explosive - Turc Anglais Dictionnaire

explosive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "explosive" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
explosive adj. patlayıcı
The explosive bomb was handled with care.
Patlayıcı bomba dikkatle kullanıldı.

More Sentences
General
explosive adj. hakkında şiddetli tartışmalar yapılan (konu)
Team members couldn't reach an agreement on the explosive topic.
Ekip üyeleri hakkında şiddetli tartışmalar yapılan bu konuda anlaşmaya varamadı.

More Sentences
explosive adj. patlamaya hazır
The situation in the Middle East is explosive.
Orta Doğu'daki durum patlamaya hazır.

More Sentences
explosive adj. öfke patlamalarına yatkın
His explosive nature led to his failure.
Öfke patlamalarına yatkın tabiatı onun başarısız olmasına yol açtı.

More Sentences
explosive adj. patlamayı andıran
The explosive power of the thunder scared us.
Gök gürültüsünün patlamayı andıran kuvveti bizi korkuttu.

More Sentences
explosive adj. çığ gibi
The explosive growth of smartphones has changed our lives.
Akıllı telefonların çığ gibi büyümesi hayatlarımızı değiştirdi.

More Sentences
Military
explosive n. patlayıcı madde
The official caught the criminal with dangerous explosives.
Yetkili polis, suçluyu tehlikeli patlayıcı maddelerle yakaladı.

More Sentences
General
explosive n. patlayıcı
explosive adj. patlamaya ait
explosive adj. şiddetli tartışmalara yol açabilen (konu)
explosive adj. tartışmalı
explosive adj. infilak edici
explosive adj. gümbür gümbür
Technical
explosive n. patlayıcı
Linguistics
explosive adj. dış patlamalı
Military
explosive n. infilak maddesi
explosive n. patlayıcı
explosive n. tahrip maddesi
explosive n. tahrip cephanesi

Sens de "explosive" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 189 résultat(s)

Anglais Turc
General
explosive material n. patlayıcı madde
Turn off when near explosive materials or liquids.
Patlayıcı madde veya sıvıların yakınındayken kapatın.

More Sentences
powerful explosive adj. güçlü patlayıcı
The most powerful explosive ammunition of the time had rained from the sky.
Zamanın en güçlü patlayıcı mühimmatı gökten yağmıştı.

More Sentences
Law
improvised explosive device (ied) n. el yapımı patlayıcı (eyp)
It is believed his vehicle was hit by an improvised explosive device.
Aracına el yapımı patlayıcının isabet ettiği sanılıyor.

More Sentences
Technical
plastic explosive n. plastik patlayıcı
According to the police counterterrorism unit, plastic explosives, guns and mobile phones also have been seized.
Polisin terörle mücadele birimine göre plastik patlayıcılar, silahlar ve cep telefonları da ele geçirildi.

More Sentences
explosive mixture n. patlayıcı karışım
Methane is not toxic, yet it is extremely flammable and may form explosive mixtures with air.
Metan zehirli değildir, ancak son derece yanıcıdır ve hava ile patlayıcı karışımlar oluşturabilir.

More Sentences
Military
explosive ordnance disposal n. patlayıcı madde imhası
The explosive ordnance disposal unit safely disposed of the unexploded bomb.
Patlayıcı madde imha ünitesi patlamamış bombayı güvenli bir şekilde imha etti.

