huge - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

huge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"huge" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
huge s. iri
huge s. kocaman
huge s. devasa
huge s. koskoca
General
huge i. koca
huge i. irikıyım
huge s. dağ gibi
huge s. katana gibi
huge s. dev
huge s. han gibi
huge s. koskocaman
huge s. hayvan gibi
huge s. iri yarı
huge s. iri kesim
huge s. ayı gibi
huge s. çam yarması gibi
huge s. kazık kadar
huge s. cesametli
huge s. olağanüstü
huge s. hayvani
huge s. fil gibi
huge s. dev gibi
huge s. kazulet
huge s. büyük
huge s. cüsseli
huge s. muazzam
huge s. çok büyük
huge s. mehabetli
huge s. kapsamı sınırsız olan
huge s. sınırsız nitelikli
huge s. kontrolsüz
huge s. sınırsız
huge zf. dev gibi
huge zf. çok
Colloquial
huge i. balaban
huge s. başarıya önemli katkısı bulunan
huge s. çok önemli
Technical
huge i. kocaman
Ottoman Turkish
huge s. kallavi

"huge" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
huge man i. zebella
huge woman i. dev anası
huge person i. deve gibi
huge size i. battal boy
huge discount i. büyük indirim
huge contribution i. büyük katkı
huge demand i. yoğun talep
huge rise i. aşırı yükselme
huge rise i. aşırı yükseliş
huge effort i. üstün gayret
huge amount of data i. büyük miktarda veri
huge hole i. büyük delik
huge discrepancy i. büyük farklılık
tremendous/huge crowd i. mahşeri kalabalık
huge debt i. çok fazla borç
huge explosion i. büyük patlama
huge rocks i. devasa kayalar
huge earning i. büyük kazanç
huge sigh i. derin bir iç çekme
huge sigh of relief i. derin bir rahatlama
a huge hit i. çok popüler
huge event i. büyük etkinlik
make a huge contribution f. büyük katkı sağlamak
make a significant/huge contribution f. büyük katkı sağlamak
put a huge downpayment f. yüklü bir kaparo vermek
put a huge downpayment f. büyük bir kaparo vermek
pass on huge savings f. büyük tasarruf sağlamak/sunmak
expect a huge turnout f. büyük/yoğun bir katılım/ilgi beklemek
become a huge celebrity f. büyük bir şöhret kazanmak
a huge amount of s. oldukça çok
a huge amount of s. çok miktarda
huge enough s. yeterince geniş
Colloquial
a huge embarrassment i. büyük bir utanç kaynağı
a huge fan i. büyük bir hayran
Speaking
this huge tree grew from a little seed expr. bu büyük ağaç küçük bir tohumdan büyüdü
this is a huge opportunity expr. bu büyük bir fırsat
I am a huge fan of yours expr. sizin büyük bir hayranınızım
Trade/Economic
huge crash i. büyük çöküş
huge invesment i. büyük yatırım
Medical
huge osborn wave i. dev osborn dalgası
left atrial huge myxoma i. sol atriyal dev miksoma
Football
huge match i. dev maç
huge match i. derbi
Slang
huge-assed i. çam yarması
huge-assed s. iri yarı
with huge boobs s. koca göğüslü