ladder - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ladder

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "ladder" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 43 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
ladder n. merdiven
General
ladder n. kaçmak çorap
ladder n. kaçık
ladder n. el merdiveni
ladder n. portatif merdiven
ladder n. bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi
ladder n. basamak
ladder n. (taşınır) merdiven
ladder n. çorap kaçığı
ladder n. itfaiye merdiveni
ladder n. hedefe ulaşma veya yükselme aracı olarak kullanılan yol ya da yöntem
ladder n. süreç dahilinde sırayla içinde bulunulan kademe veya basamaklar
ladder v. çorap kaçmak
ladder v. eskitmek
ladder v. (çorap) kaçmak
ladder v. çorabı kaçmak
ladder v. (çorap) kaçırmak
ladder v. merdiven kurmak
ladder v. çizgi çizgi yapmak
ladder v. (basamakları) tırmanmak
ladder v. yükselmek
Technical
ladder n. kovalı konveyör
ladder n. çorap kaçığı
ladder n. el merdiveni
ladder n. süllüm
Textile
ladder n. örgü kaçığı
Architecture
ladder n. panjur sırtlarına çıtaları desteklemek için bağlanan bir dizi çapraz kayış
Railway
ladder n. diğer rayların üzerinde dallandığı ana demiryolu hattı
Aeronautic
ladder n. havayolları biletleri üzerinde bulunan tarife konstrükson kutucuğunun biçimine verilen isim
Marine
ladder n. gemi merdiveni
Agriculture
ladder n. hindistan'da kullanılan tırmık benzeri tarım aleti
ladder v. (hindistan'da) merdiven benzeri tarım aletiyle toprağı işlemek
Fishery
ladder n. balık merdiveni
ladder n. balık savağı
ladder n. balık geçidi
ladder n. balıkların baraj, bent gibi yapay oluşumların arasından geçebilmesi için yapılan geçitler
ladder n. balık geçidi
ladder v. balık merdiveni kurmak
ladder v. balıklar için geçit oluşturmak
Military
ladder n. hedefi denk getirmeye uygun menzili belirlemek üzere eşit aralıklarla açılan ateş
Sport
ladder n. aşamalı olarak uzayan çalışma aralıklarının ardından aşamalı olarak kısalan aralıkların geldiği spor antrenmanı
ladder n. piramit turnuvası
ladder n. liste halinde art arda sıralanmış yarışmacılardan her birinin bir üsttekini yenerek onun yerini almaya çalıştığı turnuva modeli

Sens de "ladder" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 340 résultat(s)

Anglais Turc
General
ladder network n. basamaklı şebeke
corded ladder n. ip merdiven
ladder truck n. merdiven kamyonu
ladder stitch n. iğneardı teyel
step ladder n. seyyar merdiven
rope ladder n. ip merdiven
folding ladder n. portatif merdiven
extension ladder n. portatif merdiven
ladder dredger n. kovalı tarak
ship's ladder n. iskele
kitchen ladder n. mutfak merdiveni
step of a ladder n. merdiven basamağı
fire ladder n. itfaiye merdiveni
extension ladder n. uzar sürme merdiven
ladder step n. merdiven basamağı
step ladder n. ayaklı merdiven
step ladder n. destekli seyyar merdiven
step ladder n. portatif merdiven
celebrity ladder n. şöhret basamakları
ladder truck n. merdiven aracı
aerial ladder platform n. merdiven aracı
tiller ladder n. merdiven kamyonu
aerial ladder truck n. merdiven kamyonu
hook-and-ladder truck n. merdiven kamyonu
career ladder n. kariyer basamağı
aerial ladder truck n. merdiven aracı
ladder [obsolete] n. darağacına giden basamaklar
hook ladder n. itfaiye merdiveni
hook-and-ladder truck n. merdivenli itfaiye aracı
peg ladder n. içerisine çapraz parça yerleştirilen tek tip merdiven türü
evolutionary ladder n. evrimsel basamak
go down a ladder v. merdivenden inmek
climb a ladder v. merdiven çıkmak
ascend a ladder v. merdivenden çıkmak
go down a ladder v. merdiven inmek
descend a ladder v. merdiven inmek
descend a ladder v. merdivenden inmek
