go over - Turc Anglais Dictionnaire

go over

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "go over" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 42 résultat(s)

Anglais Turc
General
go over v. gözden geçirmek
We should, however, go over a number of points of assessment with each other.
Bununla birlikte birbirimizle bazı değerlendirme noktalarını gözden geçirmeliyiz.

More Sentences
go over v. incelemek
Let us go over each in detail and figure out which match type is ideal for your situation.
Her birini ayrıntılı olarak inceleyelim ve durumunuz için hangi eşleme türünün ideal olduğunu bulalım.

More Sentences
go over v. geçmek
We must go over to a policy of appointments based on the criteria of qualifications, merit and ability.
Nitelik, liyakat ve yetenek kriterlerine dayalı bir atama politikasına geçmeliyiz.

More Sentences
go over v. bakmak
Go over there and see if you can help them out.
Oraya git ve onlara yardım edebilir misin bir bak.

More Sentences
Phrasals
go over v. (birinin) evine gitmek
Tom went over to Mary's house to help.
Tom yardım etmek için Mary'nin evine gitti.

More Sentences
go over v. üstünden geçmek
When you connect to the internet, your data goes over an unsecured network.
İnternete bağlandığınızda verileriniz güvenli olmayan bir ağ üzerinden geçer.

More Sentences
General
go over v. yapmak
go over v. ince eleyip sık dokumak
go over v. elden geçirmek
go over v. tekrar gözden geçirmek
go over v. tekrar açıklamak
go over v. girmek (bir grubu bırakarak başka bir gruba)
go over v. muayene etmek
go over v. tekrarlamak
go over v. kontrol etmek
go over v. tekrar anlatmak
go over v. karşılanmak (belirli bir şekilde)
go over v. sunmak
go over v. karşı safa geçmek
go over v. başarı kazanmak
go over v. tutmak
go over v. -i incelemek
go over v. -i tekrar açıklamak
go over v. -i tekrar anlatmak
go over v. -i kontrol etmek
go over v. -i tekrar gözden geçirmek
Phrasals
go over v. (birilerine) gitmek
go over v. etkili olmak
go over v. iyi bir etki bırakmak
go over v. (birine) uymak
go over v. (birine) uygun gelmek
go over v. (bir yeri) aramak
go over v. (bir yere) iyice bakmak
go over v. (bir yeri) kontrol etmek
go over v. (bir yeri) incelemek
go over v. prova etmek
go over v. prova yapmak
go over v. ilerlemek
go over v. seyahat etmek
go over v. ertelenmek
Football
go over v. gol atmak
go over v. (amerikan futbolunda) gol attıktan sonra tekrar gol atmak

Sens de "go over" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 134 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
go over (well) v. hoş karşılanmak
Saying something like that is not going to go over very well.
Böyle bir şey söylemek pek hoş karşılanmayacaktır.

More Sentences
Idioms
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) kendinden geçmek
The rapporteur goes into raptures about bringing the benefits of competition into the sector concerned.
Raportör, ilgili sektöre rekabetin faydalarını getirme konusunda kendinden geçmektedir.

