keeper - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

keeper

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "keeper" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 41 résultat(s)

Anglais Turc
General
keeper n. bakıcı
keeper n. bekçi
keeper n. sorumlu
keeper n. işletmeci
keeper n. koruyucu
keeper n. muhafız
keeper n. gardiyan
keeper n. müze müdürü
keeper n. sahip
keeper n. muhafaza eden
keeper n. çalıştıran
keeper n. bir şeyi veya bir yeri yöneten
keeper n. korucu
keeper n. işleten
keeper n. kahya
keeper n. kenet
keeper n. kenetleyen parça
keeper n. kilit
keeper n. bir şeyi yerine sabitleyen nesne
keeper n. kutup başlığı
keeper n. balıkçının yasal sınırılar içinde yakalayabileceği en büyük balık
keeper n. uzun süre bozulmadan kalabilen yiyecek
keeper n. … besleyen
keeper n. … yetiştiricisi
keeper n. bakıp besleyen kimse
keeper n. cı/ci
Colloquial
keeper n. işe yarar şey
keeper n. atılmayacak şey
keeper n. elde tutulacak/kalacak şey
keeper n. elde tutulabilir şey
Trade/Economic
keeper n. işletici
Technical
keeper n. kilit dil karşılığı
keeper n. kilit köprüsü
keeper n. manyetik şönt
keeper n. otomatik kapı kapayıcısı
Electric
keeper n. mıknatısın kutuplarını bağlayan yumuşak demirden imal edilmiş bir parça
Automotive
keeper n. tespit elemanı
keeper n. yatırım otomobili
Fishery
keeper n. tutulmaya değer av
Military
keeper n. tüfek kayışı köprüsü
Sport
keeper n. kaleci

Sens de "keeper" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 157 résultat(s)

