five - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

five

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "five" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
five n. beş
General
five n. beş rakamı (5, V)
five n. iskambilde beşli
five n. beşi
five n. 5
five n. 5 adet
five n. (selamlama veya kutlama amaçlı) beşlik çakma
five n. beşinci
five n. beş üyeli grup
five n. beş parçalı şey
five n. beş birimli şey
five n. beşli eser
five n. (saat) beş
five n. beşlik
Trade/Economic
five n. beş dolarlık banknot
Textile
five n. 37 numara ayakkabı
five n. 34 beden kıyafet
Games
five n. çizginin bir tarafı beş noktalı domino taşı
five n. üst yüzü beş noktalı zar

Sens de "five" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
high-five n. beşlik
General
five pointed fishing hook n. çarpma
five time salath n. beş vakit namaz
forty five n. kırkbeş
twenty five percent n. yüzde yirmi beş
five factor n. beş faktörlü
the five senses n. beş duyu
twenty five n. yirmibeş
five dollar bill n. beş dolarlık hesap
five coin n. beşlik
five time prayer n. beş vakit namaz
five hundred n. beş yüz
five in a row n. beşi bir arada
five pieces of gold n. beşi bir yerde
five pieces of gold n. beşlik
a five minute's walk n. beş dakikalık yürüyüş
five o'clock shadow n. kirli sakal (bir günlük)
five o'clock shadow n. bir günlük sakal
a five-star hotel n. beş yıldızlı otel
five-year development plan n. beş yıllık kalkınma planı
five-day working week n. haftada beş gün çalışma
five-unit code n. beşli kod
thirty five n. otuz beş
forty five n. kırk beş
first five n. ilk beş
top five n. ilk beş
five o'clock tea n. beş çayı
two out of five n. beşte ikisi
nine-to-five job n. 9-5 işi
nine-to-five n. sabah 9'da başlayıp akşam 5'te biten mesai
five pillars of islam n. islam'ın beş şartı
twenty five n. 25
twenty five n. yirmi beş
thirty five n. 35
forty five n. 45
fifty five n. elli beş
fifty five n. 55
sixty five n. 65
sixty five n. altmış beş
seventy five n. yetmiş beş
seventy five n. 75
eighty five n. 85
eighty five n. seksen beş
ninety five n. doksan beş
ninety five n. 95
five-hour application n. 5 saatlik uygulama
five-hour application n. beş saatlik uygulama
five-day holiday n. beş günlük tatil
five-day vacation n. beş günlük tatil
first five countries n. ilk beş ülke
two thousand five hundred eleven n. iki bin beş yüz on bir
five ws and one h n. 5n1k
five percent of revenue n. gelirin yüzde beşi
any one of the five senses n. beş duyudan herhangi biri
five-storey building n. beş katlı bina
five o'clock tea n. 5 çayı
five-storey building n. 5 katlı bina
five kittens n. beş kedi yavrusu
children under five years of age n. beş yaş altı çocuklar
five per thousand n. binde 5
five per thousand n. binde beş
our five sense organs n. beş duyu organımız
five books n. beş kitap
nine-to-five job n. sabah dokuzdan akşam beşe kadar süren iş
nine to five n. dokuz-beş arası yapılan olağan mesai
thirty-five n. otuz beş birim
thirty-five n. otuz beşli grup
thirty-five n. arap rakamlarıyla otuz beşin simgelediği numara
five whys n. 5 neden yöntemi
five whys n. beş neden yöntemi
twenty-five n. yirmi beşli grup
five eggs n. 5 yumurta
big five n. küçük ve güçlü grup
high five n. (tebrik için) çak beşlik yapma
high-five n. çak yapma
high-five n. çift pedro
high-five n. beşlik
five oclock shadow n. (çene ve yanakta) kirli sakal
five o'clock shadow n. (çene ve yanakta) kirli sakal
five senses n. beş duyu
five senses n. görme, duyma, koklama, tatma ve hissetme duyuları
five stones n. beş taş oyunu
five-abreast n. at arabasına bağlanan beşli çubuk
five-abreast n. beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek
five-abreast n. yan yana araç çeken beş at
five-a-day n. (günlük tavsiye edilen) beş öğün meyve ve sebze
five-and-dime [us] n. ucuzluk mağazası
five-and-ten-cent store n. bir milyoncu
five-and-ten-cent store n. ucuzluk mağazası
five-day week n. beş iş günlük hafta
five-day week n. beş gün mesaisi olan hafta
five-horse string out n. at arabasına bağlanan beşli çubuk
five-horse string out n. beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek
five-horse string out n. yan yana araç çeken beş at
five-hundredth n. beş yüzüncü
forty-five n. kırk beş sayısı
forty-five n. (roma rakamı) xlv
forty-five n. kırk beş kişilik grup
forty-five n. kırk beşli grup
forty-five n. kırk beş birim
forty-five n. kırk beş nesne
forty-five n. kırk beşli dizi
forty-five n. kırk beş beden giysi
sixty-five n. altmış beş
sixty-five n. altmış beş birim
sixty-five n. altmış beş nesne
sixty-five n. altmış beşlik grup
sixty-five n. altmış beşlik dizi
sixty-five n. altmış beşinci sıra
perform five time prayer v. beş vakit namaz kılmak
perform five time salaat in a day v. günde beş vakit namaz kılmak
get five numbers in the lottery v. lotoda 5 tutturmak
get five numbers in the lottery v. lotoda beş tutturmak
want a nine-to-five job v. sabah dokuz akşam beş bir iş istemek
win five games in a row v. arka arkaya beş maç kazanmak
win five games in a row v. peş peşe beş maç kazanmak
be sentenced to five years v. beş yıla mahkum edilmek
be sentenced to five years v. 5 yıla mahkum edilmek
be sentenced to five years v. 5 yıla mahkum olmak
be sentenced to five years v. beş yıla mahkum olmak
count down from five v. beşten geriye saymak
take five v. beş dakika mola vermek
high five v. çak yaparak selamlaşmak
high five v. çak yaparak tebrik etmek
high five v. çak yapmak
high-five v. çak yaparak selamlaşmak
high-five v. çak yaparak tebrik etmek
high-five v. çak yapmak
containing five pieces adj. beşlik
five-star adj. beş yıldızlı
nine-to-five adj. 9-5 arası
nine-to-five adj. 9'dan 5'e
thirty-five adj. otuz beş adet
twenty-five adj. yirmi beş tane olan
five-minute adj. beş dakikalık
five-minute adj. beş dakika süren
one hundred fifty-five adj. yüz elli beş olan
one hundred fifty-five adj. yüz elliden beş fazla olan
one hundred five adj. yüz beş olan
one hundred five adj. yüz ondan beş fazla olan
one hundred forty-five adj. yüz kırk beş olan
one hundred forty-five adj. yüz kırktan beş fazla olan
one hundred seventy-five adj. yüz yetmiş beş olan
one hundred seventy-five adj. yüz yetmişten beş fazla olan
one hundred sixty-five adj. yüz altmış beş olan
one hundred sixty-five adj. yüz altmıştan beş fazla olan
one hundred thirty-five adj. yüz otuz beş
one hundred thirty-five adj. yüz otuzdan beş fazla olan
one hundred twenty-five adj. yüz yirmi beş olan
one hundred twenty-five adj. yüz yirmiden beş fazla olan
one hundred fifty-five adj. yüz elli beş
five-fold adj. beş bölümlü
five-fold adj. beş parçadan oluşan
five-fold adj. beşli
five-fold adj. beş birimli
five-fold adj. beş bileşenli
five-lobed adj. beş loblu
five-lobed adj. beş bölümlü
five-lobed adj. beş odacıklı
five-pointed adj. beş noktalı
five-pointed adj. beş uçlu
five-pointed adj. beş köşeli
five-sided adj. beş kenarlı
five-sided adj. beş yüzlü
five-star adj. rütbeli
five-star adj. kıdemli
five-star adj. a kalite
five-star adj. nitelikli
five-year adj. beş yıllık
five-year adj. beş yılda bir olan
five-year adj. beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen
five-year-old adj. beş yaşında
five-year-old adj. beş yıllık
forty-five adj. kırk beşe denk gelen
forty-five adj. kırk beşlik
sixty-five adj. altmış beşe denk gelen
sixty-five adj. altmış beşlik
five times adv. beş katı
over the last five years adv. son beş yıl içinde
from five to ten adv. beş ila on arasında
five times adv. beş kere
five times a week adv. haftada beş kere
five times a week adv. haftada beş kez
five times a week adv. haftada beş defa
five times a day on weekends adv. hafta sonları günde beş kere
five times a day on a weekend adv. hafta sonları günde beş kere
five minutes later adv. 5 dakika sonra
in five years adv. beş yıl içerisinde
in five years adv. beş yıl içinde
thirty-five pron. (bir şeylerin, birilerinin) otuz beşi
twenty-five pron. (bir şeylerin, birilerinin) yirmi beşi
forty-five pron. kırk beş tanesi
forty-five pron. kırk beşi
sixty-five pron. altmış beşi
sixty-five pron. altmış beş tanesi
Phrases
five moves ahead n. beş hamle sonrası
five or six n. beş altı tane
five moves ahead expr. beş adım önde
four of five expr. beşte dördü
four in five expr. beşte dördü
almost one in five londoners expr. londralıların neredeyse beşte biri
five will get you ten expr. büyük ihtimalle
five will get you ten expr. büyük olasılıkla
five will get you ten expr. her şey ona işaret ediyor
five will get you ten expr. çok büyük ihtimal
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head kel başa şimşir tarak
he wears a ten dollar hat on a five cent head eşeğe altın semer vursan yine eşektir
he wears a $10 hat on a five-cent head kel başa şimşir tarak
he wears a $10 hat on a five-cent head eşeğe altın semer vursan yine eşektir
Colloquial
tight five n. ragbide birinci ve ikinci sıra birlikte
a five-man job n. beş kişilik bir iş
five bucks n. beş dolar
five things n. beş şey
nine-to-five job n. dokuz-beş bir iş
nine-to-five job n. dokuzdan beşe bir iş
the big five n. büyük beşli
the big five n. beş en tehlikeli afrika memelisi olan gergedan, fil, bufalo, aslan ve leopara avcıların verdiği isim
five-and-ten [us] n. herşey bir milyoncu
five-and-ten [us] n. ucuz ürünler satan mağaza
five-and-ten [us] n. ucuzcu dükkan
get five years v. beş yıl yemek
reach up to number five v. beş numaraya yerleşmek
get five years v. beş sene yemek
give the murderer five v. katile beş yıl vermek
five-by-five adj. çok iyi
five-by-five adj. çok güzel
five-by-five adj. harika
five-by-five adj. çok net
five-by-five adj. sesi gür gelen
five-by-five adj. gürültülü
five-by-five adj. yüksek sesli
five-by-five adj. duyulabilen
five-by-five adj. iyi
five-by-five adj. idare eden
five-by-five adj. tıknaz
five-by-five adj. kısa ve kilolu
five-by-five adj. bodur
five-by-five adj. bıdık
five hours ago expr. beş saat önce
slip me five! expr. çak!
four or five years ago expr. dört veya beş yıl önce
slip me five! expr. çak bi beşlik
four or five years ago expr. dört beş yıl önce
four or five years ago expr. dört veya beş sene önce
slip me five! expr. çak bir beşlik
four or five years ago expr. dört beş sene önce
high-five expr. çak bir beşlik
seventy-five years at least expr. en az yetmiş beş yıl
five nights a week expr. haftada beş gece
for the last five years expr. son beş senedir
for the last five years expr. son beş yıldır
twenty-five times expr. yirmi beş kez
twenty-five years ago expr. 25 sene önce
give me five expr. çak
give me five expr. çak bir beşlik
give me a five expr. çak
give me a five expr. çak bir beşlik
gimme five expr. çak
gimme five expr. çak bir beşlik
gimme a five expr. çak
gimme a five expr. çak bir beşlik
Idioms
five-alarm fire n. büyük yangın
five-alarm fire n. kontrol altına alınamayan büyük yangın
five-alarm fire n. gergin
five-alarm fire n. boğucu
five-alarm fire n. stresli kimse
five-alarm fire n. gergin kimse
a good five-cent cigar n. tam kararında fiyatı olan şey
a good five-cent cigar n. ne az ne fazla fiyatlı ürün
a good five-cent cigar n. ucuz da pahalı da olmayan şey
a good five-cent cigar n. uygun fiyatlı ürün
a good five-cent cigar n. makul fiyatlı mal
a good five-cent cigar n. pahası/ederi herkesin alabileceği kadar olan ürün
a five-alarm fire n. çok heyecanlı kimse veya şey
a five-alarm fire n. coşkun kimse veya şey
five-alarm fire n. büyük yangın
five-alarm fire n. kontrol altına alınamayan büyük yangın
five-alarm fire n. gergin veya boğucu kimse veya şey
five-finger discount n. aşırma
five-finger discount n. çalma
five-and-dime n. herşey bir milyoncu
five and ten n. herşey bir milyoncu
a five o'clock shadow n. sabah tıraş olup akşama doğru cildin altında beliren sakal
a five o'clock shadow n. sakal gölgesi
five o'clock shadow n. sabah kesilmesine rağmen günün sonuna doğru yeniden uzayan sakal
five-and-dime n. tuhafiye mağazası
five-and-dime n. tuhafiyeci
five and ten n. tuhafiyeci
five and ten n. tuhafiye mağazası
five and ten n. ucuz ürünler satan mağaza
five-alarm fire n. çok büyük yangın
five-alarm fire n. kontrol altına alınması güç yangın
five-alarm fire n. şiddetli yangın
five-alarm fire n. çok heyecan verici şey/kimse
five-alarm fire n. çok gergin kişi/durum
five-alarm fire n. çok stresli kişi/durum
five-alarm fire n. çok ciddi kişi/durum
a good five-cent cigar n. fiyatı uygun şey
a good five-cent cigar n. uygun fiyatlı şey
a good five-cent cigar n. ekonomik ürün
a good five-cent cigar n. satın alınabilir ürün
a good five-cent cigar n. makul fiyatlı ürün
a good five-cent cigar n. hesaplı ürün
a good five-cent cigar n. her keseye uygun ürün
a good five-cent cigar n. her bütçeye uygun ürün
bat five hundred v. yarısını doğru yapmak
bat five hundred v. yarı yarıya başarılı olmak
bat five hundred v. yüzde ellilik başarı
work nine to five v. dokuz beş arası çalışmak
know how many beans make five v. cin gibi olmak
hang five v. sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak
low five v. birini destekler/tebrik eder bir tavırla tokalaşır gibi beşlik çakmak
low five v. biriyle selamlaşırken tokalaşma esnasında beşlik çakmak
low five v. elini havaya kaldırmadan beşlik çakmak
low five v. bel hizasında beşlik çakmak
low five v. çakmak
low five v. ellerini birbirine çakmak
low five v. ellerini kaldırmadan birbirine çakmak
bat five hundred [us] v. dediklerinin/yaptıklarının yarısı doğru çıkmak/olmak
bat five hundred [us] v. girdiği işlerin yarısında başarılı olmak
give someone five v. birine yardım etmek
give someone five v. birine yardım eli uzatmak
give someone five v. birine destek olmak
give someone five v. birine beşlik çakmak
slip five v. beşlik çakmak
slip five v. el sıkışmak
slip five v. tokalaşmak
the best of three, five, etc. expr. üç/beş vs. yapan kazanır
the best of three, five, etc. expr. üçe/beşe vs. ulaşan kazanır
the best of three, five, etc. expr. üç/beş olan kazanır
the best of three, five, etc. expr. üçü/beşi bulan kazanır
it's five o'clock somewhere expr. başka bir yerde saat beş nasıl olsa
it's five o'clock somewhere expr. sabah ve öğleden sonra içki içmek istendiğinde söylenen bir söz
it's five o'clock somewhere expr. içkinin saati olmaz
it's five o'clock somewhere expr. bir yerlerde saat şu an beş
Speaking
do you have five minutes to spare? expr. ayıracak beş dakikan var mı?
four out of five visitors expr. beş ziyaretçiden dördü
we are five siblings expr. beş kardeşiz
we will be there in five minutes expr. beş dakika içinde oradayız
they could swim when they were five expr. beş yaşında yüzebiliyorlardı
I'm the third of five sisters expr. beş kız kardeşten üçüncüsüsüyüm
I have to get up in five hours expr. beş saat sonra kalkmam gerekiyor
he'll be here in five minutes expr. beş dakikaya burada olacak
we will be there in five minutes expr. beş dakika içinde orada olacağız
we are a family of five expr. biz beş kişilik bir aileyiz
I'm five hundred dollars in the hole expr. beşyüz dolar içerdeyim
you have five minutes expr. beş dakikan var
you have five minutes expr. beş dakikanız var
you have five minutes expr. beş dakikanız var
I'll be back in five or six days expr. beş altı gün içinde döneceğim
it's quarter past five expr. beşi çeyrek geçiyor
I've known this man for five years expr. bu adamı beş yıldır tanırım
we will be there in five minutes expr. beş dakikaya kadar oradayız
give me five! expr. çak bir beşlik
four times five equals twenty expr. dört kere beş eşittir yirmi
give me five! expr. çak bi beşlik
give me five! expr. çak!
