crawl - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

crawl

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"crawl" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
crawl f. sürünmek
crawl f. emeklemek
General
crawl i. ağır gidiş
crawl i. emekleme
crawl i. sürünme
crawl i. yavaş ilerleme
crawl i. yatay seyir
crawl i. krol yüzme
crawl i. boya eki kusuru
crawl i. çok yavaş ilerleme
crawl i. dalyan
crawl i. kulaç
crawl i. sığ alan
crawl f. yavaş ilerlemek (trafik)
crawl f. emeklemek
crawl f. dalkavukluk etmek
crawl f. yağ yapmak
crawl f. yağ çekmek
crawl f. karıncalanmak
crawl f. yavaş ilerlemek
crawl f. kulaçlamak
crawl f. dolu olmak
crawl f. kaynıyor olmak
crawl f. böcek talan etmek
crawl f. (böcekle) dolu olmak
crawl f. böcek istila etmek
crawl f. ağır ağır yürümek
crawl f. ziyaretleşmek
crawl f. bar bar dolaşmak
crawl f. o bar senin bu bar benim dolaşmak
crawl f. sinsice ilerlemek
crawl f. tüyleri ürpermek
crawl f. yaltaklanmak
crawl f. sırnaşmak
crawl f. azarlamak
crawl f. üstünde böcekler geziniyormuş gibi hissetmek
crawl f. anormal şekilde tedirgin olmak
crawl f. kurtlu gibi yerinde duramamak
Computer
crawl i. yatay seyir
Informatics
crawl f. bilgisayar programıyla (internet sitelerini) taramak
Television
crawl i. televizyon veya sinema ekranında yavaşça geçerek bilgi veren metin
crawl i. ekrandan yavaşça geçen başlık grubu
Dyeing
crawl f. (boya) kavlamak
crawl f. (boya) kalkmak
Botanic
crawl f. (bitki) tırmanmak
Fishery
crawl i. balıkları tutmak için kıyıda oluşturulmuş gölcük

