Historique

heyecanla

Sens de "heyecanla" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	heyecanla	excitedly adv.
General
2	General	heyecanla	hotly adv.
3	General	heyecanla	heatedly adv.
4	General	heyecanla	agitatedly adv.
5	General	heyecanla	emotionally adv.
6	General	heyecanla	in a stew adv.
7	General	heyecanla	agog adv.
8	General	heyecanla	on tiptoe adv.
9	General	heyecanla	up adv.
Idioms
10	Idioms	heyecanla	all agog expr.
11	Idioms	heyecanla	out of one's skin expr.
Slang
12	Slang	heyecanla	wobbly adv.

Sens de "heyecanla" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 61 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	abartılı heyecanla okunan yazı	dithyramb n.
2	General	heyecanla okumak	spout v.
3	General	bir şeyin verdiği heyecanla dolu olmak	be flushed with v.
4	General	heyecanla anlatmak	rhapsodize v.
5	General	heyecanla söylemek	sputter v.
6	General	heyecanla bağıra çağıra konuşmak	rant and rave v.
7	General	heyecanla beklemek	wait excitedly v.
8	General	heyecanla anlatmak	rhapsodise v.
9	General	heyecanla dolup taşmak	bubble v.
10	General	heyecanla teşvik etmek	romp v.
11	General	heyecanla hareket etmek	fret v.
12	General	heyecanla/merakla bakan	fresh-eyed adj.
13	General	heyecanla dolmuş	on-air adj.
Phrasals
14	Phrasals	heyecanla (bir şeye/yere) girmek	stumble into (something or some place) v.
15	Phrasals	heyecanla gözleri açılmak/büyümek	glaze up v.
16	Phrasals	üzerine heyecanla/hararetle konuşmak/yazmak	gush over v.
17	Phrasals	(biri/bir şey) üzerine heyecanla/hararetle konuşmak/yazmak	gush over (someone or something) v.
18	Phrasals	(bir hisle, heyecanla) hoplayıp zıplamak	jump with (something) v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi) heyecanla anlatmak	rhapsodize over (someone or something) v.
20	Phrasals	gayretle/heyecanla (bir şeye) başlamak/girişmek	swing into (something) v.
21	Phrasals	(korkuyla, heyecanla) titremek	tremble with (something) v.
Phrases
22	Phrases	ilk heyecanla	in the first flush of passion expr.
23	Phrases	ilk heyecanla	(in) the first flush of youth expr.
Colloquial
24	Colloquial	başkalarını ilgilendirmeyen bir konuda heyecanla/uzun uzadıya konuşmak	be on v.
25	Colloquial	başkalarını ilgilendirmeyen bir konuda heyecanla/uzun uzadıya konuşmak	be on about v.
26	Colloquial	(bir şey yapmayı) heyecanla beklemek	can't wait (to do something) v.
27	Colloquial	heyecanla beklemek	can't wait v.
28	Colloquial	yoğun enerji ve heyecanla dolu	amped-up adj.
29	Colloquial	(biri) heyecanla bekliyor	(one) can't wait expr.
Idioms
30	Idioms	heyecanla beklemesine yol açmak	build up (one's) hopes v.
31	Idioms	heyecanla beklemesine yol açmak	build up somebody’s hopes v.
32	Idioms	heyecanla beklemesine yol açmak	raise somebody’s hopes v.
33	Idioms	büyük bir heyecanla başlamak	start off with a bang v.
34	Idioms	bir şeyi heyecanla beklemek	wait for something with bated breath v.
35	Idioms	büyük bir heyecanla başlamak	start with a bang v.
36	Idioms	heyecanla dolmak	burst with excitement v.
37	Idioms	heyecanla dolu olmak	burst with excitement v.
38	Idioms	heyecanla/endişeyle bir oraya bir buraya yürüyüp durmak	pace the floor v.
39	Idioms	heyecanla beklemek	be on pins and needles v.
40	Idioms	şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak	beat the drum v.
41	Idioms	şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak	bang the drum v.
42	Idioms	heyecanla konuşmak	talk up a storm v.
43	Idioms	(heyecanla) ellerini ovuşturmak	be rubbing (one's) hands (with glee) v.
44	Idioms	heyecanla beklemek	be rubbing your hands together v.
45	Idioms	(heyecanla) ellerini ovuşturmak	be rubbing your hands with glee v.
46	Idioms	heyecanla beklemek	hold your breath v.
47	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about something v.
48	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about v.
49	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical over v.
50	Idioms	heyecanla beklemek	be holding (one's) breath v.
51	Idioms	(birinin/bir şeyin) şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak	beat the drum (for somebody/something) v.
52	Idioms	(birinin/bir şeyin) şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak	bang the drum (for somebody/something) v.
53	Idioms	(birinin/bir şeyin) şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak	bang the drum for (someone or something) v.
54	Idioms	heyecanla beklemek	be holding your breath v.
55	Idioms	heyecanla dolup taşmak	burst with excitement v.
56	Idioms	heyecanla gelmek	come running v.
57	Idioms	heyecanla gelmek/gitmek/katılmak	go with bells on v.
58	Idioms	ilk heyecanla	(in) the first flush of enthusiasm expr.
Religious
59	Religious	heyecanla bağırarak konuşan vaiz	tub preacher n.
Slang
60	Slang	şevkle/heyecanla başlamak	get it on v.
61	Slang	heyecanla başlamak	get it on v.