Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
işleten
Sens de
"işleten"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
işleten
manipulator
n.
2
General
işleten
keeper
n.
3
General
işleten
driving
adj.
4
General
işleten
gimlet
adj.
Trade/Economic
5
Trade/Economic
işleten
exploiter
n.
6
Trade/Economic
işleten
operating
adj.
Sens de
"işleten"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
makine işleten kimse
machine operator
n.
2
General
pub işleten kimse
publican
n.
3
General
kantin işleten
canteen keeper
n.
4
General
genelev işleten kadın
madam
n.
5
General
makine işleten kimse
machinist
n.
6
General
çamaşırhane işleten bayan
laundrywomen
n.
7
General
lokanta işleten veya lokanta sahibi kimse
restaurateur
n.
8
General
küçük arazi veya çiftlik işleten çiftçi
crofter
n.
9
General
kesme çiçek satılan dükkanı işleten kimse
florist
n.
10
General
dükkan işleten kimse
storekeeper
n.
11
General
işleten kimse
exploiter
n.
12
General
küçük araziyi işleten çiftçi
crofter
n.
13
General
makine işleten kimse
machiner
n.
14
General
genellikle vergi kaybı için çiftlik işleten şehirli iş adamı
queen street farmer [new zealand]
n.
15
General
genelev işleten kadın
whoremistress
n.
16
General
konukevi işleten kadın
hostess
n.
17
General
otel işleten kadın
hostess
n.
18
General
süt çiftliği işleten kimse
dairyer
n.
19
General
günah işleten şey
offence
n.
20
General
eczane işleten kimse
druggist
n.
21
General
petrol hattı işleten şirket
pipeline company
n.
22
General
genelev işleten kimse
panderess
n.
23
General
barlar zinciri işleten firma
pubco [uk]
n.
24
General
tasfiyehane işleten kimse
smelter
n.
25
General
açık depo işleten bir kuruluşa bağlı
yard
adj.
26
General
açık depo işleten bir kuruluş tarafından kullanılan
yard
adj.
Idioms
27
Idioms
yatırım amacıyla bir çiftliğe sahip olan ve işleten iş adamı
queen street farmer
n.
Trade/Economic
28
Trade/Economic
ambar işleten kimse
warehouseman
n.
29
Trade/Economic
mavna işleten firma
lighterage firm
n.
30
Trade/Economic
ticarethane işleten kimse
concessioner
n.
31
Trade/Economic
ticarethane işleten kimse
concessionary
n.
32
Trade/Economic
kuru temizlemeci işleten kimse
dry cleaner
n.
33
Trade/Economic
iskonto şirketi işleten kimse
discounter
n.
34
Trade/Economic
çalışan sayısı 100'ün altında olan bir işletmeyi işleten kimse
small businessman
n.
Law
35
Law
hindistan'da toprak gelirinin doğrudan ryotlara (araziyi fiilen işleten işletmecilere) ödendiği bir vergi sistemi
raiyatwari
n.
36
Law
hindistan'da toprak gelirinin doğrudan ryotlara (araziyi fiilen işleten işletmecilere) ödendiği bir vergi sistemi
ryotwari
n.
37
Law
kirayla çiftlik işleten çiftçi
tenant former
n.
Institutes
38
Institutes
abd savunma bakanlığı'nın ihtiyaçlarına hizmet eden bilgi sistemlerini geliştiren, işleten ve destekleyen bir devlet kurumu
disa (defense information systems agency)
abrev.
Industry
39
Industry
harmanlama tesisi işleten kimse
batcher
n.
40
Industry
küçük bira fabrikası işleten kimse
microbrewer
n.
41
Industry
yağ fabrikası işleten kimse
renderer
n.
42
Industry
şekeri kazanda döndürerek şurup veya renklendirici ile kaplayan makineyi işleten kimse
glazer
n.
43
Industry
gıda dondurma tesisi işleten kimse
freezer
n.
Tourism
44
Tourism
otel işleten kimse
publican
n.
45
Tourism
motel işleten kimse
motelier [new zealand]
n.
Technical
46
Technical
cilalama tamburunu işleten kimse
tumbler
n.
Mining
47
Mining
kömürü patlatıldığında parçalanmayacak şekilde kesen makineyi işleten maden işçisi
notcher
n.
48
Mining
kullanım haklarının tamamının işleten şirkette olduğu kömür madeni
captive mine
n.
49
Mining
başkasının sağladığı imkanlarla maden işleten kimse
aviado
n.
Agriculture
50
Agriculture
küçük mandıra işleten kimse
cow cocky [australia]
n.
Military
51
Military
abd savunma bakanlığı'nın ihtiyaçlarına hizmet eden bilgi sistemlerini geliştiren, işleten ve destekleyen bir devlet kurumu
defense information systems agency
n.
Archaic
52
Archaic
oyuncak dükkanı işleten kimse
toyman
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of işleten
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy