have in hand - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

have in hand

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "have in hand" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
have in hand v. hakimiyeti altına almak
have in hand v. kontrolü altında tutmak
have in hand v. meşgul olmak
have in hand v. iştigal etmek
Idioms
have in hand v. el koymak
have in hand v. ele almak
have in hand v. sorumluluğunu yüklenmek
have in hand v. üstlenmek
have in hand v. üzerine almak

Sens de "have in hand" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Anglais Turc
General
have one's hand in v. karışmak
have one's hand in v. bulaşmak
have a hand in v. bir işte parmağı olmak
have one's hand in v. parmağı olmak
have a hand in v. parmağı olmak
have cash in hand v. parası olmak
Phrases
in witness whereof i have hereunto set my hand affixed my seal this expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
Idioms
have the game in one's hand n. kazanılması kesin olan şey
have one's hand in the cookie jar v. çalıştığı işletmeden para çalmak
have one's hand in the cookie jar v. patronu tırtıklamak
have one's hand in the cookie jar v. kasadan para çalmak
have (one's) hand in the cookie jar v. kirli işlere bulaşmak
have (one's) hand in the cookie jar v. rüşvet almak
have (one's) hand in the cookie jar v. yolsuzluk yapmak
have someone in the palm of one's hand v. birisini denetimi altında bulundurmak
have someone in the palm of one's hand v. birisini avucunun içine almak
have a hand in something v. bir şeyde payı olmak
have someone in the palm of one's hand v. birini avucunun içinde tutmak
have somebody in the palm of one's hand v. birini kontrolü altında tutmak
have the game in one's hand v. çantada keklik
have a hand in v. çorbada tuzu bulunmak
have one's hand in the till v. çalıştığı şirketten para çalmak
have a hand in v. çorbada tuzu olmak
have a hand in v. emeği geçmek
have a hand in v. herhangi bir işin içinde olmak
have a hand in v. işte sorumluluğu olmak
have a hand in v. işte parmağı olmak
have something in hand v. kontrolünde olmak
have the game in one's hand v. oyunun kaderini ellerinde tutmak
have someone well in hand v. kontrolünde olmak
have someone well in hand v. kontrolü altında tutmak
have something in hand v. kontrolü altında tutmak
have the game in one's hand v. oyunun kaderinin elinde olması
have a hand in v. rol oynamak
have one's hand in something v. bir şeyde payı olmak
have one's hand in something v. bir şeyde önemli rol oynamak
have one's hand in something v. bir şey üzerinde kontrol sahibi olmak
have one's hand in something v. bir şeyi kontrol altında tutmak
have someone or something (well) in hand v. birini/bir şeyi kontrolü altında tutmak
have someone or something (well) in hand v. biri/bir şey kontrolünde olmak
have (something) well in hand v. (bir şeyi) kontrolü altında tutmak
have (something) well in hand v. (bir şey) kontrolünde olmak
have hand in v. -e bulaşmak
have hand in v. '-de parmağı olmak
have hand in v. '-de rolü olmak
have hand in v. '-i kontrolü altında tutmak
have one's hand in something v. bir şeyde parmağı/rolü olmak
have one's hand in something v. bir şeyi kontrolü altında tutmak
have one's hand in something v. bir şey üzerinde kontrolü olmak
have hand in the till v. çalıştığı şirketten para çalmak
have somebody in the palm of your hand v. birini kontrolü altında tutmak
have somebody in the palm of your hand v. birini avucunun içine almak
have somebody in the palm of your hand v. birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
have (with) your hand in the till v. çalıştığı şirketten para çalmak
have (with) your hand in the till v. para araklamak
have (with) your hand in the till v. para tırtıklamak
have (with) your hand in the till v. işvereninden para çalmak
have your hand in the till v. çalıştığı şirketten para çalmak
have your hand in the till v. para araklamak
have your hand in the till v. para tırtıklamak
have your hand in the till v. işvereninden para çalmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada payı olmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyin/bir şey yapmanın içinde olmak
have/take a hand in something/in doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada parmağı olmak
Speaking
what do you have in your hand? expr. elinizde ne var?
what do you have in your hand? expr. elinde ne var?