uzayan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

uzayan



Sens de "uzayan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
uzayan extended adj.
uzayan prolonging adj.
uzayan protractive adj.
uzayan sticking adj.
uzayan stretch adj.
Technical
uzayan spatial adj.
uzayan stretchy adj.
Botanic
uzayan porrect adj.
Linguistics
uzayan long adj.

Sens de "uzayan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Turc Anglais
General
tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal stubble n.
saçın dairesel uzayan kısmı whorl n.
uzayan şey continuation n.
at yelesinin kulaklar arasından öne doğru uzayan tutamı forelock n.
(cildin daha koyu görünmesine yol açan) yeni uzayan sakal shadow n.
uzayan düdük squeaker n.
saçta uzayan kısım suit n.
kendiliğinden uzayan self-lengthening adj.
yukarı doğru uzayan jutting adj.
(basılı materyal, oyun tahtası elemanları) soldan sağa uzayan horizontal adj.
uzadıkça uzayan long adj.
uzadıkça uzayan sisyphean adj.
sünerek uzayan protensive adj.
tüyleri yeni uzayan stipulate adj.
tüyleri yeni uzayan stipuled adj.
uzayan anlamı veren kombinasyon long- pref.
Idioms
sabah kesilmesine rağmen günün sonuna doğru yeniden uzayan sakal five o'clock shadow n.
Architecture
(kapı veya pencere çerçevesinde) uzayan pervaz bölümü horn n.
Aeronautic
uzayan flap extension flap n.
uzayan flap gouge flap n.
Medical
kendiliğinden uzayan intramedüller çivi self-lengthening intramedullary nail n.
Pathology
(özellikle ayak tırnağı) içe doğru uzayan ingrowing adj.
Biology
yeni yeni uzayan sakal pappus n.
Marine Biology
ağzı hortuma doğru uzayan syngnathous adj.
Zoology
üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı birleşik olan (kuş) desmognathous adj.
Botanic
uca doğru genişleyen parafizleri ve üst yaprak yüzeylerinde altıgen hücreleri olup dikine uzayan bir yosun familyası mniaceae n.
uca doğru genişleyen parafizleri ve üst yaprak yüzeylerinde altıgen hücreleri olup dikine uzayan bir yosun familyası family mniaceae n.
yosunun aşağı doğru uzayan ve kök oluşturan sapı rhizophore n.
(yaprak) tabanda uzayan basisolute adj.
dikine uzayan erect adj.
Literature
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan rhopalic adj.
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan (şiir) ropalic adj.
Geography
(bitki örtüsü) fazla uzayan forward adj.
Sport
aşamalı olarak uzayan çalışma aralıklarının ardından aşamalı olarak kısalan aralıkların geldiği spor antrenmanı ladder n.
Photography
(kenarları kesişerek dışarı uzayan) bir fotoğraf çerçevesi türü oxford frame n.
Archaic
uzayan yolculuk stretch n.
uzayan yürüyüş stretch n.
Ornithology
kuş kafatasında görülen, üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı maxillo-palatine n.
kuş kafatasında görülen, üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı maxillopalatal n.
sapan kemiği ile üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı arasında boşluk bulunması schizognathism n.
sapan kemiği ile üst çenenin içe doğru uzayan çıkıntısı arasında boşluk bulunan (kuş) schizognathous adj.
Slang
üst dudağın üstüne kadar uzayan bıyık soup-strainer n.