|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
hayvan yemi (saman/ot gibi) |
fodder i.
|
|
Worst of all is the loss of animal fodder, mainly as the result of the grain lost.
En kötüsü de kaybedilen tahılın bir sonucu olarak hayvan yemi kaybıdır.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
hayvan gibi tip |
yahoo i.
|
|
| 3 |
Genel |
hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama |
taxidermy i.
|
|
| 4 |
Genel |
hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama |
taxidermy i.
|
|
|
|
| 5 |
Genel |
hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama |
taxidermy i.
|
|
| 6 |
Genel |
miyavlar gibi ağlayan hayvan |
mewler i.
|
|
| 7 |
Genel |
deniz kabuğu, hayvan kemiği gibi atık malzemelerin kalıntılarını içeren ve bir yerleşimin varlığına işaret eden höyük veya yığın |
midden i.
|
|
| 8 |
Genel |
bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan |
plot i.
|
|
| 9 |
Genel |
hayvan gibi davranmasına sebep olmak |
animalise f.
|
|
| 10 |
Genel |
hayvan gibi davranmasına sebep olmak |
animalize f.
|
|
| 11 |
Genel |
(köpek, maymun gibi hayvan şovlarında) hayvanın konulacağı bankı düzenlemek |
bench f.
|
|
| 12 |
Genel |
hayvan gibi homurdanmak |
sneer [dialect] f.
|
|
| 13 |
Genel |
hayvan gibi horuldamak |
sneer [dialect] f.
|
|
| 14 |
Genel |
(hayvan uluması gibi) ciyaklamak |
howl f.
|
|
| 15 |
Genel |
üzerinde (hayvan ayak izi gibi) izler bulunan (çamur/toprak) |
champy [obsolete] s.
|
|
| 16 |
Genel |
uzun hayvan burnu gibi |
snoutish s.
|
|
| 17 |
Genel |
uzun hayvan burnu gibi |
snouty s.
|
|
| 18 |
Genel |
(hayvan kürkü) çalı gibi ve dağınık |
patchy s.
|
|
| Konuşma Dili |
|
| 19 |
Konuşma Dili |
evlat gibi sevilen evcil hayvan |
furkid i.
|
|
| 20 |
Konuşma Dili |
hayvan gibi çalışmak |
flog your guts out f.
|
|
| 21 |
Konuşma Dili |
hayvan gibi çalışmak |
work your guts out f.
|
|
| 22 |
Konuşma Dili |
hayvan gibi çalışmak |
slog your guts out f.
|
|
| Deyim |
|
| 23 |
Deyim |
hayvan gibi çalışmak |
work one's guts out f.
|
|
| 24 |
Deyim |
hayvan gibi çalışmak |
sweat one's guts out f.
|
|
|
|
| 25 |
Deyim |
hayvan gibi çalışmak |
put one's back into f.
|
|
| 26 |
Deyim |
yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
| 27 |
Deyim |
(yaralı) hayvan gibi böğürmek |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
| 28 |
Deyim |
(yaralı) hayvan gibi bağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
| 29 |
Deyim |
yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
| 30 |
Deyim |
hayvan gibi bağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
| 31 |
Deyim |
hayvan gibi gülmek |
laugh yourself silly f.
|
|
| 32 |
Deyim |
hayvan gibi içmek |
drink yourself silly f.
|
|
| 33 |
Deyim |
bir şey için hayvan gibi çalışmak |
put your back into something f.
|
|
| 34 |
Deyim |
hayvan gibi çalışmak |
put your back into f.
|
|
| 35 |
Deyim |
hayvan gibi (büyük) |
like a clown's pocket zf.
|
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 36 |
Ticaret/Ekonomi |
bir ürün almak için yetiştirilmiş (ağaç veya hayvan gibi) varlıklar |
cultivated assets i.
|
|
| Boyacılık |
|
| 37 |
Boyacılık |
mısır'daki hayvan ve insan mumyalarının kalıntılarının öğütülüp katran gibi maddelerle karıştırılarak üretilmiş kahverengi pigment |
mummy-brown i.
|
|
| Mobilya |
|
| 38 |
Mobilya |
şekli hayvan ayağının altında duran top gibi olan mobilya ayağı |
claw-and-ball foot i.
|
|
| 39 |
Mobilya |
şekli hayvan ayağının altında duran top gibi olan mobilya ayağı |
ball-and-claw foot i.
|
|
| Psikoloji |
|
| 40 |
Psikoloji |
hayvan gibi davranma saplantısı |
zoanthropy i.
|
|
| Baskı Teknikleri |
|
| 41 |
Baskı Teknikleri |
bitki, hayvan, kaya gibi doğal oluşumları kullanarak yapılan baskı işlemi |
nature printing i.
