aynı fikirde - Türkçe İngilizce Sözlük

aynı fikirde

"aynı fikirde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
aynı fikirde unanimous s.
All the board was unanimous in the decision.
Kararda tüm yönetim kurulu aynı fikirdeydi.

More Sentences
Deyim
aynı fikirde eye to eye expr.
There are a few loose ends that need tying up, a few points on which we do not yet see eye to eye completely.
Yarım kalan ve tamamlanması gereken birkaç nokta var, henüz tam olarak aynı fikirde olmadığımız birkaç nokta.

More Sentences
Genel
aynı fikirde like minded s.
aynı fikirde unanimate s.
Deyim
aynı fikirde of a single mind s.
aynı fikirde of one mind s.
aynı fikirde in the same camp expr.
aynı fikirde with a single voice expr.

"aynı fikirde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
aynı fikirde olmak agree f.
It is, therefore, understandable that the Council finds it difficult to agree.
Bu nedenle Konsey'in aynı fikirde olmayı zor bulması anlaşılabilir bir durumdur.

More Sentences
aynı fikirde olmamak disagree f.
Not to say it is wrong for us to disagree.
Bu, aynı fikirde olmamamızın yanlış olduğu anlamına gelmiyor.

More Sentences
Genel
aynı fikirde olma agreement i.
Though I have heard you make positive points I have not heard you say you are in complete agreement.
Olumlu noktalara değindiğinizi duymuş olsam da tamamen aynı fikirde olduğunuzu söylediğinizi duymadım.

More Sentences
aynı fikirde olmak agree f.
Needless to say, we will not always agree on everything, as I have already said, but that does not matter.
Daha önce de söylediğim gibi her zaman her konuda aynı fikirde olmayacağımızı söylemeye gerek yok ancak bu önemli değil.

More Sentences
aynı fikirde olmak agree with f.
I hope I will not cause offence if I say that I fully agree with them.
Onlarla tamamen aynı fikirde olduğumu söylersem umarım alınganlık yaratmam.

More Sentences
aynı fikirde olmamak disagree f.
Of course, there are many issues that we will always disagree on.
Elbette her zaman aynı fikirde olmayacağımız pek çok konu var.

More Sentences
aynı fikirde olmak go along f.
On this point, I am afraid that I cannot go along with the rapporteur.
Bu noktada korkarım ki raportörle aynı fikirde olamayacağım.

More Sentences
aynı fikirde olan in agreement s.
I can only declare myself in agreement with the honourable Member.
Sayın Üye ile aynı fikirde olduğumu ifade etmekten başka bir şey yapamam.

More Sentences
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak disagree with (someone or something) f.
Some of my colleagues, who like me will be voting against this report, might disagree with me on that.
Benim gibi bu rapora karşı oy kullanacak olan bazı meslektaşlarım bu konuda benimle aynı fikirde olmayabilir.

More Sentences
Deyim
(biriyle) aynı fikirde olmamak not agree with (someone or something) f.
Your partner may not agree with you.
Partneriniz sizinle aynı fikirde olmayabilir.

