hızında - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hızında



Sens de "hızında" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
hızında at a rate of adv.

Sens de "hızında" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Turc Anglais
General
normal hızında ilerlemek go [obsolete] v.
(rüzgar) fırtına hızında ve gücünde gale-force adj.
ışık hızında at speed of light adv.
buzul hızında glacially adv.
Colloquial
ışık hızında ftasb (faster than a speeding bullet) expr.
Idioms
(bir şeyi) kendi hızında yapmak do (something) at (one's) own pace v.
roket hızında yükselmek (ve aynı hızla dibe vurmak) rise like a rocket (and fall like a stick) v.
bir şeyi kendi hızında yapmak do something at your own pace v.
(birinin) hızını yakalamak/hızında hareket etmek match (one) stride for stride v.
roket hızında yükselmek rise like a rocket v.
salyangoz hızında snail-paced adj.
ışık hızında (as) fast as greased lightning adj.
ışık hızında faster than greased lightning adj.
ışık hızında faster than greased lightning adv.
kaplumbağa hızında at a snail's gallop expr.
kaplumbağa hızında at a snail's pace expr.
sümüklü böcek hızında at a snail's gallop expr.
ışık hızında at lightning speed expr.
yıldırım hızında at lightning speed expr.
rüzgar hızında at lightning speed expr.
kağnı hızında at a snail's pace expr.
yıldırım hızında lightning fast expr.
ışık hızında lightning fast expr.
yıldırım hızında lightning quick expr.
ışık hızında lightning quick expr.
Trade/Economic
büyüme hızında yavaşlama deceleration in the growth rate n.
Technical
kurşun hızında tren bullet train n.
sabit deformasyon hızında yükleme testi load test at constant strain rate n.
saatte bir beygir gücü hızında çalışarak tüketilen enerji veya yapılan iş horsepower-hour n.
Construction
sabit gerilme hızında eğilme dayanımı deneyi constant stressing rate flexural strength test n.
Traffic
(uçak) seyir hızında uçurmak cruise v.
(araba veya kamyon) seyir hızında sürmek cruise v.
Aeronautic
rüzgarın yönünde veya hızında yükseklik artışıyla olan değişmenin miktarı wind shear n.
havadaki ses hızında gidebilen transsonic adj.
yüksek iniş hızında hot adj.
Medical
protein anabolizma hızında artış increased rate of protein anabolism n.
Pathology
genellikle solunum hızında azalmayla birlikte görülen anormal şekilde sığ nefes alma hypopnoea n.
Physics
kütleçekimini yaydığı ve ışık hızında hareket ettiği varsayımında bulunulan dalga gravitation wave n.
Education
uzun ödevleri tamamlamak için kütüphane gibi kaynakları kullanarak öğrencileri kendi hızında öğrenmeye ve geliştirmeye teşvik etmek üzere tasarlanmış bir sistem dalton plan n.
(massachusetts'deki devlet liselerinde) öğrencinin kendi hızında ve bireysel gözetim eşliğinde üstlendiği ders modüllerinden her biri contract n.
Religious
(jainizm'de) saniyede on milyon mil hızında uçan bir tanrının altı ayda kat ettiği mesafeye eşdeğer bir mesafe birimi rope n.
Slang
dünyanın/ortamın hızında kaybolup gitmiş lost in the sauce adj.