Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
sticking
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"sticking"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 29 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
sticking
n.
yapışma
2
General
sticking
n.
batırma
3
General
sticking
n.
delme
4
General
sticking
n.
bıçaklama
5
General
sticking
n.
kesme
6
General
sticking
n.
sabitlenme
7
General
sticking
n.
durma
8
General
sticking
n.
(krikette) savunma vuruşu yapma
9
General
sticking
n.
yapışkan madde
10
General
sticking
n.
fay, damar veya duvar boyu görülebilen yumuşak kil yapılı madde
11
General
sticking
adj.
yapışkanlı
12
General
sticking
adj.
pörtlek
13
General
sticking
adj.
çıkıntılı
14
General
sticking
adj.
pörtleyen
15
General
sticking
adj.
çıkıntı yapan
16
General
sticking
adj.
uzayan
Technical
17
Technical
sticking
n.
kaynama
18
Technical
sticking
n.
sıkışma
19
Technical
sticking
n.
tutukluk
20
Technical
sticking
n.
kapı sereni
21
Technical
sticking
n.
(kapıda) tabla kenarı
22
Technical
sticking
v.
tutmak
23
Technical
sticking
v.
yapışmak
Automotive
24
Automotive
sticking
n.
tutukluk yapma
25
Automotive
sticking
n.
yapışma
Aeronautic
26
Aeronautic
sticking
n.
(deniz uçağının kalkışında gecikme yaratan) su direncinde artış durumu
Botanic
27
Botanic
sticking
n.
bitki destek çubuğu
Music
28
Music
sticking
n.
bir davul sopası kullanma yöntemi
29
Music
sticking
n.
bir baget kullanım tarzı
Sens de
"sticking"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
sticking into
n.
saplama
2
General
sticking in
n.
sokma
3
General
sticking on
n.
yapıştırma
4
General
sticking-plaster
n.
plaster
5
General
sticking plaster
n.
plaster
6
General
sticking plaster
n.
yara bandı
7
General
sticking piece
n.
boyun eti
8
General
sticking piece
n.
gerdan eti
9
General
sticking place
n.
ayağa dolanan nokta
10
General
sticking place
n.
kilitlenip kalınan nokta
11
General
sticking place
n.
işlerin durma noktasına geldiği nokta
12
General
sticking out
adj.
fırlak
13
General
sticking out
adj.
dışa çıkık
14
General
sticking out
adj.
çıkıntılı
15
General
self-sticking
adj.
kendinden yapışan
16
General
self-sticking
adj.
kendinden yapışkanlı
Idioms
17
Idioms
sticking point
n.
uzlaşılamayan konu
18
Idioms
a sticking point
n.
uzlaşılamayan konu
19
Idioms
sticking point
n.
mutabık kalınamayan konu
20
Idioms
a sticking point
n.
mutabık kalınamayan konu
21
Idioms
sticking point
n.
anlaşmaya varılamayan konu
22
Idioms
a sticking point
n.
anlaşmaya varılamayan konu
23
Idioms
sticking-place
n.
ilerlemeyi durduran nokta
24
Idioms
sticking-place
n.
ayak bağı olan durum/nokta
25
Idioms
sticking-place
n.
kilitlenip kalınan nokta
26
Idioms
sticking-place
n.
saplanıp kalınan nokta/durum
27
Idioms
sticking-place
n.
ilerlemenin durduğu nokta
28
Idioms
sticking-place
n.
kalakalınan nokta/durum
29
Idioms
screw one's courage to the sticking-place
v.
kafa tutmak
30
Idioms
screw (one's) courage to the sticking place
v.
(zorluk, tehlike karşısında) cesaretini korumak
31
Idioms
screw (one's) courage to the sticking place
v.
(zorluk, tehlike karşısında) cesur kalmak
32
Idioms
screw (one's) courage to the sticking place
v.
(zorluk, tehlike karşısında) kararlılığını bozmamak
33
Idioms
screw up (one's) courage to the sticking place
v.
(zorluk, tehlike karşısında) cesaretini korumak
34
Idioms
screw up (one's) courage to the sticking place
v.
(zorluk, tehlike karşısında) cesur kalmak
35
Idioms
that's my story and I'm sticking to it
expr.
diyeceklerim budur/bundan ibaret (genellikle kendi hakkında yanlış bilgiler verirken söylenir)
Speaking
36
Speaking
why are you sticking your nose in?
expr.
sen neden karışıyorsun?
37
Speaking
why are you sticking your nose in?
expr.
sen neden burnunu sokuyorsun?
Politics
38
Politics
sticking point
n.
görüşmelerde uzlaşmayı engelleyen çekişmeli konu
39
Politics
sticking point
n.
hükümetlerin uzlaşmasını engelleyen çekişmeli konu
Technical
40
Technical
surface sticking
n.
yüzey yapışması
Electric
41
Electric
cutoff voltage sticking potential
n.
blokaj gerilimi
Automotive
42
Automotive
sticking/binding
n.
tutukluk/sıkışma
Medical
43
Medical
sticking plaster
n.
yara bandı
44
Medical
food sticking
n.
yemek yapışması
Breeding
45
Breeding
sticking place
n.
hayvanın boynunda bıçak ile kesilen nokta
Hunting
46
Hunting
pig-sticking
n.
yaban domuzu avcılığı
Sport
47
Sport
high-sticking
n.
hokey sopasını bıçağı belirlenen kural dışı yüksekliğin üzerinde olacak şekilde taşıma
48
Sport
high-sticking
n.
yüksek taşınan hokey sopası ile rakibe vurma
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sticking
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy