gerilimli - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

gerilimli



Sens de "gerilimli" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
gerilimli under tension n.
gerilimli tense adj.
gerilimli highly charged adj.
gerilimli highly-charged adj.
gerilimli adrenalized adj.
gerilimli coiled adj.
Idioms
gerilimli nerve-shredding adj.
Technical
gerilimli stressed adj.

Sens de "gerilimli" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 74 résultat(s)

Turc Anglais
General
yüksek gerilimli akım taşıyan (tel) hot adj.
aşırı gerilimli highly charged adj.
aşırı gerilimli highly-charged adj.
aşırı gerilimli adrenalized adj.
Phrases
son ana kadar gerilimli ve belirsiz olan down-to-the-wire adj.
Colloquial
çok gerilimli high-pressure adj.
Idioms
gerilimli kimse veya şey three-alarm fire n.
Technical
alçak gerilimli taşlama low-stress grinding n.
alçak gerilimli elektrik motorları low-voltage electrical motors n.
alçak gerilimli anahtarlama ve kontrol donanımları low-voltage switchgear and control-gear assemblies n.
alçak gerilimli elektronik ve elektrikli cihazlar low power electronic and electrical apparatus n.
alçak gerilimli motor low tension motor n.
çok düşük gerilimli elektrik tesisatı extra low-voltage electrical installation n.
değişmez gerilimli dağlama potentiostatic etching n.
düşük gerilimli elektron mikroskobu low-voltage electron microscope n.
düşük gerilimli elektrik tesisatları low-voltage electrical installations n.
düşük gerilimli trafo sacı çelikleri low-stress electrical sheet steels n.
düşük gerilimli elektriksel şebekelerde veri iletimi data transmission on low voltage electrical networks n.
düşük gerilimli ayırma filtresi low-voltage decoupling filter n.
düşük gerilimli ayrıştırma filtresi low voltage decoupling filter n.
düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu plane-stress fracture tougness n.
düşük gerilimli tesisatlar low voltage installations n.
düşük gerilimli dekuplaj filtresi low voltage decoupling filter n.
gerilimli bölge stressed zone n.
gerilimli yenim kırılması stress- corrosion fracture n.
gerilimli yenim çatlaması stress corrosion cracking n.
gerilimli yenim kırıkları stress- corrosion fractures n.
gerilimli cam prince rubert drop n.
gerilimli yenim çatlakları stress-corrosion cracks n.
gerilimli korrozyon stress corrosion n.
gerilimli yenim stress corrosion n.
gerilimli devre live circuit n.
gerilimli yenim çatlaması stress- corrosion cracking n.
gerilimli yaşlandırma stress ageing n.
iki kutuplu alçak gerilimli tip two-pole low-voltage type n.
kamuya ait düşük gerilimli güç kaynağı sistemleri public low-voltage power supply systems n.
orta gerilimli elektron mikroskobu intermediate-voltage electron microscope n.
sabit çıkış gerilimli güvenlikli yalıtım transformatörü constant voltage safety isolating transformer n.
sabit çıkış gerilimli ayırma transformatörü constant voltage separating transformer n.
sabit çıkış gerilimli yalıtım transformatörü constant voltage isolating transformer n.
sabit gerilimli boru askısı constant tension tube hanger n.
sabit çıkış gerilimli transformatör constant voltage transformer n.
sabit çıkış gerilimli oto transformatörü constant voltage auto-transformer n.
sülfürlü gerilimli çatlama sulphide stress cracking n.
tanelerarası gerilimli yenim çatlaması intergranular stress-corrosion cracking n.
tek gerilimli mercek unipotential lens n.
tanelerarası gerilimli yenim çatlağı intergranular stress-corrosion crack n.
yüksek çekme gerilimli çelik saclar high-tensile steel sheets n.
yüksek gerilimli elektron mikroskobu high-voltage electron microscope n.
yüksek gerilimli tel hot wire n.
yüksek gerilimli doğru akım güç iletimi high voltage direct current power transmission n.
yüksek gerilimli akım power current n.
yüksek gerilimli doğru akım konvertör merkezi/istasyonu high-voltage direct current converter station n.
yüksek gerilimli elektrik tesisatları high-voltage electrical installations n.
yüksek gerilimli ışık boşalımlı tüp high-voltage luminous-discharge-tube n.
orta gerilimli elektrik hattı feeder n.
eş gerilimli isoelectric adj.
tam gerilimli full voltage adj.
yüksek gerilimli highly stressed adj.
Electric
hasta tedavisinde kullanılan, orta gerilimli ve yüksek frekanslı osilasyon akımı tesla current n.
alçak gerilimli sigorta low-voltage fuse n.
düşük gerilimli güç kaynakları low-voltage power supplies n.
gerilimli tel live wire n.
performansı değerlendirilmiş düşük gerilimli güç kaynakları low-voltage power supplies of assessed performance n.
yüksek gerilimli elektrik hatlarını destekleyen büyük çelik kule power pylon n.
çok sayıda alternatif gerilimli sisteme ait devrelerden her biri phase n.
alçak gerilimli low-tension adj.
Textile
sabit gerilimli sarma constant tension winding n.
Lighting
çok düşük gerilimli aydınlatma sistemleri extra low-voltage lighting systems n.
Automotive
yüksek gerilimli ateşleme high-tension ignition n.
Marine
ön gerilimli beton prestressed concrete n.
Pathology
tonik kas gerilimli hastalıklara ait entastic adj.
Physics
yüksek miktarda alçak gerilimli elektrik üreten levhalı galvanik düzenek magnetomotor n.
eş gerilimli noktaya ait veya ilgili isoelectric adj.