come down a ladder v. merdivenden inmek
climb a ladder v. merdivenden çıkmak
ascend a ladder v. merdiven çıkmak
come down a ladder v. merdiven inmek
move up the career ladder v. kariyer merdivenlerine tırmanmak
move up a ladder v. merdivenden çıkmak
put up ladder v. merdiveni kurmak
move up a ladder v. merdiven çıkmak
put up ladder v. merdiven kurmak
climb the social ladder v. sınıf atlamak
move up the social ladder v. sınıf atlamak
climb up the celebrity ladder v. şöhret basamaklarını hızla tırmanmak
climb the corporate ladder v. meslekte ilerlemek
place/put a ladder under something v. bir şeyin altına merdiven koymak
Proverb
he who would climb the ladder must begin at the bottom merdiven ayak ayak çıkılır
he who would climb the ladder must begin at the bottom yükselmek için mutlaka öncelikle en alttan başlamak gerekir
he who would climb the ladder must begin at the bottom bir işte çok iyi bir yere gelmek (yükselmek) istiyorsan en alttan başlayıp adım adım yükselmelisin
Colloquial
let go of the ladder v. merdivenlerden düşmek
walking under a ladder brings bad luck expr. merdivenin altından geçmek uğursuzluk getirir
Idioms
the top of the ladder n. bir şeyin (kariyer vb) zirvesi
the top of the ladder n. bir şeyin en üst noktası
the first/top rung on the ladder n. en üst pozisyon
the first/top rung on the ladder n. birinci
the first/top rung on the ladder n. en tepedeki pozisyon
low man on the ladder n. en tecrübesiz kişi
low man on the ladder n. en alttaki görevli
low man on the ladder n. zurnanın son deliği
low man on the ladder n. hiyerarşinin en altındaki kişi
low man on the ladder n. en alt basamaktaki kişi
low man on the ladder n. en az otoriteye/etkiye sahip kişi
low man on the ladder n. en düşük rütbedeki kişi
low man on the ladder n. çaylak
the lowest rung of the ladder n. en alt/düşük konum
the lowest rung of the ladder n. zurnanın son deliği
the lowest rung of the ladder n. hiyerarşinin en altındaki konum
the lowest rung of the ladder n. en alt basamaktaki pozisyon
the lowest rung of the ladder n. en az otoriteye/etkiye sahip pozisyon
the lowest rung of the ladder n. en düşük rütbe
the lowest rung of the ladder n. en temel basamak
the lowest rung on the ladder n. en tecrübesiz kişi
the lowest rung on the ladder n. en alttaki görevli
the lowest rung on the ladder n. zurnanın son deliği
the lowest rung on the ladder n. hiyerarşinin en altındaki kişi
the lowest rung on the ladder n. en alt basamaktaki kişi
the lowest rung on the ladder n. en az otoriteye/etkiye sahip kişi
the lowest rung on the ladder n. en düşük rütbedeki kişi
the lowest rung on the ladder n. çaylak
bottom of the ladder n. yolun başı
bottom of the ladder n. kariyerinin ilk basamakları
bottom of the ladder n. en alt seviye
bottom of the ladder n. en dip
bottom of the ladder n. en alt statü
corporate ladder n. kariyer basamakları
corporate ladder n. şirket basamakları
corporate ladder n. mevki basamakları
the social ladder n. toplumun/sosyal bir çevrenin/kültürün hiyerarşik yapısı
be the highest rung on the ladder v. bir şeyin (kariyer/toplum vb) en yüksek basamağı olmak
be on the bottom rung of the ladder v. daha yolun başında olmak
be at the bottom of the ladder v. daha yolun başında olmak
be at the top of the ladder v. en yüksek pozisyonda olmak
be on the bottom rung of the ladder v. kariyerinin ilk basamaklarında olmak
be at the bottom of the ladder v. kariyerinin ilk basamaklarında olmak
start at the bottom of the ladder v. sıfırdan başlamak
kick away the ladder v. (sunulan yardımı) elinin tersiyle itmek
kick (someone or something) down the ladder v. ayağını kaydırmak
kick (someone or something) down the ladder v. statüsünü düşürmek
