overwhelming - Türkçe İngilizce Sözlük

overwhelming

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"overwhelming" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
overwhelming s. ezici
The team won in the face of overwhelming odds.
Takım ezici orandaki bahislere rağmen kazandı.

More Sentences
Genel
overwhelming s. bunaltıcı
If you have never worked full-time before, the change may be hard or overwhelming.
Daha önce hiç tam zamanlı çalışmadıysanız, değişiklik zor veya bunaltıcı olabilir.

More Sentences
overwhelming s. çok büyük
This afternoon, Parliament welcomed as its guests two initiators, and the interest was overwhelming.
Bu öğleden sonra Parlamento iki girişimciyi konuk olarak ağırladı ve ilgi çok büyüktü.

More Sentences
overwhelming s. karşı konulmaz
I know how overwhelming it can be.
Bunun ne kadar karşı konulmaz olabileceğini biliyorum.

More Sentences
overwhelming s. çok yoğun
She felt an overwhelming sense of sadness.
Çok yoğun bir üzüntü hissetti.

More Sentences
overwhelming s. çok yoğun ve baskılı
overwhelming s. başından aşkın
overwhelming s. galip
overwhelming s. çok kuvvetli
overwhelming s. kahredici
overwhelming s. baskın
Konuşma Dili
overwhelming s. bayıcı

"overwhelming" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
overwhelming majority i. ezici çoğunluk
What emerges is not unanimity, but the overwhelming tendency, the overwhelming majority.
Ortaya çıkan şey oybirliği değil, ezici eğilim, ezici çoğunluktur.

More Sentences
overwhelming success i. büyük başarı
overwhelming majority i. kahir ekseriyet
feel an overwhelming longing to hear one's voice f. sesini duymaya hasret kalmak
make an overwhelming impression f. büyük ses getirmek
make an overwhelming impression f. büyük yankı bulmak
despite overwhelming odds against zf. -e karşı yoğun engellere rağmen