fancy - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fancy

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"fancy" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 134 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
fancy s. süslü
General
fancy i. zevk
fancy i. hayal gücü
fancy i. imge
fancy i. beğeni
fancy i. muhayyile
fancy i. merak
fancy i. imgelem
fancy i. kapris
fancy i. düşünce
fancy i. düşlem
fancy i. kanı
fancy i. düşgücü
fancy i. geçici arzu
fancy i. sevgi
fancy i. meyil
fancy i. hulya
fancy i. hayal
fancy i. tahayyül
fancy i. mefhum
fancy i. heves
fancy i. fantezi
fancy i. düş
fancy i. kuruntu
fancy i. moda
fancy i. hoşlanma
fancy i. istek
fancy i. hayal dünyası
fancy i. hayal ürünü
fancy i. zihinde canlandırılan fantastik öğe
fancy i. fikir
fancy i. (birinden) hoşlanma
fancy i. özel ilgi duyma
fancy i. aşık olma
fancy i. takım
fancy i. taraftar
fancy i. destekçi
fancy i. hayran
fancy i. fan
fancy i. takım sporu
fancy i. takım faaliyeti
fancy i. hayran aktivitesi
fancy i. aşk
fancy i. (özel anlamda) bağlılık
fancy i. arzu
fancy i. izlenim
fancy i. hayali görüntü
fancy i. hayali icat
fancy i. fantastik tasarım
fancy i. fantezi pırlanta
fancy i. olağandışı rengi olan pırlanta
fancy i. illüzyon
fancy i. göz yanılması
fancy i. fantastik ortam
fancy i. fantastik yaratı
fancy i. görüş
fancy i. kanaat
fancy i. yargı
fancy i. renkli çiçekleri olan bitki
fancy i. renkli çiçek
fancy i. boks takipçisi
fancy i. hayvansever
fancy i. bir alana yoğun ilgi duyan kimse
fancy f. meyletmek
fancy f. çok sevmek
fancy f. kurmak
fancy f. hoşlanmak
fancy f. arzu etmek
fancy f. hayal etmek
fancy f. düşünmek
fancy f. düşlemek
fancy f. hayal kurmak
fancy f. fantezi kurmak
fancy f. beğenmek
fancy f. tahayyül etmek
fancy f. zannetmek
fancy f. istemek
fancy f. sanmak
fancy f. bayılmak (sevmek vb)
fancy f. tasavvur etmek
fancy f. sevmek
fancy f. imgelemek
fancy f. aklında canlandırmak
fancy f. tasarlamak
fancy f. canı çekmek
fancy f. hayalini kurmak
fancy f. farz etmek
fancy f. (ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek
fancy f. kazanacağını düşünmek
fancy f. olma ihtimalini yüksek görmek
fancy s. çok süslü
fancy s. fahiş
fancy s. aşırı
fancy s. üstün kaliteli (gıda maddeleri)
fancy s. süslü püslü
fancy s. keyfi
fancy s. garip
fancy s. lüks
fancy s. fantazi
fancy s. pahalı ve üst sınıf
fancy s. alengirli
fancy s. fazla dekore edilmiş
fancy s. donatılmış
fancy s. karmaşık
fancy s. çetrefilli
fancy s. kompleks
fancy s. sofistike
fancy s. zarif
fancy s. modaya uygun
fancy s. asil tarzda
fancy s. üstün nitelikli
fancy s. kaliteli
fancy s. hoş
fancy s. güzel
fancy s. aşırı
fancy s. fahiş
fancy s. abartılı
fancy s. görsel amaçlı yetiştirilen
fancy s. eşsiz
fancy s. özel
fancy s. üstün nitelikleri için beslenen
Colloquial
fancy f. çekici olmak
Speaking
fancy exclam. yok artık
fancy exclam. deme be
Industry
fancy i. uzun dişleri olan taraklama silindiri
Textile
fancy i. fantezi kumaş
fancy i. modaya uygun kumaş
fancy i. modaya uygun kıyafet
Sport
fancy i. boksörlük
fancy i. boks sanatı
Art
fancy i. (şair veya ressamın) hayal gücü
fancy i. (şair veya ressamın yarattığı) imge
Music
fancy i. bağımsız beste
fancy i. (16 ve 17. yüzyıllarda) enstrümantal solo beste

"fancy" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 384 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fancy dress ball i. maskeli balo
fancy dress i. maskeli balo elbisesi
fancy man i. sevgili
fancy dress ball i. kıyafet balosu
strange fancy i. kuruntu
fancy words i. süslü sözler
fancy price i. fahiş fiyat
fancy woman i. acayip kadın
fancy woman i. metres
fancy ball i. maskeli balo
flight of fancy i. hayal
flight of fancy i. hayal kurma
fancy woman i. fahişe
fancy man i. acayip adam
fancy man i. aşık
fancy goods i. fantezi eşya
passing fancy i. geçici sevgi
a passing fancy i. geçici heves
fancy-dress party i. kıyafet balosu
fancy-dress ball i. maskeli balo