|
|
| Gıda |
|
| 42 |
Gıda |
besi hayvanlarının ete, et ürünlerine ve sabun gibi hayvan türevli ürünlere dönüştürüldüğü bir tesis |
packing plant i.
|
|
| Mutfak |
|
| 43 |
Mutfak |
sığır, kuzu gibi hayvan gövdesinin yarısının ön bölümü |
forequarter i.
|
|
| Biyoloji |
|
| 44 |
Biyoloji |
hayvan hücresinin çekirdek zarında ağsı tabaka oluşturan, replikasyon ve transkripsiyon gibi çekirdek fonksiyonlarına sahip filamentli protein sınıfı |
lamin i.
|
|
| 45 |
Biyoloji |
kürek gibi uzuvları olan hayvan |
remiped i.
|
|
| 46 |
Biyoloji |
ayak veya bacaklarını kürek gibi kullanan (böcek, kabuklu hayvan) |
remiped s.
|
|
| Biyokimya |
|
| 47 |
Biyokimya |
çoğu bitki ve hayvanın fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olup bitki ve hayvan dokularında az miktarda bulunan çinko, bor, iyot gibi kimyasal element |
minor element i.
|
|
| 48 |
Biyokimya |
çoğu bitki ve hayvanın fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olup bitki ve hayvan dokularında az miktarda bulunan çinko, bor, iyot gibi kimyasal element |
microelement i.
|
|
| Zooloji |
|
| 49 |
Zooloji |
fil gibi kalın derili memeli hayvan |
pachyderm i.
|
|
| 50 |
Zooloji |
keçi, koyun gibi türlerin olduğu alt familyadan olan hayvan |
caprid i.
|
|
| 51 |
Zooloji |
kılıç gibi dişleri olan hayvan |
machairodont i.
|
|
| 52 |
Zooloji |
hem öne hem arkaya kıvrık spiral gibi boynuzları olan (hayvan) |
reciprocornous s.
|
|
| 53 |
Zooloji |
kalın, sert ve tel gibi tüyleri olan (hayvan) |
wire-haired s.
|
|
| Botanik |
|
| 54 |
Botanik |
avrupa'da hayvan yemi olarak tüketilen, hindistan gibi bazı ülkelerde insanlarca yenebilen bir yıllık baklagil |
grass pea i.
|
|
| 55 |
Botanik |
avrupa'da hayvan yemi olarak tüketilen, hindistan gibi bazı ülkelerde insanlarca yenebilen bir yıllık baklagil |
khesari (lathyrus sativus) i.
|
|
| 56 |
Botanik |
avrupa'da hayvan yemi olarak tüketilen, hindistan gibi bazı ülkelerde insanlarca yenebilen bir yıllık baklagil |
indian pea i.
|
|
| Tarım |
|
| 57 |
Tarım |
hayvan dışkısı gibi malzemelerle toprağın verimini artırma |
manuring i.
|
|
| Hayvancılık |
|
| 58 |
Hayvancılık |
(sığır, öküz gibi) büyükbaş hayvan |
bovine i.
|
|
| 59 |
Hayvancılık |
buzağı gibi hayvan yavrularının tabaklanmamış sırt derisi |
kip i.
|
|
| 60 |
Hayvancılık |
sosis, sucuk gibi ürünlerde kullanılabilen düşük kaliteli hayvan eti |
boner [new zealand] i.
|
|
| 61 |
Hayvancılık |
tüberküloz gibi hastalıklardan arındırılmış (büyükbaş hayvan) |
attested [brit] s.
|
|
| 62 |
Hayvancılık |
(hayvan yemi) testlerde belirli bir besin grubuna aitmiş gibi reaksiyon veren |
crude s.
|
|
| Tarih |
|
| 63 |
Tarih |
(arma üzerinde ayı, boğa gibi hayvan) sinirli ve agresif |
incensant s.
|
|
| Sanat |
|
| 64 |
Sanat |
(çiçek, hayvan gibi) önemli figürlerle süslenmiş |
historiated s.
|
|
|
|
| Mitoloji |
|
| 65 |
Mitoloji |
başı hayvan kafası gibi olan |
zoocephalic s.
|
|
| Kuşbilim |
|
| 66 |
Kuşbilim |
insan diline benzer sesler çıkarabilen papağan gibi hayvan |
anthropoglot i.
|
|
| Böcek Bilimi |
|
| 67 |
Böcek Bilimi |
kabuklu hayvan, yumuşakça ve su böceği gibi çıplak gözle görülebilen omurgasız |
macroinvertebrate i.
|
|
| Argo |
|
| 68 |
Argo |
hayvan gibi davranış |
beastliness i.
|
|
| 69 |
Argo |
ayı/hayvan gibi tip |
knuckle-dragger i.
|
|
| 70 |
Argo |
ayı/hayvan gibi tip |
lug i.
|
|
| 71 |
Argo |
hayvan gibi çalışmak |
sweat blood f.
|
|