Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
keeper
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"keeper"
en diccionario turco inglés : 37 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
keeper
n.
bakıcı
2
General
keeper
n.
bekçi
3
General
keeper
n.
sorumlu
4
General
keeper
n.
işletmeci
5
General
keeper
n.
koruyucu
6
General
keeper
n.
muhafız
7
General
keeper
n.
gardiyan
8
General
keeper
n.
müze müdürü
9
General
keeper
n.
sahip
10
General
keeper
n.
işleten
11
General
keeper
n.
muhafaza eden
12
General
keeper
n.
çalıştıran
13
General
keeper
n.
bir şeyi veya bir yeri yöneten
14
General
keeper
n.
korucu
15
General
keeper
n.
kahya
16
General
keeper
n.
kenet
17
General
keeper
n.
kenetleyen parça
18
General
keeper
n.
kilit
19
General
keeper
n.
bir şeyi yerine sabitleyen nesne
20
General
keeper
n.
kutup başlığı
21
General
keeper
n.
balıkçının yasal sınırılar içinde yakalayabileceği en büyük balık
22
General
keeper
n.
uzun süre bozulmadan kalabilen yiyecek
Colloquial
23
Colloquial
keeper
n.
işe yarar şey
24
Colloquial
keeper
n.
atılmayacak şey
25
Colloquial
keeper
n.
elde tutulacak/kalacak şey
26
Colloquial
keeper
n.
elde tutulabilir şey
Trade/Economic
27
Trade/Economic
keeper
n.
işletici
Technical
28
Technical
keeper
n.
kilit köprüsü
29
Technical
keeper
n.
kilit dil karşılığı
30
Technical
keeper
n.
manyetik şönt
31
Technical
keeper
n.
otomatik kapı kapayıcısı
Electric
32
Electric
keeper
n.
mıknatısın kutuplarını bağlayan yumuşak demirden imal edilmiş bir parça
Automotive
33
Automotive
keeper
n.
tespit elemanı
34
Automotive
keeper
n.
yatırım otomobili
Fishery
35
Fishery
keeper
n.
tutulmaya değer av
Military
36
Military
keeper
n.
tüfek kayışı köprüsü
Sport
37
Sport
keeper
n.
kaleci
Significados de
"keeper"
con otros términos en diccionario inglés turco: 157 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
bear keeper
n.
ayıcı
2
General
boarding house keeper
n.
pansiyoncu
3
General
diary keeper
n.
günlük tutan kimse
4
General
saloon keeper
n.
meyhaneci
5
General
saloon keeper
n.
meyhaneci veya bar sahibi
6
General
zoo keeper
n.
hayvanat bahçesi bakıcısı
7
General
lighthouse keeper
n.
fener bekçisi
8
General
diary keeper
n.
günlük tutan
9
General
gate keeper
n.
kapıcı
10
General
brothel keeper
n.
genelevci
11
General
canteen keeper
n.
kantin işleten
12
General
keeper of a coffeehouse
n.
kahveci
13
General
lighthouse keeper
n.
fenerci
14
General
keeper of a treasury
n.
haznedar
15
General
office keeper
n.
büro müdürü
16
General
magnet keeper
n.
manyetik şönt
17
General
time keeper
n.
saat
18
General
responsibility of hotel keeper
n.
otelcinin mesuliyeti
19
General
hotel-keeper
n.
otelci
20
General
time keeper
n.
kronometre
21
General
game keeper
n.
bekçi
22
General
game keeper
n.
kolcu
23
General
forest keeper
n.
korucu
24
General
tomb keeper
n.
türbedar
25
General
tomb keeper
n.
türbeyi bekleyen kimse
26
General
tomb keeper
n.
türbe bekçisi
27
General
trapper keeper
n.
bir çanta klasör markası
28
General
station keeper
n.
nöbetçi polis
29
General
tavern keeper
n.
barcı
30
General
gate keeper
n.
önleyici önlem
31
General
lock keeper
n.
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
32
General
lock keeper
n.
nehir kapağı görevlisi
33
General
secret keeper
n.
sır tutan
34
General
record-keeper
n.
kayıt memuru
35
General
keeper ring
n.
yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için önüne takılan ikinci yüzük
36
General
spring keeper
n.
yay koruyucu
37
General
light keeper
n.
deniz fenerinin veya fener gemisinin sorumluluğunu üstlenen kimse
Colloquial
38
Colloquial
am I my brother's keeper
expr.
başkasının işi beni ilgilendirmez
Idioms
39
Idioms
be not one's brother's keeper
v.
birinin bekçisi olmamak
40
Idioms
be not one's brother's keeper
v.
birinden sorumlu/mesul olmamak
41
Idioms
be not one's brother's keeper
v.
biriyle ilgili bilgisi olmamak
42
Idioms
be not one's brother's keeper
v.
birinin çetelesini tutmamak
43
Idioms
be one's brother's keeper
v.
birinden sorumlu/mesul olmak
44
Idioms
be one's brother's keeper
v.
birinin bekçisi olmak
45
Idioms
be (the) keeper of (something)
v.
