|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çok büyük miktar |
profusion i.
|
|
2 |
Genel |
çok büyük olma |
immensity i.
|
|
3 |
Genel |
çok büyük çoğunluk |
vast majority i.
|
|
4 |
Genel |
eski roma'da çok büyük arazi |
latifundia i.
|
|
5 |
Genel |
çok büyük şey |
spanker i.
|
|
6 |
Genel |
çok büyük ve kaba gemi |
hulk i.
|
|
7 |
Genel |
çok büyük boyutta integrasyon |
very large scale integration i.
|
|
8 |
Genel |
çok büyük sayı |
myriad i.
|
|
9 |
Genel |
çok büyük heykel |
colossus i.
|
|
10 |
Genel |
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı |
coach i.
|
|
11 |
Genel |
çok büyük beden |
outsize i.
|
|
12 |
Genel |
büyük ve çok zehirli bir asya katıryılanı |
daboia i.
|
|
13 |
Genel |
çok büyük şey |
immensity i.
|
|
14 |
Genel |
çok büyük tamsayı |
large integer i.
|
|
15 |
Genel |
çok büyük tanker gemi |
supertanker i.
|
|
16 |
Genel |
çok büyük sayı |
number of many figures i.
|
|
17 |
Genel |
çok büyük farklılıklar |
great differences i.
|
|
18 |
Genel |
çok büyük farklılıklar |
significant differences i.
|
|
19 |
Genel |
çok büyük mutluluk |
bliss i.
|
|
20 |
Genel |
çok büyük bir hata |
pratfall i.
|
|
21 |
Genel |
süslü çok kollu büyük şamdan |
candelabra i.
|
|
22 |
Genel |
süslü çok kollu büyük şamdan |
candelabrum i.
|
|
23 |
Genel |
çok büyük miktar |
regiment [dialectal] i.
|
|
24 |
Genel |
kuzey ve güney amerika'da yaşamış çok büyük bir soyu tükenmiş memeli |
ground sloth i.
|
|
25 |
Genel |
çok daireli büyük bir apartmanda bulunan daire |
unit i.
|
|
26 |
Genel |
çok büyük miktarda para |
kings ransom i.
|
|
27 |
Genel |
çok büyük şey |
wilderness i.
|
|
28 |
Genel |
el baskısı için çok büyük bir baskı |
block i.
|
|
29 |
Genel |
çok büyük şehir |
megalopolis i.
|
|
30 |
Genel |
abd veya kanada'da çok kazançlı büyük çiftlik |
bonanza farm i.
|
|
31 |
Genel |
çok büyük sevinç kaynağı |
bonne bouche i.
|
|
32 |
Genel |
çok büyük bir miktar |
galaxy i.
|
|
33 |
Genel |
çok büyük sayı |
hundreds and thousands i.
|
|
34 |
Genel |
çok büyük sayı |
load i.
|
|
35 |
Genel |
çok büyük miktar |
load i.
|
|
36 |
Genel |
çok büyük kuruluş |
giant i.
|
|
37 |
Genel |
çok büyük borulara sahip yüksek sesli bir org |
great i.
|
|
38 |
Genel |
simyacıların kullandığı, çok büyük yumurta şeklinde bir kap |
gripe's egg [obsolete] i.
|
|
39 |
Genel |
çok büyük sayı |
multiplicity i.
|
|
40 |
Genel |
çok büyük ebat |
overlargeness i.
|
|
41 |
Genel |
çok büyük sayı |
infinite i.
|
|
42 |
Genel |
çok büyük sayı |
googol i.
|
|
43 |
Genel |
çok büyük mutluluk |
intoxication i.
|
|
44 |
Genel |
çok büyük miktar |
fluency [obsolete] i.
|
|
45 |
Genel |
çok büyük miktar |
slump i.
|
|
46 |
Genel |
çok büyük veya güzel olan şey |
smasher i.
|
|
47 |
Genel |
çok büyük şey |
supergiant i.
|
|
48 |
Genel |
çok büyük sır |
supersecret i.
|
|
49 |
Genel |
çok büyük miktarda üretmek |
overproduce f.
|
|
50 |
Genel |
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak |
be minting it f.
|
|
51 |
Genel |
çok büyük hata yapmak |
boob f.
|
|
52 |
Genel |
çok büyük bir hata yapmak |
make a boo boo f.
|
|
53 |
Genel |
çok büyük önem arz etmek |
key f.
|
|
54 |
Genel |
(bir şeyin üzerinde) çok büyük etkisi olmak |
overaffect f.
|
|
55 |
Genel |
(hayvan popülasyonunun) çok büyük kısmını öldürmek |
overkill f.
|
|
56 |
Genel |
çok büyük beden |
outsized s.
|
|
57 |
Genel |
çok büyük (acı/mutluluk) |
exquisite s.
|
|
58 |
Genel |
çok büyük kafalı |
eurycephalous s.
|
|
59 |
Genel |
çok büyük sayıda |
myriad s.
|
|
60 |
Genel |
çok büyük miktarda |
vast s.
|
|
61 |
Genel |
çok büyük (yanlış/zarar/kayıp/acı) |
grievous s.
|
|
62 |
Genel |
çok büyük (nefret/düşmanlık) |
virulent s.
|
|
63 |
Genel |
çok büyük (fiyat artışı/düşüşü) |
spectacular s.
|
|
64 |
Genel |
çok büyük kafalı |
eurycephalic s.
|
|
65 |
Genel |
çok büyük bir (sabır/dikkat vb) |
infinite s.
|
|
66 |
Genel |
en çok en büyük |
maximum s.
|
|
67 |
Genel |
çok büyük ya da çok küçük |
disproportionate s.
|
|
68 |
Genel |
çok büyük çapta |
biblical s.
|
|
69 |
Genel |
çok büyük/devasa/uzun |
of epic proportions s.
|
|
70 |
Genel |
çok/büyük miktarda |
sheer volume of s.
|
|
71 |
Genel |
çok daha büyük/fazla |
far greater s.
|
|
72 |
Genel |
çok büyük bir mağazaya ait |
big-box s.
|
|
73 |
Genel |
çok büyük mağaza olan |
big-box s.
|
|
74 |
Genel |
çok büyük ve güçlü |
herculean s.
|
|
75 |
Genel |
çok küçük detaylara büyük özen gösteren ve titizlikle yaklaşan |
minute s.
|
|
76 |
Genel |
çok büyük miktarlı |
high s.
