dalgalanmak - Turc Anglais Dictionnaire

dalgalanmak

Sens de "dalgalanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dalgalanmak fluctuate v.
Agricultural product prices fluctuate according to the season.
Tarımsal ürün fiyatları mevsime göre dalgalanıyor.

More Sentences
dalgalanmak wave v.
I dreamed I saw a great wave climbing over green lands and above the hills.
Rüyamda büyük bir dalganın yemyeşil topraklara ve tepelerin üzerinden aştığını gördüm.

More Sentences
dalgalanmak undulate v.
General
dalgalanmak oscillate v.
Bitcoin oscillated between $27, 973 and 19,552 in a day.
Bitcoin, bir gün içerisinde 27,973 dolar ile 19,552 dolar arasında dalgalandı.

More Sentences
dalgalanmak ripple v.
The water was gently rippling over the soil.
Su toprağın üzerinde hafifçe dalgalanıyordu.

More Sentences
dalgalanmak fly v.
In the street, flags are flying.
Sokakta bayraklar dalgalanıyor.

More Sentences
dalgalanmak churn v.
The lake is churning, so we ought to delay the boat trip.
Göl dalgalanıyor, bu yüzden tekne gezisini ertelemeliyiz.

More Sentences
Trade/Economic
dalgalanmak fluctuate v.
Local labour markets are affected to a lesser extent by the fluctuating fortunes of the world market.
Yerel iş gücü piyasaları, dünya piyasalarındaki dalgalanmalardan daha az etkilenmektedir.

More Sentences
Technical
dalgalanmak fluctuate v.
Although wind energy qualifies as a renewable resource, wind speeds fluctuate each day.
Rüzgar enerjisi yenilenebilir bir kaynak olarak nitelendirilse de, rüzgar hızları her gün dalgalanmaktadır.

More Sentences
General
dalgalanmak float v.
dalgalanmak ruffle v.
dalgalanmak flow v.
dalgalanmak flutter v.
dalgalanmak billow v.
dalgalanmak surge v.
dalgalanmak (a flag) to wave v.
dalgalanmak balance v.
dalgalanmak become rough v.
dalgalanmak stream v.
dalgalanmak wave v.
dalgalanmak shiver v.
dalgalanmak popple v.
dalgalanmak flourish v.
dalgalanmak roll v.
dalgalanmak waff v.
dalgalanmak wimple v.
dalgalanmak riffle v.
dalgalanmak curl v.
dalgalanmak pendulate v.
dalgalanmak flaunt v.
dalgalanmak step v.
Colloquial
dalgalanmak yo-yo v.
Technical
dalgalanmak sway v.
Automotive
dalgalanmak float v.
dalgalanmak pitch v.

Sens de "dalgalanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hafifçe dalgalanmak ripple v.
General
(bayrak) dalgalanmak fly v.
The horse's tail was flying as he ran through the field.
Atın kuyruğu tarlada koşarken dalgalanıyordu.

More Sentences
dalgalanmak (bayrak) flap v.
The sails of the ship were flapping due to the wind.
Geminin yelkenleri rüzgârla dalgalanıyordu.

More Sentences
rüzgarda dalgalanmak (bayrak/yelken vb) flap v.
The red flags are flapping in the wind.
Kırmızı bayraklar rüzgarda dalgalanıyor.

More Sentences
Phrasals
arasında dalgalanmak fluctuate between v.
This currently fluctuates between 23 and 25%, and we need to do something about this.
Bu oran şu anda %23 ile %25 arasında dalgalanmaktadır ve bu konuda bir şeyler yapmamız gerekmektedir.

More Sentences
General
rüzgarda dalgalanmak flap v.
dalgalanmak (rüzgarda) wave v.
titremek veya hafifçe dalgalanmak (rüzgarda) flutter v.
dalgalanmak (saç/bayrak) stream v.
azametle dalgalanmak flaunt v.
dalgalanmak (bayrak) fly v.
dalgalanmak (deniz) become rough v.
bayrak dalgalanmak (the flag) to wave v.
bayrak dalgalanmak (the flag) to flap v.
bayrak dalgalanmak (the flag) to fly v.
bayrak dalgalanmak (the flag) to flutter v.
arasında dalgalanmak fluctuate between something and something else v.
saç gibi dalgalanmak calamistrate v.
(mecazen) dalgalanmak marcel v.
boylu boyunca dalgalanmak break v.
hafifçe dalgalanmak riff [dialect] v.
sürekli dalgalanmak gyrate v.
çevresinde dalgalanmak circumundulate v.
havada dalgalanmak fly v.
şiddetle dalgalanmak slat v.
(bayrak, yelken vb.) dalgalanmak flap v.
(saç) dalgalanmak bounce v.
Phrasals
(iki durum/hal) arasında dalgalanmak vacillate between (thing) and (another) v.
(bir şeyin) etkisiyle dalgalanmak fluctuate with (something) v.
etkisiyle dalgalanmak fluctuate with v.
(bir şeyle) dalgalanmak fluctuate with (something) v.
ile dalgalanmak fluctuate with v.
(bir şeyle bir şey) arasında dalgalanmak waver between (something) and (something else) v.
Trade/Economic
(para) dalgalanmak float v.
Technical
düzensiz bir şekilde dalgalanmak flutter v.
(ses) dalgalanmak ripple v.
Construction
(zift dökülmüş yol yüzeyi) bozulup dalgalanmak shove v.
Physics
(elektromanyetik dalga genliği, fazı veya polarizasyonu) rastgele dalgalanmak scintillate v.
Engineering
bir değerin etrafında dalgalanmak hont v.