içinde kalmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

içinde kalmak



Sens de "içinde kalmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
içinde kalmak remain within (something) v.
içinde kalmak lie within v.
içinde kalmak remain on v.
içinde kalmak remain within v.
Idioms
içinde kalmak engulf in v.

Sens de "içinde kalmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 83 résultat(s)

Turc Anglais
General
evin içinde kalmak stay in v.
hayretler içinde kalmak be lost in amazement v.
hayretler içinde kalmak be astounded v.
hayretler içinde kalmak be thunderstruck v.
ter içinde kalmak sweat buckets v.
kan ter içinde kalmak sweat blood v.
ter içinde kalmak (at) lather v.
şaşkınlık içinde kalmak be struck with consternation v.
kanlar içinde kalmak be drenched in blood v.
kan revan içinde kalmak be drenched in blood v.
alevler içinde kalmak burn into flames v.
dehşet içinde kalmak be horrified v.
alevler içinde kalmak catch fire v.
içinde ukde kalmak feel regretfull about something v.
içinde ukde kalmak regret not v.
sınırlar içinde kalmak hold v.
Phrasals
alevler içinde kalmak go up v.
baştan aşağı bir şeyin içinde olmak/kalmak welter in something v.
içinde kalmak/durmak stay within something v.
su/bir sıvı içinde kalmak drip with (something) v.
su/bir sıvı içinde kalmak drip with something v.
bir şeyin içinde sabit kalmak stick in something v.
(bir şeyin/yerin) içinde kalmak/durmak keep within (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) sınırları içinde kalmak keep within (something or some place) v.
sıcaktan ter içinde kalmak melt in v.
yara bere içinde kalmak bruise up v.
(bir şey) içinde kalmak burst into (something) v.
(bir şey) içinde kalmak burst out into (something) v.
(su/bir sıvı) içinde kalmak drip with v.
(birini/bir şeyi) delip içinde kalmak penetrate into (someone or something) v.
(bir grubun, kurumun) içinde kalmak remain in (something or some place) v.
içinde kalmak/durmak stay within v.
'-in içinde olmak/kalmak welter in v.
Colloquial
kan ter içinde olmak/kalmak be all sweaty v.
Idioms
çalışmaktan kan ter içinde kalmak work oneself up into a sweat v.
çalışmaktan kan ter içinde kalmak work oneself up into a lather v.
içinde ukde kalmak have a chip on one's shoulder about v.
kan ter içinde kalmak be worn to a shadow v.
kan ter içinde kalmak sweat like a pig v.
kan ter içinde kalmak sweat like a horse v.
kan ter içinde kalmak sweat like a mule v.
kan ter içinde kalmak be sweating up a storm v.
kan ter içinde kalmak sweat like a butcher v.
kan ter içinde kalmak be wringing wet v.
kan ter içinde kalmak sweat blood v.
kan ter içinde kalmak sweat bullets v.
kan ter içinde kalmak be wet with sweat v.
kan ter içinde kalmak be dripping wet v.
kan ter içinde kalmak sweat like a bull v.
kan ter içinde kalmak sweat like a pig v.
kan ter içinde kalmak be sweating like a horse v.
kan ter içinde kalmak be dripping v.
kan ter içinde kalmak be soaking wet v.
kan ter içinde kalmak sweat like a dog v.
kan ter içinde kalmak be sweating like a mule v.
kan ter içinde kalmak sweat like a hog v.
kan ter içinde kalmak sweat profusely v.
kan ter içinde kalmak be wringing wet with sweat v.
kan ter içinde kalmak sweat like hell v.
kan ter içinde kalmak sweat like horse v.
kan ter içinde kalmak be drenched v.
kan ter içinde kalmak be pouring v.
kan ter içinde kalmak be soaked with sweat v.
kan ter içinde kalmak be sweating a lot v.
kan ter içinde kalmak sweat like a race horse v.
kan ter içinde kalmak sweat like a trooper v.
kan ter içinde kalmak sweat like an ox v.
kan ter içinde kalmak sweat like the devil v.
kan ter içinde kalmak be drenched with sweat v.
kan ter içinde kalmak be dripping with sweat v.
kan ter içinde kalmak be melting v.
kan ter içinde kalmak sweat like mad v.
kan ter içinde kalmak be sweating bullets v.
hayretler içinde kalmak make (someone's) jaw drop v.
uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak catch dust v.
uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak collect dust v.
uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak gather dust v.
ter içinde kalmak be in a sweat v.
boğazına/gırtlağına kadar (bir şeyin) içinde olmak/kalmak be up to (one's) chin in (something) v.
boğazına/gırtlağına kadar bir şeyin içinde olmak/kalmak be up to your ears in something v.
alevler içinde kalmak burst into flame v.
alevler içinde kalmak burst into flames v.
içinde ukde kalmak have a chip on your shoulder v.