|
|
77 |
Genel |
çok büyük bir biçimde |
howlingly zf.
|
|
78 |
Genel |
çok büyük olarak |
thumpingly zf.
|
|
79 |
Genel |
çok büyük miktarda |
at a tremendous rate zf.
|
|
80 |
Genel |
çok büyük ölçüde |
particularly zf.
|
|
81 |
Genel |
aşırı ve çok büyük anlamı veren son ek |
-zilla snk.
|
|
Phrases |
|
82 |
İfadeler |
çok büyük bir şey |
something really big expr.
|
|
83 |
İfadeler |
çok büyük miktarda para |
an immense amount of money expr.
|
|
84 |
İfadeler |
çok büyük ihtimal |
five will get you ten expr.
|
|
Proverb |
|
85 |
Atasözü |
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar |
great oaks from little acorns grow f.
|
|
86 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
great oaks from little acorns grow f.
|
|
87 |
Atasözü |
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar |
tall oaks from little acorns grow f.
|
|
88 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
tall oaks from little acorns grow f.
|
|
89 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
great oaks grow from small acorns
|
|
90 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
great oaks from little acorns grow
|
|
91 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
mighty oaks from little acorns grow
|
|
92 |
Atasözü |
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar |
great oaks from little acorns grow
|
|
93 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
great oaks from little acorns grow
|
|
94 |
Atasözü |
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar |
tall oaks from little acorns grow
|
|
95 |
Atasözü |
çok mütevazı şeyler büyük başarılara dönüşebilir |
tall oaks from little acorns grow
|
|
Colloquial |
|
96 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı |
a roaring success i.
|
|
97 |
Konuşma Dili |
çok büyük bir pay |
benjamin's mess i.
|
|
98 |
Konuşma Dili |
çok büyük bir pay |
benjamin's portion i.
|
|
99 |
Konuşma Dili |
çok büyük şey |
lollapalooza i.
|
|
100 |
Konuşma Dili |
çok büyük ve yıkıcı deprem |
big one i.
|
|
101 |
Konuşma Dili |
çok büyük ve yıkıcı deprem |
the big one i.
|
|
102 |
Konuşma Dili |
çok büyük indirim yapılan satış |
blowout i.
|
|
103 |
Konuşma Dili |
çok büyük miktar |
bucketload i.
|
|
104 |
Konuşma Dili |
çok fazla benzin yakan büyük bir araba |
gas guzzler i.
|
|
105 |
Konuşma Dili |
çok büyük şey |
old man i.
|
|
106 |
Konuşma Dili |
çok büyük sayı |
gazillion i.
|
|
107 |
Konuşma Dili |
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak |
hit big f.
|
|
108 |
Konuşma Dili |
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak |
hit it big f.
|
|
109 |
Konuşma Dili |
çok büyük para kazanmak |
earn a bomb f.
|
|
110 |
Konuşma Dili |
çok büyük para harcamak |
spend a bomb f.
|
|
111 |
Konuşma Dili |
çok büyük para kazanmak |
make a bomb f.
|
|
112 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı elde etmek |
make a hit f.
|
|
113 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı elde etmek |
be a hit f.
|
|
114 |
Konuşma Dili |
çok büyük kafa karışıklığı yaşamak |
drown f.
|
|
115 |
Konuşma Dili |
çok büyük istek uyandıran |
droolworthy s.
|
|
116 |
Konuşma Dili |
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle |
a pound to a penny expr.
|
|
117 |
Konuşma Dili |
çok büyük olasılıkla |
a good bet expr.
|
|
118 |
Konuşma Dili |
çok büyük miktarda |
hand over fist expr.
|
|
119 |
Konuşma Dili |
sanki çok büyük bir meseleymiş gibi! |
like it's such a big deal! expr.
|
|
120 |
Konuşma Dili |
çok büyük oranda/ölçüde |
a whole heap expr.
|
|
121 |
Konuşma Dili |
çok büyük farkla |
and it's not even close expr.
|
|
Idioms |
|
122 |
Deyim |
büyük/çok para |
a chunk of change i.
|
|
123 |
Deyim |
çok büyük savaş |
a pitched battle i.
|
|
124 |
Deyim |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
the men in grey suits i.
|
|
125 |
Deyim |
çok büyük yangın |
five-alarm fire i.
|
|
126 |
Deyim |
çok büyük yangın |
three-alarm fire i.
|
|
127 |
Deyim |
çok büyük bir pay |
a benjamin's portion i.
|
|
128 |
Deyim |
çok büyük bir pay |
a benjamin's mess i.
|
|
129 |
Deyim |
çok büyük bir grup insan |
a cast of thousands [cliché] i.
|
|
130 |
Deyim |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
grey suits i.
|
|
131 |
Deyim |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
the men in gray suits i.
|
|
132 |
Deyim |
çok büyük başarı elde etmek |
be a roaring success f.
|
|
133 |
Deyim |
çok büyük risk almak |
bell the cat f.
|
|
134 |
Deyim |
çok büyük bir farkla ikinci olmak |
be a poor second [uk] f.
|
|
135 |
Deyim |
çok büyük bir farkla üçüncü olmak |
be a poor third [uk] f.
|
|
136 |
Deyim |
çok büyük bir farkla ikinci olmak |
come a poor second [uk] f.
|
|
137 |
Deyim |
çok büyük bir farkla üçüncü olmak |
come a poor third [uk] f.
|
|
138 |
Deyim |
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek |
bet (someone) a pound to a penny f.
|
|
139 |
Deyim |
çok büyük miktarlarda tüketmek/içmek/yemek |
consume mass quantities f.
|
|
140 |
Deyim |
büyük/çok mesafe kat etmek |
cover a lot of ground f.
|
|
141 |
Deyim |
çok büyük paraya mal olmak |
cost a real big chunk of change f.
|
|
142 |
Deyim |
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak |
be minting money f.
|
|
143 |
Deyim |
çok büyük keyif/zevk almak |
get a big kick out of f.
|
|
144 |
Deyim |
çok büyük başarı kazanmak |
sweep the board f.
|
|
145 |
Deyim |
çok büyük para kazanmak |
break the bank f.
|
|
146 |
Deyim |
çok büyük korku ve endişe içinde olmak |
be in fear and trembling f.
|
|
147 |
Deyim |
çok büyük biri gibi görmek |
think someone hung the moon and stars f.