give me a high five expr. çak bir beşlik
gimme five expr. çak bir beşlik
give me five expr. çak bir beşlik
give me five! expr. hey dostum çak!
please give me five minutes expr. lütfen bana beş dakika verin
I saw him five minutes ago expr. onu beş dakika önce gördüm
the library will be closing in five minutes expr. kütüphane beş dakika içinde kapanacaktır
I saw her five minutes ago expr. onu beş dakika önce gördüm
patients with stress visit the doctor five times more often than other patients expr. stresle ilgili hastalığı olan kişiler beş kat daha fazla doktora gidiyor
it's five past nine expr. saat dokuzu beş geçiyor
patients with stress visit the doctor five times more often than other patients expr. stresle ilgili hastalığı olan kişiler 5 kat daha fazla doktora gidiyor
four times five equals twenty expr. 4 kere 5 eşittir 20
you have five minutes expr. 5 dakikan var
you have five minutes expr. 5 dakikanız var
it's five past three expr. üçü beş geçiyor
five bucks says he does it expr. yapacağına beş dolar koyarım
Trade/Economic
five year plans n. beş yıllık kalkınma planlan
five year plan n. beş yıllık plan
group of five n. beşler grubu
five-year plan n. beş yıllık plan
five competitive forces model n. beş rekabetçi güç modeli
big five n. büyük beşli
big five n. ingiltere'nin en büyük beş bankası
fragile five n. kırılgan beşli
five percenter n. yüzde beş alan
five dollar bill n. beşlik amerikan doları banknotu
five-spot [us] n. beş dolarlık banknot
five-twenties n. (abd) yirmi beş yıl sonra ödenebilir duruma gelen savaş bonosu
five-twenties n. (abd) iç savaş tahvili
work nine to five v. dokuzdan beşe kadar çalışmak
big five expr. beş büyük
g5 (group of five) abrev. beşler grubu
Politics
five year progress plan n. beş yıllık kalkınma planı
the shanghai five n. şangay beşlisi
big five n. beş büyük ülke
five nations n. irokua birliği
five nations n. altı millet
five nations n. irokua konfederasyonu
Tourism
five-star hotel n. beş yıldızlı otel
five-star hotel n. 5 yıldızlı otel
five-star adj. (otel) birinci kalite
five-star adj. (otel) üst kalite
five-star adj. (otel) üst düzey
five-star adj. (otel) lüks
five-star adj. (otel) birinci kalite
Media
five ws n. beş n soruları
five ws n. kim, ne, nerede, ne zaman ve neden
Technical
five-way union n. beş yönlü rakor
five point likert scale n. beşli likert ölçeği
five-port directional control valve n. beş ağızlı yön kontrol valfi
five-unit code n. beş elemanlı kod
two-out-of-five code n. beşten ikisi kodu
five second test n. beş saniye deneyi
twenty-five percent rectangle n. yüzde yirmi beş dikdörtgeni
Computer
five blocks n. beş blok
two-out-of-five code n. beşten iki kodu
digit five n. basamak beş
one pt five n. bir buçuk
Informatics
two-out-of-five code n. beşte iki kodu
Telecom
five by five expr. (sinyal) açık ve net (anlaşıldı)
five by five expr. sinyal geliyor, tamam
five by five expr. mesaj alındı anlamına gelen bir ünleme
Textile
twenty-five n. 25 beden giysi
five thread jean overlock machine n. beş iplik kot overlok makinesi
five pocket trousers n. 5 cepli pantolon
Architecture
five-lobed arch n. beş dilim kemer
Construction
five-storey adj. beş katlı
Automotive
five flute leather seats n. beş oluklu deri koltuklar
five speed gear box n. beş vitesli şanzıman
five-step troubleshooting n. beş aşamalı arıza giderme
five-link rear suspension n. beş kollu arka süspansiyon
five-point seat belt n. beş noktalı emniyet kemeri
five-cylinder engine n. beş silindirli motor
five-valve engine n. beş supaplı motor
five-valve head n. beş supaplı silindir kapağı
five-speed transmission n. beş vitesli şanzıman