Anglais Turc
General
bear keeper n. ayıcı
boarding house keeper n. pansiyoncu
diary keeper n. günlük tutan kimse
saloon keeper n. meyhaneci
saloon keeper n. meyhaneci veya bar sahibi
zoo keeper n. hayvanat bahçesi bakıcısı
lighthouse keeper n. fener bekçisi
canteen keeper n. kantin işleten
diary keeper n. günlük tutan
gate keeper n. kapıcı
brothel keeper n. genelevci
keeper of a coffeehouse n. kahveci
lighthouse keeper n. fenerci
keeper of a treasury n. haznedar
office keeper n. büro müdürü
magnet keeper n. manyetik şönt
time keeper n. saat
responsibility of hotel keeper n. otelcinin mesuliyeti
hotel-keeper n. otelci
time keeper n. kronometre
game keeper n. bekçi
game keeper n. kolcu
forest keeper n. korucu
tomb keeper n. türbeyi bekleyen kimse
tomb keeper n. türbe bekçisi
tomb keeper n. türbedar
trapper keeper n. bir çanta klasör markası
station keeper n. nöbetçi polis
tavern keeper n. barcı
gate keeper n. önleyici önlem
lock keeper n. nehir kapağı görevlisi
lock keeper n. görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
secret keeper n. sır tutan
record-keeper n. kayıt memuru
keeper ring n. yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için önüne takılan ikinci yüzük
spring keeper n. yay koruyucu
light keeper n. deniz fenerinin veya fener gemisinin sorumluluğunu üstlenen kimse
Colloquial
am I my brother's keeper expr. başkasının işi beni ilgilendirmez
Idioms
be not one's brother's keeper v. birinin bekçisi olmamak
be not one's brother's keeper v. birinden sorumlu/mesul olmamak
be not one's brother's keeper v. biriyle ilgili bilgisi olmamak
be not one's brother's keeper v. birinin çetelesini tutmamak
be one's brother's keeper v. birinden sorumlu/mesul olmak
be one's brother's keeper v. birinin bekçisi olmak
be (the) keeper of (something) v. (bir şeyin) koruyucusu olmak
be (the) keeper of (something) v. (bir şeyin) bekçisi olmak
be (the) keeper of (something) v. (bir şeyden) sorumlu kimse olmak
be a keeper v. yanında tutmak isteyeceğin biri
be a keeper v. etrafında tutmak isteyeceğin biri
be a keeper v. sürekli etrafında olmasını isteyeceğin biri
be a keeper v. elde tutmaya değer bir şey olmak
be brother's keeper v. bekçisi olmak
be brother's keeper v. birinden sorumlu olmak
be brother's keeper v. bakıcısı olmak
be one's brother's keeper v. birinin bekçisi olmak
be one's brother's keeper v. birinden sorumlu olmak
be one's brother's keeper v. birinin bakıcısı olmak
be one's brother's keeper v. bekçilik yapmak
be one's brother's keeper v. bakıcılık yapmak
slip one past the goalie/keeper/goaltender v. topu kalecinin üzerinden aşırtarak golü bulmak
slip one past the goalie/keeper/goaltender v. birini plansız/yanlışlıkla hamile bırakmak
am I my brother's keeper expr. ben mi onun bekçisiyim
I am not my brother's keeper expr. ben mi onun bekçisiyim
am I my brother's keeper expr. ben nereden bileyim
I am not my brother's keeper expr. ben nereden bileyim
I am not my brother's keeper expr. onun bekçisi miyim
am I my brother's keeper expr. onun bekçisi miyim
I'm not my brother's keeper expr. ben mi onun bekçisiyim
I'm not my brother's keeper expr. ben nereden bileyim
I'm not my brother's keeper expr. onun bekçisi miyim
not (one's) brother's keeper expr. (birinden) sorumlu değil
not (one's) brother's keeper expr. (birinin) bekçisi değil
not (one's) brother's keeper expr. (birinden) mesul değil
not (one's) keeper expr. (birinin) bekçisi değil
not (one's) keeper expr. (birinden) sorumlu/mesul değil
not someone's keeper expr. birinin bekçisi değil
not someone's keeper expr. birinden sorumlu/mesul değil
not your brother's keeper expr. birinden sorumlu değil
not your brother's keeper expr. birinin bekçisi değil
not your brother's keeper expr. birinden mesul değil
Speaking
am i my brother's keeper expr. beni enayimi sandın
am I my brother's keeper? expr. bana ne?
Trade/Economic
stock keeper n. ardiyeci
store-keeper n. ambar görevlisi
warehouse keeper n. ambar memuru
store keeper n. ambar memuru
store-keeper n. ambarcı
stock keeper n. ambarcı
ware keeper n. antrepocu
store keeper n. ardiye memuru
records-keeper n. arşiv görevlisi
records-keeper n. arşiv kayıt görevlisi
records-keeper n. arşiv kayıt memuru
records-keeper n. arşiv memuru
records-keeper n. arşivci
ware keeper n. depo memuru
warehouse keeper n. depo memuru
store keeper n. dükkancı
shop keeper n. dükkancı
shop keeper n. dükkan sahibi
market keeper n. dükkancı
market keeper n. esnaf
records-keeper n. evrak memuru
book keeper n. finans müdürü
records-keeper n. evrak görevlisi
shop keeper n. mağaza sahibi
store keeper n. mağazacı
book keeper n. mali işler müdürü
account keeper n. muhasip
market keeper n. satıcı
account keeper n. sayman
book-keeper n. kayıt tutucu
Law
keeper of the rolls and records n. chancery yüksek mahkemesi istinaf dairesi hakimi
keeper of the privy n. mührü has muhafızı
Politics
peace-keeper n. arabulucu
peace keeper n. arabulucu
peace keeper n. uzlaştırıcı
peace-keeper n. uzlaştırıcı
keeper of the great seal n. birleşik krallık'ın büyük mührünün velayetine sahip devlet adamı
keeper of the king's conscience n. lordlar kamarası başkanlığı görevi kiliseye bağlıyken verilen bir unvan
keeper of the privy seal n. ferman mührü emini
keeper of the privy seal n. ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili
park keeper n. devriye gezerek halka açık bir parkı koruyup denetlemesi için yerel idare tarafından tutulmuş görevli
Tourism
hotel keeper n. otelci
Technical
magnet keeper n. manyetik şönt
keeper plate n. tutma plakası
keeper of a magnet n. iki kutbu bağlayan demir parçası
keeper of a magnet n. armatür
keeper of a magnet n. kutup başlığı
Automotive
valve keeper n. supap tırnağı
valve keeper groove n. supap tırnak yuvası
valve keeper n. supap tespit tırnağı
Railway
crossing keeper n. bariyer bekçisi
crossing keeper n. geçit bekçisi
Breeding
poultry keeper n. kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse
poultry keeper n. kümes hayvancılığı yapan kimse
Forestry
keeper of the forest n. ormanın yönetiminden sorumlu baş yetkili
keeper of the forest n. korucu
History
cattle keeper n. beylik çoban
lord keeper n. kral'ın mührünü muhafaza eden ve resmi belgelere basma yetkisi bulunan eski bir ingiliz kraliyet görevlisi
Sport
wicket keeper n. kaleci (krikette)
wicket keeper n. kriket kalecisi
time keeper n. saat hakemi
green keeper n. golf sahası görevlisi
green keeper n. bovling çimenliği görevlisi
Football
goal keeper n. kaleci
have only the keeper to beat v. kaleciyle karşı karşıya kalmak
Boxing
time-keeper n. zaman hakemi
Ottoman Turkish
muwaqqit (time keeper) n. namaz vakitlerini belirleyen astronom
keeper/bearer of the seals n. mühürcü/mühürdar
Modern Slang
a keeper n. bulunması zor partner
a keeper n. mükemmel partner
a keeper n. bir kadının aradığı/isteyebileceği her şeye sahip bir partner
a keeper n. hayat boyu birlikte olmak istenecek bir partner
Star Wars
jedi lore keeper n. jedi bilgi sorumlusu
lore keeper n. bilgi bekçisi
shadow keeper n. gölge koruyucu