|
|
148 |
Deyim |
kendini çok büyük görmek |
think one is the bee's knees f.
|
|
149 |
Deyim |
(birine ya da bir şeye) çok büyük önem vermek |
set a great deal by (someone or something) [obsolete] f.
|
|
150 |
Deyim |
(bir şey) çok büyük miktarda olmak |
have (something) coming out of (one's) ears f.
|
|
151 |
Deyim |
çok büyük bir hata yapmamak |
err on the right side f.
|
|
152 |
Deyim |
benzerlerinden çok daha iyi, büyük olmak |
be in a different league f.
|
|
153 |
Deyim |
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek |
lay (someone) a pound to a penny f.
|
|
154 |
Deyim |
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağına inanmak |
lay (someone) a pound to a penny f.
|
|
155 |
Deyim |
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek |
be a poor second [uk] f.
|
|
156 |
Deyim |
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek |
come a poor second [uk] f.
|
|
157 |
Deyim |
durumunda çok büyük bir değişiklik yapmak |
turn 180 degrees f.
|
|
158 |
Deyim |
çok büyük başarı kaydetmek |
be a howling success f.
|
|
159 |
Deyim |
çok/büyük çaba harcamak |
be at pains f.
|
|
160 |
Deyim |
çok/büyük çaba sarf etmek |
be working overtime f.
|
|
161 |
Deyim |
çok büyük bir farkla ikinci, üçüncü olmak/gelmek |
be/come a poor second, third f.
|
|
162 |
Deyim |
(bir şey yapmak için) çok büyük çaba sarf etmek |
make every effort (to do something) f.
|
|
163 |
Deyim |
çok büyük biri gibi görmek |
think (one) hung the moon f.
|
|
164 |
Deyim |
çok büyük biri gibi görmek |
think hung the moon f.
|
|
165 |
Deyim |
çok büyük çapta |
of biblical proportions s.
|
|
166 |
Deyim |
çok büyük (oda, yer) |
big as all outdoors s.
|
|
167 |
Deyim |
çok büyük zorluklardan |
through the mill [brit] zf.
|
|
168 |
Deyim |
çok büyük oranda/derecede |
leaps and bounds zf.
|
|
169 |
Deyim |
büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası |
a small cog in a large machine expr.
|
|
170 |
Deyim |
büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası |
a small cog in a large wheel expr.
|
|
171 |
Deyim |
çok büyük ihtimalle |
all but certain to expr.
|
|
172 |
Deyim |
çok büyük miktarda |
to beat the band expr.
|
|
173 |
Deyim |
kendi sorunlarını çok dert etme (başkalarının daha büyük sorunları var) (haline şükret) |
worse things happen at sea expr.
|
|
174 |
Deyim |
(bir anlaşmanın, tartışmanın, sözleşmenin) çok büyük açıkları/zayıf yönleri olması |
can drive a truck through something expr.
|
|
175 |
Deyim |
çok büyük sıkıntı olur |
there will be the deuce to pay expr.
|
|
176 |
Deyim |
başımıza çok büyük iş açılır |
there will be the deuce to pay expr.
|
|
177 |
Deyim |
başımız çok büyük belaya girer |
there will be the deuce to pay expr.
|
|
178 |
Deyim |
çok büyük bedel öderiz |
there will be the deuce to pay expr.
|
|
179 |
Deyim |
çok büyük bir fedakarlık |
greater love hath no man expr.
|
|
180 |
Deyim |
çok büyük bir özveri |
greater love hath no man expr.
|
|
181 |
Deyim |
çok büyük olasılıkla/ihtimalle |
wager (someone) a pound to a penny expr.
|
|
182 |
Deyim |
çok büyük bir … |
a devil of a … expr.
|
|
183 |
Deyim |
çok büyük bir … |
the devil of a … expr.
|
|
184 |
Deyim |
çok büyük (bir şey) |
a whale of a (something) expr.
|
|
185 |
Deyim |
çok büyük oranda/derecede |
by leaps and bounds expr.
|
|
186 |
Deyim |
çok büyük bir fedakarlık |
greater love hath no man than this expr.
|
|
187 |
Deyim |
çok büyük bir özveri |
greater love hath no man than this expr.
|
|
188 |
Deyim |
çok büyük korku ve endişe içinde |
in fear and trembling expr.
|
|
189 |
Deyim |
(biri/bir şey yüzünden) çok büyük korku ve endişe içinde |
in fear and trembling of (someone or something) expr.
|
|
Trade/Economic |
|
190 |
Ticaret/Ekonomi |
çok büyük açık |
excessive deficit i.
|
|
191 |
Ticaret/Ekonomi |
farklı türdeki pek çok malı satan büyük mağaza |
department store i.
|
|
192 |
Ticaret/Ekonomi |
iflas etmek için çok büyük |
tbtf (too big to fail) i.
|
|
193 |
Ticaret/Ekonomi |
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı |
oligopsony i.
|
|
194 |
Ticaret/Ekonomi |
çok büyük miktarda para içeren anlaşma veya ticari işlem |
megadeal i.
|
|
195 |
Ticaret/Ekonomi |
büyük kar beklentisi taşıyarak çok az bilgi ve iş tecrübesi ile yapılan yatırım |
flyer i.
|
|
196 |
Ticaret/Ekonomi |
çok büyük işletme |
superfirm i.
|
|
197 |
Ticaret/Ekonomi |
çok büyük miktarda para sağlamak |
overfund f.
|
|
198 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-cap s.
|
|
199 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-cap s.
|
|
200 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-cap s.
|
|
201 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-cap s.
|
|
202 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-capitalisation s.
|
|
203 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-capitalisation s.
|
|
204 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-capitalisation s.
|
|
205 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-capitalisation s.
|
|
206 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-capitalization s.
|
|
207 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-capitalization s.
|
|
208 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-capitalization s.
|
|
209 |
Ticaret/Ekonomi |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-capitalization s.
|
|
210 |
Ticaret/Ekonomi |
(piyasa) çok sayıda müşteriyle birlikte büyük menkul kıymetlerin talep ve arzıyla nitelenen |
broad s.
|
|
Industry |
|
211 |
Sanayi |
çok sayıda şubeye ayrılmış büyük sanayi kurumu |
empire i.
|
|
Tourism |
|
212 |
Turizm |
çok katlı büyük motel |
motor inn i.
|
|
Technical |
|
213 |
Teknik |
büyük özlü çok yönlü lifler |
large-core multimode fibres i.
