Historique

flutter

Sens de "flutter" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 45 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	flutter v.	kanat çırpmak
2	Common Usage	flutter v.	çırpınmak
General
3	General	flutter n.	çırpınma
4	General	flutter n.	titreme
5	General	flutter n.	çarpıntı
6	General	flutter n.	titreme veya hafifçe dalgalanma (rüzgarda)
7	General	flutter n.	asabiyet
8	General	flutter n.	çırpınış
9	General	flutter n.	pır pır etme
10	General	flutter n.	çalkalanma
11	General	flutter n.	heyecan
12	General	flutter n.	karmaşa
13	General	flutter v.	pır pır etmek
14	General	flutter v.	titremek veya hafifçe dalgalanmak (rüzgarda)
15	General	flutter v.	dalgalanmak
16	General	flutter v.	çabuk çabuk sallamak
17	General	flutter v.	çırpışmak
18	General	flutter v.	pırlamak
19	General	flutter v.	çırpınmak
20	General	flutter v.	kımıldatmak
21	General	flutter v.	çarpıntılı olmak
22	General	flutter v.	kanat çırpmak
23	General	flutter v.	sallanmak
24	General	flutter v.	çırpmak (kanatlarını)
25	General	flutter v.	çırpmak (kanat)
26	General	flutter v.	titretmek
27	General	flutter v.	çırpınır gibi düşmek
28	General	flutter v.	titremek
29	General	flutter v.	(kalbi) hızlı veya düzensizce atmak
Technical
30	Technical	flutter n.	çırpıntı
31	Technical	flutter v.	düzensiz bir şekilde dalgalanmak
32	Technical	flutter v.	sallamak
33	Technical	flutter v.	titremek
Automotive
34	Automotive	flutter v.	çırpmak
35	Automotive	flutter v.	titreşmek
Aeronautic
36	Aeronautic	flutter n.	bahis
37	Aeronautic	flutter n.	flater
38	Aeronautic	flutter n.	heyecan
39	Aeronautic	flutter n.	kanat sarsıntısı
40	Aeronautic	flutter n.	telaş
41	Aeronautic	flutter v.	çırpınmak
42	Aeronautic	flutter v.	telaşlanmak
Medical
43	Medical	flutter n.	fluter
Fishery
44	Fishery	flutter n.	çırpınma
British Slang
45	British Slang	flutter n.	ufak bahis