(bir şeyin) koruyucusu olmak
46
Idioms
be (the) keeper of (something)
v.
(bir şeyin) bekçisi olmak
47
Idioms
be (the) keeper of (something)
v.
(bir şeyden) sorumlu kimse olmak
48
Idioms
be a keeper
v.
yanında tutmak isteyeceğin biri
49
Idioms
be a keeper
v.
etrafında tutmak isteyeceğin biri
50
Idioms
be a keeper
v.
sürekli etrafında olmasını isteyeceğin biri
51
Idioms
be a keeper
v.
elde tutmaya değer bir şey olmak
52
Idioms
be brother's keeper
v.
bekçisi olmak
53
Idioms
be brother's keeper
v.
birinden sorumlu olmak
54
Idioms
be brother's keeper
v.
bakıcısı olmak
55
Idioms
be one's brother's keeper
v.
birinin bekçisi olmak
56
Idioms
be one's brother's keeper
v.
birinden sorumlu olmak
57
Idioms
be one's brother's keeper
v.
birinin bakıcısı olmak
58
Idioms
be one's brother's keeper
v.
bekçilik yapmak
59
Idioms
be one's brother's keeper
v.
bakıcılık yapmak
60
Idioms
slip one past the goalie/keeper/goaltender
v.
topu kalecinin üzerinden aşırtarak golü bulmak
61
Idioms
slip one past the goalie/keeper/goaltender
v.
birini plansız/yanlışlıkla hamile bırakmak
62
Idioms
am I my brother's keeper
expr.
ben mi onun bekçisiyim
63
Idioms
I am not my brother's keeper
expr.
ben mi onun bekçisiyim
64
Idioms
I am not my brother's keeper
expr.
ben nereden bileyim
65
Idioms
am I my brother's keeper
expr.
ben nereden bileyim
66
Idioms
am I my brother's keeper
expr.
onun bekçisi miyim
67
Idioms
I am not my brother's keeper
expr.
onun bekçisi miyim
68
Idioms
I'm not my brother's keeper
expr.
ben mi onun bekçisiyim
69
Idioms
I'm not my brother's keeper
expr.
ben nereden bileyim
70
Idioms
I'm not my brother's keeper
expr.
onun bekçisi miyim
71
Idioms
not (one's) brother's keeper
expr.
(birinden) sorumlu değil
72
Idioms
not (one's) brother's keeper
expr.
(birinin) bekçisi değil
73
Idioms
not (one's) brother's keeper
expr.
(birinden) mesul değil
74
Idioms
not (one's) keeper
expr.
(birinin) bekçisi değil
75
Idioms
not (one's) keeper
expr.
(birinden) sorumlu/mesul değil
76
Idioms
not someone's keeper
expr.
birinin bekçisi değil
77
Idioms
not someone's keeper
expr.
birinden sorumlu/mesul değil
78
Idioms
not your brother's keeper
expr.
birinden sorumlu değil
79
Idioms
not your brother's keeper
expr.
birinin bekçisi değil
80
Idioms
not your brother's keeper
expr.
birinden mesul değil
Speaking
81
Speaking
am i my brother's keeper
expr.
beni enayimi sandın
82
Speaking
am I my brother's keeper?
expr.
bana ne?
Trade/Economic
83
Trade/Economic
stock keeper
n.
ardiyeci
84
Trade/Economic
store-keeper
n.
ambar görevlisi
85
Trade/Economic
warehouse keeper
n.
ambar memuru
86
Trade/Economic
store keeper
n.
ambar memuru
87
Trade/Economic
store-keeper
n.
ambarcı
88
Trade/Economic
stock keeper
n.
ambarcı
89
Trade/Economic
ware keeper
n.
antrepocu
90
Trade/Economic
store keeper
n.
ardiye memuru
91
Trade/Economic
records-keeper
n.
arşiv görevlisi
92
Trade/Economic
records-keeper
n.
arşiv kayıt görevlisi
93
Trade/Economic
records-keeper
n.
arşiv kayıt memuru
94
Trade/Economic
records-keeper
n.
arşiv memuru
95
Trade/Economic
records-keeper
n.
arşivci
96
Trade/Economic
ware keeper
n.
depo memuru
97
Trade/Economic
warehouse keeper
n.
