İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | particularly zf. | özellikle | ||
I regret to say that this is far from being the case at the moment, particularly in the agriculture sector. Üzülerek belirtmeliyim ki şu anda, özellikle tarım sektöründe durum böyle olmaktan çok uzak. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | particularly zf. | ille | ||
I don't particularly want to see the game. Maçı ille de görmek istemiyorum. More Sentences |
||||
Genel | particularly zf. | özellikle | ||
This is an issue that I regard as being particularly important. Bu, özellikle önemli olduğunu düşündüğüm bir konudur. More Sentences |
||||
Genel | particularly zf. | başta | ||
Our priority in criminal matters is combating crime, particularly money laundering. Cezai konularda önceliğimiz, başta kara para aklama olmak üzere suçla mücadeledir. More Sentences |
||||
Teknik | ||||
Teknik | particularly zf. | bilhassa | ||
This sofa is particularly comfortable. Bu kanepe bilhassa rahat. More Sentences |
||||
Teknik | particularly zf. | özellikle | ||
This is essential to ensure safety, particularly in emergencies. Bu, özellikle acil durumlarda güvenliğin sağlanması için elzemdir. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | particularly zf. | başta olmak üzere | ||
Genel | particularly zf. | ayrıntılı olarak | ||
Genel | particularly zf. | başlıca | ||
Genel | particularly zf. | birer birer | ||
Genel | particularly zf. | tek tek | ||
Genel | particularly zf. | ayrı ayrı | ||
Genel | particularly zf. | münferit olarak | ||
Genel | particularly zf. | özel derecede | ||
Genel | particularly zf. | alışılmadık derecede | ||
Genel | particularly zf. | çok büyük ölçüde | ||
Genel | particularly zf. | hele |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | most particularly zf. | özellikle | ||
Genel | more particularly zf. | özellikle | ||
This is a challenge to politicians throughout Europe and more particularly to both sides of the rail industry. Bu, tüm Avrupa'daki politikacılar ve özellikle de demiryolu endüstrisinin her iki tarafı için bir meydan okumadır. More Sentences |
||||
Genel | interest particularly f. | yakından ilgilendirmek | ||
Genel | particularly emphasize f. | üzerinde özellikle durmak | ||
Genel | most particularly zf. | bilhassa | ||
Genel | most particularly zf. | hele hele | ||
Genel | more particularly zf. | daha öncelikli olarak | ||
Genel | more particularly zf. | ama özellikle | ||
Genel | more particularly zf. | bilhassa | ||
Genel | particularly [obsolete] zf. | (mantık) tikel olarak | ||
Genel | particularly [obsolete] zf. | samimi şekilde | ||
İfadeler | ||||
İfadeler | particularly but not exclusively expr. | yegane olmasa da bilhassa |