kick someone down the ladder v. yükselirken yardım aldığı kişileri inkar etmek
kick someone down the ladder v. birine nankörlük etmek
climb (up) the ladder v. güçlenmek
climb (up) the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb (up) the ladder v. yükselmek
climb (up) the ladder v. ilerlemek
climb (up) the ladder v. gelişmek
climb up the ladder v. güçlenmek
climb up the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb up the ladder v. yükselmek
climb up the ladder v. ilerlemek
climb up the ladder v. gelişmek
climb up the ladder v. önem kazanmak
climb up the ladder v. daha başarılı olmak
climb the ladder v. güçlenmek
climb the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb the ladder v. yükselmek
climb the ladder v. ilerlemek
climb the ladder v. gelişmek
climb the ladder v. önem kazanmak
climb the ladder v. daha başarılı olmak
can't see a hole in a ladder expr. aptal
can't see a hole in a ladder expr. önünü göremeyecek kadar sarhoş
can't see a hole in a ladder expr. sarhoş
at the bottom of the ladder expr. yolun başında/başından
at the bottom of the ladder expr. en alt seviyede/seviyeden
at the bottom of the ladder expr. en alt basamakta/basamaktan
at the bottom of the ladder expr. ilk basamaklarda/basamaklardan
at the bottom of the ladder expr. sıfırdan
at the bottom of the ladder expr. en dipten
on the bottom rung (of the ladder) expr. yolun başında/başından
on the bottom rung (of the ladder) expr. en alt seviyede/seviyeden
on the bottom rung (of the ladder) expr. en alt basamakta/basamaktan
on the bottom rung (of the ladder) expr. ilk basamaklarda/basamaklardan
on the bottom rung (of the ladder) expr. sıfırdan
on the bottom rung (of the ladder) expr. en dipten
at the bottom of the ladder expr. en alt statüde
at the bottom of the ladder expr. en alt statüden
at the bottom of the ladder expr. kariyerinin başından
at the bottom of the ladder expr. kariyerinin ilk basamaklarından
at the bottom of the ladder expr. kariyerinin başında
at the bottom of the ladder expr. kariyerinin ilk basamaklarında
on the bottom rung (of the ladder) expr. en alt statüde
on the bottom rung (of the ladder) expr. en alt statüden
on the bottom rung (of the ladder) expr. kariyerinin başından
on the bottom rung (of the ladder) expr. kariyerinin ilk basamaklarından
on the bottom rung (of the ladder) expr. kariyerinin başında
on the bottom rung (of the ladder) expr. kariyerinin ilk basamaklarında
at the top of the ladder expr. en yüksek statüde/statüden
at the top of the ladder expr. en üst seviyede/seviyeden
at the top of the ladder expr. en üst basamakta/basamaktan
at the top of the ladder expr. en tepede/tepeden
Trade/Economic
job ladder n. iş merdiveni
property ladder n. mülk kademesi
maturity ladder n. vade merdiveni
climb the corporate ladder v. iyi mevkilere gelmek
climb the corporate ladder v. şirket basamaklarını tırmanmak
Institutes
ladder company n. merdivenli itfaiye kamyonu kullanan itfaiye şirketi
ladder company n. itfaiye amirliği
hook-and-ladder company n. merdivenli itfaiye kamyonu kullanan itfaiye şirketi
hook-and-ladder company n. itfaiye amirliği
hook and ladder n. merdivenli itfaiye aracından oluşan yangın departmanı
Technical
ladder truck n. merdivenli kamyon
ladder truck n. merdiven ekipmanı bulunan itfaiye aracı
ladder filter n. basamaklı süzgeç
ladder network n. basamak şebeke
ladder function n. basamak fonksiyonu
trestle ladder n. boyacı merdiveni
ladder stitch n. çapraz teyel
steel ladder n. çelik merdiven
ladder chain n. çift çengelli baklalı zincir
inclined baffle fish ladder n. eğik engelli balık geçidi
