Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | fil gibi | huge s. |
Genel | fil gibi | enormous s. |
Genel | fil gibi | elephantine s. |
Genel | fil gibi | tusklike s. |
Zoology | ||
Zooloji | fil gibi | elephantine s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (ayı balığı, fil gibi hayvanların) uzun azı dişleri | tusks i. |
Genel | fil gibi yemek | eat like an elephant f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | fil/küp/sandviç gibi (sıkışıp kalmak) | like a beached whale s. |
Idioms | ||
Deyim | fil gibi yemek | eat like a horse f. |
Deyim | züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek | be nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs f. |
Deyim | züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek | be like a bull in a china shop f. |
Deyim | züccaciye dükkanına girmiş fil gibi | (as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs s. |
Deyim | züccaciye dükkanına girmiş fil gibi | (like a) bull in a china shop s. |
Zoology | ||
Zooloji | fil gibi kalın derili memeli hayvan | pachyderm i. |
Zooloji | fil gibi 1 tondan daha ağır olan büyük otoburlara verilen ad | megaherbivore i. |
Botanic | ||
Botanik | fil elması ağacından elde edilip arap zamkı gibi kullanılan reçine | wood apple i. |