More Sentences
General
explosive substance n. patlayıcı madde
low explosive n. zayıf patlayıcı
disruptive explosive n. güçlü patlayıcı
explosive charge n. patlama yükü
explosive goods n. patlayıcı maddeler
dense inert metal explosive n. yoğun ağırlaştırılmış metal patlayıcı
high explosive power n. yüksek tahrip gücü
base explosive n. baz patlayıcı
explosive compound n. patlayıcı bileşik
Colloquial
detonate the explosive device that was strapped to him v. üzerine bantlanmış patlayıcı cihazı patlatmak
Trade/Economic
explosive goods n. patlayıcı maddeler
equipment and protective systems intended for use in potentially explosive atmospheres n. muhtemel patlayıcı ortamda kullanılan teçhizat ve koruyucu sistemler
goods easily inflammable or explosive n. kolayca parlayan veya patlayan mallar
Law
the equipment and protective systems intended for use in potentially explosive atmospheres regulations n. muhtemel patlayıcı ortamda kullanılan teçhizat ve koruyucu sistemlerle i̇lgili yönetmelik
improvised explosive device (ied) n. el yapımı bomba (eyb)
Politics
explosive problems of world poverty n. dünyada her geçen gün büyüyen fakirlik problemi
explosive for civil use n. sivil amaçlı patlayıcılar
standing committee on the approximation of the laws of the member states concerning equipment and protective systems intended for use in potentially explosive atmospheres n. potansiyel olarak patlayıcı ortamlardaki kullanıma yönelik ekipman ve koruyucu sistemlere ilişkin üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması daimi komitesi
Industry
explosive and pyrotechnic industry n. patlayıcı ve piroteknik endüstrisi
Technical
explosive effect n. patlama tesiri
explosive atmospheres n. patlayıcı ortamlar
explosive gas atmospheres n. patlayıcı gaz ortamları
explosive limit lower n. bir gaz karışımının alt patlama sınırı
explosive force n. patlama kuvveti
safety explosive n. emniyetli patlayıcı
equipment and protective systems intended for use in potentially explosive atmospheres n. muhtemel patlayıcı ortamda kullanılan teçhizat ve koruyucu sistemler
misfire explosive n. hurda patlayıcı
explosive rivet n. patlar perçin
explosive safety n. patlayıcı güvenliği
explosive rivet n. tabanca perçini
high explosive n. çabuk patlar madde
high explosive n. güçlü patlayıcı
explosive-type sulfur fire n. patlamalı tip sülfür yangını
safety explosive n. güvenli patlayıcı
gaseous explosive n. gaz patlayıcı
explosive bonding n. patlamalı bağlama
explosive shock loading n. patlama şoklu yükleme
explosive forming n. patlayıcıyla biçimlendirme
explosive welding n. patlayıcıyla kaynaklama
explosive materials n. patlayıcı gereçler
explosive gas n. patlayıcı gaz
explosive bonding n. patlamalı tutturma
explosive gas pressure n. patlayıcı gaz basıncı
explosive antimony n. patlayıcı antimuan
high explosive n. kuvvetli patlayıcı madde
accumulation of explosive gases n. patlayıcı gazların toplanması
lower explosive limit n. alçak patlayıcılık sınırı
explosive atmosphere n. patlayıcı atmosfer
lower explosive limit n. patlama alt sınırı
non-electrical equipment intended for use in potentially explosive atmospheres n. potansiyel patlayıcı ortamlarda kullanılması için tasarlanan elektrikli olmayan donanım
potentially explosive atmosphere n. patlama potansiyelli atmosfer
fuel-air explosive n. termobarik patlayıcı
fae (fuel-air explosive) abrev. termobarik patlayıcı
Mechanic
explosive forming n. patlama yoluyla şekillendirme
explosive weld n. patlayıcı kaynak
explosive weld bonding process n. patlayıcı kaynakla birleştirme işlemi
explosive forming n. patlama kalıplaması
explosive weld-bonding process n. patlayıcı kaynakla birleştirme işlemi
Automotive
explosive solid n. patlayıcı madde
explosive mixture n. patlayıcı karışım
lower explosive limit n. alt patlama sınırı
explosive forming n. patlama yoluyla şekillendirme
upper explosive limit n. üst patlama sınırı
Aeronautic
explosive cladding n. patlamalı birleştirme
explosive decompression n. infilaklı basınç kaybı
explosive forming n. patlama ile şekillendirme
explosive welding n. patlamalı kaynak
explosive bolt n. infilaklı cıvata
Mining
permitted explosive n. müsaadeli patlayıcı
permitted explosive n. olurlu patlayıcı
safety explosive n. emniyetli patlayıcı
safety explosive n. güvenlikli patlayıcı
favier explosive n. (madencilikte kullanılan) nitrat içerikli patlayıcı karışım
Medical
explosive speech n. konuşma kaslarının koordinasyonsuzluğu nedeniyle yavaş ve heceleri birbirine eklemeden ve bazı heceleri uygunsuz vurgulayarak patlayıcı seslerle konuşma
explosive diarrhea n. patlayıcı ishal
explosive diarrhea n. aşırı ve aniden gelen ishal türü
Psychology
intermittent explosive disorder n. aralıklı taşkınlık rahatsızlığı
explosive disorder n. taşkınlık rahatsızlığı
Statistics
explosive process n. limitsiz süreç
explosive process n. patlayıcı süreç
explosive stochastic difference equation n. patlayıcı stokastik fark denklemi
Physics
nuclear explosive n. nükleer patlayıcı
Chemistry
explosive release n. patlayıcı salımı
rdx (research department explosive) n. fünye, bomba ve mermilerde kullanılan, simetrik heksahidro-trinitro-triazin içeren renksiz ve güçlü bir patlayıcı
Environment
lower explosive limit n. asgari infilak limiti
explosive train n. patlayıcı katarı
upper explosive limit n. patlayabilme üst sınırı
explosive eruption n. patlamalı püskürme
potentially explosive atmosphere n. potansiyel patlayıcı atmosfer
Meteorology
explosive warming n. aşırı ısınma
explosive cyclogenesis n. soğuk havanın sıcak deniz havasıyla karşılaşarak atmosfer basıncında hızlı bir düşüşe neden olması
explosive cyclogenesis n. patlayıcı siklojenez
Geology
explosive charge n. patlayıcı yükü
non-explosive quarry mining n. patlatmasız taş ocağı işletmeciliği
Military
high explosive anti-tank n. tanksavar güçlü patlayıcı
high explosive element n. yüksek infilak maddesi
high explosive n. yüksek infilak maddesi
high explosive bomb n. yüksek infilak bombası
high explosive bomb n. yüksek infilaklı bomba
high explosive bomb n. yüksek infilaklı tahrip bombası
high explosive n. yüksek güçlü patlayıcı
low explosive n. zayıf patlayıcı madde
high explosive plastic n. yüksek patlayıcı plastik
low explosive n. zayıf patlayıcı
secondary explosive n. yemleme veya esas tahrip maddesi
high explosive projectile n. yüksek infilaklı mermi
sheet explosive n. yassı biçimli plastik patlayıcı
explosive ordnance n. patlayıcı donatım malzemesi
liquid explosive n. sıvı patlayıcı
high explosive cargo n. patlayıcı madde yükü
explosive ordnance n. patlayıcı ordu donatım maddeleri
plastic explosive n. plastik patlayıcı
explosive ordnance disposal badge n. patlayıcı madde son işlem brövesi
explosive train n. patlayıcı zinciri
unexploded explosive ordnance n. patlamamış patlayıcı madde
explosive anchorage area n. patlayıcı madde gemileri demirleme sahası
explosive ordnance disposal team n. patlayıcı madde keşif ve imha timi
explosive ordnance disposal n. patlayıcı ordu donatım malzemenin imhası
explosive actuated device n. patlayıcı ile çalışan mekanizma
explosive ordnance disposal procedures n. patlayıcı madde imha yöntemleri
explosive ordnance disposal unit n. patlayıcı malzeme imha birimi
explosive ordnance n. patlayıcı madde
explosive ordnance disposal personnel n. patlayıcı madde imha personeli
explosive ordnance disposal incident n. patlayıcı madde imha olayı
explosive ordnance disposal unit n. patlayıcı madde keşif ve imha birliği
explosive devices n. patlayıcı maddeler
plastic explosive n. plastik infilak maddesi
explosive ordnance disposal procedures n. patlayıcı donatım malzemenin imha usulleri
explosive ordnance disposal n. patlayıcı malzemenin imhası
projectile high explosive plastic n. plastik tahrip mermisi
sheet explosive n. pafta patlayıcı
explosive ordnance reconnaissance agent n. patlayıcı madde keşfi personeli
explosive ordnance reconnaissance n. patlayıcı malzeme keşfi
explosive ordnance reconnaissance n. patlayıcı madde keşfi
explosive charge n. paralama hakkı
explosive filled mine n. patlayıcı ihtiva eden mayın
high explosive shell n. tahrip danesi
explosive grenade n. tahrip el bombası
primary explosive n. tahrip kapsülü
insensitive high explosive n. darbeye duyarsız yüksek güçlü patlayıcı
high explosive bomb n. tahrip gücü yüksek bomba
main explosive filling n. esas imla hakkı
electro-explosive device n. elektronik patlama aygıtı
low explosive n. düşük güçte patlayıcı
secondary explosive n. ikincil patlayıcı
primary high explosive n. hassas yüksek patlayıcı
primary high explosive n. hassas kuvvetli patlayıcı
explosive minefield breaching system n. infilaklı geçit açma sistemleri
explosive magazine n. infilak maddeleri cephaneliği
explosive decompression n. infilak dolayısıyla basınç düşümü
explosive charge n. imla hakkı
explosive charge n. infilak hakkı
explosive train n. ateşleme zinciri
low explosive n. alçak infilak maddesi
high explosive n. kuvvetli patlayıcı madde
explosive train n. ateşleme serisi
primary high explosive n. birinci sınıf yüksek infilak maddesi
high explosive blast bomb n. hakem bombası
principles and methodology for the qualification of explosive materials n. patlayıcı maddelerin kalite özelliklerine ilişkin prensip ve yöntemler
high explosive anti-tank (heat) n. yüksek infilaklı tanksavar
high explosive Incendiary shell n. yüksek inflaklı mermi
improvised explosive device n. el yapımı bomba
explosive ordnance disposal (eod) n. patlayıcı maddelerin imhası
improvised explosive device n. ev yapımı bomba
improvised explosive n. el yapımı patlayıcı
high explosive anti-tank n. yüksek patlayıcılı tanksavar
high explosive Incendiary shell n. yüksek patlayıcılı yangın mermisi
high explosive shell n. yüksek patlayıcılı mermi
rdx (research department explosive) n. siklonit
rdx (research department explosive) n. patlar zehir
net explosive weight n. patlayıcı karışımlarının veya bileşiklerinin gerçek ağırlığı
net explosive weight n. net patlayıcı ağırlığı
bursting explosive n. ağır patlayıcı
impulse explosive n. tahrik uygulayan patlayıcı
impulse explosive n. kurşun, roket, füze gibi ileri itmek için kullanılan bir patlayıcı
impulse explosive n. itici güç uygulayan patlayıcı
impulse explosive n. propellant patlayıcı
disrupting explosive n. güçlü patlayıcı
disrupting explosive n. yüksek hızlı patlayıcı
propellant explosive n. mermi/roketin fırlamasını sağlayan patlayıcı-itici madde
high explosive incendiary adj. yüksek patlayıcılı kundaklayıcı (mermi)
heat (high explosive anti-tank) abrev. tanksavar güçlü patlayıcı
Volleyball
explosive power n. patlayıcı güç