fancy dress-ball i. maskeli balo
fancy names i. süslü püslü isimler
fancy lady i. fahişe
fancy dress party (british english) i. kıyafet balosu
fancy paper i. el işi kağıdı
the fancy [obsolete] i. spor veya hobi meraklısı kitle
fancy restaurant i. havalı restoran
fancy restaurant i. lüks ve pahalı restoran
fancy restaurant i. şatafatlı restoran
fancy dress i. kostüm
fancy dress i. etkinlik kıyafeti
fancy ball i. kostüm balosu
fancy ball i. kıyafet balosu
fancy dress [uk] i. kimliği gizleyen giysi
fancy dress i. resmi kıyafet
fancy dress i. gece elbisesi
fancy dress i. abiye
fancy fair i. yardım fuarı
fancy fair i. takı ve süs eşyalarının satıldığı fuar
fancy man [obsolete] i. bir kadının desteklediği erkek
fancy man [uk] i. bir kadının aşığı
fancy man [obsolete] i. erkek arkadaş
fancy man [obsolete] i. (erkek) sevgili
fancy man i. pasta dekorcusu
fancy man i. dekoratör
fancy store i. tuhafiye dükkanı
fancy store i. süs eşyaları satan dükkan
fancy store i. incik boncuk dükkanı
fancy-dress ball i. kıyafet balosu
fancy-dress ball i. kostümlü balo
fancy ball i. kıyafet balosu
fancy ball i. kostümlü balo
fancy-pants i. aptal kimse
fancy-pants i. çekici kimse
fancy-pants [us] i. elit kimse
fancy-pants [us] i. gösterişli tarzı olan kimse
fancy-pants i. görünümüne önem veren kimse
take a fancy to f. gözü tutmak
fancy up f. süslenmek
have a fancy for f. heves etmek
catch the fancy of f. hoşuna gitmek
fancy up f. süslemek
fancy up f. allayıp pullamak
take a fancy to f. hoşlanmak
take a fancy to f. hoşlanmaya başlamak
fancy oneself f. hayallerinde kendini şöyle veya böyle görmek
have a fancy for something f. içi çekmek
fancy oneself as something f. kendini bir şey sanmak
fancy up f. giyinip kuşanmak
fancy each other f. flört etmek
fancy each other f. birbirlerinden hoşlanmak
take a fancy to something f. kanı kaynamak
take a fancy to something f. kanı ısınmak
take a fancy to someone f. kanı kaynamak
take a fancy to someone f. kanı ısınmak
fancy each other f. birbirinden hoşlanmak
fancy [obsolete] f. memnun etmek
fancy [obsolete] f. tatmin etmek
fancy [obsolete] f. hoş tutmak
fancy [obsolete] f. aşık olmak
fancy [obsolete] f. arzulamak
fancy free s. aşktan azade
fancy-free s. dertsiz
fancy-free s. kaygısız
fancy-free s. gamsız
fancy-free s. tasasız
fancy dress s. kostümlü (balo)
fancy-free s. hayal edebilir
fancy-free s. düşüncesinde özgür
fancy-free s. merakı dizginlenmemiş
fancy-free s. kimseye bağlanmayan
fancy-free s. gönül ilişkileri kurmayan
fancy-free s. tek şeye odaklanmayan
fancy-free s. farklı ilgi alanları peşinde koşan
fancy-free s. duygusuz
fancy-free s. duygusal etki altında kalmayan
fancy-free s. bağımsız
fancy-free s. kısıtlanmayan
fancy-free s. sınırsız
fancy-free s. bekar
fancy-free s. yalnız
fancy-free s. yükümlülüklerden muaf
fancy-free s. sorumluluğu olmayan
fancy-sick s. kara sevdalı
fancy-sick s. mecnun
fancy-sick s. platonik aşk yaşayan
fancy-sick s. aşk acısı çeken
fcy (fancy) kısalt. süslü
fcy (fancy) kısalt. hoş
Phrasals
fancy up f. aşırı şık giyinmek
fancy up f. çok şık giyinmek
fancy up f. giyinip kuşanmak
fancy up f. süslenip püslenmek
fancy (someone or oneself) as (something) f. (birini/kendini bir şey) olarak görmek
fancy (someone or oneself) as (something) f. (birini/kendini bir şey) olarak düşünmek
fancy (someone or oneself) as (something) f. (birini/kendini bir şey) olarak tasavvur etmek
fancy (someone or oneself) as (something) f. (birini/kendini bir şey) olarak zihninde canlandırmak
fancy someone as someone or something f. birini biri/bir şey olarak görmek
fancy someone as someone or something f. birini biri/bir şey olarak düşünmek
fancy someone as someone or something f. birini biri/bir şey olarak tasavvur etmek
fancy someone as someone or something f. birini biri/bir şey olarak zihninde canlandırmak
fancy as f. olarak görmek
fancy as f. olarak düşünmek
fancy as f. olarak tasavvur etmek
fancy as f. olarak zihninde canlandırmak
fancy up f. dekore etmek
fancy up f. yenilemek
fancy up f. bezemek
fancy up f. donatmak
Colloquial
flight of fancy i. gerçekliği olmayan hayal mahsulü fikir
fancy footwork i. süslü ayak figürü
fancy footwork i. dansta ustaca yapılan ayak figürü
fancy footwork i. dansta gösterişli ayak figürü
fancy footwork i. dansçının yaptığı zor bir ayak figürü
fancy footwork i. kıvrak ayak figürü
fancy footwork i. kıvrak düşünce
fancy footwork i. kıvrak zeka
fancy footwork i. kıvrak çözüm
fancy footwork i. akıllıca bir hareket
fancy footwork i. zekice ve karmaşık dans adımları
fancy footwork i. kıvrak dans adımları
fancy footwork i. zor ve karmaşık ayak figürleri
fancy footwork i. ustaca yapılan ayak figürü
fancy footwork i. hünerli ayak figürü
fancy footwork i. dengeli/sağlam ayak figürü
fancy footwork i. birini bir problemden kurtaracak karmaşık strateji
fancy footwork i. karmaşık bir strateji
fancy footwork i. akıllıca kurulmuş bir strateji
fancy footwork i. zekice yapılan plan
catch the fancy-of f. beğenmek
catch the fancy-of f. çekici gelmek
strike one's fancy f. hoşuna gitmek
strike one's fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
catch the fancy-of f. hoşuna gitmek
catch the fancy-of f. ilgisini çekmek
fancy-pants s. havalı
fancy-pants s. burnu havada
fancy-pants s. fazla kibar
fancy-pants s. zarif
fancy-pants s. çıtkırıldım
fancy that! expr. hayret bir olay!
fancy! expr. hayret bir olay!
fancy seeing you here! expr. kimleri görüyorum!
I don't fancy yours (much) [uk] expr. seninki pek güzel değil
I don't fancy yours (much) [uk] expr. pek beğenmedim
I don't fancy yours (much) [uk] expr. pek bayılmadım
I don't fancy yours (much) [uk] expr. pek hoşlanmadım
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. hayret doğrusu
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. hayret bir olay
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. bak sen şu işe
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. yok artık
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. vay canına
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. bir yaşıma daha girdim
(just) fancy that [old-fashioned] [uk] expr. hadi ya
Idioms
fancy price i. ateş pahası
fancy price i. astronomik fiyat
fancy price i. çok tuzlu fiyat
fancy price i. çok yüksek fiyat
flight of fancy imagination i. düş ürünü
flight of fancy imagination i. düşsel
a flight of fancy i. hayal ürünü
flight of fancy/imagination/fantasy i. hayal mahsülü düşünceler/fikirler
flight of fancy imagination i. hayal ürünü
flight of fancy i. hayal mahsulü
a flight of fancy i. hayal mahsulü
take a fancy to f. beğenmek
fancy someone f. birisini hoş bulmak
be footloose and fancy-free f. bekar olmak
fancy someone f. birisini çekici bulmak
take a fancy to f. birisine ısınmak
take a fancy to someone f. birisinden elektrik almak
take a fancy to f. cazibesine kapılmak
take a fancy to f. çekici gelmek
be footloose and fancy-free f. çapkın olmak
strike somebody's fancy f. hoşuna gitmek
suit someone's fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
catch somebody's fancy f. hoşuna gitmek
take a fancy to f. hoş gelmek
catch somebody's fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
take a fancy to f. hoşlanmak
strike somebody's fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
take somebody's fancy f. hoşuna gitmek
strike someone's fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
be footloose and fancy-free f. gününü gün etmek
take a fancy to f. hoş bulmak
take a fancy to f. etkilenmek
tickle someone's fancy f. iç gıcıklamak
tickle somebody's fancy f. ilgisini çekmek
catch somebody's fancy f. ilgisini çekmek
take somebody's fancy f. ilgisini çekmek
tickle one's fancy f. iç gıcıklamak
tickle somebody's fancy f. ilgisini çekmeye başlamak
take somebody's fancy f. ilgisini çekmeye başlamak
tickle someone's fancy f. içini kemirmek
