Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
old man
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"old man"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 48 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
old man
i.
koca
2
Genel
old man
i.
patron
3
Genel
old man
i.
yaşlı
4
Genel
old man
i.
ihtiyar
5
Genel
old man
i.
ihtiyar adam
6
Genel
old man
i.
babalık
7
Genel
old man
i.
baba
8
Genel
old man
i.
eş
9
Genel
old man
i.
uzun deneyimler sonucunda beceri kazanmış kimse
10
Genel
old man
i.
uzun deneyimler sonucunda statü kazanmış kimse
11
Genel
old man
i.
tanınmış otorite
12
Genel
old man
i.
tanınmış yetkili
13
Genel
old man
i.
(askeri) bir örgütün kıdemli üyesi
14
Genel
old man
i.
(askeri) örgütün eski üyesi
15
Genel
old man
i.
kabiledeki yaşça büyük kimse
16
Genel
old man
i.
kabiledeki ihtiyar kimse
17
Genel
old man
i.
kabilenin bilgesi
18
Genel
old man
i.
kültürel kahraman
19
Genel
old man
i.
kültürel figür
20
Genel
old man
i.
kültürel önder
21
Genel
old man
i.
soy isimlerinden önce "yaşlı bay" anlamında kullanılan bir ifade
Colloquial
22
Konuşma Dili
old man
i.
(abd donanma gemisinde) komutan subay
23
Konuşma Dili
old man
i.
erişkin erkek kanguru
24
Konuşma Dili
old man
i.
çok büyük şey
25
Konuşma Dili
old man
i.
tanrı
26
Konuşma Dili
old man
i.
allah
27
Konuşma Dili
old man
ünl.
moruk
28
Konuşma Dili
old man
ünl.
erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli
Industry
29
Sanayi
old man
i.
dişli çark mandalıyla kullanılan sondaj direği
30
Sanayi
old man
i.
elektrikli matkapla kullanılan sondaj direği
31
Sanayi
old man
i.
havalı matkapla kullanılan sondaj direği
Botanic
32
Botanik
old man
i.
pelin otu
33
Botanik
old man
i.
avrasya ve kuzey afrika'ya özgü, apsent içkisinin yapımında da kullanılan, acı tadı olan aromatik bir bitki
34
Botanik
old man
i.
apsent
35
Botanik
old man
i.
deniz yavşanı
36
Botanik
old man
i.
deniz pelin
37
Botanik
old man
i.
yemişen
38
Botanik
old man
i.
misk otu
39
Botanik
old man
i.
avrupa'da yetişen tüylü kırmızı veya mor sapları, koyu yeşil yaprakları ve kırmızı-kahverengi çiçekleri olan kokulu çok yıllık bir bitki
40
Botanik
old man
i.
biberiye
Religious
41
Dini
old man
i.
insan doğasının günahkar tarafı
42
Dini
old man
i.
insan doğasının ahlaksız tarafı
Geography
43
Coğrafya
old man
i.
oldman nehri
44
Coğrafya
old man
i.
kanada'da bir nehir
Slang
45
Argo
old man
i.
erkek arkadaş
46
Argo
old man
i.
(erkek) sevgili
47
Argo
old man
i.
kadının birlikte yaşadığı erkek arkadaşı
British Slang
48
İngiliz Argosu
old man
i.
penis
"old man"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the old man
i.
baba
2
Genel
wise old man
i.
ak sakallı dede
3
Genel
old clothes-man
i.
eski elbiseler satan kimse
4
Genel
old clothes-man
i.
eskici
5
Genel
old man with white beard
i.
ak sakallı yaşlı adam
6
Genel
grumpy old man
i.
huysuz ihtiyar
7
Genel
a defenseless old man
i.
savunmasız yaşlı bir adam
Colloquial
8
Konuşma Dili
one's old man
i.
birinin kocası
9
Konuşma Dili
one's old man
i.
birinin babası
10
Konuşma Dili
gom (grand old man)
kısalt.
saygı duyulan kimse
11
Konuşma Dili
gom (grand old man)
kısalt.