More Sentences
Genel
aynı fikirde olma unanimousness i.
aynı fikirde olma unisonance i.
bir diğeriyle aynı fikirde olan kimse coincider i.
aynı fikirde olmayan kimse disagreer i.
aynı fikirde olan kimse seconder i.
ile aynı fikirde olmamak differ with f.
ile aynı fikirde olmak hold with f.
aynı fikirde olmak subscribe to f.
aynı fikirde olmamak differ f.
aynı fikirde olmamak dissent f.
ile aynı fikirde olmak be one with f.
aynı fikirde olmak concur f.
aynı fikirde olmak see eye to eye f.
aynı fikirde olmak see eye to eye with f.
tamamen aynı fikirde olmak see eye to eye f.
aynı fikirde olmamak differ from f.
aynı fikirde olmak weigh in with f.
biriyle aynı fikirde olmak hold opinion with f.
aynı fikirde olmamaya razı olmak agree to disagree f.
aynı fikirde olmak be all of one mind about f.
aynı fikirde olmamak controversialize f.
yeniden aynı fikirde olmak reagree f.
aynı fikirde olmak underwrite f.
aynı fikirde olmak jibe f.
aynı fikirde olmak meet f.
aynı fikirde olmak fall in f.
aynı fikirde olmak comprobate f.
aynı fikirde olmamak incombine [obsolete] f.
aynı fikirde olmamak disassent [obsolete] f.
aynı fikirde olmamak discept f.
aynı fikirde olmak gee [dialect] f.
aynı fikirde olmamak part f.
aynı fikirde olmak sit f.
aynı fikirde olan agreed s.
aynı fikirde olan undiscordant s.
aynı fikirde olan unisonous s.
aynı fikirde olan harmonious s.
aynı fikirde olmayan incorresponding [obsolete] s.
aynı fikirde olarak with one voice zf.
aynı fikirde olmayan at square [obsolete] expr.
Öbek Fiiller
aynı fikirde olmak be at one with f.
aynı fikirde olmak run in with f.
karşı taraftan biriyle aynı fikirde olmak pair off f.
(biriyle bir konuda hakkında) aynı fikirde olmamak differ (with someone) about something f.
(biriyle bir konuda hakkında) aynı fikirde olmamak differ (with someone) on something f.
aynı fikirde olmamak differ about (something) f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak fall in with (someone or something) f.
(bir konuda) aynı fikirde olmamak differ on (something) f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak swing with (someone or something) f.
biriyle aynı fikirde olmak agree with someone f.
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak align oneself with someone or something f.
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak align oneself with someone or something f.
biriyle aynı fikirde olmak agree with someone f.
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak concur on someone or something (with someone) f.
hakkında aynı fikirde olmak concur on f.
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak concur (on someone or something) with someone f.
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) aynı fikirde olmamak disagree with (one) on (something) f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak disagree (with someone) (about someone or something) f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak disagree (with someone) (on someone or something) f.
aynı fikirde olmak go into [obsolete] f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/görüşte olmak get down with (someone or something) f.
(bir şeyle) aynı fikirde olmamak quarrel with (something) f.
aynı fikirde olmak come to [dialect] f.
İfadeler
biriyle/bir şeyle aynı fikirde değil out of sympathy with somebody/something expr.
Konuşma Dili
aynı fikirde olmamak be of different opinions f.
aynı fikirde olmamak join issue f.
aynı fikirde olmamak take issue f.
biriyle aynı görüşte/fikirde olmak be with somebody f.
biriyle aynı görüşte/fikirde olmak be with (one) f.
(biriyle) aynı fikirde olmak be down with f.
(biriyle) aynı fikirde olmak be down f.
aynı fikirde olmamak not have (any of) it f.
tamamen aynı fikirde olmak/hemfikir olmak couldn't agree more f.
aynı fikirde olunmadığını belirten ünlem uh-uh ünl.
aynı fikirde olunduğunu belirten ünlem uh-huh ünl.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde at one with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak) (be) at one (with somebody/something) expr.
maalesef aynı görüşte/fikirde değilim I beg to differ expr.
Deyim
aynı fikirde olmak hold by f.
aynı fikirde olmamak beg to disagree with somebody f.
aynı fikirde olmamak beg to differ with somebody f.
aynı fikirde olmak be of a single mind about something f.
aynı fikirde olmak be of one mind about something f.
aynı fikirde olmak sing from the same hymnbook f.
aynı fikirde olmak read from the same page f.
aynı fikirde olmak speak with a single voice f.
aynı fikirde olmak speak with one voice f.
aynı fikirde olmak get on board f.
aynı fikirde olmak sing off the same songbook f.
aynı fikirde olmak sing from the same songbook f.
aynı fikirde olmak read from the same hymn book f.
aynı fikirde olmak sing off the same hymnbook f.
aynı fikirde olmamak be not having any (of it) f.
biriyle aynı kafada/fikirde olmamak bump heads with f.
aynı görüşte/fikirde olmamayı olgunca karşılamak agree to differ f.
aynı görüşte/fikirde olmamayı olgunca karşılamak agree to disagree f.
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmamak take a dim/poor view of somebody/something f.
(biriyle) aynı fikirde/çizgide olmak be in line f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak be out of tune (with somebody/something) f.
aynı fikirde olmamak be out of step f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak be in tune (with somebody/something) f.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak join issue with (someone or something) f.
aynı fikirde olmamak not see eye to eye f.
aynı fikirde olmak sing off the same hymn sheet [uk] f.
aynı fikirde olmak sing from the same hymn book f.
aynı fikirde olmak sing off the same song sheet [uk] f.
aynı fikirde olmamak speak the same language f.
aynı fikirde olmamak talk the same language f.
aynı fikirde olmamak speak a different language f.
aynı fikirde olmamak talk the different language f.
aynı fikirde olmamak talk a different language f.
aynı fikirde olmamak speak the different language f.
(biri/bir şey) hakkında aynı fikirde of a single mind about (someone or something) s.
aynı fikirde değil out of step expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmayan out of sync (with someone or something) expr.
Resmi
aynı fikirde olmamak beg to differ f.
Konuşma
aynı fikirde değilim i dont think so i.
seninle aynı fikirde değilim I don't agree with you expr.
seninle aynı fikirde değilim I don't think so expr.
seninle aynı fikirde değilim I disagree with you expr.
aynı fikirde değilim I don't agree expr.
Hukuk
aynı fikirde olmamak dissent f.
Eski Kullanım
aynı fikirde olmak fay f.
aynı fikirde olmak sort f.
aynı fikirde olan sooth s.
Argo
seninle aynı fikirde değilim! pig's arse! expr.
benle aynı fikirde misin? (do) you feel (me)? expr.
Modern Argo
internet üzerinden yapılan bir tartışmada aynı fikirde olmadığı kişiyi kötülemek için karşıt yorumları gerçek zamanlı olarak beğenme aggressive liking i.