old man - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

old man

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"old man" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
General
old man i. koca
old man i. patron
old man i. yaşlı
old man i. ihtiyar
old man i. ihtiyar adam
old man i. babalık
old man i. baba
old man i.
old man i. uzun deneyimler sonucunda beceri kazanmış kimse
old man i. uzun deneyimler sonucunda statü kazanmış kimse
old man i. tanınmış otorite
old man i. tanınmış yetkili
old man i. (askeri) bir örgütün kıdemli üyesi
old man i. (askeri) örgütün eski üyesi
old man i. kabiledeki yaşça büyük kimse
old man i. kabiledeki ihtiyar kimse
old man i. kabilenin bilgesi
old man i. kültürel kahraman
old man i. kültürel figür
old man i. kültürel önder
old man i. soy isimlerinden önce "yaşlı bay" anlamında kullanılan bir ifade
Colloquial
old man i. (abd donanma gemisinde) komutan subay
old man i. erişkin erkek kanguru
old man i. çok büyük şey
old man i. tanrı
old man i. allah
old man ünl. moruk
old man ünl. erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli
Industry
old man i. dişli çark mandalıyla kullanılan sondaj direği
old man i. elektrikli matkapla kullanılan sondaj direği
old man i. havalı matkapla kullanılan sondaj direği
Botanic
old man i. pelin otu
old man i. avrasya ve kuzey afrika'ya özgü, apsent içkisinin yapımında da kullanılan, acı tadı olan aromatik bir bitki
old man i. apsent
old man i. deniz yavşanı
old man i. deniz pelin
old man i. yemişen
old man i. misk otu
old man i. avrupa'da yetişen tüylü kırmızı veya mor sapları, koyu yeşil yaprakları ve kırmızı-kahverengi çiçekleri olan kokulu çok yıllık bir bitki
old man i. biberiye
Religious
old man i. insan doğasının günahkar tarafı
old man i. insan doğasının ahlaksız tarafı
Geography
old man i. oldman nehri
old man i. kanada'da bir nehir
Slang
old man i. erkek arkadaş
old man i. (erkek) sevgili
old man i. kadının birlikte yaşadığı erkek arkadaşı
British Slang
old man i. penis

"old man" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
General
the old man i. baba
wise old man i. ak sakallı dede
old clothes-man i. eski elbiseler satan kimse
old clothes-man i. eskici
old man with white beard i. ak sakallı yaşlı adam
grumpy old man i. huysuz ihtiyar
a defenseless old man i. savunmasız yaşlı bir adam
Colloquial
one's old man i. birinin kocası
one's old man i. birinin babası
gom (grand old man) kısalt. saygı duyulan kimse
gom (grand old man) kısalt. kıdemli kimse
gom (grand old man) kısalt. yaşlı ve saygıdeğer kimse
gom (grand old man) kısalt. köklü ve saygıdeğer kurum
Idioms
the grand old man of something i. bir şeyin/şeyde müdavimi/gediklisi/engin tecrübeye sahip
the old man i. ihtiyar
the old man i. sözü geçen kimse
the old man i. yönetici
a grand old man of i. bir alanda saygı duyulan kimse
a grand old man of i. bir alanda kıdemli kimse
a grand old man of i. bir alanda tecrübe sahibi kimse
the grand old man of i. bir alanda saygı duyulan kimse
the grand old man of i. bir alanda kıdemli kimse
the grand old man of i. bir alanda tecrübe sahibi kimse
the grand old man i. bir işin müdavimi/gediklisi
the grand old man i. tecrübe sahibi adam
the grand old man i. bir işte eski adam
the grand old man i. kıdemli adam
a grand old man i. bir işin müdavimi/gediklisi
a grand old man i. tecrübe sahibi adam
a grand old man i. bir işte eski adam
a grand old man i. kıdemli adam
a grand old man (of something) i. (bir şeyin) müdavimi/gediklisi
a grand old man (of something) i. (bir şeyde) tecrübe sahibi adam
a grand old man (of something) i. (bir şeyde) eski adam
a grand old man (of something) i. (bir şeyde) saygın ve tecrübeli kimse
a grand old man (of something) i. (bir şeyde) kıdemli adam
the grand old man (of something) i. (bir şeyin) müdavimi/gediklisi
the grand old man (of something) i. (bir şeyde) tecrübe sahibi adam
the grand old man (of something) i. (bir şeyde) eski adam
the grand old man (of something) i. (bir şeyde) saygın ve tecrübeli kimse
the grand old man (of something) i. (bir şeyde) kıdemli adam
be the grand old man of something f. bir işte çok eski olmak
so's your old man! expr. babandır!
a man is as old as he feels expr. kişi hissettiği yaştadır
Speaking
my old man i. babam
he gets that from his old man expr. babasına çekmiş
Trade/Economic
old clothes-man i. eskici
Medical
60-year-old man patient i. altmış yaşında erkek hasta
Botanic
old man of the mountain i. abd'nin kuzeyindeki dağlık bölgelerde yetişen beyazımsı tüylü bir bitki
old–man fern i. avustralya ve tazmanya'ya özgü, soğuk havaya dayanıklı yaprak dökmeyen bir eğrelti
old-man cactus i. filozof başı
old-man cactus i. meksika'ya özgü uzun, gümüşi beyaz dikenleri olan bir kaktüs
old-man-of-the-woods (strobilomyces floccopus) i. abd'nin doğusundaki iğne yapraklı ağaç ormanlarında bulunan yenebilir, hafif tatlı bir mantar
Agriculture
old man [dialect] [uk] i. bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son destesi
old man [dialect] [uk] i. bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son demeti
Literature
the old man and the sea i. yaşlı adam ve deniz
Slang
a dirty old man i. itici derecede sekse ilgi duyan yaşlı erkek
a dirty old man i. kart zampara
dirty old man i. kart zampara
decrepit old man i. moruk