Historique

içeriye

Sens de "içeriye" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	içeriye	indoors adv.
2	General	içeriye	inwards adv.
3	General	içeriye	through adv.
4	General	içeriye	inwardly adv.
5	General	içeriye	in adv.
6	General	içeriye	inside adv.
7	General	içeriye	inward adv.
8	General	içeriye	to adv.
9	General	içeriye	withinforth adv.
10	General	içeriye	ingate adv.
11	General	içeriye	inne adv.
12	General	içeriye	innerly adv.
13	General	içeriye	within prep.
14	General	içeriye	into prep.
Anatomy
15	Anatomy	içeriye	entad adv.

Sens de "içeriye" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 128 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	solukla içeriye çeken	inhaler n.
2	General	içeriye girmeye müsaade etmeme	turnaway n.
3	General	içeriye akma	inflow n.
4	General	içeriye hücum	inrush n.
5	General	içeriye üşüşme	irruption n.
6	General	içeriye akış	influx n.
7	General	içeriye akma	indraft n.
8	General	içeriye akma	influent n.
9	General	içeriye akma	indraught n.
10	General	içeriye dönme	introversion n.
11	General	içeriye akış	inflow n.
12	General	içeriye akma	influx n.
13	General	mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse	barker n.
14	General	mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse	booster n.
15	General	mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse	promoter n.
16	General	mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse	plugger n.
17	General	içeriye akım	inset n.
18	General	birini içeriye davet etmek	invite someone in v.
19	General	birini içeriye almak	take someone in v.
20	General	kapıyı anahtarla açıp içeriye girmek	let oneself in v.
21	General	birlikte içeriye dolmak	crowd together v.
22	General	içeriye doğru çevirmek	turn in v.
23	General	içeriye girmek	go in v.
24	General	içeriye çekmek	retract v.
25	General	içeriye girmek	get in v.
26	General	birini içeriye buyur etmek	show someone in v.
27	General	kapıyı açıp içeriye almak	let in v.
28	General	içeriye patlamak	implode v.
29	General	birini içeriye götürmek	take someone in v.
30	General	içeriye girmek	walk in v.
31	General	şiddetle içeriye doğru çekmek	implode v.
32	General	birden içeriye girmek	burst inward v.
33	General	zorla içeriye sokmak	intrude v.
34	General	içeriye girmek	come in v.
35	General	içeriye girmek	enter v.
36	General	içeriye patlamak	burst inward v.
37	General	içeriye davet etmek	ask someone in v.
38	General	içeriye paldır küldür girmek	barge v.
39	General	aşırı büyük kalabalıkla birlikte içeriye dolmak	overcrowd v.
40	General	içeriye giren	ingoing adj.
41	General	içeriye doğru büyüyen	ingrowing adj.
42	General	içeriye çekilmiş	indrawn adj.
43	General	içeriye doğru	inwards adj.
44	General	içeriye akan	influent adj.
45	General	içeriye uygun	inside adj.
46	General	içeriye doğru anlamı veren ön ek	intra- pref.
Phrasals
47	Phrasals	içeriye paldır küldür girmek	thrust ahead v.
48	Phrasals	içeriye paldır küldür girmek	push forward v.
49	Phrasals	içeriye doğru esmek	blow in v.
50	Phrasals	ansızın içeriye girmek	blow in v.
51	Phrasals	içeriye dalmak	blow in v.
52	Phrasals	içeriye doğru esmek	blow into v.
53	Phrasals	ansızın içeriye girmek	blow into v.
54	Phrasals	içeriye dalmak	blow into v.
55	Phrasals	içeriye doğru esmek	blow into v.
56	Phrasals	içeriye taşınmak	blow in v.
57	Phrasals	içeriye doluşmak	blow in v.
58	Phrasals	ansızın içeriye girmek	blow in v.
59	Phrasals	içeriye dalmak	blow in v.
60	Phrasals	içeriye eğilmek	bend in v.
61	Phrasals	içeriye kıvrılmak	bend in v.
62	Phrasals	içeriye bükülmek	bend in v.
63	Phrasals	içeriye girmeye zorlamak	coax (someone or something) in (something) v.
64	Phrasals	içeriye girmeye razı etmek	coax (someone or something) in (something) v.
65	Phrasals	içeriye girmeye zorlamak	coax (someone or something) into (something) v.
66	Phrasals	içeriye girmeye razı etmek	coax (someone or something) into (something) v.
67	Phrasals	içeriye girmeye zorlamak	coax (someone or an animal) in (to something) v.
68	Phrasals	içeriye girmeye razı etmek	coax (someone or an animal) in (to something) v.
69	Phrasals	birisini içeriye davet etmek	ask someone in (some place) v.
70	Phrasals	birisini içeriye davet etmek	ask someone in v.
71	Phrasals	birisini içeriye davet etmek	ask someone into (some place) v.
72	Phrasals	birisini içeriye davet etmek	ask in v.
73	Phrasals	bir şeyin içeriye damlamak	trickle in (to something) v.
74	Phrasals	içeriye dalmak	breeze in to some place v.
75	Phrasals	içeriye kadar eşlik etmek	accompany someone in v.
76	Phrasals	içeriye başvurmak/danışmak	apply within v.
77	Phrasals	içeriye kadar eşlik etmek	show someone into somewhere v.
78	Phrasals	içeriye sızmak	leak in v.
79	Phrasals	içeriye kadar eşlik etmek	show someone in v.
80	Phrasals	içeriye başvurmak	apply within v.
81	Phrasals	içeriye dalıvermek	breeze in to some place v.
82	Phrasals	içeriye (görüşmeye) çağırmak	call someone in v.
83	Phrasals	makara ile içeriye sarmak	wind something in v.
84	Phrasals	makara ile içeriye sarmak	reel something in v.
85	Phrasals	tırmıkla içeriye çekmek/süpürmek	rake something in v.
86	Phrasals	(pencereden) içeriye yağmak	rain in on v.
87	Phrasals	içeriye doğru bastırmak	crush something in v.
88	Phrasals	içeriye doğru zorlamak	crush something in v.
89	Phrasals	(birini) içeriye davet etmek	ask (one) in v.
90	Phrasals	(birini) içeriye davet etmek	ask (one) into v.
91	Phrasals	içeriye dalıvermek	breeze in v.
92	Phrasals	içeriye dalıvermek	breeze in v.
93	Phrasals	içeriye dalıvermek	breeze into v.
94	Phrasals	içeriye kadar eşlik etmek	show into v.
95	Phrasals	makara ile içeriye sarmak	wind in v.
Colloquial
96	Colloquial	içeri buyurun/buyurun içeriye (gelin)	come on in expr.
Trade/Economic
97	Trade/Economic	içeriye dönük yatırım	inward investment n.
98	Trade/Economic	içeriye doğru akma	influx n.
Law
99	Law	mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse	barker n.
Technical
100	Technical	içeriye akma	influx n.
101	Technical	içeriye akım	inflow n.
102	Technical	içeriye akım	influent n.
103	Technical	içeriye su akması	into water n.
104	Technical	içeriye alma	roll-in n.
105	Technical	üç parça içeriye boyunlu teneke aerosol kap	three-piece necked-in tinplate aerosol can n.
106	Technical	içeriye doğru	intro- pref.
Computer
107	Computer	içeriye doğru	inward n.
Mechanic
108	Mechanic	içeriye doğru hareket	instroke n.
Architecture
109	Architecture	kapının içeriye bakan kısmı	scoinson n.
110	Architecture	pencere çerçevesinin içeriye bakan kısmı	scoinson n.
Aeronautic
111	Aeronautic	içeriye akış oranı	inflow ratio n.
112	Aeronautic	içeriye akış açısı	inflow angle n.
Marine
113	Marine	bordaların içeriye çökmesi	tumble home n.
114	Marine	dalgalar tarafından deniz suyunun içeriye alınması	seawater intake by waves n.
115	Marine	bağlama kazığından akan veya loca deliklerinden içeriye gelen suyu biriktirmek için geminin pruva kısmına inşa edilmiş havuz benzeri yapı	manger n.
116	Marine	(bordalar) içeriye çökmek	tumble v.
117	Marine	(bordalar) içeriye çökmek	tumble home v.
Medical
118	Medical	bağırsakların içeriye giren bölümü	intussusceptum n.
119	Medical	içeriye alınan şey	intake n.
120	Medical	solukla içeriye çekme	inhalation n.
Anatomy
121	Anatomy	içeriye doğru	entad adv.
Education
122	Education	(ingiliz üniversitelerinde) öğrenci girişinin kısıtlandığı saatten sonra içeriye girmek	break gates v.
Sport
123	Sport	içeriye dalma	drive n.
124	Sport	içeriye katetmek	drive v.
Basketball
125	Basketball	çemberden sekmiş bir şutu içeriye iteleyip sayı yapmak	tip-in v.
126	Basketball	çemberden dönen topu içeriye itelemek	tip in v.
127	Basketball	çemberden dönen topu içeriye itelemek	putback v.
Archaic
128	Archaic	birlikte içeriye dolmak	huggle v.