erkek çocuk - Turc Anglais Dictionnaire

erkek çocuk

Sens de "erkek çocuk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
erkek çocuk boy n.
The dead included a four-year old boy, a ten-year old girl and a sixteen-year old boy.
Ölenler arasında dört yaşında bir erkek çocuğu, on yaşında bir kız çocuğu ve on altı yaşında bir erkek çocuğu vardı.

More Sentences
General
erkek çocuk man child n.
But men, children, and teenagers develop lupus, too.
Ancak erkekler, çocuklar ve gençler de lupus geliştirir.

More Sentences
erkek çocuk male offspring n.
The king's son male offspring marries an Earth woman.
Kralın erkek çocuğu bir Dünyalı kadınla evleniyor.

More Sentences
erkek çocuk male child n.
erkek çocuk shaver n.
erkek çocuk lad n.
erkek çocuk laddie n.
erkek çocuk nipper n.
erkek çocuk tenaille n.
erkek çocuk man-child n.
erkek çocuk knave bairn [scottish] n.
erkek çocuk knave child n.
erkek çocuk billy [scotland] n.
erkek çocuk billie [scotland] n.
erkek çocuk birkie [scotland] n.
erkek çocuk men-children n.
erkek çocuk him n.
erkek çocuk loon n.
erkek çocuk garçon n.
erkek çocuk gossoon [ireland] n.
erkek çocuk groom [obsolete] n.
Slang
erkek çocuk boi n.

Sens de "erkek çocuk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)

Turc Anglais
General
düğünde gelinin duvağını tutan erkek çocuk page n.
Her little brother will be her page at the wedding.
Küçük erkek kardeşi düğünde onun duvağını tutacak.

More Sentences
en küçük erkek çocuk cadet n.
onsekiz yaşına kadar erkek çocuk boy n.
genç/ergen erkek çocuk teenage boy n.
sağlık erkek çocuk heathy boy n.
ayak işleri yapan erkek çocuk caddie [scottish] n.
doğasındaki özenli tarafı ortaya çıkararak, çocuk bakımı ve ev işlerinde eşit sorumluluk alan modern erkek new man n.
markette alınan ürünleri poşetleyen erkek çocuk veya genç bag boy n.
gayrimeşru doğup ebeveynleri sonradan evlenen en büyük erkek çocuk bastard eigne n.
babasıyla aynı isimli erkek çocuk jnr n.
babasıyla aynı isimli erkek çocuk jr n.
çocuk ruhlu erkek man-child n.
8-11 yaş arası erkek izciler oymağının üyesi olan erkek çocuk wolf cub n.
8-11 yaş arası erkek izciler oymağının bir üyesi olan erkek çocuk wolfcub [uk] n.
efemine erkek çocuk cissie [uk] n.
koro şarkıcısı erkek çocuk clergeon n.
aşırı zarif ve şık giyimli erkek çocuk fauntleroy n.
üvey erkek çocuk foster-son n.
(ergenlik öncesi) erkek çocuk sesi soprano n.
(ergenlik öncesi) erkek çocuk sesi sopranist n.
erkek çocuk özelliklerini elinden almak unboy v.
erkek çocuk özelliklerinden yoksun bırakmak unboy v.
Colloquial
beş yaşında bir erkek çocuk a 5-year-old boy n.
çocuk bakıcısı olarak çalıştırılan erkek manny n.
(birine) erkek çocuk olarak hitap etmek boy v.
Politics
ingiliz egemenliğinin erkek soyundan çocuk royal highness n.
babası tahta geçtikten sonra doğan ilk erkek çocuk porphyrogenite n.
babası tahta geçtikten sonra doğan ilk erkek çocuk porphyrogenitus n.
Textile
erkek ve erkek çocuk iç çamaşırı men's and boy's underwear n.
erkek çocuk bedeni boys' size n.
erkek çocuk giyim mağazası boys n.
erkek çocuk bedeni boys n.
erkek çocuk giysisi bölümü boys n.
erkek çocuk bedeninde bir kıyafet boys n.
el dokuma tezgahında harniş iplerinin çalışmasından sorumlu erkek çocuk drawboy n.
Medical
ikinci erkek çocuk secundogeniture n.
çocuk yapamamak (erkek için) be unable to impregnate v.
Astrology
zodyak'ta veya yıldızların diziliminde erkek, kadın veya çocuk şeklinde sembolize edilen human adj.
Literature
en büyük erkek çocuk dauphin n.
History
karanlık sokaklarda yayalara fener tutan erkek çocuk linkman n.
karanlık sokaklarda yayalara fener tutan erkek çocuk linkboy n.
şövalye yardımcısı erkek çocuk page n.
Religious
on üç yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerini kabul eden yahudi erkek çocuk bar mizvah n.
Slang
(erkek çocuk, genç erkek anlamında) uşak boychick n.