depo memuru
98
Trade/Economic
store keeper
n.
dükkancı
99
Trade/Economic
shop keeper
n.
dükkan sahibi
100
Trade/Economic
market keeper
n.
dükkancı
101
Trade/Economic
shop keeper
n.
dükkancı
102
Trade/Economic
market keeper
n.
esnaf
103
Trade/Economic
records-keeper
n.
evrak memuru
104
Trade/Economic
records-keeper
n.
evrak görevlisi
105
Trade/Economic
book keeper
n.
finans müdürü
106
Trade/Economic
book keeper
n.
mali işler müdürü
107
Trade/Economic
store keeper
n.
mağazacı
108
Trade/Economic
shop keeper
n.
mağaza sahibi
109
Trade/Economic
account keeper
n.
muhasip
110
Trade/Economic
market keeper
n.
satıcı
111
Trade/Economic
account keeper
n.
sayman
112
Trade/Economic
book-keeper
n.
kayıt tutucu
Law
113
Law
keeper of the rolls and records
n.
chancery yüksek mahkemesi istinaf dairesi hakimi
114
Law
keeper of the privy
n.
mührü has muhafızı
Politics
115
Politics
peace-keeper
n.
arabulucu
116
Politics
peace keeper
n.
arabulucu
117
Politics
peace keeper
n.
uzlaştırıcı
118
Politics
peace-keeper
n.
uzlaştırıcı
119
Politics
keeper of the great seal
n.
birleşik krallık'ın büyük mührünün velayetine sahip devlet adamı
120
Politics
keeper of the king's conscience
n.
lordlar kamarası başkanlığı görevi kiliseye bağlıyken verilen bir unvan
121
Politics
keeper of the privy seal
n.
ferman mührü emini
122
Politics
keeper of the privy seal
n.
ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili
123
Politics
park keeper
n.
devriye gezerek halka açık bir parkı koruyup denetlemesi için yerel idare tarafından tutulmuş görevli
Tourism
124
Tourism
hotel keeper
n.
otelci
Technical
125
Technical
magnet keeper
n.
manyetik şönt
126
Technical
keeper plate
n.
tutma plakası
127
Technical
keeper of a magnet
n.
iki kutbu bağlayan demir parçası
128
Technical
keeper of a magnet
n.
armatür
129
Technical
keeper of a magnet
n.
kutup başlığı
Automotive
130
Automotive
valve keeper
n.
supap tırnağı
131
Automotive
valve keeper groove
n.
supap tırnak yuvası
132
Automotive
valve keeper
n.
supap tespit tırnağı
Railway
133
Railway
crossing keeper
n.
bariyer bekçisi
134
Railway
crossing keeper
n.
geçit bekçisi
Breeding
135
Breeding
poultry keeper
n.
kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse
136
Breeding
poultry keeper
n.
kümes hayvancılığı yapan kimse
Forestry
137
Forestry
keeper of the forest
n.
ormanın yönetiminden sorumlu baş yetkili
138
Forestry
keeper of the forest
n.
korucu
History
139
History
cattle keeper
n.
beylik çoban
140
History
lord keeper
n.
kral'ın mührünü muhafaza eden ve resmi belgelere basma yetkisi bulunan eski bir ingiliz kraliyet görevlisi
Sport
141
Sport
wicket keeper
n.
kaleci (krikette)
142
Sport
wicket keeper
n.
kriket kalecisi
143
Sport
time keeper
n.
saat hakemi
144
Sport
green keeper
n.
golf sahası görevlisi
145
Sport
green keeper
n.
bovling çimenliği görevlisi
Football
146
Football
goal keeper
n.
kaleci
147
Football
have only the keeper to beat
v.
kaleciyle karşı karşıya kalmak
Boxing
148
Boxing
time-keeper
n.
zaman hakemi
Ottoman Turkish
149
Ottoman Turkish
muwaqqit (time keeper)
n.
namaz vakitlerini belirleyen astronom
150
Ottoman Turkish
keeper/bearer of the seals
n.
mühürcü/mühürdar
Modern Slang
151
Modern Slang
a keeper
n.
bulunması zor partner
152
Modern Slang
a keeper
n.
mükemmel partner
153
Modern Slang
a keeper
n.
bir kadının aradığı/isteyebileceği her şeye sahip bir partner
154
Modern Slang
a keeper
n.
hayat boyu birlikte olmak istenecek bir partner
Star Wars
155
Star Wars
jedi lore keeper
n.
jedi bilgi sorumlusu
156
Star Wars
lore keeper
n.
bilgi bekçisi
157
Star Wars
shadow keeper
n.
gölge koruyucu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of keeper
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy