dikkatsizce - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dikkatsizce



Sens de "dikkatsizce" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 38 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dikkatsizce inattentively adv.
dikkatsizce carelessly adv.
General
dikkatsizce slattern adj.
dikkatsizce recklessly adv.
dikkatsizce by an oversight adv.
dikkatsizce heedlessly adv.
dikkatsizce deafly adv.
dikkatsizce unwarily adv.
dikkatsizce inadvertently adv.
dikkatsizce slackly adv.
dikkatsizce unheedingly adv.
dikkatsizce thoughtlessly adv.
dikkatsizce laxly adv.
dikkatsizce perfunctorily adv.
dikkatsizce unseeingly adv.
dikkatsizce unobservantly adv.
dikkatsizce unmindfully adv.
dikkatsizce negligently adv.
dikkatsizce hit-or-miss adv.
dikkatsizce abstractedly adv.
dikkatsizce absently adv.
dikkatsizce absentmindedly adv.
dikkatsizce inattentively adv.
dikkatsizce neglectfully adv.
dikkatsizce unguardedly adv.
dikkatsizce unheedfully adv.
dikkatsizce unheedily adv.
dikkatsizce bald-headed adv.
dikkatsizce blind adv.
dikkatsizce harum-scarum adv.
dikkatsizce head-first adv.
dikkatsizce improvidentially adv.
dikkatsizce disregardfully adv.
dikkatsizce freewheelingly adv.
dikkatsizce slack adv.
dikkatsizce slam-bang adv.
Phrasals
dikkatsizce pop off to expr.
Idioms
dikkatsizce fast and loose adv.

Sens de "dikkatsizce" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

Turc Anglais
General
caddeyi dikkatsizce geçen kimse jaywalker n.
dikkatsizce pişirilen yemek slopping n.
dikkatsizce dökülen sıvı slopping n.
dikkatsizce ve hatalı kullanarak (bir şeyi) bozan kimse marrer n.
caddeyi dikkatsizce geçmek jaywalk v.
acele ve dikkatsizce giyinmek huddle v.
dikkatsizce yürümek jaywalk v.
dikkatsizce davranmak behave carelessly v.
dikkatsizce davranmak act carelessly v.
dikkatsizce okumak read carelessly v.
dikkatsizce davranak başarısızlığa davetiye çıkarmak be riding for a fall v.
dikkatsizce dökmek jirble v.
bir işi kabaca ve dikkatsizce ele almak mall v.
dikkatsizce ve üzerinde düşünmeden yapmak maul v.
dikkatsizce veya cahilce idare etmek meddle v.
dikkatsizce davranmak mope v.
dikkatsizce yapmak clatch [scotland] v.
dikkatsizce hareket etmek inrush [obsolete] v.
dikkatsizce çalışmak slaister [dialect] [scotland/uk] v.
dikkatsizce silmek slorm [dialect] v.
dikkatsizce kullanmak sport v.
dikkatsizce hazırlanmış negligent adj.
Phrasals
dikkatsizce davranmak slight off v.
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak bumble along v.
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak bumble through v.
(bir şeyi) dikkatsizce yapmak bumble through something v.
(bir şeyi) dikkatsizce yapmak mail (something) in v.
dikkatsizce hareket etmek rush in v.
dikkatsizce hareket etmek rush into (something) v.
dikkatsizce koyulmak lay about v.
dikkatsizce orada burada bırakılmak lay about v.
dikkatsizce ve hızlı sürmek plow up (something) v.
(bir şeyin) dikkatsizce/hazırlıksız bir şekilde üstesinden gelmeye çalışmak bulldoze through (something) v.
dikkatsizce bir araya getirmek cobble together v.
dikkatsizce bir araya getirmek cobble up v.
(biriyle) fütursuzca/dikkatsizce takılmak fool with (someone) v.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) about v.
dikkatsizce/umursamaz bir şekilde ilerlemek speed through v.
dikkatsizce uygulamak slam on v.
Colloquial
dikkatsizce yapmak do something willy-nilly v.
dikkatsizce yapmak mail it in v.
Idioms
dikkatsizce yapılan alışveriş a pig in a poke [old-fashioned] n.
dikkatsizce/düşünmeden davranma eğilimi an itchy trigger finger n.
dikkatsizce/düşünmeden davranma eğilimi an itchy trigger finger n.
dikkatsizce/sağa sola açılan ateş pot shot n.
dikkatsizce davranarak başarısızlığa davetiye çıkarma riding for a fall n.
sorumsuzca/dikkatsizce para harcamak spend money like a drunken sailor v.
(bir şeyi) dikkatsizce yapmaya devam etmek bash on/ahead (with) v.
tedbirsizce/dikkatsizce hareket etmek rush (one's) fences v.
(uçağı) alçaktan ve dikkatsizce uçurma flat-hatting v.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) around v.
tedbirsizce/dikkatsizce hareket etmek rush your fences [uk] v.
sorumsuzca/dikkatsizce para harcamak spend like a sailor (on shore leave) v.
dikkatsizce/özensizce hazırlanmış, hesaplanmış on the back of an envelope expr.
Law
dikkatsizce yapılan yorum obiter dictum n.
Technical
dikkatsizce suverme drastic quenching n.
Traffic
dikkatsizce araba kullanmak cowboy v.
Philosophy
sonuçlardan muaf tutulduğunda dikkatsizce veya ahlaksızca davranma riski moral hazard n.