"crawl" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç

İngilizce Türkçe
General
crawl stroke i. kravl
crawl stroke i. kulaçlama yüzüş
the crawl i. krol
pub-crawl i. bar bar dolaşıp içki içme
pub crawl i. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
bar crawl i. bir bardan çıkıp ötekine gitme
bar crawl i. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
pub crawl i. bir bardan çıkıp ötekine gitme
ball crawl i. top havuzu
crawl [uk] i. o bar bu bar gezinme
crawl on all fours f. emeklemek
crawl with something f. dolu olmak
make crawl f. süründürmek
swim a crawl f. kulaçlamak
crawl in f. sürünerek girmek
pub-crawl f. o bar senin bu bar benim dolaşmak
pub-crawl f. (barları) turlamak
Phrasals
crawl out of something f. bir yerden sürünerek çıkmak
crawl in f. hızla giyinmek
crawl across f. sürünerek ilerlemek
crawl along f. sürünerek ilerlemek
crawl out f. sürünerek çıkmak
crawl under f. sürünerek altına girmek
crawl over something f. bir şeyin üstünde sürünmek
crawl over something f. bir şeyin üstünde emeklemek
crawl over something f. bir şeyin üzerinden geçmek
crawl across (something) f. (bir şeyin) bir tarafından bir tarafına emekleyerek ilerlemek
crawl across (something) f. (bir şeyin) bir tarafından bir tarafına emeklemek
crawl across (something) f. (bir şeyin) bir tarafından bir tarafına sürünerek/yürüyerek ilerlemek
crawl across (something) f. (bir şeyin) bir ucundan bir ucuna sürünmek/yürümek
crawl across (something) f. (bir şey) boyunca sürünerek ilerlemek/yürümek
crawl across (something) f. (bir şey) üzerinde sürünerek ilerlemek/yürümek
crawl along f. emekleyerek ilerlemek
crawl along f. boyunca emeklemek
crawl along f. sürünerek ilerlemek
crawl along f. boyunca sürünmek
crawl back to f. geri gelip ayaklarına kapanmak
crawl back to f. pişman olarak dönmek
crawl back to (one) f. geri gelip (birinin) ayaklarına kapanmak
crawl back to (one) f. pişman olup (birine) geri dönmek
crawl into (some place or thing) f. (bir yere/şeye) emekleyerek girmek
crawl into (some place or thing) f. (yatağa) girmek
crawl into (some place or thing) f. üzerine (bir şey) geçirmek
crawl into (some place or thing) f. üzerine (bir şey) geçirivermek
crawl to (some place or thing) f. (bir yere/şeye) emekleyerek girmek
crawl to (some place or thing) f. (yatağa) girmek
crawl to (some place or thing) f. üzerine (bir şey) geçirmek
crawl to (some place or thing) f. üzerine (bir şey) geçirivermek
crawl over f. üstünde sürünmek
crawl over f. üstünde emeklemek
crawl over f. ezmek
crawl over f. çiğnemek
crawl with (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) dolu olmak
crawl with (someone or something) f. (biri/bir şey) kaynamak
crawl with (someone or something) f. (biri/bir şey) tarafından istila edilmek
Colloquial
make someone's flesh crawl f. birini korkutmak
make someone's flesh crawl f. kanını dondurmak
make someone's flesh crawl f. tüylerini ürpertmek
Idioms
a pub crawl [uk] i. o bar senin bu bar benim gezme
a pub crawl [uk] i. bardan bara gezip içme
a pub crawl [uk] i. bir bardan çıkıp ötekine gitme
a pub crawl [uk] i. bar bar dolaşıp içki içme
crawl out of the woodwork f. gizlendiği yerden çıkmak
crawl back to someone f. geri gelip ayaklarına kapanmak
make someone's skin crawl f. korkmak
crawl/go/retreat/retire into your shell f. kabuğuna çekilmek
go on a pub crawl f. o bar senin bu bar benim gezmek
crawl back to someone f. pişman olarak dönmek
make somebody's flesh crawl f. tüylerini diken diken etmek
make somebody's flesh crawl/creep f. tüylerini ürpertmek
make someone's skin crawl f. tüylerini ürpertmek
make somebody's flesh crawl/creep f. tüylerini diken diken etmek
make someone's flesh crawl f. tüylerini ürpertmek
make somebody's flesh crawl f. tüylerini ürpertmek
make someone's flesh crawl f. tüylerini diken diken etmek
make someone's skin crawl f. tüylerini diken diken etmek
crawl (all) over each other f. birbirini ezmek
crawl (all) over each other f. birbirini çiğnemek
crawl (all) over each other f. birbirinin üstünde tepinmek
crawl (all) over each other f. birbirini ezip geçmek
crawl (all) over each other f. birbirine yemek
crawl (all) over each other f. birbirinin üstünden atlamak
crawl (all) over each other f. kıran kırana mücadele etmek
crawl (all) over each other f. birbirine girmek
crawl (all) over each other f. izdiham yaratmak
crawl (all) over each other f. birbirinin üstüne çıkmak
crawl (all) over each other f. birbirinin üstünden geçmek
crawl (all) over each other f. birbirini ezmek
crawl into (one's) shell f. (biri) kabuğuna çekilmek
crawl into (one's) shell f. (biri) içine çekilmek
crawl into (one's) shell f. (biri) içine kapanmak
crawl into (one's) shell f. (biri) kendi içine çekilmek
crawl into (one's) shell f. (biri) kendi kabuğuna çekilmek
crawl out of the woodwork f. gizlendiği yerden çıkmak
crawl out of the woodwork f. açığa/ortaya çıkmak
crawl (all) over each other f. birbirini ezmek
crawl (all) over each other f. birbirini çiğnemek
crawl (all) over each other f. birbirini ezip geçmek
come/crawl out of the woodwork f. gizlendiği yerden çıkmak
come/crawl out of the woodwork f. açığa/ortaya çıkmak
come/crawl out of the woodwork f. birden ortaya çıkmak
come/crawl out of the woodwork f. ortaya çıkıvermek
come/crawl out of the woodwork f. birden peyda olmak
make (one's) flesh crawl f. (birini) korkutmak
make (one's) flesh crawl f. (birinin) kanını dondurmak
make (one's) flesh crawl f. (birinin) tüylerini ürpertmek
make (one's) flesh crawl f. (birinin) tüylerini diken diken etmek
make (one's) flesh crawl f. (birini) tiksindirmek
make (one's) skin crawl f. (birini) korkutmak
make (one's) skin crawl f. (birinin) tüylerini ürpertmek
make (one's) skin crawl f. (birinin) tüylerini diken diken etmek
make (one's) skin crawl f. (birini) tiksindirmek
make (one's) skin crawl f. (birini) rahatsız etmek
make flesh crawl f. korkutmak
make flesh crawl f. tüylerini ürpertmek
make flesh crawl f. kanını dondurmak
make flesh crawl f. tüylerini diken diken etmek
make your flesh crawl f. tüylerini ürpertmek
make your flesh crawl f. tüylerini diken diken etmek
make your flesh crawl f. korkutmak
make your flesh crawl f. dehşete düşürmek
make your skin crawl f. tüylerini ürpertmek
make your skin crawl f. tüylerini diken diken etmek
make your skin crawl f. korkutmak
make your skin crawl f. dehşete düşürmek
Speaking
don't try to walk before you crawl expr. emeklemeden koşmaya çalışma
Technical
crawl gears i. çok ağır vites oranı
crawl gear inhibitor i. palet dişlisi yavaşlatıcı
Construction
crawl space i. alçak tesisat kanalı
crawl space i. döşeme altı boşluğu
Automotive
crawl control i. sürünme kontrolü
crawl ratio i. sürünme oranı
Marine Biology
turtle crawl i. kaplumbağanın yuvası ile su kütlesi arasında bıraktığı iz
turtle crawl i. kaplumbağa kafesi
Military
low crawl i. alçak sürünme
crawl trench i. sürünme hendeği
high crawl i. yüksek sürünme
Sport
trudgen crawl i. kulaç atarak yüzme stili
american crawl i. yüzükoyun atılan bir kulaç stili
crawl swimmer i. serbest yüzücü
crawl stroke i. serbest yüzme
front crawl i. serbest /yüzüstü kulaç atarak yüzme
australian crawl i. (yüzme stili) avustralya krolu
Slang
crawl in f. uyumak üzere uzanmak
crawl in f. yatmaya gitmek
crawl in f. uyumaya gitmek
crawl in f. yatağa yatmak