|
|
214 |
Teknik |
çok büyük ölçekte paralel |
massively parallel i.
|
|
215 |
Teknik |
çok büyük beden |
oversize i.
|
|
216 |
Teknik |
çok büyük çapta tümleşim |
very large scale integration i.
|
|
217 |
Teknik |
çok büyük uçak gemisi |
supercarrier i.
|
|
218 |
Teknik |
çok büyük çapta tümleşme |
very large-scale integration i.
|
|
219 |
Teknik |
mafsallı iki ayrı motor biriminden meydana gelen çok büyük ve güçlü bir buhar lokomotifi |
mallet [us] i.
|
|
220 |
Teknik |
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval |
baler bag i.
|
|
221 |
Teknik |
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval |
baler sack i.
|
|
222 |
Teknik |
çok büyük ölçüye ait |
vast s.
|
|
223 |
Teknik |
çok büyük sayıda |
innumerably zf.
|
|
224 |
Teknik |
çok büyük çapta tümleşim |
vlsi kısalt.
|
|
Computer |
|
225 |
Bilgisayar |
bilgisayar çipinde çok büyük miktarda veri depolamaya yarayan birkaç yüz nikel atomlu mikroskobik küme |
nanodot i.
|
|
226 |
Bilgisayar |
çok büyük boyutlu metin |
text too large i.
|
|
227 |
Bilgisayar |
çok büyük miktarda bellek kullanan bilgisayar programı |
bloatware i.
|
|
228 |
Bilgisayar |
kullanıcının, internet üzerinde pek çok kaynağa ve hizmete ulaşmasına olanak tanıyan büyük kaynak sitesi |
web portal i.
|
|
229 |
Bilgisayar |
çok büyük ölçekte paralel |
massively parallel s.
|
|
230 |
Bilgisayar |
dize çok büyük |
string too big expr.
|
|
231 |
Bilgisayar |
değer çok büyük |
value too large expr.
|
|
232 |
Bilgisayar |
paket çok büyük |
packet too big expr.
|
|
233 |
Bilgisayar |
seçenek çok büyük |
option too big expr.
|
|
234 |
Bilgisayar |
sütun çok büyük |
column too big expr.
|
|
Informatics |
|
235 |
Bilişim |
çok büyük çapta tümleşim |
very large scale integration i.
|
|
236 |
Bilişim |
optik sistemler için çok büyük bant genişlikli cihazlar merkezi |
center for ultrahigh bandwidth devices for optical systems i.
|
|
237 |
Bilişim |
optik sistemler için çok büyük bant genişlikli cihazlar merkezi |
centre for ultrahigh bandwidth devices for optical systems i.
|
|
238 |
Bilişim |
optik sistemler için çok büyük bant genişlikli cihazlar merkezi |
cudos i.
|
|
Telecom |
|
239 |
Telekom |
çok büyük ölçekte tümleştirme |
very large-scale integration i.
|
|
Construction |
|
240 |
İnşaat |
ağırlığa dayalı beton barajlar inşa etmekte kullanılan çok sayıdaki büyük blok kalıpları |
monolith i.
|
|
Aeronautic |
|
241 |
Havacılık |
çok büyük jet uçağı |
jumbojet i.
|
|
242 |
Havacılık |
büyük çok motorlu uçak |
heavy i.
|
|
Marine |
|
243 |
Denizcilik |
çok hızlı seyredebilen büyük tekne |
clipper i.
|
|
244 |
Denizcilik |
çok büyük kargo gemileri |
capesize vessels i.
|
|
245 |
Denizcilik |
nadiren oluşan çok büyük dalga |
freak wave i.
|
|
246 |
Denizcilik |
çok büyük flok |
genoa i.
|
|
247 |
Denizcilik |
çok büyük liman |
superport i.
|
|
248 |
Denizcilik |
çok büyük iskele |
superport i.
|
|
249 |
Denizcilik |
çok büyük ham petrol gemisi |
vlcc (very large crude carrier) kısalt.
|
|
Medical |
|
250 |
Medikal |
(ilaç, vitamin) çok büyük doz |
megadose i.
|
|
251 |
Medikal |
(ilaç, vitamin) çok büyük doz almak |
megadose f.
|
|
Pathology |
|
252 |
Patoloji |
atlarda toynağın çok büyük ve eğimli olup alttaki üçgen şeklindeki bölümün aşırı çıkıntı yapması |
flatfoot i.
|
|
Veterinary |
|
253 |
Veterinerlik |
büyük ve çok büyük köpek ırklarında sıklıkla görülen bir kalça eklemi hastalığı |
hip dysplasia i.
|
|
254 |
Veterinerlik |
atlarda toynağın çok büyük ve eğimli olup alttaki üçgen şeklindeki bölümün aşırı çıkıntı yapması |
flat foot i.
|
|
Statistics |
|
255 |
İstatistik |
mevcut veri setinden çok büyük veri setleri üretmek üzere yeniden örnekleme yapmada kullanılan bir örnekleme yöntemi |
bootstrap method i.
|
|
Physics |
|
256 |
Fizik |
çok büyük kütleli lepton |
tau-minus particle i.
|
|
257 |
Fizik |
çok büyük kütleli antilepton |
tau-plus particle i.
|
|
258 |
Fizik |
çok büyük kütleli antilepton |
antitauon i.
|
|
259 |
Fizik |
çok büyük kütleli lepton |
tauon i.
|
|
260 |
Fizik |
çok büyük kütleli antilepton |
antitauon i.
|
|
261 |
Fizik |
çok büyük kütleli antilepton |
antitauon i.
|
|
262 |
Fizik |
on sayısının fiziksel dünyada karşılığı olmayan çok büyük bir kuvveti |
googolplex i.
|
|
Chemistry |
|
263 |
Kimya |
protein ve sentetik polimer gibi çok büyük moleküllere verilen ad |
macromole i.
|
|
Biology |
|
264 |
Biyoloji |
kenarlarında dış tentakülleri bulunmayıp büyük ağız lobları olan çok büyük denizanalarını kapsayan bir alttakım |
rhizostomata i.
|
|
Marine Biology |
|
265 |
Deniz Biyolojisi |
amerika kıyılarında yaygın olarak görülen, çok büyük ve çok ağır bir balık türü |
cephaloptera (manta birostris) i.