More Sentences
General
go over something with a fine comb v. kılı kırk yarmak
go gaga over v. bir şey için deli olmak
go over big v. üstesinden gelmek
go hot all over v. ateş basmak
go over the cliff v. batmak
go over something with a fine comb v. ince eleyip sık dokumak
go over something with a fine tooth comb   v. ince eleyip sık dokumak  
go over something v. incelemek
go over to v. uzanmak
go over the top v. amaçlanan sınırı aşmak
go over the books v. kitapları incelemek
go over the side of a ship v. aşırıya kaçmak
go over the matter with a fine-toothed comb v. ince eleyip sık dokumak
go over the limit v. limiti aşmak
go over the limit v. sınırı aşmak
go over the limit v. ölçüyü kaçırmak
go over the net v. fileyi geçmek
go over the head of a person v. üst makamdan birine itiraz etmek
Phrasals
go back over v. tekrar/yeniden gözden geçirmek/incelemek
go over (to some place) v. karşıya geçmek
go over (to some place) v. karşı tarafına gitmek
go over (to some place) v. (bir yere) geziye gitmek
go over something (with someone) v. (biriyle) bir şeyi kontrol etmek
go over someone or something v. birini/bir şeyi gözden geçirmek
go over something (with someone) v. (biriyle) bir şeyi gözden geçirmek
go over something (with someone) v. (biriyle) bir şeyi incelemek
go over something (with someone) v. (biriyle) bir şeyin üzerinden geçmek
go over someone or something v. birini/bir şeyi kontrol etmek
go over someone or something v. birini/bir şeyi incelemek
go over someone or something v. birini/bir şeyi muayene etmek
Colloquial
go over big v. büyük iş başarmak
go over big v. üstesinden gelmek
go over big v. çok sevilmek
go over big v. çok başarılı olmak
go over big v. çok beğenilmek
go over big v. başarı kazanmak
go over (well) v. iyi karşılanmak
go over (well) v. iyi tepki almak
go over (well) v. olumlu tepki almak
go over (well) v. olumlu bulunmak
go over (well) v. kabul görmek
go over (well) v. iyi/güzel geçmek
Idioms
go over with a fine-tooth comb v. ince eleyip sık dokumak
go over someone's head v. kafası almamak
go cold all over v. diken diken olmak
go cold all over v. tüyleri ürpermek
go over with a fine-tooth comb v. didik didik etmek
go over with a fine-tooth comb v. derinlemesine araştırmak
go over with a fine-tooth comb v. ıncığını cıncığını çıkarmak
go over to the great majority v. ölmek
go over someone's head v. anlaması çok güç olmak
go over with a bang v. heyecan katmak
go over with a bang v. heyecanlı/eğlenceli olmak
go over with a bang v. etkili bir biçimde devam etmek
go over with a bang v. eğlenceli olmak
go way over the line v. çizgiyi aşmak
go way over the line v. haddini aşmak
go over big (with someone) v. hoş karşılanmak
go hot and cold all over v. çok şaşırmak
go over something with a fine-tooth comb v. altını üstüne getirmek
go over something with a fine-tooth comb v. didik didik etmek
go over something with a fine-tooth comb v. didik didik aramak
go over something with a fine-tooth comb v. ıncığını cıncığını çıkarmak
go hot and cold all over v. şaşkınlıktan kalakalmak
go hot and cold all over v. şok geçirmek
go to war over someone v. uğruna kavga etmek
go ape over something v. çılgına dönmek
go ape over something v. bir şeye bayılmak
go over the hill v. askerden/hapisten/cezaevinden kaçmak
go over the hill v. (askerden/cezaevinden) firar etmek
go over someone's head v. (bir konunun anlaşılması yönünden) birini aşmak
go over someone's head v. (mecazi anlamda) boyunu aşmak
go over someone's head v. daha yetkili birine gitmek
go heels over head v. düşüncesizce hareket etmek
go over the same ground v. aynı konuyu ele almak
go over the same ground v. aynı konudan bahsetmek
go over the same ground v. aynı meseleden bahsetmek
go bananas over (something) v. (bir şeye) delirmek
go bananas over (something) v. (bir şeye) deli olmak
go bananas over (something) v. (bir şeye) bayılmak
go over with a bang v. sansasyon yaratmak
go over something in your mind v. başına gelen bir şeyi dikkatlice düşünmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) düşünüp anlamaya çalışmak
go over with a bang v. zevkli olmak
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) düşünmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeye) anlam vermeye çalışmak
go over with a bang v. nefes kesici olmak
go over with a bang v. bomba gibi patlamak
go over something in your mind v. başına gelen bir şeyi ayrıntılı bir şekilde düşünmek
go over with a bang v. büyük başarı olmak
go over with a bang v. ses getirmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) zihninde evirip çevirmek
go over the hills and far away v. dağları tepeleri aşmak
go over the hills and far away v. dere tepe düz gitmek
go over the hills and far away v. uzak bir yere gitmek
go over the hills and far away v. çok uzaklara gitmek
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) coşmak
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) hevesli olmak
go over the top [uk] v. aşırıya kaçmak
go over the top [uk] v. çizgiyi aşmak
go over the top [uk] v. sınırı aşmak
go ape (over someone/something) v. biri/bir şey için çok heyecanlanmak
go ape (over someone/something) v. birine/bir şeye bayılmak
go ape (over someone/something) v. birine/bir şeye çıldırmak
go ape (over someone/something) v. birine/bir şeye deli olmak
go over something with a fine-tooth comb v. bir şeyi didik didik aramak
go over something with a fine-tooth comb v. bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
go over something with a fine-tooth comb v. bir şeyi didik didik etmek
go over something with a fine-tooth comb v. bir şeyin altını üstüne getirmek
go over something with a fine-tooth comb v. bir şeyi ince eleyip sık dokumak
go to war (over someone or something) v. (biri/bir şey yüzünden) çatışmak
go to war (over someone or something) v. (biri/bir şey yüzünden) kavga etmek
go to town (on/over something) v. (bir şeyde) kesenin ağzını açmak
go to town (on/over something) v. (bir şeye) çok para, enerji harcamak
Speaking
let's go over it expr. tekrar edelim
I want you to go over there by yourself expr. kendi başına oraya gitmeni istiyorum
Trade/Economic
go over the accounts v. hesapları gözden geçirmek
Football
(ball) to go out of bounds over the sidelines v. top sahayı sınırlayan çizgileri geçmek
Slang
go over like a lead balloon v. tamamen başarısız olmak
go over the wall v. cezaevinden kaçmak
go over the wall v. hapisten kaçmak
go ape (over someone or something) v. (biri/bir şey) için çok heyecanlanmak
go ape (over someone or something) v. (birine/bir şeye) çıldırmak
go ape (over someone or something) v. (birine/bir şeye) bayılmak
go ape (over someone or something) v. (biri/bir şey) için çılgına dönmek
go ape (over someone or something) v. (birine/bir şeye) deli olmak
go over like a fart in church v. hoş karşılanmamak
go over like a fart in church v. memnuniyetsizlikle karşılanmak
go over like a fart in church v. kötü karşılanmak
go over like a fart in church v. hoşnutsuzlukla karşılanmak
British Slang
go base over apex v. tepetaklak düşmek
go arse over tit v. devrilmek/düşmek