bucket ladder n. excavator kepçeli tarak ekskavatörü
access ladder n. giriş merdiveni
pumper with hydraulic ladder n. hidrolik merdivenli arazöz
aerial ladder platform n. hava merdiveni platformu
rope ladder n. ip merdiven
ladder-stitch n. iğneardı teyel
cable ladder system n. kablo merdiven sistemi
ladder escape n. kaçış merdiveni
ladder proof finish n. kaçmazlık apresi
cable ladder systems n. kablo merdiven sistemleri
bucket ladder excavator n. kepçeli tarak ekskavatörü
trestle ladder n. katlanır merdiven
ladder of drops n. kaskat
inspection ladder n. kontrol merdiveni
ladder plan n. kontak plan
ladder dredger n. kovalı tarak
ladder polymer n. merdiven polimer
ladder frame chassis n. merdiven gövdeli şasi
ladder scaffold n. merdiven iskele
ladder kit n. merdiven kiti
mount kit ladder n. montaj kiti oluklu merdiven
ladder with cage n. muhafazalı tırmanma merdiveni
portable ladder n. portatif merdiven
platform ladder n. platform merdiven
fixed ladder n. sabitlenmiş merdiven
portable ladder n. seyyar merdiven
water ladder n. su merdiveni
jacop's ladder n. şeytan çarmıhı
sliding ladder n. sürgülü merdiven
dredging ladder n. tarak kovası
scaling ladder n. tırmanma merdiveni
ladder proof finish n. tel kaçmasını önleyici bitim işlemi
portable ladder n. taşınır merdiven
access ladder n. ulaşım/erişim merdiveni
extension ladder n. uzar merdiven
aerial ladder n. uzar mekanik merdiven
aerial ladder n. yangın merdiveni
chain ladder method n. zincirleme merdiven yöntemi
chain ladder n. zincir merdiven
chain ladder method n. zincirleme merdiven metodu
articulated ladder n. katlanır merdiven
articulated ladder n. akrobat merdiven
bed ladder n. itfaiye merdiveninin alt bölümü
hook and ladder n. merdivenli itfaiye aracı
gangway ladder n. sürme merdiven
ladder-proof adj. kaçmaz
Computer
ladder logic n. merdiven mantığı
ladder network n. merdiven devre
Telecom
ladder network n. basamak şebeke
ladder network n. merdiven devre
Electric
cable ladder n. kablo merdiveni
ladder diagram n. merdiven diyagramı
Mechanic
turntable ladder [brit] n. itfaiye merdiveni
aerial ladder n. itfaiye merdiveni
Textile
ladder-stitch n. çapraz teyel
ladder-proof finish n. kaçmazlık apresi
ladder-proof finish n. tel kaçmasını önleyici bitim işlemi
ladder-proof adj. kaçmaz (çorap)
ladder-proof adj. kaçmaya dayanıklı (çorap)
ladder-proof adj. dikişleri sökülmeye dayanıklı (çorap)
Construction
ladder handle n. merdiven tutamağı
ladder handle n. tırmananların tutunması için sabit merdivenlerin yan kısmına takılan demir parmaklık
standing ladder n. ahşap yerli merdiven
roof ladder n. çatı örtüsü merdiveni
roof ladder n. çatı merdiveni
cat ladder n. çatı merdiveni
double ladder n. çifte merdiven
double ladder n. çift merdiven
lean-to ladder n. dayama merdiven
folding ladder n. katlanır merdiven
cat ladder n. kedi merdiveni
fixed ladder n. sabit merdiven
portable ladder n. seyyar merdiven
pompier ladder n. itfaiye merdiveni
Furniture
ladder back n. merdiven sırtlı sandalye
ladder back n. sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye
ladder-back n. merdiven sırtlı sandalye
ladder-back n. sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli
ladder-back chair n. merdiven sırtlı sandalye
ladder-back chair n. sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli
ladder chair n. merdivenli sandalye
ladder-back adj. arkası merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış (sandalye)
Automotive
ladder bar n. çekiş kontrol kolu
ladder frame n. merdiven şasi
oil ladder n. yağ merdiveni
ladder frame n. yağ merdiveni
jacob's ladder n. yakup'un merdiveni
Marine
ladder accommodation n. ana iskele
boarding ladder n. bording iskelesi
accommodation ladder n. borda kamara iskelesi
boarding ladder n. bording merdiveni
ladder accommodation n. borda iskelesi
pilot ladder n. bindirme merdiveni
embarkation ladder n. bindirme merdiveni
boarding ladder n. bording köprüsü
accommodation ladder n. borda iskelesi
steel dog-step ladder n. çelik tırmanma merdiveni
vertical steel ladder n. dikey çelik merdiven
deck ladder n. gemici merdiveni
accommodation ladder n. geminin lumbar ağzına asılan merdiven
boarding ladder n. gemiye binme merdiveni
companion ladder n. güverte yolu
jack ladder n. ip merdiven
companion ladder n. kamara iskelesi
rope ladder n. kaytan iskele
bucket ladder dredger n. kepçeli tarayıcı
embarkation ladder n. pilot merdiveni
embarkation ladder n. pilot çarmıhı
pilot ladder n. pilot merdiveni
pilot ladder n. pilot çarmıhı
side ladder n. şeytan çarmıhı
pilot ladder n. şeytan çarmıhı
jack ladder n. şeytan çarmığı
swimming ladder n. yüzme merdiveni
jacobs ladder n. halatlı ya da zincirli asma merdiven
jacob's ladder n. halatlı ya da zincirli asma merdiven
monkey ladder n. hafif gemi merdiveni
jacob's ladder n. şeytan çarmıhı
sea ladder n. gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven
sea ladder n. geminin yan tarafına tutturulmuş, gemiye binilmesini sağlayan metal levha veya çubuklar
Medical
ladder phenomenon n. merdiven olayı
Math
ladder function n. adım işlevi
ladder function n. adım fonksiyonu
ladder function n. basamak fonksiyonu
Statistics
ladder indices n. basamak göstergeler
ladder variable n. merdiven değişken
Marine Biology
ladder shell (epitonium) n. genellikle beyaz veya soluk gri renkli, uzun spiral kabuğu olan bir karındanbacaklı deniz salyangozu
fish ladder n. balık asansörü
fish ladder n. balık merdiveni
fish ladder n. balık yolu
pilot ladder n. şeytan çarmıhı
Botanic
jacob's ladder n. mızrakotu
jacob's ladder n. mavi yakup merdiveni
northern jacob's ladder (polemonium boreale) n. beyaz çiçekli ve dikine büyüyen çok yıllık bir ot
creeping jacob's ladder n. mavi yakup merdiveni
creeping jacob's ladder n. abd'nin doğusunda yetişen tüy yapraklı ve mavi çiçekli bir bitki
jacobs ladder n. polemonium cinsi bitki
Fishery
fish ladder n. balık savağı
salmon ladder n. balık merdiveni
salmon ladder n. balık geçidi
salmon ladder n. balık savağı
fish ladder n. havuzlu balık geçidi
fish ladder n. bölmeli balık geçidi
Religious
jacobs ladder n. yakup'un rüyasındaki yerden cennete uzanan merdiven
Environment
ladder of escalation n. yükselme merdiveni
Military
range ladder n. atış çatalı
ladder barrage n. baraj ateşi
dispersion ladder n. dağılma çizelgesi
pilot ladder n. harp iskelesi
warning escalation ladder n. ikaz tırmanma kademesi
ladder barrage n. kademeli ateş
accommodation ladder n. komutan iskelesi
job progression ladder n. meslek ilerleme programı
boarding ladder n. şeytan çarmıhı
Sport
ladder tournament n. piramit turnuvası
ladder tournament n. liste halinde art arda sıralanmış yarışmacılardan her birinin bir üsttekini yenerek onun yerini almaya çalıştığı turnuva modeli
salmon ladder n. ninja warrior merdiveni
salmon ladder n. bir tür fiziksel antrenman egzersizi
salmon ladder n. ninja warrior merdiveni egzersizinde kullanılan alet
squash ladder n. squash oyuncularından oluşan başarı listesi
squash ladder n. squash liderlik listesi
squash ladder n. (squash oyununda) başarı sıralaması
squash ladder n. (squash oyununda) puan listesi
Ornithology
ladder-backed adj. sırtında merdiveni andıran yatay çizgiler bulunan (kuş)
Entomology
ladder beetle (chrysomela scalaris) n. kınkanatları gümüşi beyaz, yeşil çizgili ve benekli, alttaki kanatları gül rengi olan, amerika'ya özgü bir yaprak böceği