Historique

hep birlikte

Sens de "hep birlikte" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	hep birlikte	as one man adv.
2	General	hep birlikte	nemine contradicente adv.
3	General	hep birlikte	en masse adv.
4	General	hep birlikte	at all hands adv.
5	General	hep birlikte	in chorus adv.
6	General	hep birlikte	with one accord adv.
7	General	hep birlikte	all together adv.
8	General	hep birlikte	bodily adv.
9	General	hep birlikte	in a body adv.
10	General	hep birlikte	holus-bolus adv.
11	General	hep birlikte	agreat adv.
12	General	hep birlikte	as a group adv.
13	General	hep birlikte	en bloc adv.
14	General	hep birlikte	communally adv.
15	General	hep birlikte	ensemble adv.
16	General	hep birlikte	publically adv.
Phrases
17	Phrases	hep birlikte	as one expr.
Colloquial
18	Colloquial	hep birlikte	in a body expr.

Sens de "hep birlikte" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	nefesli çalgıların hep birlikte çaldığı parça	fanfare n.
2	General	koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme	sing-along n.
3	General	yemeklerini hep birlikte yiyen personel grubu	mess n.
4	General	çocukların çember oluşturup söyledikleri şarkının sonunda hep birlikte çömeldikleri bir oyun	ring-a-ring-a-roses n.
5	General	çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun	ring-a-rosy n.
6	General	çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun	ring-around-a-rosy n.
7	General	çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun	ring-around-the-rosy n.
8	General	hep birlikte inmek	pile out v.
9	General	hep birlikte inmek	pile off v.
10	General	hep birlikte hazır	all ready adj.
11	General	hep birlikte her taraftan	at all hands adv.
12	General	hep birlikte ve aynı anda	in chorus adv.
Phrasals
13	Phrasals	beraber/hep birlikte yürümek	walk together v.
14	Phrasals	-e aynı anda/hep birlikte bindirmek	load onto v.
15	Phrasals	bir araca aynı anda/hep birlikte bindirmek	load onto v.
16	Phrasals	hep birlikte üstüne gitmek	pile on v.
17	Phrasals	hep birlikte üstüne gelmek	pile on v.
18	Phrasals	hep birlikte üstüne gitmek	pile onto v.
19	Phrasals	hep birlikte üstüne gelmek	pile onto v.
20	Phrasals	hep birlikte (birinin) üstüne gitmek	gang up (on someone) v.
21	Phrasals	hep birlikte (birinin) üstüne gitmek	gang up on (one) v.
22	Phrasals	hep birlikte sıkışmak/sığışmak	squeeze together v.
23	Phrasals	bir araya/hep birlikte sığıştırmak	squeeze together v.
24	Phrasals	bir araya/hep birlikte sıkıştırmak	squeeze together v.
Colloquial
25	Colloquial	hep birlikte toplanan para	the pot n.
Idioms
26	Idioms	hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek	arrive (some place) in a body v.
27	Idioms	hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek	reach (some place) in a body v.
28	Idioms	hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek	travel in a body v.
29	Idioms	hep birlikte daha güçlü olmak	be greater/more than the sum of its parts v.
30	Idioms	hep birlikte gelmek	come in a body v.
Speaking
31	Speaking	hep birlikte lütfen	all together, please interj.
Trade/Economic
32	Trade/Economic	işçilerin taleplerini işverene kabul ettirebilmek için hep birlikte işi bırakmaları biçimindeki sendikal hak	strike n.
33	Trade/Economic	batacağı düşünülen bir bankadan mevduat sahiplerinin hep birlikte para çekmeye çalışması	bank run n.
Mental Health
34	Mental Health	zihinsel bozuklukların tedavisinde çeşitli tedavi yöntemlerinin hep birlikte aralıksız bir şekilde uygulanması	total push n.
Religious
35	Religious	duaların müziksiz biçimde hep birlikte söylendiği ayin	low mass n.
Music
36	Music	bütün müzisyenlerin hep birlikte çaldığı müzik	tutti n.
37	Music	gitarda çalınan notaların hep birlikte ses vermeye devam etmesi	over-ringing tones n.