strike somebody's fancy f. ilgisini çekmek
fancy oneself as f. kendini bir şey sanmak
fancy oneself as f. kendini bir şey olarak görmek
fancy oneself as f. kendini bir şey zannetmek
take a fancy to f. kanı kaynamak
fancy oneself as f. kendini bir bok sanmak
take a fancy to f. sempati duymak
fancy someone's chances f. şansına güvenmek
be footloose and fancy-free f. özgür olmak
be footloose and fancy-free f. istediğini yapabilmek
be footloose and fancy-free f. kafasına göre yaşamak
be footloose and fancy-free f. sorumlulukları olmamak
be footloose and fancy-free f. sorumluluklardan uzak olmak
catch (someone's) fancy f. (birine) hitap etmek
catch (someone's) fancy f. (birinin) ilgisini çekmek
catch (someone's) fancy f. (birinin) hoşuna gitmek
catch (someone's) fancy f. (birinde) merak uyandırmak
catch (someone's) fancy f. (birini) çekmek
catch (someone's) fancy f. (birini) cezbetmek
catch/take/tickle somebody's fancy f. birinin ilgisini çekmek
catch/take/tickle somebody's fancy f. birine hitap etmek
catch/take/tickle somebody's fancy f. birinin hoşuna gitmek
catch/take/tickle somebody's fancy f. birinde merak uyandırmak
catch/take/tickle somebody's fancy f. birini çekmek
catch/take/tickle somebody's fancy f. birini cezbetmek
fancy (one's) chances f. şansına güvenmek
fancy (one's) chances f. başaracağından emin olmak
fancy chances f. şansına güvenmek
fancy chances f. başaracağından emin olmak
fancy your chances f. şansına güvenmek
fancy your chances f. başaracağından emin olmak
fancy someone's chances f. şansına güvenmek
fancy someone's chances f. başaracağından emin olmak
fancy somebody's chances f. irinin şansına güvenmek
fancy somebody's chances f. birinin başaracağından emin olmak
strike fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
strike fancy f. hoşa gitmek
suit fancy f. hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
take a fancy to (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) hoşlanmaya başlamak
take a fancy to (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) hoşlanmak
take a fancy to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) beğenmek
take a fancy to (someone or something) f. (birine/bir şeye) ısınmak
take a fancy to (someone or something) f. (birine/bir şeye) sempati duymak
tickle fancy f. ilgisini çekmek
tickle fancy f. iç gıcıklamak
tickle fancy f. içini kemirmek
tickle fancy f. cezbetmek
footloose and fancy free s. avare
fancy free s. bekar
fancy free s. bağımsız
footloose and fancy free s. istediğini yapan kişi
fancy free s. özgür
fancy free s. kafasına göre takılan
footloose and fancy free s. kafasına göre takılan
footloose and fancy free s. kayıtsız
footloose and fancy free s. (bekar olduğu için) bağımsız
footloose and fancy free s. (bekar) özgür
whenever the fancy takes (one) expr. ne zaman canın isterse/çekerse
as the fancy takes you expr. istediğin gibi
whenever the fancy takes you expr. istediğin gibi
whenever the fancy takes (one) expr. istediği gibi
whenever the fancy takes (one) expr. canı ne zaman isterse
as the fancy takes you expr. ne zaman canın isterse/çekerse
whenever the fancy takes you expr. ne zaman canın isterse/çekerse
whenever the fancy takes (one) expr. ne zaman canı isterse/çekerse
as the fancy takes you expr. canının istediği/çektiği gibi
whenever the fancy takes you expr. canının istediği/çektiği gibi
whenever the fancy takes (one) expr. canının istediği/çektiği gibi
as the fancy takes you expr. gönlünce
whenever the fancy takes you expr. gönlünce
whenever the fancy takes (one) expr. gönlünce
fancy free expr. istediğiyle gönül eğlendiren
footloose and fancy free expr. istediğini yapan
whenever the fancy takes (one) expr. istediği zaman
whenever the fancy takes (one) expr. kafasına göre
whenever the fancy takes (one) expr. kafasına esince
whenever the fancy takes (one) expr. kafasına ne zaman eserse
Speaking
do you fancy joining us? expr. bize katılmak ister misiniz?
do you fancy going to the cinema with me? expr. benimle sinemaya gelmek ister misin?
fancy that! expr. hayret doğrusu!
fancy meeting you here expr. seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi
don't fancy your chances! expr. şansına pek güvenme!
fancy meeting you here expr. seni burada göreceğime dünyada inanmazdım
Trade/Economic
fancy fair i. moda fuarı
fancy goods i. dekoratif lüks ürünler
fancy goods i. ıvır zıvır
fancy goods i. küçük ev süsleri
fancy goods i. biblolar
fancy goods i. fantezi kumaş
fancy goods i. modaya uygun kumaş
fancy goods i. son moda kıyafet
fancy goods i. süs eşyaları
fancy goods i. incik boncuk
fancy goods i. değersiz ziynet eşyaları
fancy goods i. frapan ürünler
fancy goods i. göz alıcı ürünler
fancy stocks i. (borsada) büyük kazanç yaratan sanal hisse senetleri
fancy stocks i. değersiz hisseler
fancy stocks i. değersiz menkul kıymetler
Industry
fancy roller i. uzun dişleri olan taraklama silindiri
Technical
fancy goods i. fantezi mallar
fancy yarn i. fantezi iplik
fancy yarn equipment i. fantazi iplik donanımı
fancy thread i. fantezi iplik
fancy dress i. karnaval giysisi
Textile
fancy thread i. fantezi iplik
fancy fabrics i. fantazi kumaşlar
fancy braid i. fantezi örgü
fancy fabric i. fantezi kumaş
fancy yarn i. fantezi iplik
fancy goods i. fantezi mallar
fancy edge i. fantezi kenar
fancy article i. fantezi artikel
fancy fabric i. fantazi kumaş
fancy seam i. süs dikişi
Woodworking
fancy woods i. (pahalı ve özel) mobilya ahşabı
fancy woods i. kontrplak
Marine
fancy line i. gemi güvertesinde (lumbuzların kontrolü için kullanılan) kısa ip
Gastronomy
fancy-cake i. turta
Fishery
fancy line i. bir tür misina
fancy line i. olta ipi
Social Sciences
fancy dance i. kızılderililere özgü hızlı bir tür powwow dansı
Basketball
fancy dan i. seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu
Music
fancy dance i. fantezi dans
Archaic
fancy [obsolete] i. fantastik nitelik
fancy [obsolete] i. olağandışılık
fancy [obsolete] i. gerçek dışılık
fancy [obsolete] i. kibir
fancy [obsolete] i. kendini beğenmişlik
fancy man [obsolete] i. bir gruba üye erkek
Slang
fancy woman i. fahişe
fancy-pants i. göz boyayan
fancy-schmancy words i. janjanlı sözler
fancy woman i. orospu
fancy man i. pezevenk
fancy-pants i. sahte
fancy-pants i. züppe
fancy man i. kadın satıcısı
fancy man i. jigolo
fancy woman i. adı çıkmış kadın
fancy woman i. hafif kadın
fancy girl i. adı çıkmış kadın
fancy girl i. hafif kadın
fancy girl i. fahişe
fancy girl i. orospu
fancy lady i. adı çıkmış kadın
fancy lady i. hafif kadın
fancy lady i. orospu
fancy oneself as f. kendini bir bok sanmak
fancy-schmancy s. janjanlı
fancy-schmancy s. özenilmiş
fancy-schmancy s. süslü
fancy-schmancy s. şatafatlı
fancy-schmancy s. gösterişli
fancy-schmancy s. cafcaflı
fancy-schmancy s. afili
fancy-pants s. kibarlık taslayan
fancy-pants s. tiki
fancy-pants s. snop
fancy a swift half? expr. bir tek atalım mı?
British Slang
fancy the pants off someone f. abayı yakmak
fancy the arse off someone f. abayı yakmak
fancy the arse off someone f. aşık olmak
fancy the pants off someone f. aşık olmak
fancy the arse off someone f. birine takmak
fancy the arse off someone f. birisi için dibi düşmek
fancy the arse off someone f. birisini çok istemek
fancy the pants off someone f. birine takmak
fancy the pants off someone f. birisi için dibi düşmek
fancy the pants off someone f. birisini çok istemek