gibi hissetmek - Türkçe İngilizce Sözlük

gibi hissetmek

"gibi hissetmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
gibi hissetmek feel like f.
It promotes a sense of victimisation in people who already feel like victims.
Zaten kurban gibi hisseden kişilerde mağduriyet duygusunu teşvik eder.

More Sentences
Konuşma Dili
gibi hissetmek get vibrations f.

"gibi hissetmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
dışlanmış gibi hissetmek feel left out f.
Tom doesn't like to feel left out.
Tom dışlanmış gibi hissetmeyi sevmiyor.

More Sentences
kendini turşu gibi hissetmek feel rotten f.
önceden yaşamış gibi hissetmek dejavu f.
diken üzerindeymiş gibi hissetmek feel restless f.
yabancı gibi hissetmek feel like a stranger f.
yabancı gibi hissetmek feel like an outsider f.
yabancı gibi hissetmek feel alienated f.
yabancı gibi hissetmek feel like an alien f.
kullanılmış gibi hissetmek feel abused f.
kullanılmış gibi hissetmek feel misused f.
hasta gibi hissetmek be sickening for f.
bir erkek gibi hissetmek feel like a man f.
kendini soylu gibi hissetmek feel royal f.
sanki daha önce yaşamış gibi hissetmek feel like she(he's had it before f.
çocuk gibi hissetmek feel like a child f.
pabucu dama atılmış gibi hissetmek feel supplanted f.
üstünde böcekler geziniyormuş gibi hissetmek crawl f.
Öbek Fiiller
omuzlarında bir yük gibi hissetmek carry around f.
sıcaktan eriyor gibi hissetmek melt in f.
kendini (bir şeyi) yapabilecek gibi hissetmek feel up to (something) f.
Konuşma Dili
kendini evindeymiş gibi hissetmek feel at home f.
kendini evindeymiş gibi hissetmek make oneself at home f.
(bir şey) yüzünden ölecekmiş gibi hissetmek be dying of (something) f.
(kendi gibi) hissetmek feel (like) (oneself) f.
Deyim
kendini turp gibi hissetmek feel as right as rain f.
kuş gibi hissetmek be at ease f.
kendi evindeymiş gibi hissetmek feel at home f.
kendi evindeymiş gibi hissetmek make oneself at home f.
kalbi duracakmış gibi hissetmek one's heart misses a beat f.
kalbi duracakmış gibi hissetmek one's heart skips a beat f.
kendini dünyanın tepesindeymiş gibi hissetmek feel on top of the world f.
kendini turp gibi hissetmek be as right as rain f.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek be nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs f.
kendini kaybedecek gibi hissetmek get the vapours f.
yeniden doğmuş gibi hissetmek feel like a new man/woman f.
yeniden dünyaya gelmiş gibi hissetmek feel like a new man/woman f.
yeni biri gibi hissetmek feel like a new man/woman f.
ölü gibi hissetmek feel like death warmed over f.
ölü gibi hissetmek feel like death f.
yeni biri gibi hissetmek feel like new f.
yeniden doğmuş gibi olmak/hissetmek feel like new f.
yeniden dünyaya gelmiş gibi hissetmek feel like new f.
beş para etmezmiş gibi hissetmek feel like two cents f.
kendini kaybedecek gibi hissetmek get the vapors f.
dünyanın dizginlerini elinde gibi hissetmek have the world on a string f.
dünya kendi etrafında dönüyor gibi hissetmek have the world on a string f.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek be like a bull in a china shop f.
birinin/bir şeyin yokluğunda bir hiç gibi hissetmek feel lost without somebody/something f.
kalbi duracakmış gibi hissetmek heart skips a beat f.
kalbi duracakmış gibi hissetmek heart misses a beat f.
kalbi duracakmış gibi hissetmek your heart misses a beat f.
prenses gibi hissetmek feel like a princess f.