five cylinder engine n. boş silindirli motor
twenty-five-ampere rate n. bir batarya sınıflandırması yirmi beş amper derecesi
five-door n. beş kapılı araba
five-star adj. beş yıldızlı
five seater adj. beş koltuklu
five door adj. beş kapılı
Transportation
five-axle truck n. elli ayak
five-axle truck n. 5 dingilli kamyon
five-axle truck n. beş dingilli kamyon
Medical
five-year survival rate n. 5 yıllık yaşam oranı
Psychology
five-factor model n. beş faktörlü model
big five factor n. beş büyük faktör kuramı
big five n. büyük beşli
Pharmaceutics
five roots n. beş kök
Gastronomy
five spice powder n. beşli baharat
five spice powder n. beşli baharat karışımı
five-spice powder n. beşli baharat
five-spice powder n. beşli baharat karışımı
Math
twenty-five n. seri veya dizide yirmi birinci eleman
the multiples of five n. beşin katları
the multiples of five n. 5'in katları
Statistics
five-point assay n. beş nokta denemesi
Chemistry
five-membered adj. (bileşik) beş üyeli halkası olan
Biology
five prime (5') n. beş üssü
Marine Biology
five-spotted wrasse n. bıldırcınçırçırı balığı
five-spotted wrasse n. çırçır balığı
five-spotted wrasse n. ot balığı
five-bearded rockling n. gelincik balığı
five-bearded rockling n. kuzey atlantik'te bulunan gadidae familyasından ufak morina balığı
Botanic
five-flowered gentian n. beş çiçekli gentiyan
five-flowered gentian n. dik gentiyan
five-flowered gentian n. gentiana quinquefolia
five-flowered gentian n. gentianella quinquefolia
five-spot (nemophila maculata) n. taç yaprakları üzerinde koyu mor lekeler olan beyaz çiçeklere sahip tek yıllık bir kaliforniya bitkisi
five-faced bishop n. misk otu
five-leaved ivy n. amerikan sarmaşığı
five-leaved ivy n. kuzey amerika'da yetişen bileşik yaprakları ve mavimsi-siyah dut benzeri meyveleri olan yaygın bir asma
five-finger n. amerikan sarmaşığı
five-finger n. kuzey amerika'da yetişen bileşik yaprakları ve mavimsi-siyah dut benzeri meyveleri olan yaygın bir asma
five-fingered maidenhair fern n. kuzey amerika'ya özgü parlak palmiye yaprağı şeklinde yaprakları olan bir eğreltiotu
five-finger grass n. beşparmakotu
five–leaved chaste tree (vitex negundo) n. beşparmak ağacı
five-seeded plume-poppy (macleaya cordata) n. tüy haşhaş
five-seeded plume-poppy (macleaya cordata) n. krem rengi tüysü salkımları için yetiştirilen çin ve japonya'ya özgü bir bitki
marsh five-finger n. gül parmakotu
marsh five-finger n. bataklık beşparmakotu
marsh five-finger n. bataklık arazilerde yetişen mor çiçekli bir bitki
five-point bishop's cap (mitella pentandra) n. kuzey amerika'da yetişen yeşilimsi çiçekli küçük bir bitki
five-faced bishop n. bostan karanfili
five-faced bishop n. ılıman bölgelerde yetişen küçük bir bitki
five-finger n. beş yapraklı çiçekleri veya beş loblu yaprakları olan bir bitki
five-fingered maidenhair fern n. kuzey amerika'ya özgü bir eğrelti otu türü
five-flowered gentian n. mavi gentiyan
five-flowered gentian n. mavi centiyan
five-flowered gentian n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü mavi çiçekleri olan bir gentiyan
five-leaf n. parmakotu
five-leaf n. yeni zelanda'ya özgü bir ağaç türü
five-leafed adj. beş yapraklı
five-leafed adj. beş yaprakçıklı
five-needled adj. (kozalak) beş dikenli
five-petaled adj. (çiçek) beş yapraklı
five-petalled adj. (çiçek) beş yapraklı
Agriculture
five-shovel cultivator n. beş dişli kültivatör
five-shovel cultivator n. tek atlı kültivatör
Breeding
five-gaited adj. (at) beş farklı yürüyüş türünde eğitimli
Social Sciences
five civilized nations n. beş uygar kabile
five civilized nations n. çeroki, çikasov, çoktav, krik ve seminole halkları