Sens de "flutter" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	put someone in a flutter v.	birini heyecana düşürmek
2	General	(the flag) to flutter v.	bayrak dalgalanmak
Phrasals
3	Phrasals	flutter about v.	kaçışmak
4	Phrasals	flutter around v.	kaçışmak
5	Phrasals	flutter about v.	uçuşmak
6	Phrasals	flutter around v.	uçuşmak
7	Phrasals	flutter down v.	aşağı doğru süzülmek
8	Phrasals	flutter down v.	yere doğru süzülerek düşmek
9	Phrasals	flutter down v.	havada süzülerek düşmek
10	Phrasals	flutter down v.	yavaşça süzülerek düşmek
11	Phrasals	flutter down v.	yavaşça yere doğru süzülmek
12	Phrasals	flutter down v.	yere doğru süzülmek
13	Phrasals	flutter down v.	aşağı doğru süzülmek
14	Phrasals	flutter about something v.	bir şeyin etrafında uçuşmak
15	Phrasals	flutter about something v.	bir şeyin etrafında uçmak
16	Phrasals	flutter about something v.	bir yerde oradan oraya koşturmak
17	Phrasals	flutter about something v.	bir yerde oradan oraya hareket etmek
18	Phrasals	flutter around something v.	bir şeyin etrafında uçuşmak
19	Phrasals	flutter around something v.	bir şeyin etrafında uçmak
20	Phrasals	flutter around something v.	bir yerde oradan oraya koşturmak
21	Phrasals	flutter around something v.	bir yerde oradan oraya hareket etmek
22	Phrasals	flutter about v.	oradan oraya koşturmak
23	Phrasals	flutter about v.	oradan oraya hareket etmek
24	Phrasals	flutter around (something) v.	(bir şeyin) etrafında uçuşmak
25	Phrasals	flutter around (something) v.	(bir şeyin) etrafında uçmak
26	Phrasals	flutter around (something) v.	(bir şeyin) etrafına üşüşmek
27	Phrasals	flutter around (something) v.	(bir yerde) oradan oraya koşturmak
28	Phrasals	flutter around (something) v.	(bir yerde) oradan oraya hareket etmek
29	Phrasals	flutter over v.	tepesinden/üstünden uçmak
30	Phrasals	flutter over v.	tepesinden/üstünden geçmek
31	Phrasals	flutter over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tepesinden/üstünden uçmak
32	Phrasals	flutter over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tepesinden/üstünden geçmek
Colloquial
33	Colloquial	flutter one's eyelashes at v.	gözleriyle yemek
34	Colloquial	flutter one's eyelashes at v.	gözleriyle oynaşmak
35	Colloquial	flutter one's eyelashes at v.	(kadın erkeğe) göz etmek
Idioms
36	Idioms	flutter the dovecotes v.	ortalığı velveleye vermek
37	Idioms	flutter the dovecotes v.	parmak ısırtmak
38	Idioms	flutter the dovecote v.	kıpırdanma yaratmak
39	Idioms	flutter the dovecote v.	kıpırtı yaratmak
40	Idioms	flutter the dovecote v.	telaş yaratmak
41	Idioms	flutter the dovecote v.	heyecan yaratmak
42	Idioms	flutter the dovecote v.	parmak ısırtmak
43	Idioms	flutter your eyelashes v.	gözleriyle oynaşmak
44	Idioms	flutter your eyelashes v.	gözlerini kırpıştırarak cilve yapmak
45	Idioms	flutter your eyelashes v.	göz etmek
46	Idioms	in a flutter expr.	heyecanlı
47	Idioms	in a flutter expr.	telaşlı
48	Idioms	all in a flutter expr.	heyecan içinde/içine
49	Idioms	all in a flutter expr.	gerginlik içinde/içine
50	Idioms	all in a flutter expr.	telaş içinde/içine
51	Idioms	all in a flutter expr.	akıl karışıklığı içinde/içine
Technical
52	Technical	echo flutter n.	yankı kırpışması
53	Technical	flutter wheel n.	yüksekten dökülen akarsu ile dönen dolap
Electric
54	Electric	echo flutter n.	yankı kırpışması
Automotive
55	Automotive	steering flutter n.	direksiyonun açısal titreşimi
56	Automotive	steering wheel flutter n.	direksiyon simidinin titremesi
Aeronautic
57	Aeronautic	aerofoil flutter n.	aerodinamik flater
58	Aeronautic	asymmetrical flutter n.	asimetrik olan flater
59	Aeronautic	flutter speed n.	flater hızı
60	Aeronautic	flutter speed coefficient n.	flater katsayısı
61	Aeronautic	flutter fading n.	flater sonumu
62	Aeronautic	couple flutter n.	iştirakli flater
63	Aeronautic	flutter echo n.	kanat çırpma yankısı
64	Aeronautic	classical flutter n.	klasik flater
65	Aeronautic	propeller flutter n.	pervane titreşimi
66	Aeronautic	anti-symmetrical flutter n.	simetrik olmayan flater
67	Aeronautic	flight flutter test n.	uçuş flater testi
Marine
68	Marine	flutter kick n.	kısa darbeli palet vuruşu
Medical
69	Medical	atrial flutter n.	atriyal çarpıntı
70	Medical	atrial flutter mechanism n.	atriyal flatter mekanizma
71	Medical	atrial flutter n.	kulakçıklarda bir ya da daha fazla hızlı dolaşımdan kaynaklanan bir aritmi
Pathology
72	Pathology	auricular flutter n.	atriyum flatteri
Optics
73	Optics	ocular flutter n.	oküler flutter
Sport
74	Sport	flutter kick n.	ayakla yapılan bir yüzme tekniği
Wagering
75	Wagering	flutter [uk] n.	spekülasyona dayanan riskli küçük teşebbüs veya kumar
76	Wagering	flutter [uk] n.	ufak bahis
Slang
77	Slang	a flutter in the dovecote n.	kıpırdanma
78	Slang	a flutter in the dovecote n.	kıpırtı
79	Slang	a flutter in the dovecote n.	telaş
80	Slang	a flutter in the dovecote n.	heyecan
British Slang
81	British Slang	have a flutter on v.	üzerine bahis oynamak