Historique

dressed up

Sens de "dressed up" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	dressed up adj.	kıyafetli
Colloquial
2	Colloquial	dressed up adj.	bayramlıklarını giymiş
3	Colloquial	dressed up adj.	giyinip kuşanmış
4	Colloquial	dressed up adj.	giyinip süslenmiş
5	Colloquial	dressed up adj.	resmi giyinmiş
6	Colloquial	dressed up adj.	belirli bir etkinliğe uygun giyinmiş
7	Colloquial	dressed up adj.	aşırı şık giyinmiş
8	Colloquial	dressed up adj.	süslenip püslenmiş

Sens de "dressed up" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 70 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be dressed up fit to kill v.	iki dirhem bir çekirdek olmak
2	General	be dressed up fit to kill v.	çok süslenmiş olmak
3	General	dressed up to the nines adj.	iki dirhem bir çekirdek
4	General	dressed up to kill adj.	iki dirhem bir çekirdek
5	General	dressed up fit to kill adj.	iki dirhem bir çekirdek
6	General	dressed-up adj.	şık giyinmiş
7	General	dressed-up adj.	resmi giysili
Colloquial
8	Colloquial	get all dressed up for someone v.	birisi için süslenmek
9	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
10	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
11	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
12	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	bir şey için hazırlanıp gidememek
13	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
14	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
15	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
16	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
17	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
18	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	bir şey için hazırlanıp gidememek
19	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
20	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
21	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
22	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
23	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
24	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	bir şey için hazırlanıp gidememek
25	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
26	Colloquial	be all dressed up with nowhere to go v.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
27	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
28	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
29	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
30	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	bir şey için hazırlanıp gidememek
31	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
32	Colloquial	be all dressed up with no place to go v.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
33	Colloquial	dressed up like a dog's dinner adj.	rüküş
34	Colloquial	dressed up like a dog's dinner expr.	kılıksız
35	Colloquial	then I get up, bathe, and get dressed expr.	sonrasında yataktan kalkarım, duş alır ve giyinirim
Idioms
36	Idioms	mutton dressed up as lamb n.	gençlere özenip onlar gibi giyinen yaşlıca kadın
37	Idioms	mutton dressed up as lamb v.	genç işi giyinmek
38	Idioms	be all dressed up and with nowhere to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
39	Idioms	all dressed up and nowhere to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
40	Idioms	be all dressed up and with nowhere to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
41	Idioms	be all dressed up and nowhere to go v.	hazır şekilde ortada kalmak
42	Idioms	be all dressed up and nowhere to go v.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
43	Idioms	all dressed up with nowhere to go completely ready for something v.	hazır şekilde ortada kalmak
44	Idioms	be dressed up like a dog's dinner v.	kötü giyinmek
45	Idioms	be dressed up like a dog's dinner v.	komik giyinmek
46	Idioms	get dressed up v.	özel bir olay için en güzel kıyafetlerini giymek
47	Idioms	be dressed up like a dog's dinner v.	paçoz gibi giyinmek
48	Idioms	be dressed up to the nines v.	(özellikle bir davet için) çok şık giyinmek
49	Idioms	be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.	genç kız gibi giyinmek (yaşlı kadın)
50	Idioms	be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.	çıtır gibi giyinmek (yaşlı kadın)
51	Idioms	be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.	genç işi giyinmek (yaşlı kadın)
52	Idioms	be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.	genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın)
53	Idioms	be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.	yaşına uygun olmayan, genç kızların giyebileceği kıyafetleri giymek
54	Idioms	dressed up fit to kill adj.	şık giyinmiş
55	Idioms	(all) dressed up adj.	resmi (giyim)
56	Idioms	all dressed up adj.	resmi (giyim)
57	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	giyinip kuşanmış
58	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	kokona gibi giyinmiş
59	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	aşırı süslenmiş
60	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	baştan ayağa süslenmiş
61	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	gösterişli kıyafetler giymiş
62	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
63	Idioms	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] adj.	gösterişli giyinmiş
64	Idioms	(all) dressed up adj.	resmi giyinmiş
65	Idioms	(all) dressed up adj.	en güzel kıyafetlerini giymiş
66	Idioms	(all) dressed up adj.	giyinip kuşanmış
67	Idioms	(all) dressed up adj.	güzelce giyinmiş
68	Idioms	(all) dressed up adj.	giyinip süslenmiş
69	Idioms	dressed up fit to kill expr.	çarpıcı kıyafetler giyinmiş
70	Idioms	dressed up fit to kill expr.	iki dirhem bir çekirdek