
Genel |
rising star i.
|
başarıya doğru ilerleyen kimse |
|
| 13 |
Genel |
rising movement i.
|
yükselme hareketi |
|
| 14 |
Genel |
rising generation i.
|
yeni nesil |
|
| 15 |
Genel |
rising generation i.
|
büyüyen nesil |
|
| 16 |
Genel |
rising generation i.
|
genç nesil |
|
| 17 |
Genel |
rising up i.
|
yükselme |
|
| 18 |
Genel |
the rising tide of crime i.
|
suç oranlarındaki artış |
|
| 19 |
Genel |
rising crime rates i.
|
artan suç oranları |
|
| 20 |
Genel |
rising action i.
|
tırmanan olaylar zinciri |
|
| 21 |
Genel |
the rising values i.
|
yükselen değerler |
|
|
|
| 22 |
Genel |
rising intonation i.
|
evet/hayır karşılığı bulan soru kalıpları |
|
| 23 |
Genel |
rising trend i.
|
yükselen eğilim |
|
| 24 |
Genel |
rising trend i.
|
yükselen trend |
|
| 25 |
Genel |
rising waves i.
|
yükselen dalgalar |
|
| 26 |
Genel |
heart rising i.
|
isyan etme |
|
| 27 |
Genel |
rising [dialect] i.
|
çıban |
|
| 28 |
Genel |
rising [dialect] i.
|
apse |
|
| 29 |
Genel |
keep on rising f.
|
yükselmeye devam etmek |
|
| İfadeler |
|
| 30 |
İfadeler |
a rising tide lifts all boats i.
|
bir ulusun refahı herkese yarar sağlar |
|
| Atasözü |
|
| 31 |
Atasözü |
a rising tide lifts all boats
|
güçlü bir ekonomi tüm işletmeleri ve kişileri kalkındırır |
|
| Konuşma Dili |
|
| 32 |
Konuşma Dili |
a rising market i.
|
yükselen bir pazar/piyasa |
|
| Deyim |
|
| 33 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
yükseliş |
|
| 34 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
yukarı doğru bir dalgalanma |
|
| 35 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
yükselen grafik/oran |
|
| 36 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
yükselme |
|
| 37 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
yukarı doğru bir meyil |
|
| 38 |
Deyim |
rising tide [cliché] i.
|
güçlü/ciddi bir yükseliş |
|
| 39 |
Deyim |
be rising f.
|
merdiven dayamak |
|
| 40 |
Deyim |
(one's) star is rising f.
|
yıldızı parlamak |
|
| 41 |
Deyim |
(one's) star is rising f.
|
yükselişe geçmek |
|
| 42 |
Deyim |
someone's star is rising expr.
|
yıldızı parlıyor |
|
| 43 |
Deyim |
someone's star is rising expr.
|
yükselişe geçiyor |
|
| Konuşma |
|
| 44 |
Konuşma |
what is your rising star? expr.
|
yükselen burcun ne? |
|
| 45 |
Konuşma |
what is your rising star? expr.
|
yükselenin nedir? |
|
| 46 |
Konuşma |
what is your rising star? expr.
|
yükselen burcun nedir? |
|
| 47 |
Konuşma |
what is your rising star? expr.
|
yükselenin ne? |
|
| 48 |
Konuşma |
what is your rising sign? expr.
|
yükselen burcun nedir? |
|
| 49 |
Konuşma |
what is your rising sign? expr.
|
yükselenin ne? |
|
| 50 |
Konuşma |
what is your rising sign? expr.
|
yükselen burcun ne? |
|
| 51 |
Konuşma |
what is your rising sign? expr.
|
yükselenin nedir? |
|
| 52 |
Konuşma |
the sun is rising expr.
|
güneş doğuyor |
|
| 53 |
Konuşma |
I hate gemini especially if the rising sign is aquarius expr.
|
ikizleri hiç sevmem hele de yükseleni kovaysa |
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 54 |
Ticaret/Ekonomi |
rising deficit i.
|
artan açık |
|
| 55 |
Ticaret/Ekonomi |
rising tendency i.
|
yükselme temayülü |
|
| 56 |
Ticaret/Ekonomi |
rising tendency i.
|
yükselme eğilimi |
|
| 57 |
Ticaret/Ekonomi |
rising movement i.
|
yükselme hareketi |
|
| 58 |
Ticaret/Ekonomi |
rising need i.
|
artan ihtiyaç |
|
| 59 |
Ticaret/Ekonomi |
rising need i.
|
yükselen gereksinim |
|
| 60 |
Ticaret/Ekonomi |
rising incomes i.
|
gelir(milli gelir)'de artış |
|
| 61 |
Ticaret/Ekonomi |
rising and falling of currencies i.
|
para birimlerinin yükselip düşmesi |
|
| 62 |
Ticaret/Ekonomi |
rising prices i.
|
artan fiyatlar |
|
| 63 |
Ticaret/Ekonomi |
rising prices i.
|
yükselen fiyatlar |
|
| 64 |
Ticaret/Ekonomi |
rising wedge i.
|
yükselen takoz |
|
| 65 |
Ticaret/Ekonomi |
rapidly rising s.
|
hızlı yükselen |
|
| 66 |
Ticaret/Ekonomi |
rapidly rising s.
|
hızla yükselen |
|
| 67 |
Ticaret/Ekonomi |
rapidly rising s.
|
hızla artan |
|
| Teknik |
|
| 68 |
Teknik |
rising velocity i.
|
yükselme hızı |
|
| 69 |
Teknik |
rising of water level i.
|
su seviyesi yükselmesi |
|
| 70 |
Teknik |
rising current i.
|
yükselen akım |
|
| 71 |
Teknik |
temperature rising i.
|
hararetin yükselmesi |
|
| 72 |
Teknik |
rising pipe i.
|
düşey boru |
|
| 73 |
Teknik |
rising main i.
|
ana düşey boru |
|
| 74 |
Teknik |
rising of a pile i.
|
kazığın kaydırılması |
|
| 75 |
Teknik |
rising of water level i.
|
su düzeyi yükselmesi |
|
| 76 |
Teknik |
rising steel i.
|
yarıkaynar çelik |
|
| 77 |
Teknik |
conditions of continually rising temperatures i.
|
sürekli olarak yükselen sıcaklık şartları |
|
| 78 |
Teknik |
rising stem valve i.
|
yükselen milli vana |
|
| Bilişim |
|
| 79 |
Bilişim |
rising edge i.
|
yükselen kenar |
|
| İnşaat |
|
| 80 |
İnşaat |
rising bridge i.
|
kalker köprü |
|
| 81 |
İnşaat |
rising main i.
|
ana kolon |
|
| 82 |
İnşaat |
rising main i.
|
kolon |
|
| 83 |
İnşaat |
rising-butt hinge i.
|
yükseltir menteşe |
|
| 84 |
İnşaat |
rising damp i.
|
zeminden bina duvarlarına kılcal nem hareketi |
|
| Otomotiv |
|
| 85 |
Otomotiv |
rising-rate suspension i.
|
sıkıştıkça sertliği artan süspansiyon düzeni |
|
| Trafik |
|
| 86 |
Trafik |
rising bollard i.
|
mantar bariyer |
|
| Medikal |
|
| 87 |
Medikal |
rising erythrocyte sedimentation rate i.
|
yükselen eritrosit sedimantasyon hızı |
|
| Gıda |
|
| 88 |
Gıda |
falling rising ball viscometer i.
|
düşen yükselen toplu vizkozimetre |
|
| 89 |
Gıda |
salt rising i.
|
temel malzemesi tuz olan bir tür maya |
|
| Mutfak |
|
| 90 |
Mutfak |
salt-rising bread i.
|
pişmiş üründen artakalan mayalı kabarık hamurla yapılan ekmek |
|
| 91 |
Mutfak |
self-rising flour i.
|
kendinden kabaran un |
|
| 92 |
Mutfak |
self-rising flour i.
|
hazır un, tuz ve kabartma tozu karışımı |
|
| 93 |
Mutfak |
rising during baking f.
|
pişerek kabarmak |
|
| 94 |
Mutfak |
self-rising s.
|
kendi kendine kabaran |
|
| 95 |
Mutfak |
self-rising s.
|
kendinden kabaran |
|
| Gökbilim |
|
| 96 |
Gökbilim |
heliacal rising i.
|
gök cisminin güneşin doğuşuyla yaklaşık aynı zamanda doğması |
|
| 97 |
Gökbilim |
heliacal rising i.
|
güneşle benzer zamanlarda doğan bir gök cisminin şafak vakti gökyüzünde ilk göründüğü zaman |
|
| Edebiyat |
|
| 98 |
Edebiyat |
rising rhythm i.
|
vurgunun son heceye denk geldiği ritmik vezin ölçüsü |
|
| 99 |
Edebiyat |
rising action i.
|
(eserde) gelişme bölümü |
|
| Dilbilim |
|
| 100 |
Dilbilim |
rising inflection i.
|
yükselen tonlama |
|
| 101 |
Dilbilim |
high rising intonation i.
|
yükselen tonlama |
|
| 102 |
Dilbilim |
high rising terminal i.
|
yükselen tonlama |
|
| 103 |
Dilbilim |
falling/rising s.
|
alçalan/yükselen |
|
| 104 |
Dilbilim |
hrt (high rising terminal) kısalt.
|
cümlelerin soru gibi tonlandığı, genellikle kuzey amerika'daki genç kızlarca tercih edilen konuşma şekli |
|
| 105 |
Dilbilim |
hrt (high rising terminal) kısalt.
|
yükselen tonlama |
|
| Tarih |
|
| 106 |
Tarih |
easter rising i.
|
paskalya ayaklanması |
|
| Dini |
|
| 107 |
Dini |
lailat al miraj (prophet mohammad's rising to sky) i.
|
miraç kandili |
|
| 108 |
Dini |
day of rising i.
|
hesap/diriliş günü |
|
| Coğrafya |
|
| 109 |
Coğrafya |
rising fawn i.
|
georgia eyaletinde şehir |
|
| 110 |
Coğrafya |
rising sun i.
|
indiana eyaletinde şehir |
|
| 111 |
Coğrafya |
rising star i.
|
teksas eyaletinde şehir |
|
| 112 |
Coğrafya |
rising city i.
|
nebraska eyaletinde yerleşim yeri |
|
| 113 |
Coğrafya |
rising tide i.
|
yükselen su |
|
| 114 |
Coğrafya |
rising tide i.
|
(gelgitte) suyun yükselmesi |
|
| Askeri |
|
| 115 |
Askeri |
rising mine i.
|
yükselen mayın |
|
| Spor |
|
| 116 |
Spor |
rising trot i.
|
(binicilikte) binicinin her iki vuruşta eyerden yükseldiği at yürüyüşü |
|
| 117 |
Spor |
rising trot i.
|
(binicilikte) tırıs |
|
| Futbol |
|
| 118 |
Futbol |
rising shot i.
|
yükselen şut |
|
| Engineering |
|
| 119 |
Engineering |
dead rising i.
|
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı |
|
| Argo |
|
| 120 |
Argo |
rising [us] ed.
|
aşmış anlamı veren ön ek |
|
| 121 |
Argo |
rising [us] ed.
|
daha fazla anlamı veren ön ek |
|
| Star Wars |
|
| 122 |
Star Wars |
rancor rising i.
|
yükselen rancor |
|
| 123 |
Star Wars |
rising phoenix i.
|
yükselen anka |
|
| 124 |
Star Wars |
the rising moon i.
|
yükselen ay |
|