kıdemli kimse
12
Konuşma Dili
gom (grand old man)
kısalt.
yaşlı ve saygıdeğer kimse
13
Konuşma Dili
gom (grand old man)
kısalt.
köklü ve saygıdeğer kurum
Idioms
14
Deyim
the grand old man of something
i.
bir şeyin/şeyde müdavimi/gediklisi/engin tecrübeye sahip
15
Deyim
the old man
i.
ihtiyar
16
Deyim
the old man
i.
sözü geçen kimse
17
Deyim
the old man
i.
yönetici
18
Deyim
a grand old man of
i.
bir alanda saygı duyulan kimse
19
Deyim
a grand old man of
i.
bir alanda kıdemli kimse
20
Deyim
a grand old man of
i.
bir alanda tecrübe sahibi kimse
21
Deyim
the grand old man of
i.
bir alanda saygı duyulan kimse
22
Deyim
the grand old man of
i.
bir alanda kıdemli kimse
23
Deyim
the grand old man of
i.
bir alanda tecrübe sahibi kimse
24
Deyim
the grand old man
i.
bir işin müdavimi/gediklisi
25
Deyim
the grand old man
i.
tecrübe sahibi adam
26
Deyim
the grand old man
i.
bir işte eski adam
27
Deyim
the grand old man
i.
kıdemli adam
28
Deyim
a grand old man
i.
bir işin müdavimi/gediklisi
29
Deyim
a grand old man
i.
tecrübe sahibi adam
30
Deyim
a grand old man
i.
bir işte eski adam
31
Deyim
a grand old man
i.
kıdemli adam
32
Deyim
a grand old man (of something)
i.
(bir şeyin) müdavimi/gediklisi
33
Deyim
a grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) tecrübe sahibi adam
34
Deyim
a grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) eski adam
35
Deyim
a grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) saygın ve tecrübeli kimse
36
Deyim
a grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) kıdemli adam
37
Deyim
the grand old man (of something)
i.
(bir şeyin) müdavimi/gediklisi
38
Deyim
the grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) tecrübe sahibi adam
39
Deyim
the grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) eski adam
40
Deyim
the grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) saygın ve tecrübeli kimse
41
Deyim
the grand old man (of something)
i.
(bir şeyde) kıdemli adam
42
Deyim
be the grand old man of something
f.
bir işte çok eski olmak
43
Deyim
so's your old man!
expr.
babandır!
44
Deyim
a man is as old as he feels
expr.
kişi hissettiği yaştadır
Speaking
45
Konuşma
my old man
i.
babam
46
Konuşma
he gets that from his old man
expr.
babasına çekmiş
Trade/Economic
47
Ticaret/Ekonomi
old clothes-man
i.
eskici
Medical
48
Medikal
60-year-old man patient
i.
altmış yaşında erkek hasta
Botanic
49
Botanik
old man of the mountain
i.
abd'nin kuzeyindeki dağlık bölgelerde yetişen beyazımsı tüylü bir bitki
50
Botanik
old–man fern
i.
avustralya ve tazmanya'ya özgü, soğuk havaya dayanıklı yaprak dökmeyen bir eğrelti
51
Botanik
old-man cactus
i.
filozof başı
52
Botanik
old-man cactus
i.
meksika'ya özgü uzun, gümüşi beyaz dikenleri olan bir kaktüs
53
Botanik
old-man-of-the-woods (strobilomyces floccopus)
i.
abd'nin doğusundaki iğne yapraklı ağaç ormanlarında bulunan yenebilir, hafif tatlı bir mantar
Agriculture
54
Tarım
old man [dialect] [uk]
i.
bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son destesi
55
Tarım
old man [dialect] [uk]
i.
bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son demeti
Literature
56
Edebiyat
the old man and the sea
i.
yaşlı adam ve deniz
Slang
57
Argo
a dirty old man
i.
itici derecede sekse ilgi duyan yaşlı erkek
58
Argo
a dirty old man
i.
kart zampara
59
Argo
dirty old man
i.
kart zampara
60
Argo
decrepit old man
i.
moruk
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of old man
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy