massive - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

massive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"massive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
General
massive s. cüsseli
massive s. iri
massive s. çok büyük
massive s. som
massive s. iri yarı
massive s. büyük ve ağır
massive s. heybetli
massive s. ağır
massive s. koca
massive s. muazzam
massive s. masif
massive s. irikıyım
massive s. büyük
massive s. kocaman
massive s. şiddetli (deprem/kalp krizi vb)
massive s. büyük çapta
massive s. yekpare
massive s. kalın
massive s. hacimli
massive s. büyük kütleli
massive s. materyallerin yekpare şeklinde yığılması ile nitelenen
massive s. ağır ve büyük bir formdan oluşan
massive s. ağır ve büyük formu olan
massive s. düzenli bir formu olmayan
massive s. devasa
Technical
massive s. kalın
massive s. yekpare
Mining
massive s. iç yapısı kristalli olmayan
massive s. şekilsiz
massive s. amorf
Medical
massive s. kitlesel
massive s. massif
Physics
massive s. kütleli (tanecik)
Astronomy
massive i. büyük kütleli
massive i. kütlesi büyük
Geology
massive s. iç yapısı veya katmanları olmayan (kayaç)
massive s. homojen yapılı (kayaç)
Slang
massive i. arkadaş veya dost grubu
massive i. arkadaş tayfası

"massive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

İngilizce Türkçe
General
massive construction i. kargir inşaat
massive discount i. büyük indirim
massive attack i. büyük saldırı
massive changes i. geniş kapsamlı değişiklikler
massive changes i. köklü değişiklikler
massive changes i. büyük değişiklikler
massive rise i. aşırı yükseliş
massive rise i. aşırı yükselme
massive concrete structure i. ağır beton strüktür
a massive cold front i. büyük bir soğuk hava cephesi
massive crowd i. mahşeri kalabalık
massive lie i. kocaman yalan
massive tantrum i. büyük sinir krizi
Colloquial
a massive cold front is building expr. büyük bir soğuk hava cephesi oluşuyor
Speaking
I am a massive fan of expr. büyük hayranıyım
I am a massive fan of expr. hastasıyım
Trade/Economic
massive increase i. büyük artış
a massive influx of cash i. büyük bir nakit para akışı
Law
massive influx i. kitlesel sığınma
Politics
massive industrialization i. büyük çapta endüstriyelleşme
Technical
massive manganese i. iri mangan
massive structure i. masif yapı
massive carbide i. küme karbür
Computer
maid (massive array of idle disks) i. bant yerine disk sürücülerini kullanan aktif depolama
Architecture
a massive free-standing pillar inside a mosque or church i. filayağı
a massive free-standing pillar inside a mosque or church i. pilpaye
Construction
massive stone construction i. kargir inşaat
massive wall i. kargir duvar
construction massive i. kargir inşaat
massive sheet i. masif tabla
Marine
massive structural body i. masif yapısal gövde
Mining
massive deposit i. masif yataklar
massive ore i. masif cevher
Medical
massive bleeding i. aşırı kanama
massive intraoperative pulmonary tumor embolism i. intraoperatif masif pulmoner tümör embolisi
massive pulmonary thromboembolism i. masif pulmoner tromboemboli
massive hemoptysis i. masif hemoptizi
massive inguinoscrotal bladder herniation i. masif inguinoskrotal mesane herniasyonu
massive pulmonary embolism i. masif pulmoner embolizm
massive pulmonary embolus i. masif pulmoner embolus
massive pulmonary embolism i. masif pulmoner emboli
massive air embolism i. masif hava embolisi
benign gastric stromal tumor with massive bleeding i. masif kanayan benin gastrik stromal tümör
massive upper gastrointestinal hemorrhage i. masif üst gastrointestinal sistem kanamas
endobronchial schwannoma with massive hemoptysis i. masif hemoptizi ile seyreden endobronşiyal schwannoma
massive splenomegaly i. masif splenomegali
unilateral massive ovarian edema i. tek taraflı masif over ödemi
massive hemolysis i. yaygın hemoliz
sinus histiocytosis with massive lymphadenopathy i. yaygın lenfadenopatilli sinus histiositozisi
massive parapneumonic effusion i. yoğun parapnömonik effüzyon
massive heart attack i. ölümcül kalp krizi
Physics
weakly interacting massive particle (wimp) i. zayıf etkileşimli büyük kütleli parçacık
Astronomy
massive compact halo object i. masif kompakt halo objesi
massive compact halo object i. büyük kütleli sıkı halo cismi
massive compact halo object (macho) i. masif kompakt halo objesi
massive compact halo object (macho) i. büyük kütleli sıkı halo cismi
massive star i. büyük kütleli yıldız
massive star i. masif yıldız
Education
massive open online courses (mooc) i. kitlesel açık çevrimiçi kurslar
Geology
besshi-type massive sulfide deposit i. beşi-tipi masif sülfit yatak
cyprus-type massive sulfide deposit i. kıbrıs-tipi masif sülfit yatak
massive limestone i. masif kireçtaşı
massive rock i. belirgin şekilde şistli bir yapıya sahip olmayan kristalli kompakt kayaç
massive rock i. püskürük kayaç
Military
massive ordnance air blast i. büyük ordonat hava bombası
massive retaliation i. saldırıya topyekun misilleme
massive fire i. yoğun ateş
moab (massive ordnance airburst) [us] kısalt. büyük ordonat hava bombası