|
|
266 |
Deniz Biyolojisi |
çok büyük, fincana benzeyen bir deniz süngeri |
neptune's cup (poterion neptuni) i.
|
|
267 |
Deniz Biyolojisi |
çok büyük, fincan biçiminde bir deniz süngeri |
poterion amphitritae i.
|
|
268 |
Deniz Biyolojisi |
çok büyük, fincan biçiminde bir deniz süngeri |
thalassema neptuni i.
|
|
269 |
Deniz Biyolojisi |
kaliforniya körfezi'nde yetişen gölge balığıgillerden çok büyük bir balık |
totoaba (cynoscion macdonaldi) i.
|
|
270 |
Deniz Biyolojisi |
kaliforniya körfezi'nde yetişen gölge balığıgillerden çok büyük bir balık |
totuava i.
|
|
271 |
Deniz Biyolojisi |
atlantik okyanusu'nda yaşayan çok büyük bir orfoz |
jewfish (epinephalus itajara) i.
|
|
272 |
Deniz Biyolojisi |
atlantik okyanusu'nda yaşayan çok büyük bir orfoz |
goliath grouper (epinephalus itajara) i.
|
|
273 |
Deniz Biyolojisi |
atlantik okyanusu'nda yaşayan çok büyük bir orfoz |
warsaw grouper (epinephalus itajara) i.
|
|
274 |
Deniz Biyolojisi |
atlantik okyanusu'nda yaşayan çok büyük bir orfoz |
black jewfish (epinephalus itajara) i.
|
|
275 |
Deniz Biyolojisi |
atlantik okyanusu'nda yaşayan çok büyük bir orfoz |
spotted jewfish (epinephalus itajara) i.
|
|
276 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey yarımkürenin soğuk sularında yaşayan çok büyük bir balina |
bowhead whale (balaena mysticetus) i.
|
|
277 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey yarımkürenin soğuk sularında yaşayan çok büyük bir balina |
bowhead (balaena mysticetus) i.
|
|
278 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey yarımkürenin soğuk sularında yaşayan çok büyük bir balina |
greenland right whale (balaena mysticetus) i.
|
|
279 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey yarımkürenin soğuk sularında yaşayan çok büyük bir balina |
greenland whale (balaena mysticetus) i.
|
|
280 |
Deniz Biyolojisi |
subtropikal ve ılıman sularda yaşayan, ticari önemi olan çok büyük üç orkinos türüne verilen ad |
bluefin tuna (thunnus maccoyii) i.
|
|
281 |
Deniz Biyolojisi |
japonya'ya özgü çok büyük bir açık deniz yengeci |
japanese spider crab (macrocheira kaempferi) i.
|
|
282 |
Deniz Biyolojisi |
japonya'ya özgü çok büyük bir açık deniz yengeci |
giant crab (macrocheira kaempferi) i.
|
|
283 |
Deniz Biyolojisi |
onayaklı eklembacaklı kabuklular içinde ıstakoz, büyük karides, karides gibi karın kısmı çok gelişmiş deniz canlılarının dahil olduğu bir grup |
macroura i.
|
|
284 |
Deniz Biyolojisi |
onayaklı eklembacaklı kabuklular içinde ıstakoz, büyük karides, karides gibi karın kısmı çok gelişmiş deniz canlılarının dahil olduğu bir grup |
macrura i.
|
|
285 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
liver shark i.
|
|
286 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
basking shark i.
|
|
287 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
bone shark i.
|
|
288 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
hoemother i.
|
|
289 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
homer i.
|
|
290 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
sailfish i.
|
|
291 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
whale shark i.
|
|
292 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
cetorhinus maximus i.
|
|
293 |
Deniz Biyolojisi |
çok büyük ağızlı balık |
bigmouth i.
|
|
294 |
Deniz Biyolojisi |
tropikal ve subtropikal denizlerde yaşayan, planktonla beslenen çok büyük bir vatoz |
manta i.
|
|
295 |
Deniz Biyolojisi |
tropikal ve subtropikal denizlerde yaşayan, planktonla beslenen çok büyük bir vatoz |
manta ray i.
|
|
296 |
Deniz Biyolojisi |
tropikal ve subtropikal denizlerde yaşayan, planktonla beslenen çok büyük bir vatoz |
manta birostris i.
|
|
297 |
Deniz Biyolojisi |
yenebilir çok büyük bir istiridye |
panope generosa i.
|
|
298 |
Deniz Biyolojisi |
yenebilir çok büyük bir istiridye |
goeduck i.
|
|
299 |
Deniz Biyolojisi |
yenebilir çok büyük bir istiridye |
goeyduc i.
|
|
300 |
Deniz Biyolojisi |
yenebilir çok büyük bir istiridye |
gooeyduck i.
|
|
301 |
Deniz Biyolojisi |
yenebilir çok büyük bir istiridye |
gweduc i.
|
|
302 |
Deniz Biyolojisi |
avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı |
oil shark i.
|
|
303 |
Deniz Biyolojisi |
abd'de görülen çok büyük bir dere alabalığı |
coaster i.
|
|
Astronomy |
|
304 |
Gökbilim |
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi |
hubble space telescope i.
|
|
305 |
Gökbilim |
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi |
hubble telescope i.
|
|
306 |
Gökbilim |
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle |
great attractor i.
|
|
307 |
Gökbilim |
mercekleri arasında çok büyük mesafe bulunan bir cihazla çekilen stereoskopik fotoğrafları karşılaştırarak topografik ölçümler yapan bir stereoskop |
comparator i.
|
|
308 |
Gökbilim |
çok büyük kütleli yıldız |
supermassive star i.
|
|
Zoology |
|
309 |
Zooloji |
pleistosen döneme ait soyu tükenmiş çok büyük ayı türü |
cave bear (ursus spelaeus) i.
|
|
310 |
Zooloji |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
american elk (cervus elaphus canadensis) i.
|
|
311 |
Zooloji |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
wapiti i.
|
|
312 |
Zooloji |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
elk i.
|
|
313 |
Zooloji |
avustralya'ya özgü, çok basit nazal uzantısı ve büyük kulakları olan nyctophilus cinsinden olan yarasa |
nyctophile i.
|
|
314 |
Zooloji |
çok büyük tragus |
earlet i.
|
|
315 |
Zooloji |
kulak kanalının önündeki çok büyük kıkırdak |
earlet i.
|
|
316 |
Zooloji |
avustralya'ya özgü grimsi kahverengi çok büyük kanguru |
eastern grey kangaroo (macropus giganteus) i.
