Historique

hükmeden

Sens de "hükmeden" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	hükmeden	governing adj.
General
2	General	hükmeden	dominant adj.
3	General	hükmeden	regnant adj.
4	General	hükmeden	dominating adj.
5	General	hükmeden	suzerain adj.
6	General	hükmeden	commanding adj.
7	General	hükmeden	determinant adj.
8	General	hükmeden	masterful adj.
9	General	hükmeden	domineering adj.
10	General	hükmeden	regnant adj.
11	General	hükmeden	regnative [obsolete] adj.
12	General	hükmeden	magistral adj.
13	General	hükmeden	great adj.
14	General	hükmeden	overriding adj.
15	General	hükmeden	overruling adj.
16	General	hükmeden	imperant adj.
17	General	hükmeden	imperatorial adj.
18	General	hükmeden	imperial adj.
19	General	hükmeden	dominative adj.
20	General	hükmeden	doomful [obsolete] adj.
21	General	hükmeden	sovran adj.
22	General	hükmeden	superordinate adj.
Politics
23	Politics	hükmeden	regent adj.
24	Politics	hükmeden	reigning adj.

Sens de "hükmeden" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	çing hanedanı döneminde çin'e hükmeden mançurya halkına mensup kimse	mantchoo n.
2	General	ateşe hükmeden büyücü	pyromancer n.
3	General	herkese hükmeden	overbearing adj.
Idioms
4	Idioms	herhangi bir fani hükümdar/hükmeden	king or kaiser [old-fashioned] n.
Trade/Economic
5	Trade/Economic	şirkete taksit taksit ödeme yapılmasına hükmeden sermaye sözleşmesi	face amount certificate n.
Law
6	Law	bir kimsenin akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılmasını hükmeden karar	commission of lunacy n.
7	Law	cezanın teciline hükmeden müzekkere	reprieve n.
8	Law	cezanın teciline hükmeden müzekkere	warrant granting postponement n.
9	Law	evli bir çiftin ayrı yaşamasını hükmeden karar	legal separation n.
10	Law	evli bir çiftin ayrı yaşamasını hükmeden karar	judicial separation n.
11	Law	şahsın uzun süredir görülmemesinden dolayı ölmüş olduğuna hükmeden karine	presumptive death n.
Politics
12	Politics	aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi	calpulli n.
13	Politics	(orta çağ'da) bir mülk ile bu mülk arazisi üzerinde yaşayan farklı özgürlük derecelerine sahip serflere ve kiracılara hükmeden arazi sahibinden meydana gelen ve ekonomik olarak kendi kendine yetebilen sosyal, ekonomik ve idari bir teşkilat	manor n.
14	Politics	faaliyet alanındaki diğer tüm devletlere hükmeden son derece güçlü devlet	hyperpower n.
15	Politics	faaliyet alanındaki diğer tüm devletlere hükmeden devlet tarafından kullanılan güç	hyperpower n.
16	Politics	kendinden daha az nüfuzlu krallara veya prenslere hükmeden kral	overking n.
Marine
17	Marine	geminin kullanıldığı süre karşılığında kira ödenmesini hükmeden gemi kiralama sözleşmesi	catch time charter n.
Literature
18	Literature	ateşe hükmeden	ignipotent adj.
History
19	History	ms 5.yy'da fransa ve ispanya'ya yerleşen ve 8.yy'a kadar ispanya'ya hükmeden, gotların bir kolu	visigoth n.
20	History	batı asya'ya hükmeden türk hanedanlığına ait	seljuk adj.
21	History	batı asya'ya hükmeden türk hanedanlığı ile ilgili	seljuk adj.
Religious
22	Religious	her şeye hükmeden güç	brahma n.