Geçmiş

hoşlanmak

"hoşlanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	hoşlanmak	like f.
General
2	Genel	hoşlanmak	be taken with f.
3	Genel	hoşlanmak	cotton to f.
4	Genel	hoşlanmak	click f.
5	Genel	hoşlanmak	take a fancy to f.
6	Genel	hoşlanmak	care f.
7	Genel	hoşlanmak	take a shine to somebody f.
8	Genel	hoşlanmak	bask f.
9	Genel	hoşlanmak	care for f.
10	Genel	hoşlanmak	enjoy f.
11	Genel	hoşlanmak	care for somebody f.
12	Genel	hoşlanmak	take kindly to f.
13	Genel	hoşlanmak	be partial to f.
14	Genel	hoşlanmak	relish f.
15	Genel	hoşlanmak	go for f.
16	Genel	hoşlanmak	be pleased with f.
17	Genel	hoşlanmak	rejoice f.
18	Genel	hoşlanmak	affect f.
19	Genel	hoşlanmak	dig f.
20	Genel	hoşlanmak	fancy f.
21	Genel	hoşlanmak	delight f.
22	Genel	hoşlanmak	be attracted f.
23	Genel	hoşlanmak	be taken by f.
24	Genel	hoşlanmak	like f.
25	Genel	hoşlanmak	have a liking for somebody f.
26	Genel	hoşlanmak	rejoice in f.
27	Genel	hoşlanmak	savour f.
28	Genel	hoşlanmak	take to f.
29	Genel	hoşlanmak	savor f.
30	Genel	hoşlanmak	affect f.
31	Genel	hoşlanmak	list f.
32	Genel	hoşlanmak	yerk [dialect] f.
33	Genel	hoşlanmak	smaak [south africa] f.
Phrasals
34	Öbek Fiiller	hoşlanmak	care for f.
35	Öbek Fiiller	hoşlanmak	go for f.
Colloquial
36	Konuşma Dili	hoşlanmak	go for f.
37	Konuşma Dili	hoşlanmak	get kicks f.
Idioms
38	Deyim	hoşlanmak	take a fancy to f.
39	Deyim	hoşlanmak	have a thing f.
40	Deyim	hoşlanmak	have use for f.
41	Deyim	hoşlanmak	take into heart f.
Technical
42	Teknik	hoşlanmak	like f.
Archaic
43	Eski Kullanım	hoşlanmak	please [scotland] f.
44	Eski Kullanım	hoşlanmak	savor [us] f.
45	Eski Kullanım	hoşlanmak	savour [uk] f.
Slang
46	Argo	hoşlanmak	get a kick out of f.

"hoşlanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birinden hoşlanmak	take a shine to f.
2	Genel	çok hoşlanmak	love someone to bits f.
3	Genel	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak	go in for f.
4	Genel	çok hoşlanmak	enviously admire something f.
5	Genel	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten with f.
6	Genel	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten by f.
7	Genel	çok hoşlanmak	be fond of (something/someone) a lot f.
8	Genel	çok hoşlanmak	like some very much f.
9	Genel	-den hoşlanmak	be fond of f.
10	Genel	-den hoşlanmak	have a liking for f.
11	Genel	birbirlerinden hoşlanmak	fancy each other f.
12	Genel	müzik dinlemekten hoşlanmak	like to listen to music f.
13	Genel	pohpohlanmaktan hoşlanmak	like to be pampered f.
14	Genel	pohpohlanmaktan hoşlanmak	like to be flattered f.
15	Genel	birinden hemen hoşlanmak	like someone right off f.
16	Genel	olgun erkeklerden hoşlanmak	like mature men f.
17	Genel	birinden hoşlanmak	like someone f.
18	Genel	birbirinden hoşlanmak	fancy each other f.
19	Genel	birbirinden hoşlanmak	like each other f.
20	Genel	tekrar hoşlanmak	reenjoy f.
21	Genel	tekrar hoşlanmak	re-enjoy f.
22	Genel	birisi ile birlikte olmaktan hoşlanmak	enjoy being with someone f.
Phrasals
23	Öbek Fiiller	çok hoşlanmak	eat up f.
24	Öbek Fiiller	bir şeyden hoşlanmak	care for something f.
25	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	care for (someone or something) f.
26	Öbek Fiiller	bir şeyden hoşlanmak	get behind something f.
27	Öbek Fiiller	(birinden) hoşlanmak	go for (someone) f.
28	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden hoşlanmak	go for someone or something f.
29	Öbek Fiiller	(bir şeyden) hoşlanmak	go for (something) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyden) hoşlanmak	rejoice in (something) f.
Colloquial
31	Konuşma Dili	birinden hemen hoşlanmak	take an immediate liking to someone f.
32	Konuşma Dili	(birinden) hoşlanmak	dig (someone) f.
33	Konuşma Dili	(bir şeyden) hoşlanmak	dig (something) f.
34	Konuşma Dili	çok hoşlanmak	eat it up f.
35	Konuşma Dili	bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	be down f.
36	Konuşma Dili	(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak	be down f.
37	Konuşma Dili	bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	be down with f.
38	Konuşma Dili	(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak	be down with f.
39	Konuşma Dili	(birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	down with f.
40	Konuşma Dili	(birinden) hoşlanmak	be into (someone) f.
41	Konuşma Dili	çok hoşlanmak	lurve f.
Idioms
42	Deyim	(bir şeyden) çok hoşlanmak	be down with (something) f.
43	Deyim	(bir şeyi) yapmaktan hoşlanmak	be (a) one for (something) f.
44	Deyim	birinden hoşlanmak	be sweet on someone f.
45	Deyim	birinden çok hoşlanmak	be gone on somebody f.
46	Deyim	birinden hoşlanmak	be into someone f.
47	Deyim	olgun erkeklerden hoşlanmak	have a thing for older men f.
48	Deyim	(bir şeyi yapmaktan) hoşlanmak	have a liking f.
49	Deyim	(sadece) kendini dinlemekten hoşlanmak	like to hear oneself talk f.
50	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get a kick from (someone or something) f.
51	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of something f.
52	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick from something f.
53	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get behind (someone or something) f.
54	Deyim	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak	get a charge out of something f.
55	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	be fond of (someone or something) f.
56	Deyim	(birinden) çok hoşlanmak	be nuts about (someone) f.
57	Deyim	(birinden) hoşlanmak	be sweet on (one) f.
58	Deyim	'-i yapmaktan hoşlanmak	get a charge out of f.
59	Deyim	bir şeyden hoşlanmak	get a kick from/out of something f.
60	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of someone/something f.
61	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have (a) use for someone or something f.
62	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for someone/something f.
63	Deyim	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for somebody/something f.
64	Deyim	(birinden) hoşlanmak	have a thing for (someone) f.
65	Deyim	(bir şeyden) çok hoşlanmak	have a thing for (something) f.
66	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to bits f.
67	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to death f.
68	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a fancy to (someone or something) f.
69	Deyim	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a shine to (someone or something) f.
Speaking
70	Konuşma	herkes herkesten hoşlanmak zorunda değil	not everyone has to like everyone expr.
Music
71	Müzik	ritmik müzikten hoşlanmak	groove f.
Slang
72	Argo	çok hoşlanmak	be gone on f.
Modern Slang
73	Modern Argo	uygun olmayan kişilerden hoşlanmak	anaxiphilia i.
74	Modern Argo	olmayacak kişilerden hoşlanmak	anaxiphilia i.