glued - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

glued

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "glued" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 13 résultat(s)

Anglais Turc
General
glued adj. yapıştırılmış
glued adj. zamklanmış
Technical
glued adj. tutmuş
glued adj. tutkallı
glued adj. tutkallanmış
glued adj. yapışmış
Slang
glued adj. sarhoş
glued adj. zom
glued adj. yakalanmış
glued adj. tutuklanmış
glued adj. yakayı ele vermiş
glued adj. enselenmiş
glued adj. paket olmuş

Sens de "glued" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 104 résultat(s)

Anglais Turc
General
be glued to v. mıhlanıp kalmak
be glued to the book v. kitabı elinden düşürmemek
Idioms
be glued to (someone or something) v. yapışıp kalmak
be glued to (someone or something) v. elinden düşürmemek/bırakmamak
be glued to (someone or something) v. dibinden ayrılmamak
be glued to (someone or something) v. önünde/başında mıhlanıp/çakılıp kalmak
be glued to (someone or something) v. yapışık ikiz gibi olmak
be glued to (someone or something) v. önünden/başından ayrılmamak
be glued to (someone or something) v. bir şeye yapışıp kalmak
be glued to one's seat v. koltuğuna çivilenmek
have (one's) eyes glued to (something) v. (bir şeyden) gözlerini ayırmamak
have (one's) eyes glued to (something) v. gözlerini (bir şeye) kilitlemek
have (one's) eyes glued to (something) v. gözlerini (bir şeye) kenetlenmek
have (one's) eyes glued to (something) v. (bir şeyden) kafasını kaldırmamak
have (one's) eyes glued to (something) v. (bir şeyin) içine düşmek
have (one's) eyes glued to (something) v. (bir şeyden) gözlerini alamamak
have (one's) eyes glued to (something) v. tüm dikkatini (bir şeye) vermek
have (one's) eyes glued to (something) v. (bir şeye) dikkat kesilmek
have one's eyes glued to (something) v. içine düşmek
have one's eyes glued to (something) v. kafasını kaldırmamak
have one's eyes glued to (something) v. gözlerini kenetlemek
have one's eyes glued to (something) v. gözlerini alamamak
have one's eyes glued to (something) v. gözlerini ayırmamak
have one's eyes glued to (something) v. tüm dikkatini vermek
have one's eyes glued to (something) v. dikkat kesilmek
be glued to (one) v. (birinin) dibinden ayrılmamak
be glued to (one) v. (birine) yapışıp kalmak
be glued to (something) v. (bir şeyi) elinden düşürmemek/bırakmamak
be glued to (something) v. (bir şeyin) önünden/başından ayrılmamak
be glued to (something) v. (bir şeye) yapışıp kalmak
be glued to (something) v. (bir şeyin) dibinden ayrılmamak
be glued to something v. bir şeyi elinden düşürmemek/bırakmamak
be glued to something v. bir şeyin önünden/başından ayrılmamak
be glued to something v. bir şeyin başında çakılıp kalmak
be glued to something v. bir şeyden dikkatini alamamak
be glued to something v. tüm dikkatini bir şeye vermek
be glued to something v. bir şeye yapışıp kalmak
be glued to something v. bir şeyin dibinden ayrılmamak
be glued to something v. bir şeye takılıp kalmak
be glued to (someone) v. (birine) musallat olmak
be glued to (someone) v. (birine) yapışıp kalmak
be glued to (someone) v. (birinin) yanından/peşinden/dibinden ayrılmamak
be glued to (something) v. (bir şeye) yapışmak
be glued to (something) v. (bir şeye) kilitlenmek
be glued to (something) v. (bir şeyi) elinden düşürmemek/bırakmamak
be glued to (something) v. (bir şeyin) önünde/başında mıhlanıp/çakılıp kalmak
be glued to (something) v. (bir şeyin) önünden/başından ayrılmamak
be glued to (something) v. (bir şeye) yapışıp kalmak
glued to the spot adj. bir yere çakılı kalmış
glued to someone adj. bir şeye tutkallanmış gibi yapışıp kalmış
glued to the spot adj. bir yere çakılıp kalmış
glued to the spot adj. bir yere mıhlanmış
glued to someone adj. dibinden ayrılmayan
glued to someone adj. göbeği beraber kesilmiş
glued to adj. -e çakılı kalmış
glued to adj. '-e yapışık
glued to adj. '-e yapışıp kalmış
glued to adj. '-e mıhlanmış
glued/rooted to the spot adj. bir noktaya mıhlanmış
glued/rooted to the spot adj. bir noktada çakılı kalmış
glued/rooted to the spot adj. bir noktaya çakılıp kalmış
glued/rooted to the spot adj. bir noktaya kök salmış
glued/rooted to the spot adj. (korkudan/şaşkınlıktan) bir noktaya mıhlanmış
glued/rooted to the spot adj. donakalmış
(with) (one's) eyes glued to (something) adv. içine düşerek
(with) (one's) eyes glued to (something) adv. kafasını kaldırmayarak
(with) (one's) eyes glued to (something) adv. gözleri kenetlenerek
(with) (one's) eyes glued to (something) adv. gözünü alamayarak
(with) (one's) eyes glued to (something) adv. gözlerini ayırmadan
glued to the spot expr. donakalmış
glued to someone expr. yapışık ikizler gibi
(with) (one's) eyes glued to (something) expr. (bir şeyden) gözlerini ayırmadan
(with) (one's) eyes glued to (something) expr. tüm dikkatini (bir şeye) vererek
(with) (one's) eyes glued to (something) expr. (bir şeye) dikkat kesilmiş şekilde
your eyes glued to something expr. gözlerini ayırmadan
your eyes glued to something expr. gözlerini bir şeye kilitlenmiş şekilde
your eyes glued to something expr. gözlerini bir şeye kenetlenmiş şekilde
your eyes glued to something expr. bir şeyden kafanı kaldırmadan
your eyes glued to something expr. bir şeyin içine düşerek
your eyes glued to something expr. bir şeyden gözlerini alamayarak
your eyes glued to something expr. tüm dikkatini bir şeye vererek
your eyes glued to something expr. bir şeye dikkat kesilmiş şekilde
your eyes glued on something expr. gözlerini ayırmadan
your eyes glued on something expr. gözlerini bir şeye kilitlenmiş şekilde
your eyes glued on something expr. gözlerini bir şeye kenetlenmiş şekilde
your eyes glued on something expr. bir şeyden kafanı kaldırmadan
your eyes glued on something expr. bir şeyin içine düşerek
your eyes glued on something expr. bir şeyden gözlerini alamayarak
your eyes glued on something expr. tüm dikkatini bir şeye vererek
your eyes glued on something expr. bir şeye dikkat kesilmiş şekilde
your eyes glued on something expr. gözlerini hiç ayırmadan bir şeye bakma
your eyes glued on something expr. bakışlarını bir şeye kilitleme
Speaking
be glued to her/his cell phone expr. telefonu elinden düşürmemek
Technical
glued connection n. tutkallı birleştirme
glued joint n. tutkallı ek
glued structure n. tutkallı strüktür
Construction
glued laminated timber n. yapıştırılmış lamine ahşap
Woodworking
solid timber and glued laminated timber n. masif ahşap ve yapıştırılmış tabakalı ahşap
glued laminated timber n. lamine ahşap
integrity of glued laminated timber n. lamine kerestede yapıştırılan tabaka bütünlüğü
glued laminated timber n. tutkallı lamine ahşap
glued-laminated timber n. tutkallı tabakalı kereste
glued laminated timber n. yapıştırılmış lamine kereste
glued laminated wood n. yapıştırılmış lamine ahşap