genişlemiş - Turc Anglais Dictionnaire

genişlemiş

Sens de "genişlemiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
genişlemiş enlarged adj.
We cannot, however, allow neighbours of an enlarged European Union to behave as they have in this case.
Bununla birlikte, genişlemiş bir Avrupa Birliği'nin komşularının bu durumda olduğu gibi davranmalarına izin veremeyiz.

More Sentences
genişlemiş spread adj.
genişlemiş expatiatory adj.
genişlemiş varicose adj.
genişlemiş ampliate adj.
genişlemiş distended adj.
genişlemiş outspread adj.
genişlemiş spraddled adj.
genişlemiş meg- pref.
genişlemiş mega- pref.
Botanic
genişlemiş capitate adj.

Sens de "genişlemiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 33 résultat(s)

Turc Anglais
General
(özellikle silindirik bir nesnenin ucundaki) yuvarlak ve genişlemiş bölüm bulb n.
böcek anteninin genişlemiş uç kısmı club n.
genişlemiş şey outspread n.
genişlemiş kromozom bölgesi puff n.
az genişlemiş underexpanded adj.
yetersiz genişlemiş underexpanded adj.
genişlemiş (burun delikleri) flared adj.
aşırı genişlemiş mega- pref.
aşırı genişlemiş meg- pref.
Phrases
kapsamı genişlemiş farther afield expr.
kapsamı genişlemiş far afield expr.
kapsamı genişlemiş further afield expr.
kapsamı genişlemiş far afield expr.
kapsamı genişlemiş further afield expr.
kapsamı genişlemiş farther afield expr.
Politics
aşırı genişlemiş devlet over extended state n.
Technical
genişlemiş kısım ampulla n.
Medical
genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz extended spectrum beta-lactamase n.
genişlemiş vestibüler kanal enlarged vestibular aqueduct n.
genişlemiş vestibüler kanal sendromu enlarged vestibular aqueduct syndrome n.
anormal derecede genişlemiş kan damarının cerrahi operasyonla alınması aneurysmectomy n.
genişlemiş bir damara benzeyen varicoid adj.
aşırı genişlemiş (akciğer, dalak, böbrek) hyperinflated adj.
anormal genişlemiş (organ veya doku) hypertrophic adj.
Anatomy
sperm kanalının seminal vezikülden gelen açıklığının ucundaki genişlemiş kısmı ampulla n.
Pathology
genişlemiş ve hipertrofik tırnaklar enlarged and hypertrophic nails n.
zorlu antrenmanlar yapan sporcularda yaygın görülen genişlemiş kalp rahatsızlığı athlete's heart n.
aşırı genişlemiş veya şişmiş mesane megalocystis n.
Biology
bazı deniz kestanelerinin ambulakrumunda genişlemiş ve basık ağız ucu phyllode n.
anormal genişlemiş fasciated adj.
Geography
(akarsu) içe doğru genişlemiş ingrown adj.
Military
beklenmedik şekilde genişlemiş harp unpremeditated expansion of a war n.
Ornithology
bazı kuşların soluk borusunun genişlemiş ve kısmen kemikleşmiş parçası tracheal tympanum n.