|
|
317 |
Zooloji |
avustralya'ya özgü grimsi kahverengi çok büyük kanguru |
giant kangaroo (macropus giganteus) i.
|
|
318 |
Zooloji |
avustralya'ya özgü grimsi kahverengi çok büyük kanguru |
great grey kangaroo (macropus giganteus) i.
|
|
319 |
Zooloji |
kuzeybatı abd ve alaska'ya özgü çok büyük bir boz ayı |
white bear (ursus arctos) i.
|
|
320 |
Zooloji |
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım |
microbat i.
|
|
321 |
Zooloji |
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım |
suborder microchiroptera i.
|
|
322 |
Zooloji |
çok büyük bir güney afrika antilobu |
roan antelope (hippotragus equinus) i.
|
|
323 |
Zooloji |
çok büyük kulakları olan bir kuzey amerika yarasası |
plecotus townsendi i.
|
|
324 |
Zooloji |
çok büyük kulakları olan bir kuzey amerika yarasası |
western big-eared bat i.
|
|
Botanic |
|
325 |
Botanik |
abd'nin orta kesimlerinde ve doğusunda yetişen büyük çiçekli ve yenilebilir tohumlara sahip çok yüksek ve çok yıllık bir bitki |
tall sunflower i.
|
|
326 |
Botanik |
abd'nin orta kesimlerinde ve doğusunda yetişen büyük çiçekli ve yenilebilir tohumlara sahip çok yüksek ve çok yıllık bir bitki |
giant sunflower i.
|
|
327 |
Botanik |
abd'nin orta kesimlerinde ve doğusunda yetişen büyük çiçekli ve yenilebilir tohumlara sahip çok yüksek ve çok yıllık bir bitki |
helianthus giganteus i.
|
|
328 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü, çok büyük turuncu-kırmızı çiçekleri olan ağaçsı bir çalı |
red angel's trumpet (brugmansia sanguinea) i.
|
|
329 |
Botanik |
güney amerika'ya özgü, çok büyük turuncu-kırmızı çiçekleri olan ağaçsı bir çalı |
datura sanguinea i.
|
|
330 |
Botanik |
amerika'da yetişen, uzun yassı yaprakları ve salkım gibi büyük tüyleri olan, saman olarak tercih edilen çok yıllık bir çim |
reed grass (sorghastrum nutans) i.
|
|
331 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
tinker's root (triostium perfoliatum) i.
|
|
332 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
wild coffee i.
|
|
333 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
horse gentian i.
|
|
334 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
feverroot i.
|
|
335 |
Botanik |
abd'nin doğusuna özgü büyük bazal yaprakları ve yazın açan beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki cinsi |
trautvetteria i.
|
|
336 |
Botanik |
abd'nin doğusuna özgü büyük bazal yaprakları ve yazın açan beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
false bugbane (trautvetteria carolinensis) i.
|
|
337 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
feverroot (triostium perfoliatum) i.
|
|
338 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
wild coffee i.
|
|
339 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
tinker's root i.
|
|
340 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
horse gentian i.
|
|
341 |
Botanik |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
tinker's weed i.
|
|
342 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
turmeric root (hydrastis canadensis) i.
|
|
343 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
yellow root i.
|
|
344 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
goldenseal i.
|
|
345 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
golden seal i.
|
|
346 |
Botanik |
ilaç yapımında kullanılan sarı çiçekli büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
coltsfoot (tussilago farfara) i.
|
|
347 |
Botanik |
abd'nin orta kesimlerinde ve doğusunda yetişen büyük çiçekli ve yenilebilir tohumlara sahip çok yüksek ve çok yıllık bir bitki |
indian potato i.
|
|
348 |
Botanik |
tahiti ararotu nişastası elde edilen, yenilebilen büyük çiçekleri için yetiştirilen doğu hint adaları, polinezya ve avustralya'ya özgü çok yıllık bitki |
tacca leontopetaloides i.
|
|
349 |
Botanik |
tahiti ararotu nişastası elde edilen, yenilebilen büyük çiçekleri için yetiştirilen doğu hint adaları, polinezya ve avustralya'ya özgü çok yıllık bitki |
tacca pinnatifida i.
|
|
350 |
Botanik |
pasifikteki yüksek yağışlı tropik bölgelerde yetişen çok büyük yapraklı ilkel bir eğrelti otu |
angiopteris i.
|
|
351 |
Botanik |
pasifikteki yüksek yağışlı tropik bölgelerde yetişen çok büyük yapraklı ilkel bir eğrelti otu |
giant fern (angiopteris evecta) i.
|
|
352 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
arecaceae i.
|
|
353 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
palmae i.
|
|
354 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
palmaceae i.
|
|
355 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
palm family i.
|
|
356 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
family palmae i.
|
|
357 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
family palmaceae i.
|
|
358 |
Botanik |
esasen tropik ağaç, çalı ve asmalardan oluşan çok büyük yapraklı bir bitki familyası |
family arecaceae i.
|
|
359 |
Botanik |
güzel ve büyük bazal yaprakları olan çok yıllık bir süs bitkisi cinsi |
aspidistra i.
|
|
360 |
Botanik |
abd'nin doğusunda yetişen büyük mor çiçekli çok yıllık bir bitki |
stiff aster (aster linarifolius) i.
|
|
361 |
Botanik |
yuvarlak yaprakları ve aynı büyüklükte mavi veya morumsu pembe çiçekleri olan çok büyük bir nilüfer |
australian water lily (nymphaea gigantea) i.
|
|
362 |
Botanik |
çok kısa saplı ve pürüzsüz yapraklı orta ila büyük boyutlarda bir ağaç |
english oak (quercus robur) i.
|
|
363 |
Botanik |
papatyagiller familyasına ait, çok büyük turuncumsu sarı çiçekleri olan bir ot |
fleabane (erigeron aurantiacus) i.
|
|
364 |
Botanik |
güney afrika'ya özgü çok dallı yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
wild peach (kiggelaria africana) i.
|
|
365 |
Botanik |
güney afrika'ya özgü çok dallı yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
umkokoko i.
|
|
366 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) i.
|
|
367 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
great-leaved macrophylla i.
|
|
368 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
bigleaf magnolia i.
|
|
369 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç |
large-leaved magnolia i.
|
|
370 |
Botanik |
süs bitkisi olarak yetiştirilen kaliforniya'ya özgü büyük pembe veya eflatun çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
pride of california (lathyrus splendens) i.
|
|
371 |
Botanik |
büyük yuvarlak yaprakları, etli rizomları, çok taçyapraklı ve gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri olan asya ve avustralya'ya özgü bir nilüfer |
lotus (nelumbo nucifera) i.
|
|
372 |
Botanik |
büyük yuvarlak yaprakları, etli rizomları, yenilebilen ceviz tadında tohumları, çok taçyapraklı ve gösterişli soluk sarı çiçekleri olan kuzey amerika'ya özgü bir nilüfer |
lotus (nelumbo lutea) i.
|
|
373 |
Botanik |
büyük yuvarlak yaprakları, etli rizomları, çok taçyapraklı ve gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri olan asya ve avustralya'ya özgü bir nilüfer |
sacred lotus (nelumbo nucifera) i.
|
|
374 |
Botanik |
çok sayıda büyük çiçeklere sahip bir orkide |
vanda i.
|
|
375 |
Botanik |
büyük beyaz çiçekleri olan bir arktik avrupa çok yıllık bitkisi |
bladder campion (silene uniflora) i.
|
|
376 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
snakeroot i.
|
|
377 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
cimicifuga racemosa i.
|
|
378 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
actaea racemosa i.
|
|
379 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
black cohosh i.
|
|
380 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
black snakeroot i.
|
|
381 |
Botanik |
abd'nin doğusundaki nemli ormanlarda yetişen, küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık büyük bir ot |
bugbane i.
|
|
382 |
Botanik |
lecythidaceae familyasına ait, çok büyük güney amerika ağaçlarının bulunduğu cinsin adı |
lecythis i.
|
|
383 |
Botanik |
büyük çiçekleri ve sütlü bitki özü olan, güney amerika'ya özgü yumrulu çok yıllık tropik bir ağaçlık asma cinsi |
mandevilla i.
|
|
384 |
Botanik |
büyük çiçekleri ve sütlü bitki özü olan, güney amerika'ya özgü yumrulu çok yıllık tropik bir ağaçlık asma cinsi |
dipladenia i.
|
|
385 |
Botanik |
büyük çiçekleri ve sütlü bitki özü olan, güney amerika'ya özgü yumrulu çok yıllık tropik bir ağaçlık asma cinsi |
genus dipladenia i.
|
|
386 |
Botanik |
büyük çiçekleri ve sütlü bitki özü olan, güney amerika'ya özgü yumrulu çok yıllık tropik bir ağaçlık asma cinsi |
genus mandevilla i.
|
|
387 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
marram grass i.
|
|
388 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
beach grass i.
|
|
389 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
ammophila breviligulata i.
|
|
390 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
wild sweet potato vine i.
|
|
391 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
ipomoea fastigiata i.
|
|
392 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
ipomoea panurata i.
|
|
393 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
manroot i.
|
|
394 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
scammonyroot i.
|
|
395 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
wild potato vine i.
|
|
396 |
Botanik |
amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki |
man-of-the-earth i.
|
|
397 |
Botanik |
çok büyük çiçekleri olan parazit bir malay bitkisi |
bolo (rafflesia schadenbergii) i.
|
|
398 |
Botanik |
zambakgiller familyasına mensup, mızrağa benzer iki büyük yaprağı ve çan şeklinde beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir ot |
may blossom [uk] i.
|
|
399 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
showy sunflower i.
|
|
400 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
cheerful sunflower i.
|
|
401 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
perennial sunflower i.
|
|
402 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
helianthus laetiflorus i.
|
|
403 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü, heliopsis cinsinden olan büyük sarı papatya benzeri çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
oxeye i.
|
|
404 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
hypericum ascyron i.
|
|
405 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
great st john's wort i.
|
|
406 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
hypericum pyramidatum i.
|
|
407 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
hypericum pyramidatum i.
|
|
408 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
great st john's wort i.
|
|
409 |
Botanik |
yıldız şeklinde büyük sarı çiçekleri olan çok yıllık bir çalı |
hypericum ascyron i.
|
|
410 |
Botanik |
çok büyük parmaksı yaprakları olan bir batı hint adaları ağacı |
galapee tree (sciadophyllum brownei) i.
|
|
411 |
Botanik |
filipinler'e özgü, sakız ağacıgiller familyasından olup yenebilir meyvesi ve lifli kabuğu olan çok büyük bir ağaç |
dao i.
|
|
412 |
Botanik |
afrika, filistin ve yemen'de kümeler halinde yetişen çok yıllık büyük bir çim |
guinea grass i.
|
|
413 |
Botanik |
afrika, filistin ve yemen'de kümeler halinde yetişen çok yıllık büyük bir çim |
megathyrsus maximus i.
|
|
414 |
Botanik |
çok yıllık büyük bir ot cinsi |
chrysanthemum i.
|
|
415 |
Botanik |
kuzey amerika'nın batısına özgü büyük sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
owl's claws (hymenoxys hoopesii) i.
|
|
416 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü kök gövdeli çok yıllık bir ot |
beach grass (ammophila breviligulata) i.
|
|
417 |
Botanik |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
turmeric root i.
|
|
418 |
Botanik |
çeşitli otları ve çok yıllık odunsu bitkileri içeren büyük bir familya |
pink family i.
|
|
419 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
calamintha nepeta i.
|
|
420 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
calamintha nepeta glantulosa i.
|
|
421 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
lesser calamint i.
|
|
422 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
satureja calamintha glandulosa i.
|
|
423 |
Botanik |
güney avrupa ve büyük britanya'ya özgü olup abd'de de yetiştirilen hoş kokulu çok yıllık bir ot |
satureja nepeta i.
|
|
424 |
Botanik |
ilaç yapımında kullanılan sarı çiçekli büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
foalfoot i.
|
|
Agriculture |
|
425 |
Tarım |
çok büyük malikanelerde kahya yardımcısı |
landreeve i.
|
|
History |
|
426 |
Tarih |
1849'da ingiltere tacına konulan hindistan menşeli 108.8 karatlık çok büyük oval bir elmas |
koh-i-noor i.
|
|
Archaeology |
|
427 |
Arkeoloji |
triyas dönemine ait ve soyu tükenmiş olan, vücudunun alt tarafında kemik plakaları bulunan çok büyük bir fosil amfibi |
labyrinthodon i.
|
|
428 |
Arkeoloji |
triyas dönemine ait ve soyu tükenmiş olan, vücudunun alt tarafında kemik plakaları bulunan çok büyük bir fosil amfibi |
mastodonsaurus i.
|
|
429 |
Arkeoloji |
abd'nin kretase dönemine ait, çok büyük arka bacakları ve kuyrukları olan büyük ve etobur bir dinozor cinsi |
laelaps i.
|
|
430 |
Arkeoloji |
kuzey amerika'da eosen ve oligosen dönemlerde yaşamış olan çok büyük at benzeri tek toynaklı memeliler |
titanothere i.
|
|
431 |
Arkeoloji |
antik yunanistan'da kullanılan çok büyük bir çömlek |
pithos i.
|
|
Religious |
|
432 |
Dini |
yahudi ibadetlerinde kullanılan çok kollu büyük şamdan |
menorah i.
|
|
433 |
Dini |
çok büyük fedakarlık gerektiren şey |
molech i.
|
|
Geography |
|
434 |
Coğrafya |
dağ silsilesinin belkemiğini oluşturan birden fazla zirvelere ayrılmış çok büyük kitle |
massif i.
|
|
435 |
Coğrafya |
çok büyük dalga |
decuman i.
|
|
Meteorology |
|
436 |
Meteoroloji |
rüzgarla taşınmış çok büyük kum kütlesi |
sand flood i.
|
|
Geology |
|
437 |
Jeoloji |
doğada yaşanan olayların derece derece yaşanmadığını savunan bunların çok büyük değişikliklerle meydana geldiğini ileri süren eski bir düşünce sistemi |
catastrophism i.
|
|
438 |
Jeoloji |
yer yüzeyinde tortul ve volkanik kaya kütleleri içeren çok büyük, çukur benzeri çöküntü |
geosyncline i.
|
|
Sport |
|
439 |
Spor |
(sörfte) çok büyük dalga |
slab i.
|
|
Music |
|
440 |
Müzik |
çok büyük borulara sahip yüksek sesli bir org |
great organ i.
|
|
Mythology |
|
441 |
Mitoloji |
efsanelerde adı geçen ve hint okyanusu çevresindeki coğrafyada yaşadığına inanılan çok büyük ve güçlü bir kuş |
rukh i.
|
|
Ornithology |
|
442 |
Kuşbilim |
güney ve orta amerika'ya özgü, çok büyük gagası ve parlak renkli tüyleri olan, çoğunlukla küçük meyvelerle beslenen kuş familyası |
ramphastidae i.
|
|
443 |
Kuşbilim |
çok küçük kanatları olan ve uçamayan, nesli tükenmiş büyük bir kuzey atlantik kuşu |
arctic penguin (pinguinus impennis) i.
|
|
444 |
Kuşbilim |
çok küçük kanatları olan ve uçamayan, nesli tükenmiş büyük bir kuzey atlantik kuşu |
great auk i.
|
|
445 |
Kuşbilim |
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl |
goliath i.
|
|
446 |
Kuşbilim |
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl |
goliath heron i.
|
|
447 |
Kuşbilim |
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl |
ardea goliath i.
|
|
Reptiles |
|
448 |
Sürüngenler |
çok büyük bir kara kaplumbağası |
elephantine tortoise (testudo elephantopus) i.
|
|
449 |
Sürüngenler |
doğu asya ve pasifik adalarındaki nehir ağızlarında bulunmakla beraber karadan çok uzakta da karşılaşılabilen büyük bir timsah |
estuarine crocodile (crocodylus porosus) i.
|
|
450 |
Sürüngenler |
tropik amerika ve batı hint adaları'na özgü çok büyük bir boa yılanı |
constrictor constrictor i.
|
|
451 |
Sürüngenler |
tropikal ve güney afrika'ya özgü çok büyük bir piton |
rock python i.
|
|
Entomology |
|
452 |
Böcek Bilimi |
güney avustralya'da yaşayan çok zararlı büyük bir göçmen çekirge |
australian plague locust (chortoicetes terminifera) i.
|
|
453 |
Böcek Bilimi |
goliathus cinsinden olan çok büyük böceklere verilen ad |
elephant beetle i.
|
|
454 |
Böcek Bilimi |
kuzey amerika'ya özgü çok büyük bir kırlangıçkuyruk kelebeği |
zebra swallowtail (papilio marcellus) i.
|
|
455 |
Böcek Bilimi |
çok büyük bir amerika sivrisineği |
gallynipper i.
|
|
456 |
Böcek Bilimi |
çok büyük bir amerika sivrisineği |
gallinipper i.
|
|
Slang |
|
457 |
Argo |
çok yuvarlak ve büyük popo |
badonkadonk i.
|
|
458 |
Argo |
çok büyük penis |
donkey dick i.
|
|
459 |
Argo |
çok yuvarlak ve büyük popo |
badunkadunk i.
|
|
460 |
Argo |
kalitesiz iş yapıp çok büyük paralar isteyen sahtekar tamirci |
cowboy builder i.
|
|
461 |
Argo |
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek |
a boy toy i.
|
|
462 |
Argo |
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek |
a toy boy i.
|
|
463 |
Argo |
çok büyük miktar |
shedload i.
|
|
464 |
Argo |
çok büyük sayı |
shedload i.
|
|
465 |
Argo |
çok büyük şey |
sollicker [australia] i.
|
|
466 |
Argo |
çok büyük kaygı yaşamak |
piss blood f.
|
|
467 |
Argo |
çok büyük (bir şey) |
a stonker of a (something) expr.
|
|
British Slang |
|
468 |
İngiliz Argosu |
çok büyük miktarda para |
wad i.
|
|
469 |
İngiliz Argosu |
çok sıkışmak (büyük) |
have a turtle's head f.
|
|
470 |
İngiliz Argosu |
çok sıkışmak (büyük) |
have a tortoise f.
|
|
Modern Slang |
|
471 |
Modern Argo |
çok yuvarlak ve büyük popo |
a badunkadunk butt i.
|
|
472 |
Modern Argo |
çok yuvarlak ve büyük popo |
a balcony you can perform shakespeare from i.
|
|
473 |
Modern Argo |
çok içilen bir akşamın ertesi sabahı yapılan kaka/büyük tuvalet |
after grog bog i.
|
|
474 |
Modern Argo |
çok içilen bir akşamın ertesi sabahı yapılan kaka/büyük tuvalet |
agb (after grog bog) i.
|
|